İstikamet Nedir?
İstikamet Nedir?
AYET-İ KERİME
Al-i İmran / 113. Hepsi bir değildir; ehl-i
kitap içinde istikamet sahibi bir topluluk vardır ki, gece saatlerinde secdeye
kapanarak Allah’ın âyetlerini okurlar.
En’am / 161. De ki: Şüphesiz Rabbim beni
doğru yola, dosdoğru dine, Allah’ı birleyen İbrahim’in dinine iletti. O, ortak
koşanlardan değildi.
Hud / 112. O halde seninle beraber tevbe
edenlerle birlikte emir olunduğun gibi dosdoğru ol! Aşırı da gitmeyin. Çünkü O,
sizin yaptıklarınızı çok iyi görendir.
Fusilet / 30. Şüphesiz, Rabbimiz Allah’tır
deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara:
Korkmayın, üzülmeyin, size vâdolunan cennetle sevinin! Derler.
HADİS-i ŞERİF
* İmam Mâlik (radıyallâhu anh)’e ulaştığına
göre, Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurmuştur: “İstikamet üzere
olun. (Bunun sevabını) siz sayamazsınız. Şunu bilin ki, en hayırlı ameliniz
namazdır. (Zâhirî ue bâtînî temizliği koruyarak) abdestli olmaya ancak mü’min
riayet eder.”
* Hazreti Ali (radıyallahu anh) şöyle
buyurmuştur: “Sizler geniş bir caddeye bırakıldınız. Bu, üzerinde Ümmü’l-Kitap
olan (yâni Allah’ın kesin hükümlü âyetleriyle istikameti tesbit edilmiş) bir
yoldur.”
* İbnu Amr İbni’l-As radıyallahu anhüma
anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, elinde iki kitap olduğu halde
yanımıza geldi ve: “Bu iki kitap nedir biliyor musunuz?” buyurdular.
Cevaben: “Hayır, ey
Allah’ın Resûlü! Bilmiyoruz. Ancak bildirmenizi istiyoruz!” dedik.
Bunun üzerine sağ
elindekini göstererek: “Bu Rabbülâlemin’den (gelmiş) bir kitaptır. İçerisinde
cennet ehlinin isimleri mevcuttur. Hatta onların babalarının ve kabilelerinin
isimler de mevcuttur ve sonunda da icmal yapmıştır. Bunlara asla ne ilave
yapılır, ne de onlardan eksiltmeye yer verilir.
Hiç değişmeden ebedi
olarak sabit kalır” buyurdular. Sonra sol elindekini göstererek: “Bu da
Rabbülâlemin’den bir kitaptır. Bunun içinde de ateş ehlinin isimleri, onların
atalarının isimleri ve kabilelerinin isimleri vardır. En sonda da icmâllerini
yapmıştır. Bunlara asla ne ziyade yapılır, ne de eksiltmeye yer verilir!”
buyurdular. Ashabı sordu:”Öyleyse ey Allah’ın Resûlü, niye amel ediliyor? Mademki
her şey önceden olmuş bitmiş, yazılmış ve artık yazma işinden fariğ olunmuş
(bir daha yapma gayreti de niye)?”
Resûlullah şu cevabı verdi: “Siz amelinizle
doğruyu ve istikameti arayın! İtidali koruyun, Zira, cennetlik olan kimsenin
ameli, cennet ehlinin ameliyle sonlanır; (daha önce) ne çeşit amel yapmış
olursa olsun. Keza cehennemlik olanın ameli de cehennem ehlinin ameliyle
sonlanır, hangi çeşit amel ile amel etmiş olursa olsun!” Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm, sonra elindeki kitapları atıp, elleriyle işaret ederek
dedi ki: “Rabbiniz kullardan artık
fariğ oldu, birkısmı cennetlik, birkısmı da cehennemliktir.”
* Ebu Sa’idi’l-Hudri radıyallahu anh,
Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’dan anlatıyor: “Âdemoğlu sabaha erdi mi,
bütün azaları, dile temenna edip: “Bizim hakkımızda Allah’tan kork. Zira biz
sana tabiyiz. Sen istikamette olursan biz de istikâmette oluruz, sen sapıtırsan
biz de sapıtırız!” derler.”
* Hazreti Sevbân radıyallahu anh anlatıyor:
“Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Her hususta dosdoğru
istikamet üzere olun; meyletmeyin. Ama buna güç yetiremezsiniz. Öyleyse bilin
ki, en hayırlı ameliniz namazdır. Kâmil mü’minden başkası abdesti (hakkı ile)
muhafaza edemez.”
* Ebu Ümame radıyallahu anh, Resûlullah’tan
naklen anlatmıştır: “İstikamet üzere olun! İstikamet üzere olsanız, bu ne
iyidir! Amellerinizin en hayırlısı namazdır. Abdesti ancak kâmil mü’minler
(hakkıyla) muhafaza ederler.”
Şeriatta yani Allah’ın emirlerinde istikamet
çok önemlidir. Mahmud Efendi Hazretlerimiz ”İstikamet kerametten evladır” buyurarak
bu gerçeğin altını çizmiştir.
Hakiki mürşid; uçan, havada ders veren, bir
işareti ile olağan üstü haller zuhur eden değil, Allah’ın ve Resulunun
emirlerine itaati ve bu itaatte istikameti (devamlılığı) bırakmayandır.
İstikamet ehli ‘az olan devamlı olan’
düsturu ile hareket eder. Eğer bir amel az da olsa yapılabiliyorsa devamlı
yapılmalıdır. Mesela her gece kılınan 4 rekat nafile namaz, arada sırada
kılınan 10 rekattan daha üstün ve evladır. Çünkü Peygamber Efendimiz:
”Amellerin en faziletlisi az da olsa devamlı olanıdır” buyurmuştur…
Alıntı
Yorumlar
Yorum Gönder