Kayıtlar

Terörist Kimdir?

Resim
  Terörist Kimdir? ·      Masumları öldürür vicdanı yoktur! ·      Arkadan vurur, şerefi yoktur! ·      Halkını katleder, davası yoktur! ·      Allah’ü Teâlâ’dan korkmaz, imanı yoktur! ·      Camiye gitmez, dini yoktur! ·      Kamuya zarar verir, devleti yoktur! ·      Araç yakar, onuru yoktur! ·      Kızılaya gitmez, kanı yoktur! ·      Dağdan inmez, vatanı yoktur! ·      Meydana çıkmaz, yüreği yoktur! ·      Aile bilmez, evlâdı yoktur! ·      Kadın bilmez, namusu yoktur! ·      Kalbi katıdır, sevgisi yoktur! ·      Büyükleri saymaz, saygısı yoktur! ·      Soyunu bilmez, milleti yoktur! ·      Başına gelecekleri düşünmez, aklı yoktur! ·      Düşmandan emir alır, beyni yoktur! ·      Yahudi ve Haçlı’ya hizmet eder, düşüncesi yoktur! ·      Devletten korkar, suçu pek çoktur! ·      İşte “Gerilla” dedikleri “Terörist” budur… Rabbimiz bütün insanlığı terör ve teröristlerden korusun!

Ana Baba Hakkı Hakkında Çok Acıklı Bir Hikâye…

  Ana Baba Hakkı Hakkında Çok Acıklı Bir Hikâye…   Çin'de, evliliğinden çok uzun zaman sonra bir oğlu olur adamın. Elli beş yaşındadır o yıllarda adam... Öyle çok sever ki oğlunu... Mutlu olsun diye elinden ne geliyorsa yapar... Eşi bir trafik kazasında ölünce, küçük yaştan itibaren hem anne hem de baba olur oğluna. Öperken burnunun direği sızlamaktadır... Yıllar hızla geçer... Çocuk büyür ve evlenir.. Çin'de yaşlıları yalnızlığa terk etme âdetine hiç düşünmeden o da uyar. Evlenince babasını yalnız bırakıp eşiyle yeni evine taşınır. Artık seksen yaşlarında olan babasının yanına gitmediği gibi, sadece ölüp ölmediğinden haberdar olmak için telefona benzer bir çağrı düzeneği yaptırır.. Yaşlı babası her gün bir defa koltuğunun az ilerisinde duran butona basıp "Ölmedim. Hayattayım." der gibi çağrı göndermektedir oğluna, gözyaşlarıyla... Aradan uzun yıllar geçse de oğlu bir kez olsun babasının yanına uğramaz... Fakat babasından günde birkaç çağrı

Allah’ü Teâlâ ile Özel Bir Sözleşme

  Allah’ü Teâlâ ile Özel Bir Sözleşme   Velîlerden Hayr en-Nessâc Der ki: Allah’ü Teâlâ ile özel bir sözleşme yaptım ve taze hurma yememeye söz verdim. Bir ara nefsim bana gâlip geldi, dayanamadım ve bir miktar taze hurma aldım. Bir tane yemiştim ki, o sırada bana bakan bir adam: “- Ey hayr sen niçin benden kaçtın?” Diyerek beni yakaladı. “- Adamın hayr isminde bir kölesi varmış, kendisinden kaçmış. Adam onu arıyormuş, beni ona benzetti. O sırada bana da ona benzeme hâli verildi. Adam beni alıp evine götürdü, aylarca yanında kaldım, dokuma işinde çalıştım. Sonra Allah’ü Teâlâ’ya tevbe ettim. Bendeki o benzeme hâli alındı. Benim köle olmadığım anlaşıldı, beni serbest bıraktılar.” “- Bu adam beni hayr diye çağırdığı için ben de bir Müslüman’ın bana verdiği bu ismi değiştirmedim, adım hayr en-nessâc (dokumacı hayr) olarak kaldı.”

70 Bin Meleğin Katıldığı Cenaze

  70 Bin Meleğin Katıldığı Cenaze   Alâ bin Muhammed Sakafî Radiyallahü Anh’dan; “Biz Resûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem ile birlikte Tebuk’ta bulunuyorduk. Bir sabah güneş, hiç o zamana kadar görmediğimiz bir parlaklık ve aydınlıkta doğdu. Daha sonra Cebrâil Aleyhisselâm indi. Allah Resulü ona: “– Neden bu sabah güneş, şimdiye kadar görmediğimiz ışıklar ve nurlar saçıyor?” diye sordu. Cebrâil Aleyhisselâm şu cevabı verdi: “– Bu sabah, Muâviye el-Leysî Radiyallahü Anh vefat etti. Ve Cenâb-ı Hakk, onun cenaze namazını kılmaları için gökten 70 bin melek gönderdi. Gördüğünüz ışıklar, güneşin değil, o meleklerin nurlarıdır.” Allah Resulü Cebrâil Aleyhisselâm’a tekrar sordu: “– Muâviye el-Leysî, hangi ameliyle bu lutfa ermiştir?” Cebrâil Aleyhisselâm şu cevabı verdi: “– O, İhlâs sûresini çok okurdu… Gece-gündüz, dururken-yürürken, otururken-ayakta iken hep bu sûreyi okurdu… Bu sebeple o büyük lutfa ermiştir.”   Kaynak: İbn-i Sâ’d

Abd’nin Dünyada Yaptığı Katliam Ve Soykırımlar

Resim
  Abd’nin Dünyada Yaptığı Katliam Ve Soykırımlar Dr. İlhami Pektaş 250 yıllık tarihi yüzkarası olaylarla dolu olan ABD’nin zulüm ve soykırımları saymakla bitmez. Birleşik Devletler, bağımsızlığını ilan etmeyi başardıktan sonra, topraklarını genişletmek amacıyla 1830 yılında çıkarılan “Kızılderili Tehcir Yasası” ile bölgede yaşayan tüm yerlileri kendi topraklarından çıkardılar. ABD’nin resmi devlet politikası olan Kızılderili soykırımı, Nazi Almanyası’nda Yahudilere karşı uygulanan soykırımdan çok daha büyük bir soykırımdı. ABD’nin resmi makamları Kızılderili kellesi başına 5 dolar ödemişti. ABD’liler, “Bu vahşi hayvanların yani Kızılderililerin tamamen imha edilmesi gerekiyor”, En iyi yerli ölü yerlidir politikasıyla kıtayı binlerce yıldır üzerinde yaşayan yerli halkın elinden zorla almıştı. Bu kapsamda ilk biyolojik silah, Kızılderililer üzerinde uygulandı. Sürgüne gönderilen Kızılderililere yardım olarak dağıtılan battaniyelere çiçek mikrobu bulaştırılarak çok sayıda yerlinin ö

Kelime-i Tevhîd

  Kelime-i Tevhîd Müslüman Olan Bir Kimseye İlk Önce Lâ İlâhe İllallâh Muhammedün Rasülullah Kelimesinin Manâsını Bilmek ve İnanmak Farzdır. Bu Kelimeye Kelime-i Tevhîd Denir. Kısaca Manâsı Allah’tan Başka İlâh Yoktur Muhammed Aleyhisselâm da O’nun Resulüdür Demektir. Kelime-i Tevhîdin Manâsını, Ehl-i Sünnet Âlimleri Şöyle Açıklıyorlar: İnsanlar Yok idi, Sonradan Yaratıldı. İnsanların Bir Yaratanı Vardır. Her Varlığı O Yaratmıştır. Bu Yaratan Birdir. Ortağı, Benzeri Yoktur. Bir İkincisi Yoktur. O Hep Var idi. Varlığının Başlangıcı Yoktur. Hep Vardır. Varlığının Sonu Olmaz, Yok Olmaz. O’nun Hep Var Olması Gerekir. O Yok Olamaz. Varlığı Kendindendir. Hiçbir Sebebe İhtiyacı Yoktur. Her Şeyi Var Eden, Her Varı Her Ân Varlıkta Durduran O’dur. O Madde Değildir. Hiçbir Maddede Bulunmaz. Şekli Yoktur, Ölçülmez. Nasıldır Diye Sorulmaz. O Deyince, Akla Hayâle Gelen Her Şey O Değildir. O, Bunlara Benzemez. Bunlar Hep O’nun Mahlûklarıdır ve O, Mahlûkları Gibi Değildir.   Akla, Vehme, Hayâle

Cennet Ehli ve Hâlleri

Cennet Ehli ve Hâlleri               Cehennem’e girmesi hüküm olunanlar cezalarını bulunca, meydanda yalnız iyiler ve cennetlikler kalır. Aralarındaki haklar ve diğer hususlar düzeltildikten ve helâl edildikten sonra, kimsenin kimsede zerre kadar hakkı kalmayınca, Allahü tealanın emri ile Cennet’e doğru sevk olunurlar. Hadîs-i şerîfde Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem; “Cennetlikler, bedenlerinde kıl olmadığı hâlde, otuz Üç yasında olarak Cennet’e girerler” buyurdu. Küçükken ölenler de, böyle olup, otuz üç yaşında kalırlar. Gözle-rinde kudretten sürme olup, çok güzel bir görünüşleri vardır. Nitekim hadîs-i şerîfde; “Herkesden önce Cennet’e girenlerin yüzleri ondördüncü gecedeki ay gibi parlar.” buyuruldu. Bunlar hesapsız cennete girenlerdir. Bir başka hadis-i şerifde; “Hesapsız Cennete girenlerin yüzleri ondördüncü gecedeki ay gibi parlar. Bunlardan sonra gelenlerin yüzleri gökteki büyük yıldızlar gibidir” buyuruldu. Cennet hullelerini ve kaftanlarını giyip Burak’lara binerle