Kayıtlar

İslâmiyet'in Parlak Nurlarıyla Yeryüzünü Isıtıp Işıtalım!

Resim
Selçuklu Sultanı Melikşah Antakya'yı fethedip, önüne deniz çıkınca, atını denize sürüp kılıcını 3 kere denize saplayıp: "Yarabbi karşıma deniz çıkmasaydı, senin şanı yüce ismini gidebileceği yere kadar götürürdüm!!!" Diye haykırdı. Yâ Rabbi bizlere de öyle bir cihad aşkı ver ki: Bizler de senin şanlı ismini kâinatın her noktasına iletelim! İslâmiyet'in parlak nurlarıyla yeryüzünü ısıtıp ışıtalım!

Geç Kılınan Namaz!

Güler yüzü, güzel ahlakı ile her açıdan örnek bir kadın olan Selma Hanım, temizlik işlerinde evhâma yakın derecede aşırı titiz davrandığından, genelde namazlarını biraz geç kılardı. Selma Hanım’ın diğer bir özelliği de çok açık, çok net rüyâlar görür, bunları kendi yorumlar ve rüyâlarının çoğunun doğruluğuna tanık olurdu. Bir gece yine rüyâsında kendisinin öldüğünü, sonra teneşir üstünde yıkandığını, bembeyaz kefenlere sarıldığını, tabutun içine sırt üstü yatırılıp, helâllık alındıktan sonra cenaze namazı kılınmak üzere bir câmiye götürüldüğünü ve musallâ taşının üstüne konulduğunu görüyor. Kendisini yıkayanları, tabutunu taşıyanları ve cenaze namazını kılanları açıkça gören Selma Hanım, kabristana yaklaşıpta açılan mezarını gördüğü an, aşırı derecede korkuya kapılıp yakınlarına, “- Ne olur! Beni burada yalnız bırakmayın!” diye yalvarmaya başlıyor. Tabii ki sesini duyan olmuyor ve Selma Hanım en yakınları tarafından mezara indirildikten sonra üzeri toprakla örtülüyor. Yakınla

40 Hadisi Şerif 86 (Helâl Kazanç)

01- “Helâl bellidir; haram bellidir. İkisinin arasında ise birtakım şüpheli şeyler vardır ki insanların çoğu bunları bilmezler. Kim şüpheli şeylerden sakınırsa, dinini ve onurunu korumuş olur. Kim de şüpheli şeylere bulaşırsa, harama düşmüş olur...” (Müslim, Müsâkât, 107) 02- “İnsanın yediği en güzel şey, kendi kazancından olandır.” (Ebû Dâvûd, Büyû’ (İcâre), 77) 03- “Sizden birinizin urganını alıp sırtında bir bağ odun getirip satması ve böylece Allah’ın onun itibarını koruması, bir şey verip vermeyecekleri belli olmayan kimselerden dilenmesinden daha hayırlıdır.” (Buhârî, Zekât, 50) 04- “Hiç kimse elinin emeğinden daha hayırlı bir yiyecek asla yememiştir. Allah’ın Peygamberi Davut (a.s.) da kendi elinin emeğini yerdi.” (Buhârî, Büyû’, 15) 05- “Kim Helâl lokma yer ve Sünnet çerçevesinde amel eder, insanlar da onun kötülüklerinden emin olurlarsa o kişi cennete girer. (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 60) 06- “Ey insanlar! Allah’tan (hakkıyla) sakının ve rızkınızı güzel yoldan

İnsanlığı Savaşlardan, Kan ve Gözyaşlarından Kurtarabilmek…

Rusya 18 Mart 2014'te Kırım’ı işgal etti; bütün dünya sessiz kaldı. O zaman ABD, AB, BM, Nato… Neredeydi? 21.02.20022 tarihinde de Ukrayna’nın Donetsk ve Luhansk bölgelerini işgal etti. ABD, AB, BM, Nato… ne yapacak? Kınamadan öteye gidemeyecek ve sessiz kalacaklar… Zaten ABD, AB ve diğer dünya ülkelerinin ekonomik çıkardan başka düşündükleri hiçbir şey yok… Muhtemelen Rusya, ABD, AB ve diğer egemen ülkeler bu tür işgal ve savaşlara devam edecekler; savaşların biri bitip, biri başlayacak; kan gözyaşı ve acılar artarak sürüp gidecek… Bu kısır döngü hiç bitmeyecek… Dünyada kalıcı bir barış sağlanması isteniyorsa dernal Birleşmiş Milletlerin bugünkü yapısı değiştirilmelidir. 5 Güvenlik Konseyi ülkesi haksız yetkilerinden vazgeçmeli, diğer ülkelerle eşit olduklarını ilan etmeli; acil bir Birleşmiş Milletler yasası çıkarılarak “adil ve kalıcı yeni bir BM yapısı” oluşturulmalıdır. Rusya kabul etmezse günvenlik konseyinden ve BM’den derhal çıkarılmalıdır. Dünyadaki küçük büyük bütün devl

İyilik Ve Kötülük

Vâbisa ibni Ma’bed Radıyallahu Anh diyor ki: Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Vesellemi ziyarete gittim. İçimdeki niyetim de bugün Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Veselleme iyilik ve kötülük adına ne kadar bilgi varsa hepsini sormaktı. Huzuruna gittiğimde baktım ki insanlar etrafını çevirmiş, kalabalık bir grup vardı. Ben de insanların omzunu yara yara onun yanına kadar gittim. Bu sefer rahatsız olanlar: “- Vâbısa, uzak dur!” diye sitem ettiler. Herhâlde Ashab-ı Kiramın bir kısmı da Rasûlullah’a böyle yaklaşmakta olan birinden şüphe etmiş olacaklar ki: “- Arkadaşlar, ben Vâbısa’yım. Korkmayın, Rasûlullah’tan daha çok kimseyi sevmiyorum!” dedim. Bunun üzerine Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Vesellem: “- Vâbısa, yaklaş bakalım!” buyurdu. Ben de bundan cesaret bularak Rasûlullah aleyhisselama yaklaştım ve oturdum. Dizimi mübarek dizlerine değdirecek kadar yanına yanaştım. Bana buyurdu ki: “- Vâbısa, söyleyeyim mi sana neden gelmek istediğini yoksa sen mi soracaksın?” “- Buyu

Mutlu Olmak İçin Evlenin…

  Yaklaşık 2 yıl önce Evlenmiş bir adamın evlilik sürecinde yaşadıkları ve bekârlara tavsiyeleri. Yaşım 30’a yaklaşınca ailem ve akrabalarım Daha ne zaman evleneceksin” baskılarını artırdılar. ... Sürekli olarak bir tanıdık kız tavsiyeleri vardı. Sonunda yakın bir arkadaşımın tavsiyesiyle, biriyle görüşmeye karar verdim... Bir akşam arkadaşımın benimle görüştürmek istediği hanımefendiyle dışarıya çıktık. Sakin efendi bir kızdı... Kafalarımız ilk dakikadan itibaren uyuştu... Evlenme fikri iyiden iyiye kafama yerleşti... Ailelerimiz de hemen hemen aynıydı... Ortalama geliri olan mütevazı yaşan insanlardı... Evlilik konuları açıldığında kendisinden önce evlenen arkadaşlarının nasıl evlilik teklifleri aldıklarından bahsediyor, her detayını uzun uzun anlatıyordu. Sürprizler, organizasyonlar, balonlar, lüks restoranlar, pahalı tektaş yüzükler vs. vs… aslında birçoğu romantik filmlerdeki ya da dizilerdekinin aynısıydı. Muhtemelen kendisi de böyle şeyler bekliyordu... Son

Hazreti Dâvûd-i Tâî Rahmetullahi Aleyh Buyurdular ki:

·      “Her nefs, dünyâdan susuz olarak gidecektir. Ancak Allahü teâlâyı zikreden kullar bundan müstesnadır.” ·      “Uzun emele dalan bir kul, üzerindeki kul borçlarını unutur ve tövbe etmeyi sonraya bırakır. Siz böyle yapmayınız.” ·      “Her an kusur ve günahları çoğalan, kabahatları yenilenen bir kul, nasıl olur da üzülmez.” ·      “Dünyâya düşkün olan kimsenin, insanlardan ayrı yaşamasının (uzlete çekilmesinin) bir faydası olmaz. Dost ve yoldaşı Allahü teâlâ, nasîhat edeni Kur’ân-ı kerîm olmayan kimse, şüphesiz yolu şaşırmıştır. Onun uzleti uygun değildir.” ·      “Benim uzlete (yalnızlığa) çekilişimin sebebi, büyüklere hürmetin kalktığını görmem, arkadaşımın bana kızdığı zaman, beni kötülemek için birçok ayıplarımı sayıp döktüğünü müşâhede etmem olmuştur.” ·      “Dünyâyı sevenler, dünyalıkları için âhıretlerini terk ediyorlar. Sen, Allahü Teâlâ’nın emirlerini yapabilmek için dünyâyı terk et.” ·      “Nefsimin hiç bir amelini güzel bilmedim ve karşılığında sevâb umm

Utanılmaya En Çok Lâyık Olan Allah’ü Teâlâ’dır

  Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz Allah ve melekleri, Peygamberine sâlat ederler. Ey İman edenler! Siz de ona sâlat edin; tam bir teslimiyetle selam verin." “Ahzab; 56”   Ebu Hureyre Radiyallahu Anh'dan rivayetle Hz. Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem   şöyle buyurmuştur: "- Haya imandandır iman da cennettedir. Çirkin ve kötü sözler bâtıldandır. Bâtıl da cehennemdedir." (Tirmizi)   Behz bin Hakim'in babasına dayanarak naklettiğine göre, dedesi bir gün Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem'e: "- Ya Rasulallah! Avret yerlerimizi kimlerden saklayacağız, kimlerden saklamayacağız?" diye sordu. Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "- Avret yerlerini, eşinle cariyenden başka herkesten sakla!" buyurdu. Adam da: "- Ya Rasulallah! Ya hiç kimsenin olmadığı bir yerde olursak?" dedi. Hz. Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem ona şöyle cevap verdi: "- Allah’ü Teâlâ, k

Hadis-i Şeriflerde Ahmaklık Hakkında Buyuruluyor ki:

·      “Kâfirlere “Müslümanların inandığı gibi siz de inanın” denilince, “Biz o sefihler, o ahmaklar gibi iman eder miyiz hiç?” derler; halbuki asıl ahmak kendileridir.” (Bekara 13) ·      “Akıllı, nefsine uymaz, ibadetlerini yapar, ahmak olan da nefsine uyar, günah işler, sonra da Allah affeder diye ümit eder.” (Tirmizi) ·      “Akıllı, Allah’a ve Peygamberine inanıp ibadetini yapan kimsedir.” (İbni Muhber) ·      “Günah işleyenin bir aklı gider, bir daha geri dönmez.” (İ. Gazali) ·      “Ahmak, ahmaklığından fâsıkın günahından daha büyük sıkıntıya düşer.” (Hakim) ·      “Ahmak olanla ilgini kes.” (Beyheki) ·      “Akşam üstü uyumak ahmaklıktır.” (İ. Maverdi) ·      “Sofradan düşen kırıntıyı yiyen fakirlik görmez, çocukları da ahmak olmaz.” (İ. Neccâr) ·      “Mümin sert değildir. Yumuşaklığından dolayı ahmak zannedilir.” (Deylemi) ·      “Ahmaklığın en kötüsü, Müslümanlığı bırakıp, başka dine meyletmektir.” (Deylemi)