Kayıtlar

Tevbe Edilen Her Günah Affedilir

Tevbe Edilen Her Günah Affedilir Allahü teâlâ, tevbe edilen her günahı affeder. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: Bir kimse, işlediği günaha tevbe edince, Allahü teâlâ meleklerine buyurur ki: "Şu kimseye bakın, günah işledi, günahın cezasını veren ve affeden bir Rabbi olduğunu hatırlayıp tevbe etti. Şahit olun ki onu affettim." [Buhari] Bedevinin biri Peygamber efendimize sual etti: - Ya Rasulallah! Kıyamette insanların hesabını kim görecektir? - Allahü teâlâ görecektir. - Bizzat kendisi mi? - Evet. Bedevi memnuniyet içinde güldü. Peygamber efendimiz sordu: - Niçin gülüyorsun? - Kerem sahibi gücü yettiği vakit affeder, hesap gördüğü vakit de müsamaha eder. - Doğru söyledin. Allah’tan daha keremli kimse olamaz. O her keremliden daha keremlidir. Peygamber efendimiz, oradakilere, (Bedevi fakih oldu) buyurduktan sonra şöyle devam etti: - Bir kimse, Allahü teâlânın şeref verdiği Kâbe’yi yıkıp yaksa, Allah’ın dostlarından birine hakaret etmek kadar bü

Öksürüğü Geçirmenin Doğal Yolları

Öksürüğü Geçirmenin Doğal Yolları Karabiber Çayı Karabiber, dolaşımı ve balgam akışını hareketlendirir. Bal, katıldığında ise bu karışım, öksürüğü tamamen yatıştırır ve doğal bir antibiyotik niteliğindedir. Bir çay kaşığı kadar taze çekilmiş karabiber, 2 yemek kaşığı kadar bal ile bir fincanda karıştırılır. Üzerine kaynar su dökülür. 15 dakika kadar demlendikten sonra süzülür ve içmeye hazır hale gelir. Balgamlı halde gelen öksürüğü geçirmek için ideal bir içecektir. Kekik - Bal Üst solunum yolları enfeksiyonlarına, bronşit gibi hastalıklara çok iyi gelir. Bu hastalıklar öksürük yapan hastalıklar olduğu için, bu öksürüğü geçirmek için kekik kullanılır. Kekik yaprağı, ispatlanmış bir öksürük ilacıdır. İçine bal katılmış kekik çayı daha faydalı olacaktır. Limon - Karabiber - Tuz Bir limonu dörde bölün. Böldüğünüz parçalardan birinin üzerine karabiber ve tuz atın. İyileşmenin hızlanması için limonu yiyin. C vitamini ile bağışıklığınız güçlenirken, nefes alışın

Müslümanlar Neyi Bilmiyor?

Müslümanlar Neyi Bilmiyor? Müslümanlar İslâmiyet’i yaşamıyor. Eğer İslâmiyet yaşanmış olsa asrı saadet devri geri gelir herkes huzura kavuşurdu. Aşağıda Müslümanlar’ın neleri bilmediği maddeler halinde sıralanmıştır. Müslümanlar okumayı bilmiyor. Kur’an-ı Kerim ilk emrinde “Oku!” buyuruyor. (Alak Suresi- Âyet 1)    “Cahillerden olmaktan Allah’a sığınırım!” (Bakara- Âyet 67) Müslümanlar sadece takvim yapraklarını okusa âlim olurlar. Okumadan âlim olunmaz, bilgi sahibi olmadan da ne dünya faydası ne Cennet bulunmaz! Müslümanlar yetenek havuzu oluşturmayı bilmiyor. Ülke yönetimi ve yüksek makamlar çağın gereklerine göre eğitilmiş; yetenekli ve liyakat sahibi kişilere verilmelidir. "De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Şüphesiz, temiz akıl sahipleri öğüt alıp-düşünürler." (Zümer suresi- Âyet 9) Eğer Müslümanlar yetenek havuzu oluştursa dahi çocukları en güzel okullarda okutsa Müslümanlar bilim ve teknolojide dünya birincisi olurlar. Müslümanlar Bilim

İslâmiyet’te Siyaset Olur mu?

İslâmiyet’te Siyaset Olur mu? Bir Müslüman siyaset yapacak olsa İslâm düşmanları tarafından  “Dini siyasete alet etmekle!”  suçlanır. Bu şuna benzer bir Müslüman yemek yerken bir İslâm düşmanı bunu görüyor. İslâm düşmanı dese; “Ey Müslüman sen o sofradan kalk! O yemekleri Gayri Müslim, Yahudi, Hristiyan, ateist veya Müslüman görünen bir menfaatperest yesin!”. Bunu direk söylerse herkes güler, kimse kabul etmez. Bunu diyemeyince diyor ki:  “Dini siyasete alet etme!”  Müslüman da diyecek ki  “Ey Kâfir, ey menfaatperest! Sen çekil ben Müslümanların hakkını korumak için buradayım! Ben meydanı dinsiz birine bırakırsam kıyamet günü bunun hesabını veremem!” Dinsizler, soysuzlar saf Müslümanlar’a;  “Dini siyasete sokma! Oy vermeye gitme, kâfir olursun!”  diyorlar. İstiyorlar ki Müslüman siyasetten çekilsin, meydan kendilerine kalsın, tek kale maç yapsınlar; Müslümanlar’ı sömürebildikleri kadar sömürsünler, tarih sahnesinden silsinler. Burada şunu da belirtelim. Müslüman o

Kör döğüşü

Kör döğüşü Nasreddin Hoca Rahmetûllahi Aleyh, gençliğinde dilenen bazı insanlar görür. Epey bir zaman adamları inceler. Dilenciler kör oldukları için çevredeki insanlar onlara pek çok yardım verirler. Fakat dilenciler bir türlü doymak bilmezler. Hoca, dilencilerin yanlarına yaklaşır. Cebinden para kesesini çıkartıp şakırdatır, tekrar cebine koyar. Sonra dilencilere: “Alın bu paraları, aranızda bölüşün ama sakın kavga etmeyin!” diyerek yanlarından uzaklaşır. Adamları tekrar gözlemeye başlar. Kör dilenciler, para kesesini içlerinden birinin cebe indirdiğini sanarak parayı almak için birbirlerine girerler: “Kese sende, yok bende! Bende değil sende! Çabuk benim payımı verin! Yoksa ben size yapacağımı bilirim!” gibi sözlerle açgözlü dilenciler, birbirlerine girerek dövüşmeye, küfretmeye başlarlar… Ama keseyi de bir türlü ele geçiremezler. Hoca bunları gözlerken: “Hey gidi açgözlüler! Hey gidi iki dünya körleri hey!” diye söylenir… Oradan geçen biri: “Ne oluyor Hocam?” diy

Hasan-ı Basri Kuddise Sirruh’tan Hikmetler 1

Hasan-ı Basri Kuddise Sirruh’tan Hikmetler 1 ·      Ey insanlar! Dualarınız kabul olunmayacak diye korkmuyorum. Dua edemez hale gelmenizden korkuyorum! ·      Beni bir kireç ocağına atsalar, deseler ki içine düşersen imanla öleceksin; vallahi hiç tereddütsüz kendimi atarım! ·      Dört şey vardır ki, bedbahtlık sebebidir: 1-Evlad-ü iyalin (Çocuk ve hanımlarının) çokluğu, 2-Malın azlığı… Ailesinin geçimini karşılayacak kadar malı olmaması… 3-Komşunun kötü olması, 4-Kadının kocasına isyan ve hıyanette bulunması. ·      Sakın günah işleme! Aksi takdirde kendini ateşe atarsın, hâlbuki sen, bir kimsenin bir pireyi ateşe attığını görsen, onu bile iyi karşılamazsın. O halde, her gün kendini defalarca ateşe atmayı nasıl iyi karşılarsın? ·      Ey insan! İnsanların çokluğuna bakıp da aldanma. Çünkü sen, yalnız ölecek, kabre yalnız girecek, yalnız kabirden kalkacak ve kendi hesabını yalnız vereceksin! ·      İnsanlar arasında kendisini zemmeden (kötüleyen) ki

Küfre Düşme Tehlikesinden Korunma ve Duası

Küfre Düşme Tehlikesinden Korunma ve Duası Kadın, Erkek her Müslüman, sözünde, işinde, Allah’ü Teâlâ’nın emirlerine, yani farzlara uymalı, haramlardan kaçmalıdır. Bir farzın yapılmasına, bir haramdan sakınmaya ehemmiyet vermeyenin imanının gitmesinden korkulur. Tembellikten veya nefis ve şeytana aldanarak günah işleyenin imanı gitmez ama çok dikkat etmelidir. Çünkü her bir günahta küfre götüren bir yol vardır. Günahlar derhal tevbe ile imha edilmelidir. Tevbeyi geciktirmemek lâzımdır. Acele tevbe etmek vaciptir. Farz diyenlerde vardır. Farzı veya vacibi terk etmek te ayrı bir günahtır. Bir de ölüm tevbesiz yakalayabilir. Çünkü ölüm ansızın gelir. Hasan-ı Basri kuddise Sirruh hazretleri beni bir kireç ocağına atsalar, deseler ki içine düşersen imanla öleceksin; vallahi hiç tereddütsüz kendimi atarım!" buyuruyor. Kur’an-ı kerimde, “Allah’tan nasıl korkmak gerekiyorsa, öyle korkun!” (Âl-i İmran 102) Allah’tan korkun ki, kurtuluşa eresiniz! [Maide 100] buyuruluyor.

Allah’ü Teâlâ Tevbe Edeni Sever

Allah’ü Teâlâ Tevbe Edeni Sever Sual: Çok günah işleyen biri, Allah’ın sevgili kulu olabilir mi? CEVAP Elbette olur. Tevbe edenin günahları affolur. Allah’ü Teâlâ, tevbe edenleri sever. Hadis-i şerifte, (Tevbe eden Allah’ın habibidir) buyuruldu. (İ.Ebiddünya) [Habib, sevgili demektir.] Tevbe edip bir daha günah işlemeyen, Allahü teâlânın sevdiği kul olur. Kur'an-ı kerimde de mealen, (Allah, tevbe edenleri sever) buyuruluyor. (Bekara 222) Hadis-i şerifte de buyuruldu ki: (Bir kimse, istirahat için ıssız bir çölde uyur. Uyanınca yiyip içeceği bulunan bineğinin, yanından kaybolduğunu görür. Her tarafta arar bulamaz. Yorgunluk içinde eski uyuduğu yere gelir, "Bu ıssız çölde aç susuz kalacağım için ölmem mümkündür" diyerek ümitsizlik içinde uyuyakalır. Uyandığı zaman devesini ve yiyip içeceğini yanı başında görünce çok sevinir. İşte Allahü teâlâ da bu kulun sevinmesinden çok, tevbe edene sevinir.) [Müslim] [Yani Allah’ü Teâlâ, yiyip içeceği ile devesin

Son Nefeste Tevbe

Son Nefeste Tevbe Bir terzi, büyüklerden birine sordu: - Ölüm yaklaşınca tevbenin kabul edileceğini bildiren hadis-i şerifin açıklaması nasıldır? - Evet tevbe kabul edilir; ama senin mesleğin nedir? - Terziyim, elbise dikerim. - Terzilikte en kolay iş nedir? - Kumaşı makasla kesmektir. - Kaç yıldır terzisin? - Otuz yıldır. - Canın gargaraya gelince kumaş kesebilir misin? - Hayır kesemem. - Otuz yıl kolaylıkla yaptığın işi, o zaman yapamazsan, ömründe hiç yapmadığın tevbeyi, can gargarada iken nasıl yapabilirsin? Bugün gücün yerinde iken tevbe eyle! O zaman yapman çok güç olur. Şimdi tevbe edersen, o zaman da tevbe etmek nasib olur. Genç terzi tevbe edip, salihlerden oldu. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini biliniz! Ölmeden önce hayatın, hastalıktan önce sıhhatin, dünyada iken ahıreti kazanmanın, ihtiyarlıktan önce gençliğin, fakirlikten önce zenginliğin kıymetini biliniz!) [Hakim] (Allah katında en sevgili olan, tevb

Yaşam Üzerine Fazla Geldiği Zaman

Yaşam Üzerine Fazla Geldiği Zaman Yaşam üzerine fazla geldiği zaman onu zorlama, Biraz duraksa... Neler olup bittiğine anlam verme! Mutlaka yanlış bir şey oldu... Düşüncelerin ile dileklerin aynı orantıda değildi, Ve varlığın ile buluşamadı. Sorun yok, sadece bekle... Güneş doğacaktır. Rüzgâr esecek ve yağmur yağacaktır. Zorlamaya gerek yoktur, olması gereken kendiliğinden olur! İzlemeye devam et... Şahitlik güzeldir, hem olayın dışındasındır hem de içinde. Zorlamaya gerek yoktur, olması gereken kendiliğinden olur... Neyzen Tevfik

Yapılması Gerekli Günlük Ameller

Yapılması Gerekli Günlük Ameller 1- Beş vakit namazı vaktinde cemaatle eda etmek, 2- Kuran- ı Kerimden mutlaka bir bölüm okumak, 3- İki rekât namaz kılmak suretiyle bile olsa gecenin bir kısmını ibadetle ihya etmek, 4- Rasulullah Efendimizin haber verdiği sabah- akşam zikrine devam etmek (eve giriş - çıkış duası, yemek duası, tuvalete giriş - çıkış duası vs.) 5- İşrak, kuşluk ve evvabin namazlarını kılmak, 6- Kaza namazlarımız varsa her gün az da olsa kaza kılarak bir an önce azaltmak, 7- farz borçlarımız ve kul haklarımız varsa onları toptan eda edemiyorsak azar azar eritmek, 8- Az da olsa imkân dâhilinde günlük sadaka vermeye çalışmak, 9- Her an abdestli olmak, 10- Her işin başında niyeti düzeltip işin sonunun hayrına mı şerrine mi olacağını hesap ederek iş yapmak, 11- Azaları (özellikle dili gıybetten ve gözü harama bakmaktan) isyandan korumak 12- Günlük vird ve zikire devam etmek, İki günü eşit olan zarardadır hadisi şerifi gereğince her gün yeni dini

Allah’ü Teâlâ’nın Emrettiği Şeylerin En Önemlisi

Allah’ü Teâlâ’nın Emrettiği Şeylerin En Önemlisi Allah’ü Teâlâ’nın emrettiği şeylerin en önemlisi “Tevhid” dir. Tevhid; Allah’ü Teâlâ 'yı birlemek; “Lâ ilâhe illallah” diyerek, “Allah’ü Teâlâ’dan başka ilâh olmadığına inanmak”, inanmak demektir. Tevhid üç şeydir; 1- Allah Allah’ü Teâlâ 'nın “Rab” olduğunu bilmek, 2- Allah Allah’ü Teâlâ ' nın birliğini ikrar etmek, 3- O’nun hiçbir eşi, dengi ve ortağı olmadığına inanmaktır. 
 K â inattaki her ş eyde Allah’ü Teâlâ ' nın varl ığı n ı ve birli ğ ini ak ı l sahiplerine g ö steren deliller, i ş aretler vard ı r. Tevhid; her yerde ve her ş eyde bu işaretleri görmek, Allah’ü Teâlâ ' dan başkasının tesir ve hâkimiyeti olmadığını anlamak, bilmek ve bilerek yaşamaktır. Allah’ü Teâlâ izin vermezse bir yaprak bile kıpırdamaz.

Ehl-i Sünnet Âlimi Kimdir?

Ehl-i Sünnet Âlimi Kimdir? AYET-İ KERİME Cevap olarak; - Nasihatlerin birincisi, Ehl-i sünnet âlimlerinin, kitaplarında bildirdiklerine göre, itikadı düzeltmektir, buyurdu. Sordular: - Neden Ehl-i sünnet âlimleri efendim? - Çünkü bu âlimler, kitaplarında Eshab-ı kiramdan işittiklerini bildirmişler, kendi kafalarından hiçbir şey yazmamışlardır. Cehennemden kurtulan, yalnız bu âlimlere tâbi olanlardır. - Ehl-i sünnet âlimi kime denir efendim? - Dört mezhebin ictihad derecesine yükselmiş âlimlerine ve bunların yetiştirdikleri büyük âlimlere (Ehl-i sünnet âlimi) denir. Ve ekledi: - İtikadı, imanı düzelttikten sonra, İslamiyet’e uymak, yani fıkıh kitaplarının bildirdiği ibadetleri öğrenmek ve yapmak ve yasak ettiklerinden kaçınmak lazımdır. Ve misal verdi: - Beş vakit namazı, üşenmeden, gevşeklik yapmadan, şartlarına ve tadil-i erkâna dikkat ederek kılmalı, nisap miktarı malı ve parası olan, zekât vermelidir. Tövbe etmek, farzdır Bir gün de sohb

İstikamet Nedir?

İstikamet Nedir? AYET-İ KERİME   Al-i İmran / 113. Hepsi bir değildir; ehl-i kitap içinde istikamet sahibi bir topluluk vardır ki, gece saatlerinde secdeye kapanarak Allah’ın âyetlerini okurlar.    En’am / 161. De ki: Şüphesiz Rabbim beni doğru yola, dosdoğru dine, Allah’ı birleyen İbrahim’in dinine iletti. O, ortak koşanlardan değildi.    Hud / 112. O halde seninle beraber tevbe edenlerle birlikte emir olunduğun gibi dosdoğru ol! Aşırı da gitmeyin. Çünkü O, sizin yaptıklarınızı çok iyi görendir.    Fusilet / 30. Şüphesiz, Rabbimiz Allah’tır deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara: Korkmayın, üzülmeyin, size vâdolunan cennetle sevinin! Derler. HADİS-i ŞERİF    * İmam Mâlik (radıyallâhu anh)’e ulaştığına göre, Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurmuştur: “İstikamet üzere olun. (Bunun sevabını) siz sayamazsınız. Şunu bilin ki, en hayırlı ameliniz namazdır. (Zâhirî ue bâtînî temizliği koruyarak) abdestli olmaya ancak mü’m

Gerçek Müslüman Olmak İçin Neler Yapmak Gerekir?

Gerçek Müslüman Olmak İçin Neler Yapmak Gerekir? Gerçek Müslüman olmak için, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri gibi iman etmek ve ibadetlerini doğru ve ihlas ile yapmak lazımdır. Allahü teâlâ doğru ve ihlas ile ibadet yapanları seveceğini, bunların kalblerine dünyada feyizler, nurlar vereceğini, ahirette de sevap vereceğini vaat etti. İslamiyet'in aslı, temeli üçtür: İlim, amel, ihlas. Bunların biri yoksa o işin değeri olmaz. Yani ilimsiz veya ihlassız ibadetin kıymeti yoktur. İlim ve ihlas var, fakat amel yani ibadet yoksa yine kıymetsizdir. İbadet, emirleri yapmak demektir. İbadetlerin doğru olması için, nasıl yapılacaklarını öğrenmek ve öğrendiklerine uygun olarak yapmak lazımdır. Sevap, iyilik, Allahü teâlâ tarafından verilen mükâfattır. Takva, haramlardan, yasak edilmiş olanlardan sakınmaktır. İhlas, gerek beden ile gerek mal ile yapılan farz veya nafile bütün ibadetleri, mesela hayrat ve hasenat yapmayı, Müslümanları sevindirmeyi, onları sıkıntıdan kur

İmansız ölmemek için -1-

İmansız ölmemek için -1- Kuşkusuz son nefesinde imansız ölmek, her müminin en önemli korkusudur. Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerine bir gün, bazı sevdikleri, "Efendim, bir Müslüman için en büyük mesele nedir?" diye sordular. "En mühim mesele, dünyâdan (Îman) ile gitmektir. Onun için (Îmansız) gitmekten çok korkmalı ve titremelidir." buyurdu. İslam büyükleri, "Îmansız ölmekten korkmayan kimse, îmansız ölür." buyurmuşlardır. O sebeple imansız gitmemek için, imansız ölmekten çok korkmalıdır. Allah (c.c.), insana sayısız nimetler vermiştir. Fakat İman ve İslam, Allahü Tealâ'nın bir insana bahşettiği nimetlerin, en büyüğü ve en önemlisidir. Bunlar sayesinde insanın dünya hayatı huzur ve mutluluk içinde geçtiği gibi, ahırette de sonsuz nimetlere garkolur. O sebeple insan sahip olduğu bu nimetlere çok şükretmelidir. İmam-ı Azam Ebu Hanife hazretleri:"İmansız ölmemek için, iman nimetine çok şükretmelidir." buyuruyor. Allahü Tealâ Hazretleri aye