İhlâs
İhlâs
Cüneyd-i Bağdadi Kuddise Sirrûh’dan:
İhlâs, kul ile Allâh’ü Teâlâ
arasında bir sırdır. Onu melek bilemez ki yazsın, şeytan bilemez ki bozsun.
İhlâslı kişinin hali, kendisi
için ihlaslı olunan zat (Mevlâ) katında malûmdur.
Bir zat anlatıyor:
Bir Cuma namazından önce Sehl
bin Abdullah Tüsteri’nin yanına gittim. Evde bir yılan gördüm. İçeriye girmekte
tereddüt ettim. Sehl bana dedi ki:
“- İçeri gir, kişi yeryüzündeki
yılandan bu kadar korkarsa ahiretteki yılanlardan daha çok korkması lazım değil
mi?” Sonra bana şöyle dedi:
“- Cuma namazı hususunda
bir ihtiyacın var mı?” Ben:
“- Cami ile aramızda bir
gün bir gecelik mesafe var!”
dedim.
Elimden tuttu. Az bir zaman
geçti ki kendimi camide buldum. İçeri girdik, namaz kıldık. Sonra çıktık.
Camiden çıkanlara baktı ve şöyle buyurdu:
“- La İlâhe illallah
diyen çoktur, ama ihlas sahipleri gayet azdır!
Zahitler ve abidler riya
ehli olursa diğer insanlar kime uyacak?”
Yorumlar
Yorum Gönder