Kayıtlar

huzur etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Huzur ve Saadet Reçetesi

Huzur ve Saadet Reçetesi 1 - Saadetimiz İçin; Şûrâ Suresi Âyet - 129 حَسْبِيَ اللّهُ لا إِلَهَ إِلاَّ هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ Okunuşu: Hasbiyellâh, lâ ilâhe illahû, aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbûl arşiil azîm. Anlamı: Bana, Allah yeter (kâfidir), O'ndan başka ilâh yoktur. Ben, Allah'a tevekkül ettim (güvendim). Ve O, azîm arşın rabbidir. (Sabah Akşam 7'şer kez oku) 2 - Sıkıntı ve Stresin Defi İçin; Enbiya Suresi 87. Ayet Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz buyurdular ki: “Bir kelime biliyorum ki, onu kederli olan okudu mu kederi dağılır. Bu kardeşim Yunus Aleyhisselâm’ın duasıdır: لَا إِلَهَ إِلَّا أَنتَ سُبْحَانَكَ إِنِّي كُنتُ مِنَ الظَّالِمِينَ Okunuşu: Lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minez zâlimîn. Anlamı: “Senden başka İlâh yoktur. Sen Sübhan’sın (her şeyden münezzehsin). Muhakkak ki ben, zalimlerden oldum.” (Her gün 21 veya 100 defa oku) 3 - Rızık İçin;

Osmanlı Gitti Huzur Bitti

Osmanlı Gitti Huzur Bitti Eski İsveç Başbakanı Bildt, “Osmanlı’nın kurduğu düzeni bozan her şey bölgenin daha fazla kan gölüne dönmesine yol açtı” dedi Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasının ardından kurulan ülkelerdeki kargaşa devam ederken, eski İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt, bir internet sitesinde bu konuyla ilgili makale yayınladı. Orta Doğu’daki pek çok çatışmanın köklerinde Osmanlı’nın çözülüşünün bulunduğunu ifade eden eski Başbakan Bildt, “Osmanlı İmparatorluğunun birbirine karışmış kültürler, gelenekler ve dillerle zengin mozaiğini oluşturan Bosna Hersek’teki Bihac’tan Irak’ın Basra şehrine kadar geniş bölge, İstanbul’daki Sultan’ın otoritesiyle başarılı bir şekilde yönetiliyordu” dedi. Osmanlı’nın bölgeyi yüzlerce yıldır barış içinde yönettiğini belirten Bildt, “Osmanlı parçalanmaya başladığında şiddet de başladı. Dış güçler Balkanlar, Mezopotamya, Doğu Akdeniz’de Osmanlı haritasını yeniden çizdi, birçok ülke ortaya çıktı. 1917 Balfour Deklarasyonu ile İngilte

Huzura Ulaşmanın Tek Yolu

Huzura Ulaşmanın Tek Yolu Huzura ulaşmanın tek yolu vardır; o da huzura durmaktır. İşte her şey burada bitiyor. Bazı insanlar mutluluğa yoga ile ulaşmaya çalışırken bizim secdelerimiz var O yüce makama ulaşma hazzı ile bizleri mutluluğa ulaştıran. Huzuru bulmak için önce yaratana varmak gerekir ki yaratana varmanın tek yolu da secdedir. O secde ki yaratanına en yakın olduğun an. Tam teslimiyetin ifadesidir o an. O an ki rabbinin huzurunda acizliğini haykırmaktır. - “Rabbim! Ben yaratılanım sen ise yaratan. Ben fani olanım sen ise baki olan” demektir. Nasıl ki küçük bir çocuk suç işlediğinde korktuğunda annesine sığınır ondan yardım ister. Hatta annesinden dahi korksa annesine nazlanır ona cilve yapar ve sonunda annesinin gönlünü alır ve yine ona sığınır. Tıpkı böyle bir yavrunun annesine sığınması gibi kulun da rabbine sığınmasıdır sığınağıdır secde. Bir günah işlediğinde secde et ki rabbin bağışlasın. Hayır, işlediğinde de secde et ki rabbine şükret Rabb

Huzur

Huzur Zeynel Âbidin Hazretleri abdest alırken sapsarı kesilirdi. Sebebini sorduklarında şu cevabı verdi. — Kimin huzurunda durduğumu düşünürseniz, sebebini anlarsınız…

Bir kul namazda huzura nasıl erebilir?

Bir kul namazda huzura nasıl erebilir? Buhara ulemasından biri, Şâh-ı Nakşibend hazretlerine sordu: – Bir kul namazda huzura nasıl erebilir? Cevap verdi: – Dört şeyle: 1- Helâl lokma, 2- Namaz dışında da Hakk’ı asla unutmamak, 3- Abdest sırasında da gafletten uzak durmak; Hakk ile olmak, 4- İlk tekbiri alırken kendini Hakk’ın huzurunda bilmek.

Senin Ellerinde...

Senin Ellerinde... Aşkın… Geleceğin… Gençliğin… Hayatın… Her şeyin… Huzurun… Mutluluğun… İmanını kurtarman… Cennet’e gitmen, Senin ellerinde… Olmayacak duaya âmin dersen, sevdiğine ihanet edersen, her fedakârlığı sevdiğinizden beklersen suç senin…       Tembellik eder vaktinizi boşa harcarsan suç senin… Gençliğini; kafede, internette, pembe diziler başında, top topçu peşinde, pop popçu peşinde, loto-toto oynayarak, kötü alışkanlıklar (İçki, kumar, sigara, uyuşturucu…) yanlış arkadaşlıklarla, geçici heveslerle yanlış şeyler yaparak geçirirsen; gençliğini harcarsan geleceğini karartırsan suç senin… Hayatını nefsinin faydasız hevesleri peşinde geçirirsen, faydalı ilim öğrenmezsen, öğrendiğin ilmin izzetini korumazsan, Bedîüzzaman hazretlerinin deyimiyle hakiki elmasları cam parçalarına değiştirmiş olursun; suç senin… İmanını taklitten tahkike çevirmezsen, Allah yolunda faydalı hizmetler yapmazsan, cihad etmezsen, imanını kurtarmadan ölürsen suç senin… Sürekli ilmini artırmazs

Gün Doğmadan Neler Doğar

Zalim Bir Kral, bir gün; avdan dönüyormuş. Şehrin girişinde güzel bir ev görmüş. Evin bahçesi çok hoşuna gitmiş. Bahçeye bakarken bahçede güzel mi güzel bir kadın gezinmiyor mu? Kadına dikkatlice bakmış, genç kadının endamına, güzelliğine hayran kalmış. Kral saraya döner dönmez baş veziri huzuruna çağırmış ve şöyle demiş: -Ben bu memleketin kralıyım,  benden başka büyük yok, mal benim, makam benim, şan benim, şeref benim. Bugün şehrin girişinde güzel bir bahçe bahçede de güzel bir kadın gördüm. Kadına âşık oldum. Ne yapıp yapıp buna bir çare bulun, tez elden bu güzel kadını bana getireceksiniz! Bu güzel kadın benim olmalı! Haydi, çabuk olun, bir şeyler yapın!” Diye emirler vermiş… Baş vezir “hay hay efendim, hemen hallederiz” deyip gitmiş. Kadını araştırmış. Bir marangozun karısını olduğunu öğrenen baş vezir sinsi bir plan kurup marangozun yanına gelmiş. -Kralımızın emri var, yarın sabaha kadar 100 tane ceviz sandık yapacaksın, yoksa seni zindana atarız, belki de asarız!&quo

Huzurlu Bir Aile Yapısı

Huzurlu Bir Aile Yapısı Değerli dostlar günümüzde boşanmalar, kadın cinayetleri çoğaldı… Refah seviyesi çok yükseldi ama toplumda huzur kalmadı. Âlim bir zatın güzel bir hanımı vardı. Bu hanımın fiziği çok güzeldi ama huyu çok kötüydü. Zenginlik hayalleri içinde yüzüyordu. O beldede görgüsüz zengin bir adam yaşıyordu. O zengin adam âlimin güzel hanımını eş olarak almak istiyordu. Fakat boşanmadan alamıyordu. Araya cadı bir kadın koydu. Cadı kadın adeta âlim zatın hanımının beynini yıkıyordu. Âlimin hanımı: -Olur, ama eşim beni kolay kolay boşamaz ki! Dedi. Cadı kadın hazırlıklıydı. -Sürekli eşini terslersin, en masum isteklerini bile reddedersin, sevmediği yemekleri yaparsın. Hep asık suratlı olur, evdeki eşyaları kırarsın. Sonunda mecbur kalır seni boşar. Sen de zengin adamla evlenirsin! Dedi. Huysuz kadın artık kocasına sert davranıyor, evde çanak çömlek ne varsa kırıyordu. Eve yorgun gelen âlim zat asık suratla karşılanıyor, her gün bir kırık dökük haberiyle yıpratılıyord

Ölüm Günü Gelmeden

Ölüm Günü Gelmeden…   Mümkün değil mi Yarab, Saadet devri tekrar? Gönüller sevgi huzur, ruhlar Rabbini arar.   Bütün mahlûkat mutsuz; gönüller aç, ruhlar aç. Canlı, cansız her varlık; ‘gerçek nizam’a muhtaç.   Bütün kutsi değerler; kaydı, yok oldu, gitti. Aranan her güzellik, uçtu, eridi, bitti.   Erozyona uğradı, akıl, mantık ve beyin. Bozuldukça bozuldu; kültür, sanat ve bilim.   Maneviyat çiğnendi, “O’dur, suçlu!” denildi. “Maddeye tapılarak, bugünlere gelindi.   Ne ararsan hep sahte, maske takmış insanlar. Riya dolu beyinler, en samimi hayvanlar.   Sevgi dostluk kayboldu, kötülük tırmanışta. “Allah rızası” öldü, menfaat var revaçta.   Allah’ım yardım eyle, gafletin sonu hüsran. Uyanmazsak halimiz; perişan mı, perişan.   Teker taşa dayanıp, vakit çok geç olmadan. “Uyar bizi, Ya Rabb’i!” ölüm günü gelmeden.   Doğru iman ederek, sünneti yaşayalım. Bol bol hayır yaparak, mizana taşıyalım.   Ansızın ölüm gelip, defterler ka

Yetenek Havuzu

Yetenek Havuzu Muhterem Dostlar; iyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş kaliteli insanlar olmadan insanın ve toplumun mutluğundan vatanın ve milletin kalkınmasından, bekâsından söz edilemez. Ne aileler, ne toplumlar, ne insanlık refah ve huzur bulamaz. Kötü karakterli ve cahil insanlar zehirli gıdaya benzer. Tüm toplumu zehirleyip öldürebilir. Cahil ve ahlâksız insanlardan tüm insanlık zarar görür. Çünkü insanlık bir ailedir. İnsanlık ailesinin her ferdi cehaletten ve tüm kötülüklerden korunmalıdır. Bugün dünyamızın birçok bölgesinde özellikle Müslüman coğrafyasında kan, gözyaşı terör ve yoksulluk var. Dünyayı yöneten sömürücü emperyalist güçlerin gizli ve kalleşçe kurdukları terör örgütleri sürekli katliam yapıyor. Öldürdükçe öldürüyor, kana doymuyorlar. O zamsan bütün gayret ve çabalar iyi insan yetiştirmeye yönelik olmalıdır. Bütün insanlığın mutluluğu iyi bir eğitimden geçmiş, kaliteli, ahlâklı, iyi insanlara bağlıdır.  Dünya devletler tarihine bakacak olursak; iyi yetişmiş,