Kayıtlar

Düşlerimizin Gerisindeki Kırıntılar

Düşlerimizin Gerisindeki Kırıntılar Hayatımıza usulca giren ve daha sonra yüreğimizde derin izler bırakıp, adı konulmamış hüzünler yaşatarak çıkan insanlar aslında bize kavuşmanın tadını duyumsatırlar... Acıyı, kederi, inceden içimize akan hasreti tanımadan mutluluğun resmini çizebilir miyiz? Ayrılık acısı yaşamadan, baharın gelişini, taze çimen kokusunu genzimizde algılayabilir miyiz? Umutlarımızın bittiği yerde bize yeni umutlar yaşatan o insanlar, hayatımızdan çıkarken bıraktıkları acı tatlı hatıralarla, çocuksu korkuları üzerimizden atmamıza, mutluluk düşleri kurmamıza yardımcı olurlar. O düşlerle uyuyup uyanmamızı sağlayarak, sevinçle hüznü bir arada yaşadığımız dünyamıza coşku vererek, yalnızlıkla izole edilmiş hayatımıza ortak sesler katarlar. Bugün bize; “ Daha sılanın ne yana düştüğünü bilmeden sıla türküleri dinleyerek sıla hasreti çektiğimiz, Uyaklı şiirlerle desteklediğimiz aşk mektuplarımız, Sevgilimizle el ele yürürken adımlarımızda tutuk heyecanların yaş

Beş Maymun

Beş Maymun Kafese beş maymunu koyarlar, ortaya da bir merdiven ve tepesine de iple muzları asarlar. Her bir maymun merdivenleri çıkarak muzlara ulaşmak istediğinde dışarıdan üzerine soğuk su sıkarlar. Her bir maymun aynı denemeye giriştiğinde çok soğuk suyla ıslatılır, bütün maymunlar bu denemeler sonunda sırılsıklam ıslanırlar. Bir süre sonra muzlara hareketlenen maymunlar diğerleri tarafından engellenmeye başlanır. Su kapatılıp, maymunlardan biri dışarı alınıp ve yerine yeni bir maymun konulur, ilk yaptığı iş muzlara ulaşmak için merdivene tırmanmak olur. Fakat diğer dört maymun buna izin vermez ve yeni maymunu döverler. Daha sonra ıslanmış maymunlardan biri daha yeni bir maymunla değiştirilir ve merdivene ilk yaptığı atakta dayak yer, bu ikinci yeni maymunu en şiddetli ve istekli döven ilk yeni maymundur. Islak maymunlardan üçüncüsü de değiştirilir. En yeni gelen maymun da ilk atağında cezalandırılır. Diğer dört maymundan yeni gelen ikisinin, en yeni gelen maymunu niye dövd

Şamar Oğlanı

Şamar Oğlanı Şamar Oğlanının İngilizcesi "Whipping boy" dur. Avrupa’da devrin âdetlerine göre her prens, her saray mensubu, her zâdegan çocuğu, mektebe bir yaşıtı ile gidiyordu. Bu yaşıt öğrenci halktandı. "Asîl" çocuk bir hata işlediği zaman, sopayı veya şamarı onun nâmına, halk çocuğuna vuruyorlar; şamarı, gariban “Halk Çocuğu” yiyordu. İşte “Şamar Oğlanı!” kavramı bu adetten ortaya çıkmıştır. Dikkat Edelim: Bu işler bu gün de böyledir. Devrin asilzadesi “Şerefsiz Haramzadesi” bir suç işler. Ona bir türlü ceza vermezler, veremezler. Garibanın biri bir hata etse ona en ağır cezayı verirler. Dünya adaleti böyledir. Ama ahiret âleminde işler tersine dönecek, kimseye zerre miktarı haksızlık yapılmayacak. Boynuzsuz koyun, boynuzlu koyundan hakkını alacaktır.

Gece Namazı Kılmak İçin 5 Sebep

Resim
Gece Namazı Kılmak İçin 5 Sebep 1- Duaların Kabul Zamanıdır Gecenin yarısı veya üçte ikisi geçtiği zaman, Allah Tealâ dünya semasına nüzul eder de buyurur ki: “İsteyen yok mu verilsin, dua eden yok mu müstecab olsun, istiğfar eden yok mu mağfiret olunsun.” Bu hal tâ fecr açılıncaya kadar devam eder. Hadis-i Şerif, Ramuz El-EHadis, Ravi: Hz. Ebû Hüreyre (r.a.) Yüce Rabbimiz geceleyin kalkıp teheccüd namazı kılanlar hakkında şöyle buyurur: “Onların yanları yataklarından uzaklaşır (teheccüd namazı kılmak için yataklarından kalkarlar), korkarak ve umarak Rablerine dua ederler ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (hayır için) harcarlar. Yaptıklarına karşılık olarak onlar için gözlerini aydınlatıcı ne güzel (nimetlerin) saklandığını hiç kimse bilmez” (es-Secde, 32/16-17). 2- Farzdan Sonra En Kıymetli Namazdır Peygamber Efendimiz (sallallalhu aleyhi ve sellem), Sahih-i Müslim`de Ebû Hureyre (r.a)`dan rivâyet edilen bir hadis-i şerifte teheccüd namazının en fazile

İkinci Grup Sorular

İkinci Grup Sorular  Adamın biri, genç yaşta ölüvermiş. Yakınları, onu en kısa yoldan mezara koyduktan sonra, arkalarına bile bakmadan uzaklaşmışlar. Biraz sonra iki melek görünmüş ve hoş mu yoksa boş mu geldiğini anlamak için adamı sorgulamaya başlamışlar. Meleklerden biri: —Bundan sonraki durumun, vereceğin cevaplara bağlı, demiş. Hazırsan başlıyoruz. Adam, televizyondaki yarışma programlarına hiç katılmamış olmasına rağmen onları ekran başında takip ediyor ve soruları gayet güzel cevaplıyormuş. Bu yüzden de eminmiş kendisinden. Önce "Rabbin kim?", "Dinin ne?" ve "Kitabın hangisi?" gibi klasik sorular sorulmuş. Aşırı heyecandan olacak ki, adam kem küm bir şeyler gevelemiş. Diğer melek: —Pek olmadı ama her neyse, demiş. Hüküm elbette ki Rabbimizindir. Melekler, kısa bir ara verdikten sonra: —İkinci grup sorulara geçiyoruz, demişler. Buna kültür soruları diyebilirsin. Adam, meleklerin dünya ile alâkalı sorularını bu sefer tıkır tıkır c

Dokunuş

Dokunuş  Haşir meydanındaki insanlar, ebed ülkesine uçmak için sabırsızlanıyordu. Peygamberler, şehitler ve büyük veliler için herhangi bir problem yoktu. Ancak diğerleri, "Elli bin sene sürer" denilen bu yolu, dünyadaki hayatlarının karşılığı olan bir vasıta ile aşmak durumundaydı. Her insan, sevap ve günahlarını ortaya döküp ince hesaplar yaparken, sermayeleri yetmeyen bazı gençler bir araya geldi ve kendilerine gözcülük eden meleğe başvurarak:  Bizler, dünyada iken meşhur bir yarışmaya katılmış ve ellerimizi günler boyu süren bir sabırla lüks arabaların üzerinden çekmeyerek onları kazanmıştık, dedi. Bu gayretimize karşılık o arabaların verilmesini istiyor ve bu zorlu yolu onlarla aşmayı planlıyoruz. Melek, yarışmanın detayını öğrendikten sonra:  Yanlış şeye dokunmuşsunuz, dedi. Sizin arabanız, o yolda gitmez. Gençler, biraz ilerideki insanları göstererek:  Şuradaki insanların da bir şeylere dokunduğu söyleniyor, diye itiraz etti. Ama şimdi Cennet’e uçuyorlar

Kadere Bak...

Kadere Bak...  Genç adam, köyüne gidecekti. Sabahleyin erkenden otomobiline bindi, yola çıktı. Çoluk çocuğunu yanına almamıştı. Yalnızdı. Şehrin kenar mahalleleri geride kalırken güneş doğmuş, ışıl ışıl bir gün başlamıştı. İçi içine sığmıyordu, Radyonun düğmesini çevirdi. Bir türkü: "Azrailin gelir kendi / Ne ağa der, ne efendi; Sayılı günler tükendi / Yolun sonu görünüyor...” Biraz hüzünlenir gibi oldu. Boş ver, dedi; dünya işte! Sevdiklerine kavuşacağı anı hatırladı. Mutlulukları, sevinçleri görür gibi oldu. Ruhunu ılık bir duygu doldurdu. İç geçirdi. Artık şehirden kurtulmuştu. Önünde yaklaşık üç saatlik bir yol vardı. Acele etmiyor, güzel şeyler düşünmeye çalışıyordu. Ne olduysa tam o sırada oldu. Sol taraftan silme bir otomobil geçti. Elektrik çarpmış gibi titredi. Direksiyon hâkimiyetini kaybetti. Otomobil şarampole sürüklendi, ancak durabildi. Korkmuştu. “Kelle mi götürüyorsunuz? Diye söylene söylene otomobilden indi. Tehlikeli bir şekilde kendisini sollaya

Hafız Talebe

Hafız Talebe  Küçük bir çocuk hafızlığını ikmal etmiştir. Sabaha kadar Kur'an-ı Kerim'i hatmediyor, namazını kılıyor, ertesi gün de hocasının karşına çıkıyor; çıkıyor ama biraz da rengi-benzi sararmış olarak çıkıyor. Hocası maddi-manevi mürşit olabilecek durumda bir üstattır. Talebesinin bu halini diğer talebelerine soruyor. Onlar da:  "Üstadım, bu talebeniz sabaha kadar Kur'an-ı Kerim'i hatmedip duruyor ve tabii sabaha kadar gözüne uyku girmiyor, sabah olunca da kalkıp derse geliyor.” diyorlar.  Üstad talebesinin Kur'an-ı Kerim'i böyle okumasını arzu etmediği için onu karşısına alır ve ona:  "Kur'an, indiği gibi okunmalıdır evladım" der, "Bugünden itibaren sen Kur'an'ı, şu ana kadar okuduğun gibi değil, onu okurken beni karşında farz et ve üstadına dersini iade ediyorsun gibi oku" tavsiyesinde bulunur. Çocuk gider, O gece Kur'an-ı Kerim'i okur ve sabah üstadının huzuruna geldiğinde:  "Efendim, bu ge

Gençlere "Hayâ" Yakışır

Gençlere "Hayâ" Yakışır Allah Resulü Sallallahü Aleyhi Vesellem Ensar’dan bir kişinin yanından geçerken, onun kardeşini utanmaktan vazgeçirmeye çalıştığını gördü. ‘Onu kendi haline bırak; çünkü hayâ imandandır!’ buyurdu. Hayâ mümin ahlâkıdır. Edep, kulluk ve tüm güzellikler hayâ ile gelir. Şimdilerde anne-babasının, öğretmeninin yanında bacak bacak üstüne atabilen, uzanabilen, kendinden büyüklerin huzurunda hiç çekinmeden sigara içebilen gençlik, hayâ duygusundan yoksun olduğu için bu halde. Eskiden bir şarkıyı güftesindeki bazı uygunsuz cümlelerden ötürü reddederken simdi güftesi bir uçtan bir uca ahlaksız, klibi tamamıyla müstehcen şarkıları çocuğumuzun dilinde duyduğumuzda "Ne güzel de sesi varmış benim yavrumun!" demekle yetiniyoruz. Genç kızımız ve oğlumuzla beraber izlediğimiz dizilerde hoşumuza gitmeyen bir bölüm olursa zaplayıp, bir müddet sonra aynı kanala dönerek eğlencemizden ödün vermiyoruz. Eğlence, espri, popüler kültür derken çoğalan eksilerimizin

Zina Yapmak İsteyen Genç

Zina Yapmak İsteyen Genç Bir gün Peygamber Aleyhisselâm’ın huzuruna bir genç geldi. Sıkıntılı bir hâli vardı. “Ey Allah’ın Resulü, zina etmem için bana izin ver. Artık tahammülüm kalmadı” dedi. Orada bulunanlar, gencin bu fena isteğinden dolayı, hiddete geldiler. Bazıları onu şiddetle azarlarken, kalkıp ağzını kapatmak için üzerine hücum edenler oldu. Suratına bir tokat aşk etmek arzusuyla yerinden fırlayanlar bile vardı. Ancak, o Şefkatli Nebî, bunların hiçbirine izin vermediği gibi, susup genci dinledi. Sonra yanına çağırdı ve onu dizlerinin dibine oturtup sordu: “Böyle bir şeyin senin annenle yapılmasını ister miydin?” Genç: “Anam babam sana feda olsun ya Rasûlallah! Elbette istemezdim.” Peygamber Aleyhisselâm: “Hiçbir insan, annesine böyle bir şey yapılmasını istemez” buyurdu ve: “Peki, senin bir kızın olsaydı, ona böyle bir şey yapılmasını ister miydin?” diye sordu. Genç adam bu soruya da: “Canım sana feda ey Allah’ın Resulü, istemezdim.” diye cevap verdi

Hasan-ı Basri Kuddise Sirruh’tan Hikmetler 5

Hasan-ı Basri Kuddise Sirruh’tan Hikmetler 5  “Şu iki sözü satmak istiyorum!” Tabiinin ve bu devirdeki evliyânın en büyüklerinden olan Hasan-ı Basrî hazretleri, bir gün arkadaşlarıyla birlikte yolda giderken vezirlerden birinin oğlu ile karşılaşır. Delikanlı, yağız atının üzerine kurulmuş, beraberinde de hizmetçileri, bütün ihtişamıyla yoluna devam etmektedir. Hasan-ı Basrî hazretleri yolun ortasında durarak gence şöyle seslenir: “Şu iki sözü satmak istiyorum!” “Ey vezir oğlu! Sizler her şeyi mal ve para ile değerlendirirsiniz. Size şu iki sözü satmak istiyorum, alır mısın? Bu sözler sizi aydınlık Allah yoluna sokacaktır.” Vezirin genç oğlu, “Peki kaça satacaksınız?” deyince Hasan-ı Basrî, “Birincisini bir, ikincisini de iki gümüş para karşılığında” der. Genç de “Tamam” deyince ilk sözünü söyler: “Ey vezir oğlu! Senin evin var mı?” diye sorar. “Var” cevabını alınca da, “Kendin mi yaptırdın, yoksa miras mı kaldı?” diye sorar. Delikanlı, “Kendim yaptırdım” diye c

Hasan-ı Basri Kuddise Sirruh’tan Hikmetler 3

Hasan-ı Basri Kuddise Sirruh’tan Hikmetler 3 “Dünyanın senden sonra nasıl olduğunu görmek istersen, senden evvel ölenlerden sonra ne olduğuna bak. ” “Başkalarından sana söz getiren, senden de ona götürür. Onunla sohbet edilmez, arkadaşlık yapılmaz. ” “Rabbini bilen onu sever, dünyayı bilen ondan yüz çevirir. ” “Mü'min gafil olmaz, boş işlerle uğraşmaz. Düşündüğü vakit üzülür. ” “Kişi isyan sebebiyle, gece ibadetinden mahrum olur. Mü'min devamlı olarak nefsine hâkim olur ve onu Allah için hesaba çeker. Dünyada kendilerini hesaba çekenlerin ahirette hesabı iyi geçer. Ahirette hesabı ağır olanlar, dünyada kendi muhasebelerini yapmayanlardır. ” Hasan Basri Rahmetullahi Aleyh hazretleri’ne: “Gece namaz kılanların yüzleri niçin güzel olur?” diye sorduklarında, Hasan Basri Rahmetullahi Aleyh hazretleri şöyle yanıt verdi: “Çünkü onlar Rahman Celle Celâlüh ile baş başa kalmışlar ve Rahman Celle Celâlüh da onlara kendi nurundan nur vermiştir.” buyurdu. “Her s

Son Nefeste Tevbe Geçerli mi?

Son Nefeste Tevbe Geçerli mi? İnsan hem iyilik hem de kötülük yapmaya uygun yaratılmıştır. Onun için zaman zaman isteyerek veya istemeyerek günahlara girebiliyor. Bu konuda Kur’anı Kerim de, “Allah, kendisine şirk koşulmasının dışındaki istediği kimselerin bütün günahlarını bağışlar.(Nisa Süresi, 48; 116)” buyurarak hangi günah olursa olsun affedebileceğini bildirmektedir. Kitaplarımız da canı gönülden yapılan tövbenin Allah tarafından kabul edileceği ifade edilir. Nitekim Allah’ü Teâlâ, “Ey iman edenler, nasuh tövbe ile tövbe edin ki Allah da sizin kabahatlerinizi affetsin ve altlarından ırmaklar akan cennetlerine koysun.” (Tahrim Suresi, 8) buyurarak yapılan tövbelerin kabul edileceğini beyan eder. Ayette geçen nasuh tövbe ise şöyledir: 1-Allah’a karşı günah işlediğini bilerek, bu günahtan dolayı Allah’ü Teâlâ’ya sığınmak ve pişman olmak. 2-Bu suçu işlediği için üzülmek, Yaratıcıya karşı böyle bir günah işlediğinden dolayı vicdanen rahatsız olmak. 3-Bir daha böyl

Vergiler ve Halimiz

Vergiler ve Halimiz Vezirler bir gün telaş içinde devrin Kralına çıkmışlar: - Efendim, hazinede kuruş para yok, yeni vergilere ihtiyacımız var, demişler. Kral: - Eee iyi de, her şeye zaten vergi var. Şimdi daha ne vergisi koyalım? Baş vezir atılmış: - Köprülere adam koyalım, gelip geçenden 1 lira alalım Kralım... Hemen ferman çıkmış. Aradan bir süre geçmiş Kral merak etmiş acaba halktan bir tepki var mı? Diye… - Hiçbir şey yok,  demişler. Kral: - İyi, madem öyle, köprülerin çıkışına da bir adam koyalım 1 er lira daha alalım!" demiş. Aradan bir süre daha geçmiş, - Var mı halktan bir tepki, şikâyet? - Yok efendim! Kral iyice kızmış: - Ulan, köprülerin ortasına birer adam daha koyun gelip geçeni dövsün! Bir kaç gün daha geçmiş gene bir tepki yok. Kral çok kızmış. - Köyün birine gidelim de Halkı bir dinleyelim, demiş. Neyse vatandaşı hemen toplamışlar meydana... Kral sormuş: "Var mı bir şikâyetiniz, derdiniz?" çıt yok... "Var mı lan deyyuslar

Vücudun Su Tutmasını Engellemek

Vücudun Su Tutmasını Engellemek Vücutta su tutulması, dolaşım sistemi dâhilinde vücudumuzda dolaşan sıvıların damar dışına çıkarak doku veya cilt aralarındaki boşluklarda birikmesine yani ödem oluşmasına deniyor. Vücudun su tutmasını ve ödem oluşumunu engellemek için bazı yöntemler bulunuyor. 1. Sodyum tüketmekten kaçının Vücudunda ödem oluşan kişilere verilen ilk tavsiye en büyük sodyum kaynağı olan tuz kullanımını azaltmak oluyor. Sodyum vücuttaki suyun sabit kalmasına neden oluyor. Ne kadar çok sodyum tüketilirse vücuttaki su tutulma miktarı da o kadar artıyor. Sodyum sadece tuz ile sınırlı değil. Tüm işlenmiş etler, konserve gıdalar, soya sosu gibi birçok gıda da sodyum içeriyor. 2. Magnezyum tüketiminizi arttırın Magnezyum tüketimini arttırmak su tutulmasını azaltmaya yardımcı oluyor. Yapılan bir araştırmaya göre özellikle adet öncesi dönemdeki kadınların günde 200 gram magnezyum içeren bir gıda tüketmesi ödemin azalmasına yardımcı oluyor. Ceviz, yemişler, tam tah

İslâmiyet Beş Şeyi Koruma Altına Almıştır

İslâmiyet Beş Şeyi Koruma Altına Almıştır 1- Dinin Korunması: Allah’ü Teâlâ’nın verdiği mesajı doğru anlamak; Kur’an-ı Kerim ve Sünnetteki tüm emirleri hakkıyla yaşamak ve yaşatılması için çaba göstermek, nesillerimizi dinini yaşayanlar olarak yetiştirmek, bidat, hurafe ve tahriften uzak tutmakla olur. Müslüman iki cihan saadeti için çalışır. Dünya saadeti olmadan ahiret saadeti kolay kolay ele geçmez. İslâmiyet korunmadan akıl, nesil, can ve mal korunamaz. 2- Canın Korunması: İslamiyet’te cana kıymak, kan davası gütmek, intihar etmek ve sağlığı tehlikeye atan şeyler yasaktır. Bedeni ve ruhi tedaviye önem verilir. Haksız yere cana kıyanlara kısas (ölüm cezası) uygulanır. Caydırıcı cezalardan dolayı; kolay kolay kimse cana kıyamaz. İslamiyet’te çocuk, kadın, bitki, hayvan Gayri Müslimlerin (zimmilerin) vb. hakları tek tek belirlenip koruma altına alınmıştır. Dağdaki yabani hayvanların hakları bile korunmuştur. 3- Aklın Korunması: Uyuşturucu, alkollü içki, sarhoşluk, ve