40 Hadisi Şerif 86 (Helâl Kazanç)
01- “Helâl bellidir; haram bellidir. İkisinin arasında ise birtakım şüpheli şeyler vardır ki insanların çoğu bunları bilmezler. Kim şüpheli şeylerden sakınırsa, dinini ve onurunu korumuş olur. Kim de şüpheli şeylere bulaşırsa, harama düşmüş olur...” (Müslim, Müsâkât, 107)
02- “İnsanın
yediği en güzel şey, kendi kazancından olandır.” (Ebû Dâvûd, Büyû’ (İcâre), 77)
03- “Sizden
birinizin urganını alıp sırtında bir bağ odun getirip satması ve böylece
Allah’ın onun itibarını koruması, bir şey verip vermeyecekleri belli olmayan
kimselerden dilenmesinden daha hayırlıdır.” (Buhârî, Zekât, 50)
04- “Hiç
kimse elinin emeğinden daha hayırlı bir yiyecek asla yememiştir. Allah’ın
Peygamberi Davut (a.s.) da kendi elinin emeğini yerdi.” (Buhârî, Büyû’, 15)
05- “Kim Helâl
lokma yer ve Sünnet çerçevesinde amel eder, insanlar da onun kötülüklerinden
emin olurlarsa o kişi cennete girer. (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 60)
06- “Ey
insanlar! Allah’tan (hakkıyla) sakının ve rızkınızı güzel yoldan arayın. Hiç
kimse (Allah’ın kendisine takdir ettiği) rızkı -geç de olsa- elde etmeden
ölmeyecektir. Öyleyse Allah’tan (hakkıyla) sakının ve rızkınızı güzel yoldan
arayın. Helâl olanı alın, haram olanı bırakın!” (İbn Mâce, Ticâret, 2)
07- “Güvenilir,
dürüst, Müslüman tacir, kıyamet günü şehitlerle beraberdir.” (İbn Mâce,
Ticâret, 1)
08- “Allah’ım!
Ümmetim için (günün) erken vakitlerini bereketli kıl!” (İbn Hanbel, I, 153)
09- “(Meşru)
bir işten (helâl rızık) kazanan kimse o işe devam etsin.” (İbn Mâce, Ticâret,
4)
10- “Allah’ım
acizlikten, tembellikten, korkaklıktan, elden ayaktan düşmekten ve cimrilikten
sana sığınırım.” (Müslim, Zikir, dua, tevbe ve istiğfar, 76)
11- “…Bizi
aldatan, bizden değildir.” (Müslim, Îmân, 164)
12- “Bu dünya
malı göz alıcı ve tatlıdır. Kim bu mala gönül hoşluğuyla sahip olursa, kendisi
için malı bereketlenir. Ama kim de hırs ve tamahla bu mala sahip olursa, tıpkı
doymak bilmeyen bir kimse gibi onun için malın bereketi kaçar. Veren el, alan
elden üstündür.” (Buhârî, Zekât, 50)
13- “
...Sizden birinin ağzına toprak koyması, Allah’ın haram kıldığı bir şeyi
yemesinden daha iyidir.” (İbn Hanbel, II, 258)
14- “Bir malı
satın almak istediğin zaman, sana (istediğin mal) verilse de verilmese de almak
istediğin fiyatı söyle. Bir malı satmak istediğinde, versen de vermesen de
gerçekte satmak istediğin fiyatı söyle.” (İbn Mâce, Ticâret, 29)
15- “Alışveriş
yapanlar ayrılmadıkları sürece (alışverişten cayma konusunda) serbesttirler.
Eğer dürüst davranırlar ve (malın durumunu) açıkça söylerlerse, alışverişleri
bereketlenir. Fakat durumu gizler ve yalan söylerlerse, alışverişin bereketi
gider.” (Ebû Dâvûd, Büyû’, 51)
16- “Helâl
kazançtan bir hurma tanesi tasadduk edenin sadakasını Allah kabul eder ve
sizden birinizin tayını veya dişi deve yavrusunu büyüttüğü gibi büyütür. Öyle
ki o (sadaka), dağ kadar hatta daha büyük olur.” (Müslim, Zekât, 64)
17- “Allah
ancak abdestli olarak (kılınan) namazı kabul eder. Ve kamu malından aşırılıp
verilen sadakayı da kabul etmez.” (İbn Mâce, Tahâret, 2)
18- “Helâlinden
ye ki duaların kabul olsun.” (Taberânî, el-Mu’cemü’l-evsat, VI, 310)
19- “Onurlu
olmak isteyeni Allah onurlu kılar. Kimseye muhtaç olmak istemeyeni Allah o
ihtiyaçtan kurtarır.” (Buhârî, Zekât, 18)
20- “Müslüman,
Müslüman’ın kardeşidir. Müslümanın, kusurlu bir malı, kusurunu açıklamadan din
kardeşine satması helâl olmaz.” (İbn Mâce, Ticâret, 45)
21- “Her
ümmetin bir imtihanı vardır. Benim ümmetimin imtihanı da mal iledir.” (Tirmizî,
Zühd, 26)
22- “Servetini
artırmak için insanlara el açan istediği az ya da çok olsun, gerçekte kor ateş
dilenir.” (Müslim, Zekât,105)
23- “Kim
başkalarından bir şey dilenmeyeceğini bana garanti ederse, ben de ona cenneti
garanti ederim.” (Ebû Dâvûd, Zekât, 27)
24- “...Birbirinizin
pazarlığı üzerine pazarlık yapmayın ve müşteri kızıştırmayın!.” (Buhârî, Büyû’
64)
25- “Hediyeyi,
hediye olduğu sürece alın. Borç karşılığında bir rüşvete dönüşünce onu sakın
almayın!” (Taberânî, el-Mu’cemü’s-sağîr, II, 42)
26- “Resûlullah
faizi yiyene, yedirene, yazana ve bunun iki şahidine lânet etti ve ‘Hepsi
(günahta) eşittir.’ buyurdu.” (Müslim, Müsâkât, 106)
27- “Faiz
yoluyla mal çoğaltan hiç kimse yoktur ki sonunda durumu (malında) azalmaya
dönüşmesin.” (İbn Mâce, Ticârât, 58)
28- “Allah’ın
lâneti, rüşvet verenin ve rüşvet alanın üzerinedir.” (İbn Mâce, Ahkâm, 2)
29- “Kim
hakkı olmadığı hâlde bir karış yeri alırsa, Allah kıyamet günü yedi kat yeri
onun boynuna dolar.” (Müslim, Müsâkât, 141)
30- Hz.
Peygamber’e (s.a.v.), “En faziletli kazanç hangisidir?” diye sorulduğunda O,
“Helâl / Makbûl bir alış veriş ve kişinin el emeğiyle kazandığıdır.” diyerek
cevap vermiştir. (İbn Hanbel, III, 467)
31- “Kimi bir
işte görevlendirip (yaptığı işin karşılığı olarak) bir ücret verdiysek, onun bu
ücret dışında alacağı her şey (kamuya) hainliktir.” (Ebû Dâvûd, Harâc, 9-10)
32- “Kayıp
bir hayvanı duyurmadan sürüsüne katan, gerçekte kendisi yolunu kaybetmiştir.”
(Müslim, Lukata, 12)
33- “Allah
bir topluma bir şeyi yemeyi haram kıldığında, onlara bedelini de haram kılar.”
(Ebû Dâvûd, Büyû’, 64)
34- “Mümin,
alın teriyle ölür.” (Tirmizî, Cenâiz, 10)
35- “Resûlullah
içki konusunda şu on sınıf kimseye lanet etti: (İçki yapmak için) meyveyi sıkan
ve sıktıran, içkiyi içen, taşıyan, taşıtan, dağıtan, satan, parasını yiyen,
satın alan ve aldıran...” (Tirmizî, Büyû’, 59)
36- ”(İnsanı)
helak eden şu yedi şeyden kaçının…: Allah’a şirk koşmak, büyü yapmak, Allah’ın
haram kıldığı bir canı haksız yere öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek,
savaş meydanından kaçmak ve suçsuz ve namuslu mümin kadınlara iftirada
bulunmak.” (Buhârî, Vesâyâ, 23; Müslim, Îman, 145)
37- “Sizden
kimi bir işte görevlendirirsek ve o da bizden bir iğneyi yahut daha küçük bir
şeyi gizlerse, bu kamu malına bir ihanet olur ve kıyamet günü onu (kendi
elleriyle) getirir.” (Müslim, İmâre, 30)
38- “Bir
dinarı iki dinar karşılığında, bir dirhemi iki dirhem karşılığında satmayın!”
(Müslim, Müsâkât, 78)
39- “Yalanı
ve yalanla iş yapmayı terk etmeyenin yemeyi içmeyi bırakmasına Allah’ın
ihtiyacı yoktur!” (Buhârî, Savm, 8)
40- “Allahım!
Bana Helâl rızıklarından nasip ederek haramlarından koru! Lütfunla beni senden
başkasına muhtaç etme.” (Tirmizî, Deavât, 110)
(İslam
ve İhsan)
Yorumlar
Yorum Gönder