Kayıtlar

zikir etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Zikir İle İlgili Ayetler

Zikir İle İlgili Ayetler Ayetlerde Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor: “Ey inananlar! Allah’ı çokça zikredin.” (Ahzab Suresi: 41.) “Allah’ın ayetlerini okuyanlar hakkı için…” (Saffat Suresi: 3.) “Onlar, iman eden ve kalpleri Allah’ın zikriyle huzur bulan kimselerdir. Haberiniz olsun ki, kalpler ancak Allah’ın zikriyle huzura kavuşur.” (Ra’d Suresi: 28.) “İman edip güzel işler yapanlara müjde olsun, dönülecek en güzel yer onlarındır.” (Ra’d Suresi: 29.) “Kim Rahman’ın zikrinden yüz çevirirse, Biz ona bir şeytan musallat ederiz de ona arkadaş olur.” (Zuhruf Suresi: 36.) “Artık her şeyden büyük olan Rabbinin yüce ismin an ve Onu bütün noksanlardan tenzih et.” (Vakıa Suresi: 74.) “Allah’ı çokça zikredin ki, kurtuluşa erersiniz.” (Cuma Suresi: 10.) “Allah bir olarak anıldığında, ahirete inanmayanların kalpleri daralır.Allah’tan başkaları anıldığı zaman ise ferahlanıverirler…” (Zümer Suresi: 45.)

Gece Gündüz Zikretmekten Daha Faydalı Zikir (Adede ma alime)

Gece Gündüz Zikretmekten Daha Faydalı Zikir (Adede ma alime) İbni Abbas Radiyallah’ü Anh’tan rivayet edildiğine göre; bir kere İsrâfil Aleyhisselâm Muhammed Sallallâhü Aleyhi Veselleme gelerek şöyle dedi: “Ya Muhammed Sallallâhü Aleyhi vesellem, her kim bu duayı bir kere söylerse Allah’ü Teâlâ ona beş haslet yazar. Bu kişi çok zikredenlerden yazılır. Bu tesbih ve zikirler kendisi için gece gündüz sürekli zikrinden efdal olur. Ayrıca kendisi için Cennet’te büyük bir ağaç olur. Kuru ağacın yaprakları döküldüğü gibi günahları kendisinden dökülür. O kişiye Rahmetiyle tecelli eder. Allah’ü Teâlâ her kime nazar etmişse artık ona azap etmez.” سُبْحَانَ اللَّهِ، وَالْحَمْدُ لِلَّهِ، وَلَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ، وَاللَّهُ أَكْبَرُ، وَلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللَّهِ، عَدَدَ مَا عَلِمَ اللَّهُ تَعَالَى، وَزِنَةَ مَا عَلِمَ اللَّهُ تَعَالَى، وَمِلْءَ مَا عَلِمَ اللَّهُ تَعَالَى Okunuşu: Sübhanallâhi velhamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallahü ekber velâ havle velâ kuvvete il

En Üstün Zikir-En Makbul Dua

En Üstün Zikir-En Makbul Dua Cabir İbni Abdullah radiyallahu anh, Rasulüllah sallellahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim demiştir: “Zikrin en üstünü lâ ilahe illallah; duanın en makbulü el-hamdulillah demektir.” İman bir irtibat ve uyanıklıktır. Bu anlamda mü’min de sorumlu ve dolayısıyla uyanık insan demektir. Çünkü o, sahip olduğu değerlerin verdiği tabii ve sürekli bir uyanıklık içinde olmak zorundadır. Aslında bu, müminin bizzat kendisine karşı sorumluluğu anlamındadır. Mü’min sahip olduğu değerleri ve sorumluluk şuurunu kendisine vermiş olan ile sürekli bir irtibat kurma ihtiyacındadır. Zikir (anma) ve dua (teşekkür ve uyarma) bu ihtiyacın karşılanma yollarıdır. Rabb-kul ilişkilerindeki ana irtibat yollarından biri işte bu, kuldan Rabb’a yönelik olan zikir-dua bağlantısıdır. Burada hemen işaret edilmesi gerekli olan nokta şudur: Zikir ve duanın mecburi olmamakla beraber belli ifadeleri, kelimeleri yani sözleri olacaktır. Kelime ve sözler, kul-Rabb arasınd

Gece Gündüz 24 Saat Zikretmekten Daha Faziletli Zikir

Gece Gündüz 24 Saat Zikretmekten Daha Faziletli Zikir سُبْحَانَ اللهِ وَالْحَمْدُ لِلّهِ وَلَا إِلَهَ إِلَّا الله وَالله أَكْبَر عَدَدَ مَا عَلِمَ الله تَعَالَى وَزِنَةَ مَا عَلِمَ الله تَعَالَى وَمِلءَ مَا عَلِمَ الله تَعَالَى Okunuşu: ''Sübhânallâhi ve'l hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil a'liyyil a'zim. a'dede mâ a'limillâhu te'âlâ ve zînete mâ a'limellâhu te'âlâ ve mil e mâ a'limellâhu te'âlâ'' Okunuşu: Allâh’ü Teâlâ'nın bildikleri sayısınca, Allâh’ü Teâlâ'nın bildiklerinin ağırlığı kadar ve Allâh’ü Teâlâ'nın bildikleri dolusunca Allah (bütün noksan sıfatlardan) münezzehtir. Bütün Hamdler Allâh’ü Teâlâ'ya mahsustur. Allâh’ü Teâlâ’dan başka hiçbir ilâh yoktur. Allah her şeyden büyüktür ve O çok yüce ve pek büyük Allâh'ın yardımı olmadan hiçbir güç ve kuvvet yoktur. Anlamı: Allah’ü Teâlâ’nın bildirdikleri sayısınca, Allah’ü Teâlâ’u Teal

İhlâs

İhlâs Cüneyd-i Bağdadi Kuddise Sirrûh’dan: İhlâs, kul ile Allâh’ü Teâlâ arasında bir sırdır. Onu melek bilemez ki yazsın, şeytan bilemez ki bozsun. İhlâslı kişinin hali, kendisi için ihlaslı olunan zat (Mevlâ) katında malûmdur. Bir zat anlatıyor: Bir Cuma namazından önce Sehl bin Abdullah Tüsteri’nin yanına gittim. Evde bir yılan gördüm. İçeriye girmekte tereddüt ettim. Sehl bana dedi ki: “- İçeri gir, kişi yeryüzündeki yılandan bu kadar korkarsa ahiretteki yılanlardan daha çok korkması lazım değil mi?” Sonra bana şöyle dedi: “- Cuma namazı hususunda bir ihtiyacın var mı?” Ben: “- Cami ile aramızda bir gün bir gecelik mesafe var!” dedim. Elimden tuttu. Az bir zaman geçti ki kendimi camide buldum. İçeri girdik, namaz kıldık. Sonra çıktık. Camiden çıkanlara baktı ve şöyle buyurdu: “- La İlâhe illallah diyen çoktur, ama ihlas sahipleri gayet azdır! Zahitler ve abidler riya ehli olursa diğer insanlar kime uyacak?”

40 Milyon Sevap Kazandıran Zikir

40 Milyon Sevap Kazandıran Zikir أَشْهَدُ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ، إِلَهًا وَاحِدًا أَحَدًا . صَمَدًا، لَمْ يَتَّخِذْ صَاحِبَةً وَلَا وَلَدًا، وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا أَحَدٌ Okunuşu: Eşhedü en lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ şerîke leh ilâhen vâhiden (ehaden) sameden lem yettehiz sâhibeten ve lâ veleda ve lem yekün lehu küfüven ehad. Anlamı: Ben inanır ve inandığımı bildiririm ki Allah’tan başka gerçek ilah yoktur ancak Allah vardır o tektir onun ortağı yoktur. Bir olup ikincisi olmayan tektir. Herkes ve her şey ona muhtaç olup o kimseye muhtaç değildir. Eş ve çocuk edinmemiştir. Hiçbir şey ona denk ve benzer olamaz o hiçbir şeye benzetilemez. Fazileti: Temim ed Dârî Radiyallahü Anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem: “Bu duayı kim günde on defa okursa; Allah’ü Teâlâ ona 40 milyon sevap yazar!” Buyurdular. Kaynak: Tirmizî, Daavat, 63; Kenzûl Ummâl 2/234, No: 3898

Zikir ile ilgili Ayet-i Kerime’ler...

Zikir ile ilgili Ayet-i Kerime’ler... Bakara Suresi, 239. ayet: Eğer korkarsanız, yaya veya binekte iken kılın. Güvenliğe girdiğinizde ise, yine Allah'ı, bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği gibi zikredin. Al-i İmran Suresi, 41. ayet: (Zekeriya) "Rabbim, bana bir alamet (ayet) ver." dedi. "Sana alamet, işaretleşme dışında, insanlarla üç gün konuşmamandır. Rabbini çokça zikret ve akşam sabah O'nu tesbih et." dedi. Al-i İmran Suresi, 58. ayet: Bunları Biz sana ayetlerden ve hikmetli zikirden (Kur'an'dan) okuyoruz. Al-i İmran Suresi, 191. ayet: Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek Yücesin, bizi ateşin azabından koru." Nisa Suresi, 103. ayet: Namazı bitirdiğinizde, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin. Artık 'güvenliğe kavuşursanız' namazı dosdoğru kıl

10 Bin Zikir Yapmaktan Daha Sevaplı Kelime-i Tevhid Zikri

10 Bin Zikir Yapmaktan Daha Sevaplı Kelime-i Tevhid Zikri Ya Muaz! Günde kac defa Allah’ü Teâlâ’yı zikrediyorsun? Günde on bin defa Lâilâhe illâllah diyerek mi? Bak sana bazı kelimeler öğreteyim, bu on bin defa demenden daha kolaydır senin için. Böyle dersen ne bir melek sevabını yazmağa takat getirebilir ne de bir başkası… Şöyle de!" لَا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ عَدَدَ كَلِمَاتِهِ، لَا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ عَدَدَ خَلْقِهِ، لَا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ زِنَةَ عَرْشِهِ، لَا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ مِلْأَ سَمٰوَاتِهِ، لَا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ مِثْلَ ذَلِكَ مَعَهُ، وَالْحَمْدُ لِلّٰهِ مِثْلَ ذَلِكَ مَعَهُ، لَا يُحْصِيهِ مَلَائِكَةٌ وَلَا غَيْرُهُ. Okunuşu: Lâilâhe illâllahu adede kelimâtihî, lâilâhe illâllahu adede halkihî, lâilâhe illâllahu zinete arşihî, lâilâhe illâllahu mil-e semâvâthî, lâilâhe illâllahu misle zâlike me’ahû, vel hamdu lillahi misle zâlike mea’hû. Lâ yuhsihi melâiketûn velâ gayruhu. Anlamı: Allah’ın kelimeleri adedince: Lâilâhe illâllah, yarattıkları

Susmanız Tefekkür, Konuşmanız Zikir, Bakışınız da İbret Olsun!

Susmanız Tefekkür, Konuşmanız Zikir, Bakışınız da İbret Olsun! Sevgili peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem yakın dostu Hz. Ebubekir Radiyallahü Anh ile oturuyorlar. Medine’nin sıcak bir günü... Biraz sonra içeriye bir adam girer. Etrafına baktıktan sonra Hz. Ebubekir’in Radiyallahü Anh yanına oturur. Ve hemen çirkin sözlerle Hz. Ebubekir’e saldırmaya başlar. Hakaret eder, küçümsemeye çalışır, tacizde bulunur. Hz. Ebubekir Radiyallahü Anh sabırla dinler. Olaya şahit olan Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem bu saygısız insanın haddi aşan çirkin sözlerinden rahatsız olsa da bir an için susar. Adam nerede olduğunun, kimin huzurunda bulunduğunun farkında değilmiş gibi devam eder. Bu anlamaz adamın çirkin sözlerinden hayli rahatsız olmaya başlayan Hz. Ebubekir Radiyallahü Anh dayanamaz ve cevap vermeye başlar. Hz. Ebubekir Radiyallahü Anh sınırı aşmadan, bu terbiye sınırını aşanın terbiyesini vermeye çabalamaktadır aslında. Hz. Peygamberin Sallallahü Aleyhi Vesell

Zikre Dalmış Her Şey

Zikre Dalmış Her Şey Bir sahâbî Allâh Resûlü'ne gelerek: – Hangi cihâdın ecri daha büyüktür? Diye sordu. Peygamber Efendimiz: “– Yüce Allâh’ü Teâlâ’yı en çok zikredeninki!” buyurdu. Adam: – Hangi oruçlunun ecri daha büyüktür?” diye sordu. Efendimiz: “–Allâh’ü Teâlâ’yı en çok zikredeninki!” buyurdu.  Bundan sonra adam, namaz kılanlar, zekât verenler, hacca gidenler ve sadaka verenler için de aynı soruyu tekrarladı.  Fahr-i Kâinât Efendimiz bunların hepsine de: “– Yüce Allâh’ü Teâlâ’yı en çok zikredeninki!” buyurdu.  Bunun üzerine. Ebûbekir -radıyallâhu anh-, Hz. Ömer'e: – Yâ Ebâ Hafs! Allâh’ü Teâlâ’yı zikredenler, hayrın tümünü alıp götürdü! Dedi. Bunu duyan Kâinâtın Efendisi onlara doğru yöneldi ve: “– Evet, öyledir!” buyurdu.  (İbn-i Hanbel, III, 438; Heysemî, X, 74) Zikir, insanın kalbini cilâlayıp temizlediği için, böyle bir kalble yapılan ameller ihlâs ve samîmiyet itibariyle, böyle olmayan kimselerin yaptıklarından çok daha farklı olmakt

Zikirden Bir An Bile Gafil Olmak

Zikirden Bir An Bile Gafil Olmak Bir gün Süleyman Aleyhisselâm saltanatı ile semâda geçerken bir vâdide dizi halinde geçen karıncaların reisi karıncalara seslenip; "Ey karıncalar yuvalarınıza çekilin, Süleyman Aleyhisselâm’ın askeri sizi bilmeyerek çiğnemesin!" diye bağırıyor. Süleyman Aleyhisselâm tebessüm ediyor, karıncaların reisini çağırtıp soruyor: "Neden sürünü yuvalarına çağırdın? Ben semâdayım, sen yeryüzündesin. Benim askerim sizi nasıl çiğner?" Cevaben karınca diyor ki: "Senin saltanatla geçişin bir an bile olsa benim sürümün zikrullahtan gafil olmasına sebep olur diye korktum, onları yuvalarına çağırdım." diyor… Kıssadan Hisse: Ya bizim halimiz ne olacak? Tv başında, internet başında saatlerce maçları, ABD, Brezilya…  Pembe dizilerini, saçma sapan Türk filmlerini, bitmek tükenmek bilmeyen reklamları… Vb. defalarca izliyor o güzel zamanımızı zikirsiz geçiriyoruz. Bir dostumuzla buluşur buluşmaz dedikodularla hem günah işliyor h

En Fazîletli Amel Allâh’ı Zikirdir

En Fazîletli Amel Allâh’ı Zikirdir Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem bir gün sahabileriyle birlikte Mekke’ye gidiyorlardı. Cümdan Dağı’nın yanından geçerlerken Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem “Yanından geçmekte olduğunuz şu dağ Cümdan Dağı’dır. Müferridler yarışı kazandılar.” buyurdular. Sahabilerin “Ey Allâh’ın Resûlü! Müferridler kimlerdir?” diye sormaları üzerine de, “Allâh Celle Celâlüh’ü çok zikredenlerdir.” buyurdular. Yine; Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem, “Ey Allâh’ın Resûlü! Müferridler kimlerdir?” sorusuna şöyle cevap verdiler; “Başlarına ne gelirse gelsin aldırmayacak kadar Allâh Celle Celâlüh’un zikrine dalanlardır. Zikir onların ağır yüklerini omuzlarından indirir. Böylece bu kişiler kıyâmet gününde Allâhü Te‘âlâ’nın huzûruna hafif bir yükle gelirler.” (Müslim, Tirmizî) Ebû Said el-Hudrî şöyle anlatıyor: Bir gün Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’e “Kıyâmet gününde, Allâh Celle Celâlüh katında derece bakımından insanların en üstünü

Allah’ü Teâlâ’yı Zikir

Allah’ü Teâlâ’yı Zikir Allah’ı her daim zikredenlerden ol. Bilmelisin ki Allah Celle Celâlüh kendisinin çokça zikredilmesini emretmektedir. Kuran’ı keriminde "Öyle ise siz Beni zikredin. Ben de sizi zikredeyim” (Bakara-152) buyrulmuştur.” Öyle ise Beni zikredin” bir emirdir. Farzdır. Ben de sizi zikredeyim buyruğu bu emre verilen, O’nun cevabından ibarettir. Sen O’nu zikret, O da seni zikredecek, ne büyük bir ikram ve müjde. Unutmayın Allah'ın sizi anması, sizin onu anmanızdan daha büyük ve yücedir. Zikrullah dil ile olur, sonra kalbe iner yerleşir, oradan da azalara yayılır. Vücud zikir olur, o zikredeni görenin aklına Allah gelir. Zikreden zikrin anahtarı olur. Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdu ki "İnsanlar arasında zikir anahtarları var­dır. Onlarda Allah'ın zikrini gördüklerinde hemen zikrederler.”  (Taberani) Allah’ı öyle zikret ki seni gören her şey coşkuyla Allah’ın zikrine koşsun, O’nu zikretsin. O’na şükretsin, nankörlerden olmasın. Zi