Kayıtlar

insanlar etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

63 Hadis'i Şerif Ve Anlamları

63 Hadis'i Şerif Ve Anlamları ١) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "لاَ يُؤْمِنُ اَحَدُ كُمْ حَتَّي اَكُونَ اَحَبَّ اِلَيْهِ مِنْ وَالِدِهِ ووَلَدِهِ وَالنّاسِ اَجْمَعِينَ." - Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdu: "Sizden biriniz, ben kendisine babasından, çocuğundan ve tüm insanlardan daha sevimli olmadıkça (tam) iman etmiş olamaz. ٢) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "اَلْمُسْلِمُ مَنْ سَلِمَ الْمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ ويَدِهِ والمُهَاجِرُ مَنْ هَجَرَ مَا نَهَي الله ُعَنْهُ" - Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: "Müslüman, Müslümanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir. Muhacir'de Allah'ın yasakladığı şeyleri bırakan kimsedir." ٣) – قَالَ النَّبِيُّ (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "اِنَّ مِنْ اَشْرَاطِ السَّاعَةِ أَنْ يُرْفَعَ الْعِلْمُ ويَثْبُتَ الْجَهْلُ ويُشْرَبَ الْخَمْرُ وَيَظْهَرَ الزِّنَا" - Hz. Peygamber Sallallahü A

Ölüm Anı! Gitmek İstemiyorum!

Ölüm Anı! Gitmek İstemiyorum! Hayatımda hiç yaşamadığım bir olaydı ne olduğunu anlayamıyordum. Üzerimde bir örtü vardı. Ve etrafımda insanlar hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Ne olduğunu hala anlamış değildim. Neden üzerimde örtü vardı ve neler oluyordu. Ellerimi oynatamıyor kımıldayamıyordum. Allah’ım neler oluyordu, bana neler olmuştu. Ayağa kalkmak istiyordum ama kalkamıyordum. Anne neredesin, sesini duyuyorum ama seni göremiyorum. Neden ağlıyorsun anne... Yanıma gel üzerimdeki örtüyü al. Ben alamıyorum anne... Bir ara bir el üzerimdeki örtüyü aldı. Bu babamdı ve gözleri ağlamaktan şişmişti. Neden ağladın baba... Ben neredeyim. Neden konuşamıyorum. Annemde orda, annem yıkılmıştı sanki. Ağlıyordu hem de hıçkıra hıçkıra. Ağlama anne! Aman Allah’ım! Eyvah! Ben ölmüştüm. Evet, ben ölmüştüm ve bu etrafımdaki insanlar benim cesedimin üzerinde ağlıyorlardı. Ağlama anne! Ağlama baba! Allah’ım! Bana yardım et, bana dayanma gücü ver. Annem üzerime yattı ve ağlamaya devam etti. Bi

Ben Bir Yağmur Olsaydım

Ben Bir Yağmur Olsaydım Ben bir yağmur olsaydım: Karalara, çöllere, denizlere değil; Kötü, zalim, kindar insanların; Sinelerine, beyinlerine yağar, Yıkayıverirdim tertemiz... Ben bir güneş olsaydım: Yüksek tepelere değil; Kendini büyük gören, küçük insanların; Gözlerine saçardım ışıklarımı... Sivri kayalıklara, buzullara değil; Kötülük dolu ruhlara açardım. Uzaydaki karanlıklara değil; Cahil kafalara, doğardım “nur” gibi... Ben bir çiçek olsaydım: Bahçelerde, parklarda değil; Sevgisiz, hoşgörüsüz, insanların Kalplerinde açardım. Saksılarda kırlarda değil, Kötülük saçan, zulüm kusan zalimlerin; Tüm hücrelerine “güzel kokular” saçardım... Ve böylece: Her gün acıların yaşandığı; Sel gibi gözyaşlarının döküldüğü; Sadece; inandığı gibi yaşamak isteyen, insanların; Geleceklerine, bir nebze olsun; "nurlar"  saçardım... Sonra;  “Yeter, artık!”   diyerek: Gariplerin, fakirlerin, dışlandığı; Zalimlerin, “Yaşama hakkı

Güneşin Oğluydu

Resim
Güneşin Oğluydu Biraz Şintoizm inancı, biraz da yoğruldukları efsanelerden olacak, Japonlar imparatorlarını fevkalbeşer sanırlar. Güya onlar istisnadır, kutsaldır, sıradan insanlarla muhatap olamazlar. Taşeron Oldu Hirohito 65 yıl evvel bugün kayıtsız şartsız teslim olur ve 2. Cihan Harbi durur. Şaşırtıcıdır ama imparator, efendilerini yormaz, denileni yapar. Yeni Japon Anayasasını bile Amerikalılar hazırlar. Kime Niyet... Truman atom bombasını Almanlara karşı düşünmüştür, gelgelelim böylesi bir silahın sarı saçlı, mavi gözlü, üstelik Hristiyan bir halk üzerinde denenmesi şık olmayacaktır. Kaldı ki o günlerde Berlin düşmüş, Hitler intihar etmiş, Naziler havlu atmışlardır. Ama Japonlar Asyalıdırlar. Esmerdirler, çekiktirler, bodurdurlar. Dahası papaz kilise tanımazlar. Hepsi bir yana sızıntı riski yoktur. Okyanusta adadırlar! Bay Başkan bu zarif, kibar, çalışkan insanlara haşerat muamelesi yapar. Aman Almanlar Yapmadan Beyaz Saray atom bombası için 2 milyar

Tevbeye Mani Olan Şeyler

Tevbeye Mani Olan Şeyler Tevbeye mani olan sebepler beştir: 1- Ahirete inanmaz yahut şüphe eder. 2-Ona arzu ve istek o kadar galeb olmuştur ki, onlara muhalefet etmeye dayanamaz. Arzuların lezzeti ona ahiret hallerini unutturmuştur. İnsanların çoğunun hicabı, Allah (CC) Hz. leri’nden ayıran şehvetlerin sevgisidir. Nefse şehvetle uymak cehennem yoludur. Eza ve cefalara sıkıntılara dayanmak da cennet yoludur. 3-Ahiret vadedir (veresiyedir) dünya ise peşin ve nakittir. İnsanın tabiatı peşine meyyaldir. 4-Mümin olan herkes her zaman tevbe etmek azminde olur. Fakat geciktirir. Önüne gelen her arzuya bunu da yapayım ondan sonra tevbe edeyim bir daha yapmayayım der. 5-Günahların insanı mutlaka cehenneme götüreceği lazım değildir. Belki Allah (CC) Hz. leri’nin affı mümkündür. İnsan kendisi hakkında hüsni zanda bulunur. Ona bir şehvet galib olursa Allah (CC) Hz. leri affeder diye rahmet umar, yarın öbür gün tevbe ederim diye tevbeyi geciktirene yarınki günün gelmesi senin elinde de

Dosdoğru Olabilmek

Dosdoğru Olabilmek Yalnızca doğru insanlar, Allah’ü tealânın rızasını kazanıp İlâhi Rahmete nail olabilirler. Yüce Rabbimiz bizden; doğru yolu bulabilmemiz için dua etmemizi emir buyurmaktadır. Bu doğru yol, Kur’ani ifadeyle; Sırat-i Müstekîm ’dir. Keşke bütün insanlar doğru olabilse ne güzel olurdu… Anneler en iyi anne, babalar en iyi baba, aileler en iyi aile olsa… Öğretmenler çocukları en güzel okutsa; çöpçüler temizliğini en güzel yapsa, doktorlar hastalara en güzel baksa, çiftçiler en güzel ürünleri yetiştirse, işadamları en güzel fabrikaları kursa, en güzel malları üretse… İşçiler ve memurlar alın teriyle en güzel çalışsa; esnaflar dosdoğru olsa… Askerler siyasete karışmasa; sadece vatanımızı savunsa, bilim adamları sürekli bilim ve proje üretse; devlet adamları adil olsa, öğrenciler güzel çalışsa… Kısacası doğruluk herkese yayılsa, tüm insanlar güzel insan olsalar hayat ne tatlı olurdu!!! Dünya barış ve huzur dolardı. Yokluk ve yoksulluk ortadan kalkardı. Hapishaneler boşal