Kayıtlar

Sevgi Elini Önce Siz Uzatın

Sevgi Elini Önce Siz Uzatın “Kendinizi haklı görüvermek, her zaman kolaydır gerçekten. Haklı olmadığınızı düşünüp, karşınızdakine hak vermek, önemli olsun sizce. Sevecekseniz gerçekten, başta hak vermesini biliniz.” (Rehber Varlık ) Pek çoğumuz bir tartışma, yanlış anlama veya yetiştirilme biçimindeki farklılıklardan kaynaklanan küçük kırgınlıklara dört elle sarılırız. Kırıldığımız kişi bir dost veya akraba olsun, inatla onun bize el uzatmasını bekler, onu bağışlamak ve eski ilişkiyi tekrar, başlatmak için bunun tek yol olduğuna inanırız. Sağlığı pek de iyi olmayan bir hanım dostum yakınlarda bana oğluyla üç yıldan beri konuşmadığını söyledi. “Neden?” diye sordum. Bana geliniyle ilgili bir konuda ters düştüklerini ve önce oğlu aramadıkça, onunla bir daha hiç konuşmayacağını söyledi. Ona kendinin el uzatmasını önerince önce itiraz etti ve “Bunu yapamam, çünkü onun özür dilemesi gerekir” dedi. Kadın biricik oğluna elini uzatmadan nededeyse ölmeye bile hazırdı. Biraz tatlı dil

Olumlu Düşünmek Yeterli Değildir

Olumlu Düşünmek Yeterli Değildir Hepimizin rüyaları vardır, değil mi? Hepimiz; ailemizde, arkadaşlarımızda ya da diğer kişilerde belirgin bir yolla şu ya da bu şekilde fark yaratabilen, özel insanlar olduğumuza inanmak isteriz. Yaşamımızın herhangi bir anında, gerçekten neleri istediğimiz ve neleri hak ettiğimiz konusunda bir fikrimiz olmuştur. Bununla birlikte çoğumuz yaşamın güçlükleriyle karşılaşınca, rüyalarımızı unuturuz. Özlemlerimizin geleceğimizi şekillendirmedeki gücünü unutarak, onları bir kenara bırakırız. Güven ve ümidimizi kaybederiz. Yaşamda herşeyi değiştirecek gücün, içimizde uyuyor olduğunu hatırlamayız. Bugünden başlayarak, bu gücü uyandırabilir ve rüyalarınızı yaşama geçirebilirsiniz. Olumlu düşünme, şüphesiz önemli bir başlangıçtır. Elbette nelerin ne kadar yanlış olduğu yerine, nelerin nasıl çözümleneceği üzerinde durmalısınız. Ancak tek başına olumlu düşünce, yaşamımızı değiştirmek için yeterli değildir. Nasıl düşündüğünüzü, nasıl hissettiğinizi ve yaşadı

Allah Kuluna Bir Nîmet Verirse...

Allah Kuluna Bir Nîmet Verirse... İstanbul evliyasından “Fethi Ali Efendi”, bir sohbette; - Kardeşlerim, Allah’ü Teâlâ bir kuluna bir nîmet verdiyse, bu nîmeti o kulunun üstünde görmek ister, buyurdu. - Nasıl yâni? Dediler. - Mesela bir Müslümana zenginlik verdiyse, o kimse imkânı nispetinde güzel yemekler yemeli, güzel elbiseler giymeli, güzel yerlerde oturmalı, fakirleri de gözetmelidir. Amaaa... - Aması ne efendim? - Bununla beraber “ölüm”ü ve “âhiret”i bir an olsun unutmamalıdır. İbadeti bilerek yapın! Bir gün de; - Şartlarını bilerek yapılan az ibadet, bilmeyerek yapılan çok ibadetten daha iyidir, buyurdu. Onun için her gün dînimizden bir şeyler öğrenmelidir. Ve ekledi: - Hadis-i şerifte; “İlim yolunda ölen kişi, kabre cahil girer, âlim olarak çıkar” buyuruldu. - Nasıl yâni? Dediler. - Yâni her gün, dinden bir şeyler öğrenen, mesela bir iki sayfa ilmihal okuyan kimse, ilim yolunda sayılır. Ölürse, “cahil” olarak kabre girse bile, kıyamette “âlim” olarak kalkar

Matematikten Esintiler

Matematikten Esintiler Matematikte sayıların getirdiklerine bir bakalım! 3 x 37 = 111 6 x 37 = 222 9 x 37 = 333 12 x 37= 444 15 x 37 = 555 18 x 37 = 666 21 x 37 = 777 24 x 37 = 888 27 x 37 = 999 12 x 42 = 21 x 24 23 x 96 = 32 x 69 24 x 84 = 42 x 48 12345679 sayısının tek başına bir özelliği yok. Ancak 9 ve 9'un katları ile çarptığımızda, ortaya ilginç bir sonuç çıkıyor. İsterseniz sonuçları kontrol edin. Sonuca bir daha bakın şiir gibi değil mi??? 12345679 x 9 = 111 111 111 12345679 x 18 = 222 222 222 12345679 x 27 = 333 333 333 12345679 x 36 = 444 444 444 12345679 x 45 = 555 555 555 12345679 x 54 = 666 666 666 12345679 x 63 = 777 777 777 12345679 x 72 = 888 888 888 12345679 x 81 = 999 999 999 12345679 x 999999999 = 12345678987654321 şaka gibi 3² + 4² = 5² 10² + 11² + 12² = 13² + 14² 21² + 22² + 23² + 24² = 25² + 26² + 27² 36² + 37² + 38² + 39² + 40² = 41² + 42² + 43² + 44² (0 x 9) + 8 = 8 (9 x 9) + 7 = 88 (98 x 9) + 6 = 888 (987 x 9) + 5

Köpeğinizin Sizden Ricaları Var...

Köpeğinizin Sizden Ricaları Var... Benim hayatım 10 ile 15 yıl sürer. Senden her ayrılışım bana acı verir. Beni almadan önce bunu düşün.  Bana, senin benden istediklerini anlayacağım bir süre ver.  Benim içimde güven duygusu uyandır. Ben bununla yaşarım. Bana hiç bir zaman uzun süreli darılma ve beni cezalandırmak için bir yere kapatma. Senin hayatında iş, eğlence ve arkadaşların var... Benim hayatımda ise; sadece sen varsın.  Arada sırada benimle konuş. Sözlerini anlamasam bile bana yönelttiğin sesini anlarım. Sahte dostlar gibi riyakâr ve vefasız değilim.  Bana daima nasıl davranılması gerektiğini bil. Ben hiç bir zaman unutmam. Sevgi ve sadakatim sonsuzdur... .  Beni dövmeden önce, aslında; dişlerimle kemiklerini un ufak edebileceğimi ancak, asla böyle bir yola başvurmayacağımı düşün.  Beni "isteksiz, tembel ve inatçı" diye azarlamadan önce düşün: Belki yediğim yemek dokunmuştur. Belki, güneşin altında uzun zaman kalmışımdır veya belk

Beş Ayetler ve Sırları (Ayet-i Hamse)

Beş Ayetler ve Sırları (Ayet-i Hamse) İmam-ı Buni Hazretleri diyor ki: “Kur’an-ı Kerim’de tesiri büyük öyle beş ayet vardır ki, okuyanı Allah’ın izni ile korkulan şeylerden emin kılar, bütün elem verici şeylere ve hastalıklara karşı koruyucu bir manevi kalkan vazifesi görür.” Selman-ı Farisi Radiyallahü Anh’dan rivayetle: Hayatım boyunca çok günah işledim. Neredeyse ömrüm dahi sona erecek. Bana bir şey öğret ki, ömrüm uzun olsun, günahlarım mağfiret olsun ve muradım hâsıl olsun” dediğinde Raûsulüllah Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem bu beş ayeti kerimeyi öğretti ve buyurdular ki “Bir kimse bu beş ayeti kerimeleri okursa ve üzerinde taşırsa, ömrü uzun olur, günahı mağfiret olunur ve muradı hâsıl olur.” Bu ayeti yazıp da üzerinde taşıyan kimseler, insanlar arasında hürmet görür ve nazardan korunurlar. Hazreti İbn-i Mes’ud Radiyallahü Anh’dan rivayetle: “Allah Rasulü Sallallahü Aleyhi Vesellem ayat-ı hamse’yi hazerde, seferde, gazalarda okurdu. Allah’ü Teâla

Dünya Sizi Kandırmasın

Resim
Dünya Sizi Kandırmasın Allahü teâlâ, İbrahim aleyhisselâma; "Kazma küreğini al, filan dağa çık, orada büyük bir kabir var, onu kaz, içinde ne varsa bak!" buyurdu. İbrahim aleyhisselâm, o dağa çıktı, kabri buldu. Allahü teâlânın emrine uyarak, mezarı kazınca, mezar içinde muazzam büyüklükte bir insan cesedi ile başında yazılı bir levha gördü. Bu levhada şunlar yazıyordu: "Ben Ad kavminin melikiyim. Bin sene yaşadım, bin orduyla savaştım, hepsini yendim. Bin defa evlendim, bin çocuğum oldu. Servetimin sayısını, sınırını ölçemez hâle geldim. Ama birgün devası olmayan bir hastalığa yakalandım. "Beni bu dertten kurtarın, ne isterseniz vereceğim." dedim. Hattâ bütün servetimi vermeyi taahhüt ettim. Bütün doktorlar âciz kaldılar, bu hastalığa çare bulamadılar. Ölmek üzereyim, onun için bu levhayı yazdırdım ve son sözüm şudur: Bu dünya beni kandırdı, sizi de kandırmasın. Ben kuvvetime, servetime güve

Cihânın Efendisi

Cihânın Efendisi Emekli din görevlisi Ahmet Cesur'un yazısını aynen yayınlıyoruz: Bilindiği gibi bütün peygamberler en güzel huylarla donatılmış ve Allah’ın emir ve yasaklarını insanlara öğretmek için gönderilmiş seçkin ve fazîlet sahibi muhterem insanlardır. Allah’ü Teâlâ’nın sevdiği ve övdüğü güzel huyların, temiz hallerin, üstün vasıfların, yüce hasletlerin ve ahlaki faziletlerin hepsine en mükemmel şekilde sahip olan ve bu gerçek bizzat Kur’an-ı kerîm tarafından tasdik ve tebcil edilen muazzez insan ise sevgili Peygamberimiz hazret-i Muhammed aleyhissâlâtü vesselâm efendimizdir. O, insanların, meleklerin ve peygamberlerin en üstünü, en mükemmelidir. Çünkü O, son peygamber olarak kıyâmete kadar gelmiş ve gelecek bütün insanlığa gönderilmiştir. Kur'ân-ı kerîmde "Allahın resûlü sizin için güzel bir örnektir." fermanı ile takdim ve tekrim edilen Peygamber efendimiz, sallallahü aleyhi ve sellem hazretleri de şöyle buyurmuşlardır: "Ben güzel ahlâkı

Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’i Rü’yâda Görmek

Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’i Rü’yâda Görmek İmâm-ı Şa’rânî Kuddise Sirrûh yine buyurdular ki: Kim, Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz Hazretleri’ni rü’yâda görmek isterse; evliyâullah sevgisi olduğu halde; Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz Hazretleri’nin zikrini (mübârek ismini anıp salevât okumaya) gece ve gündüz devam etmelidir. Çünkü evliyâullah insanların efendileridir. Yoksa Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz Hazretleri’ni rü’yâda görmek kendisine kapalıdır. Evliyâullaha gadap ettiği için gadaba çarpılır. (Saadetü’d-Dareyn, s. 533)

Ramazan Ayı, Rahmet Ve Mağfiret Ayıdır

Ramazan Ayı, Rahmet Ve Mağfiret Ayıdır قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اَلسَّحُورُ أَكْلُهُ بَرَكَةٌ فَلَا تَدَعُوهُ وَلَوْ أَنْ يَجْرَعَ أَحَدُكُمْ جُرْعَةً مِنْ مَاءٍ فَإِنَّ اللهَ عَزَّ وَجَلَّ وَمَلَائِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى الْمُتَسَحِّرِينَ. (حم) Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Sahur berekettir. Bir yudum su ile de olsa sahûru terk etmeyiniz. Zîrâ sahûra kalkanlara Allâhü Teâlâ rahmet ve melekleri de istiğfar ederler.” (Hadîs-i Şerîf, Müsned-i Ahmed) قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ لِلصَّائِمِ عِنْدَ فِطْرِهِ لَدَعْوَةً مَا تُرَدُّ. (هـ) Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Muhakkak oruçlu için, iftar anında red olunmayacak duâ vardır.” (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i İbn-i Mâce) Allâhü Teâlâ, Ramazan ayının her gecesi şöyle buyurur: “Bir isteği olan yok mu, isteğini vereyim. Tövbe eden yok mu, onun tövbesini kabul edeyim. Bağışlanmak isteyen yok mu, onu bağışlayayım!”

Sen Yeter ki Allah’ü Teâlâ’ya Dost Ol…

Sen Yeter ki Allah’ü Teâlâ’ya Dost Ol… Allah dostu mübarek bir zatın hamama gitmesi gerekmektedir, gün boyu çalışmış ve üstü ve başı kir içinde hamamın kapısına gelir... Hamamcıya şöyle söyler... -Evladım içeriye girebilir miyim? Hamamcıda şöyle bir cevap verir… -Amca bugün vezirler gelecek, hamam gün boyu kapalı... Uzun bir konuşma ve tartışmadan sonra, hamamcı, amcaya şöyle der... -İçeriye gir ve şu odada banyonu yap, sakına vezirlere gözükme... Der… Vezirler gelir banyolarını yapmaya başlarlar, Sarayda dördüncü Murat'ın aklına şöyle bir fikir gelir... Normal vatandaş gibi giyinir ve hamama gider... Tabi hamamcı yine bunu da içeriye kabul etmez, ama en sonunda yaşlı amcanın yanına banyosunu yapması için gönderir ve şöyle der... -Geç şu odaya orda yaşlı bir amca var onunla beraber banyonuzu yapın ama sakına vezirlere gözükmeyin… -Dördüncü Murat amcanın yanına gelir ve banyosunu yapmaya başlar, Tabi dördüncü Murat tanınmadığını bildiği için gayet

Efsanevi boksör Muhammed Ali Hayatını Kaybetti

Resim
Efsanevi boksör Muhammed Ali Hayatını Kaybetti Uzun süredir Parkinson rahatsızlığı bulunan ve solunum yollarındaki rahatsızlık nedeniyle dün hastaneye kaldırılan Muhammed Ali'nin tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdiği açıklandı. NBC News kanalına konuşan aile sözcüsü Bob Gunnell, efsanevi boksörün öldüğünü doğruladı. Hayatı boyunca birçok önemli maça çıkan, spor yaşantısının yanı sıra Müslümanlara ve ABD'deki siyahi hareketlere desteğiyle de bilinen Muhammed Ali, 2014 yılından bu yana sağlık sorunları nedeniyle zaman zaman hastanede tedavi görüyordu. Aralık 2014'te ve Ocak 2015'te hastaneye kaldırılan Muhammed Ali'nin, geçen yılki rahatsızlığının idrar yolları enfeksiyonu olduğu belirtilmişti. Ünlü boksör, son olarak 8 Nisan'da Arizona'nın Phoenix kentindeki Celebrity Fight Night adlı yardım etkinliğine katılmıştı. 1964'te İslamı Seçti, Muhammed Ali Adını Aldı Boks kariyerini sonlandırmasının ardından Parkinson hastalığına y

Muhammed Ali Nevzat Hoca’ya Sarılıp Neden Ağladı

Resim
Muhammed Ali Nevzat Hoca’ya Sarılıp Neden Ağladı Yine Londra’da Nevzat Yalçıntaş Hoca ile bir araya gelen Muhammed Ali, “Benimle kucaklaşan ilk beyazsın” diye göz yaşlarına hâkim olamadığı kaydedildi.  Nevzat Hoca’ya benimle kucaklaşan ilk beyaz siyasetçi Bugün 74 yaşında hakka yürüyen dünya şampiyonu, demir yumruk, altın kalpli efsanevi boksör Muhammed Ali’nin çarpıcı hayat hikâyesinden bir demet… 1960'lı yıllarda İslam'ı seçen ve Vietnam'da savaşmayı reddeden bir dünya şampiyonu olarak Muhammed Ali, ABD'deki en popüler kişileri arasındaydı. Amerika'da ırkçılığın zirve yaptığı yıllarda siyah derisi ile ayrımcılığa ve ABD'nin derin devletine kafa tutuyor ve bütün dünyayı dik duruşuyla kendine hayran bırakıyordu. Irkçı Amerika'yı Dövdü Ringlerde sadece rakiplerini değil ırkçı Amerika'yı da dövüyordu. ABD'li yazar Harriet Beecher Stowe'un kişilik olarak romanında ortaya koyduğu siyahi o isme (Tom Amca) hep karşı çıktı

İyi Niyet Neler Yaptırıyor

İyi Niyet Neler Yaptırıyor Evli çift, fakir olduğundan istedikleri şeyleri hiçbir zaman alamamışlar. Adamın babasından yadigâr bir saati varmış. Fakat bu saatin zinciri yokmuş. Adamın tek hayali babasından kalan bu hatıraya gümüş bir zincir alabilmekmiş... Karısının da o kadar güzel saçları varmış ki, o saçlara yakışır gümüş bir toka almak istermiş ömrü boyunca... Evlilik yıl dönümlerinde kadın bir perukçuya gidip saçlarını satmış. Aldığı parayla da ucuz bir peruk alıp başına geçirmiş. Kalan parasıyla da eşinin babasından kalan saate, eşinin o çok sevdiği zinciri almış. Akşam evinde heyecanla kocasının gelmesini bekliyormuş. Nihayet eşi eve gelmiş. Kadın hemen hediyesini vermiş eşine. Adam üzülerek almış hediyeyi. - Nasıl alabildin bu zinciri? Diye sormuş eşine. Saçlarını sattığını söylemiş kadın... Daha da üzülmüş adam bunu duyunca... Çünkü O'da karısının o çok istediği tokayı almış babasından yadigâr saati satarak…

ABD'li Müslüman Kız Hamze'nin Başörtüsü Zaferi!

Resim
ABD'li Müslüman Kız Hamze'nin Başörtüsü Zaferi! Amerikan basını olaya geniş yer verdi. Genç kızın mücadelesi kamuoyunda da yankı yarattı. Hamze, tarihi askeri okula başörtüsü ile girme başvurusuna ilişkin "bir kargaşa yaşanacağını tahmin ediyordum" dedi ancak tartışma onun bile tahmin edemeyeceği boyutlara ulaştı. Deniz subayı olmak isteyen 17 yaşındaki Sana Hamze'nin, başörtüsü nedeniyle The Citadel tarafından reddedilmesi ABD'de tartışma yarattı 17 yaşındaki Floridalı Sana Hamze deniz subayı olma hayali kuruyordu. Müslüman genç kız, Güney Carolina'nın en prestijli okullarından The Citadel'e kabul edildi ancak okul Hamze'nin başörtüsünü kılık kıyafet kurallarına aykırı buldu. Abd Donanmasında Olmak İstiyordu Amerikan donanmasının bir parçası olmak isteyen ve askeri okulu bu amacı doğrultusunda ilk adım olarak gören Hamze, inancı gereği baş örtüsü takmama seçiminin olmadığını her fırsatta vurguladı. The Citadel'e öğrenci