Kayıtlar

Müslümanlar etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Avrupalılar yıkanmayı Müslümanlardan Öğrendiler

Avrupalılar yıkanmayı Müslümanlardan Öğrendiler Fransızların Dünya milletlerine karşı kendisiyle övündükleri “Versay” sarayında bir hamam yoktur. Orta çağda, Paris’te, oturan bir Fransız, sabahleyin kalktığı zaman, evinde bir abdesthane olmadığı için, oturağa yaptığı pislik ile içme suyu, şişesini beraberinde Sen nehrine götürür; o nehirden evvelâ içmek için su alır. Sonra pisliğini nehre dökerdi. Bu satırlar “içme Suyu” “(L’Eau Potable)” adlı bir Fransız eserinden, aynen alınmıştır. Kanunî Sultan Süleyman, zebanında İstanbul’a gelen bir Alman rahibi, tahminen 967 [m.1560] tarihinde yazdığı bir eserde; “- Buradaki temizliğe hayran, oldum. Burada herkes günde beş defa yıkanır. Bütün dükkânlar tertemizdir. Sokaklarda pislik yoktur. Satıcıların elbiseleri üzerinde ufak bir leke bile bulunmaz. Ayrıca İsmine (hamam) dedikleri ve içinde sıcak su bulunan binalar vardır ki, buraya gelenler, bütün bedenlerini yıkarlar Hâlbuki bizde insanlar pistir, yıkanmasını bilmezler!” demekte

Müslümanlar İslâmiyet’i Yaşasaydı; Dünyada Her İnsaf Sahibi Müslüman Olurdu…

Resim
Müslümanlar İslâmiyet’i Yaşasaydı; Dünyada Her İnsan Müslüman Olurdu… Hikâyenin Videosu: https://www.youtube.com/watch?v=ifGvRZ499Wk 1984 olimpiyatları ve Judo final müsabakası. Minderde Mısırlı Judocu Muhammed Ali Rasvan ve rakibi Japon Yaşuhiro Yamashita. Müsâbakalar sırasında Yamashita'nın sağ kasları yırtılmıştır ve finâl karşılaşmasına sakat olarak çıkar. Olayı hatırlamayanlar, bilmeyenler, bulup videosunu izlerlerse görürler. Yamashita sol ayağıyla yürüyor, sağ ayağını resmen sürüklüyor peşinden... Maç sırasında Muhammed Ali'nin antrenörü kenardan sürekli halde bağırır. "Sağ bacağına oyna!" Sağ bacağına vur!" Hakikaten maçı izleyen herkes de görüyor ki, Muhammed’in rakibinin sağ ayağına bir defa vurması yetecekti. Fakat yapmadı. Yenildi ve gümüş madalya ile yetinmek zorunda kaldı. Maçtan sonra etrafını saran bütün gazetecilerin sorusu aynıydı. -"Niçin? Niçin yapmadın?" Cevaben: “Benim Din'im insana, yaralıya, hele de y

Asr-ı Saadet Müslümanları Nerede?

Resim
Asr-ı Saadet Müslümanları Nerede?

İsveçli papazın Müslüman Paylaşımı Rekoru Kırdı

Resim
İsveçli papazın Müslüman Paylaşımı Rekoru Kırdı İsveç Kilise Birliği Sol Bölge Başkanı Stefan Lindquist'in Müslümanlar hakkında yazdığı yazı sosyal medyada beğeni ve paylaşım rekoru kırdı. İsveç Kilise Birliği Sol Bölge Başkanı Stefan Lindquist'in sosyal medyada Müslümanlar hakkında yazdığı makale, hem beğeni ve paylaşım rekoru kırdı hem de ülkenin önde gelen gazetelerinde yer buldu. Lindquist, sosyal medya hesabından paylaştığı; "Müslümanlar ne kadar tehlikeli" başlıklı makalesinde, "Bir Müslüman, bana taze yumurta getirdi." Bir diğeri hatırımı sordu." Bir başkasıysa arabam tamirde olduğu için istediğim yere aracıyla bırakmayı teklif etti." Parası olmayan arkadaşının evine sürekli yemek götüren bir Müslüman tanıyorum." Müslümanlar, gerçekten de ne kadar tehlikeli ve itici insanlar" İfadelerini kullandı. Makalesinde Müslümanlar ile İsveçlileri karşılaştıran Lindquist, "Bir İsveçlinin para almad

Dünyada İlk Üniversiteyi Müslümanlar Kurmuş

Resim
Dünyada İlk Üniversiteyi Müslümanlar Kurmuş Emeviler Fas ’ın Fes şehrinde Keyruvan Üniversitesi’nikurmuşlar.(859) Bugünkü mânâda ilk üniversitelere Abbâsîler döneminde Bağdat’ta rastlanır. Dünyadaki ilkler dikkatimi çok çeken konulardan biridir. Mesela dünyada ilk Üniversite nerede kurulmuştur diye düşündüm. Araştırdım. Fas’ta kurulmuş. Fas farklı bir yer. Mağaralarda ve çeşitli arkeolojik kazılarda bulunanların incelenmesi sonucunda Fas’ın tarihinin hani fi tarihi denir ya ta o zamana kadar gittiği anlaşılmış. - Berberiler M.Ö. 2000 yıllarında buraya gelmiş, yerleşmişler. -Sonraları; M.Ö. 2. Yüzyıldan itibaren Fenikeliler gelmişler. -Sonra bir çok devlet buraya gelmiş. -Kartacalılar Fenikelileri yenmişler. -Romalılar da Kartacalıları yenmişler. Tabi bunlar büyük savaşlar sonrası olan hâkimiyetlermiş. -Sonrasında oralar Romalılara da kalmamış. -Vandallar onları yenmiş bu defa da onlar oralara hâkim olmuşlar. Şimdi asıl konumuza geliyoruz. Yedinci yüzyıldan

Müslümanlar Ve Astronomi

Müslümanlar Ve Astronomi Günümüzde kullanılan bir çok yıldızın ismi İslâm menşeilidir. Müslüman astronomlardan ders alan Batı, bugün hâlâ Aldebaran, Algenib, Algol, Atair, Wega, Beteuges, Deneb, Fomalbaut, Rigel gibi İslâm sabit yıldızlarının isimlerini kullanırlar. Bugün astronomi ilmi ile ilgilenen her şahıs, Zenit, Azimut, Nadir, Alhidade ve Theodolit gibi astronomik sembollerin, İslâm astronomisinden kaynaklandığını bilir. Yunanlar, M.Ö.500’lü yıllarda gökyüzünü geometrik olarak küre şekline en doğru ve en uygun şekilde vermişler, dünyayı ise silindir şeklinde düşünmüşler ve Dünyayı kainatın merkezine hareketsiz olarak bir boşluğa koymuşlardır. M.Ö. 3. Asırda Aristo ise kâinatın merkezine güneşi koymuştur. Astronominin kurucusu Hipparch’a kadar dünya kainatın merkezinde hareketsiz bir şekilde durmaktaydı. Hipparch, kendi döneminden sonra da uzun bir zaman, en dikkatli ve en titiz çalışmaları yapmış en büyük astronomu olarak anılmıştır. Hipparch’tan sonra astronomi ilmindeki

Müslümanlara Bu Çeşmeden Su İçmek Haram!

Müslümanlara Bu Çeşmeden Su İçmek Haram! Vaktiyle Bursa’ da bir Müslüman, bugünkü adı Arap Şükrü olan muhitte çeşme yaptırmış ve başına bir kitabe eklemiş:“Her kula helâl, Müslüman’a haram!” Bursa başkent, tabii Osmanlı karışmış, bu nasıl fitnedir diye… *Gitmişler kadıya şikâyete, adam yakalanıp yaka– paça huzura getirilmiş. “Bu nasıl fitnedir, dini İslâm, ahalisi Müslüman olan koca devlette sen kalk, hayrattır, sebildir diye çeşme yap, ama suyunu Müslüman’a yasakla! Olacak iş midir, nedir sebebi, aklını mı yitirdin?” diye çıkışmışlar adama. Adam: – “Müsaade buyurun, sebebi vardır, lâkin ispat ister, delil şarttır…” dedikçe kadı kızmış: – “Ne delili, ne ispatı? Sen fitne çıkardın, Müslüman ahalinin huzurunu kaçırdın, katlin vaciptir!” demiş. Demiş ama bir yandan da merak edermiş: – “Nedir gerekçen?” diye sormuş. Adam: – “Bir tek Sultan’a derim…” diye cevap verince, ortalık yine karışmış. Söz Sultan’a gitmiş, adam yaka paça saraya götürülmüş. Padişah da sinirlenmiş ama

Müslümanlar Terörist Öyle mi?

Müslümanlar Terörist Öyle mi? •        Birinci Dünya savaşını kim başlattı Müslümanlar mı? •        İkinci Dünya savaşını kim başlattı Müslümanlar mı? •        Hiroşima ve Nagazaki’ye Nükleer Bombaları kim attı? Müslümanlar mı? •        Avustralya’daki 20 milyon Aborjin’i kim katletti? Müslümanlar mı? •        Kuzey ve Güney Amerika’da 150 milyon Kızılderili’yi kim katletti?  Müslümanlar mı? •        180 Milyonluk Afrika Nüfusunun % 77’lik kadarını köleleştirip katleden kim? Müslümanlar mı? •        Vietnam’da 5 milyon kişiyi katleden kim? Müslümanlar mı? •        Bosna’da on binlerce Müslüman’ı BM güçlerinin gözü önünde katleden kim? Müslümanlar mı? •        Afganistan’da 70 bin kişiyi öldüren Müslümanlar mı? •        Irak’ta 1,5 Milyon kişiyi öldüren Müslümanlar mı? •        Filistin’de on binleri katleden kim? Müslümanlar mı? •        Müslümanlar terörist öyle mi?

Müslümanlar Neyi Bilmiyor?

Müslümanlar Neyi Bilmiyor? Müslümanlar İslâmiyet’i yaşamıyor. Eğer İslâmiyet yaşanmış olsa asrı saadet devri geri gelir herkes huzura kavuşurdu. Aşağıda Müslümanlar’ın neleri bilmediği maddeler halinde sıralanmıştır. Müslümanlar okumayı bilmiyor. Kur’an-ı Kerim ilk emrinde “Oku!” buyuruyor. (Alak Suresi- Âyet 1)    “Cahillerden olmaktan Allah’a sığınırım!” (Bakara- Âyet 67) Müslümanlar sadece takvim yapraklarını okusa âlim olurlar. Okumadan âlim olunmaz, bilgi sahibi olmadan da ne dünya faydası ne Cennet bulunmaz! Müslümanlar yetenek havuzu oluşturmayı bilmiyor. Ülke yönetimi ve yüksek makamlar çağın gereklerine göre eğitilmiş; yetenekli ve liyakat sahibi kişilere verilmelidir. "De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Şüphesiz, temiz akıl sahipleri öğüt alıp-düşünürler." (Zümer suresi- Âyet 9) Eğer Müslümanlar yetenek havuzu oluştursa dahi çocukları en güzel okullarda okutsa Müslümanlar bilim ve teknolojide dünya birincisi olurlar. Müslümanlar Bilim

Son Nefes Endişesi

Son Nefes Endişesi Cenâb-ı Hak buyuruyor “Ey îmân edenler! Allah’tan, O’na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin.” (Âl-i İmrân, 102) Rasûlullah (sav) buyurdular “Bir kimse son nefeste (hâlis bir kalb ile) kelime-i tevhîd getirirse, cennete girer…” (Hâkim, Müstedrek, I, 503) “Süleymâniye Medresesi’nden emekli Hadis müderrisi Salih Efendi, ömrünün son demlerinde tasavvuftan da nasib almak ister. Allah’ın kaderde tâyin ettiği mürşidini aramaya koyulur. İstanbul’daki tüm sûfî simalarla görüşür, sonunda Kelâmî Dergâhı postnişîni Muhammed Esâd Erbilî hazretlerinde karar kılar. Yanına varıp elini öper ve ona “Araştırdım ve gördüm ki, devrimizin en büyük kutbu, en büyük gavsi sizsiniz” der. Şeyh Es’ad Erbîlî (ks) ona “Hocaefendi, bize kutubluk verilirken yanımızda değildiniz. Dolayısıyla bilmiyorsunuz. Biz, aslında kutub falan değiliz. Sizin hüsn-i zannınıza göre şeyhiz ve kutubuz” cevabını vererek, müderrise şu soruyu yöneltir. “Hocaefendi! Sö

Hesap Edemedikleri Allah, Peygamber Sevgimiz Var

Resim
Hesap Edemedikleri Allah, Peygamber Sevgimiz Var Kerim BAYDAK Tarih boyunca İslam dünyası ve Müslümanlar üzerinde çeşitli oyunlar oynanmıştır. Kimi zaman başarılı olmuş gibi görünseler de, ilerleyen zamanlarda Allah Teâlâ’ya ve Peygamber Efendimize olan o derin sevgi sayesinde hep hüsrana uğramışlardır. İslam dünyasının dışında olanlar, Müslümanlara hezimete uğratmak, onları dininden soğutmak ve inançlarını dikta ettirmek için, çeşitli misyoner faaliyetlerine girişmişlerdir. Kimi zaman dindar olan sözde Müslümanlar yetiştirip, Müslümanların arasına yerleştirmişler, kimi zaman da halkı Müslüman olan birçok İslam ülkesinde kendilerine yakın, direktiflerini uygulayan, yandaş, duygudaş yönetimler işbaşına getirerek halkı ve dolayısıyla Müslümanları sindirmeye çalışmışlardır. Cenab-ı Allah’ın takdiriyle, her zaman planları işlememiş, tuzakları boyunlarına dolanmış, kendi çirkeflikleri içerisinde boğazına kadar batmışlardır. Hakiki bir Müslümanın hiçbir zaman kandırılamayaca

Dikkat! Müslümanlar Ayağa Kalkabilir...

Resim
Dikkat! Müslümanlar Ayağa Kalkabilir...   İİT Sonuç Bildirisi İstanbul'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilat İİT 13. İslam Ülkeleri Zirvesi 15.04.2016 Cuma günü yapılan kapanış konuşmasıyla sona erdi.   Cumhurbaşkanı Erdoğan İİT Zirvesi'nin kapanış konuşmasında İslam ülkelerini köşeye sıkıştırdı Zirvenin ev sahibi olarak kapanış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin İİT'ye 2 milyon dolar bağış yapacağını diğer ülkelerin de ne kadar bağış yapacağını sordu. Suudi Arabistan dâhil kimse vereceği parayı söyleyemedi.  Bu iş bağışla olmaz. Her ülkeye bir aidat konması lâzım. Bu aidatları düzenli ödemeyenlere de açık müeyyide konur. Herkes sonucuna katlanır.   İstanbul Bildirgesi Kabul Edildi Nasıl daha huzurlu bir dünya inşa edebileceğimiz konusunda fikir alışverişinde bulunduk. Önümüzdeki 10 yıl için üye ülkelere hedefler belirleyen Eylem programı Belgesi de ekonomik kalkınma yolunda önemli bir adımdır. Belgenin kabulü ö

İmam-ı Azam Rahmetullahi Aleyh ve Dehri

İmam-ı Azam Rahmetullahi Aleyh ve Dehri Ebu Hanife hazretleri, Hanefi Rahmetullahi Aleyh Mezhebi'nin kurucusudur. Yaşadığı dönemde Müslümanlar arasında "İmam-ı Azam" yani "En Büyük İmam" lakabıyla tanınmıştır. Müslümanlara imamlık etmiş, İslam'ı tebliğ etmek ve Allah'ın hükümlerini insanlara açıklamak için hayatı boyunca mücadele etmiştir. İmam-ı Azam Rahmetullahi Aleyh'in, Allah'ın varlığını ispat ve tebliğde kullandığı en önemli yöntem ise iman hakikatleri olmuştur. Pek çok fıkıh meselesini çözmüş, halledilemeyen pek çok meseleyi halletmiştir. Bağdat Şehrine bir gün bir Dehri (ateist-tabiatçı) gelir. Halkı toplayarak ben Allah’ü Teâlâ’ya inanmıyorum. İnanan varsa gelsin bana ispat etsin. Allah’ı göstersin der. Zamanın âlimleri toplanırlar istişare ederler ve derler ki: Bu işi çözse çözse İmamı Azam Ebu Hanife Rahmetullahi Aleyh çözer. İmam-ı Azam Rahmetullahi Aleyh’e haber gönderirler. “Ben geleceğim beklesin!” der. Dicle Irmağı’nın

40 Hadis-i Şerif 4

40 Hadis-i Şerif 4 ١) اَلدِّينُ النَّصِيحَةُ قُلْنَا : لِمَنْ يَا رَسُولَ اللَّهِ؟ قَالَ : لِلَّهِ وَلِكِتَابِهِ وَلِرَسُولِهِ وَلأئِمَّةِ الْمُسْلِمِينَ وَعَامَّتِهِمْ      1-   Allah Rasûlü; “Din nasihattir/samimiyettir” buyurdu. “Kime Yâ Rasûlallah?” diye sorduk. O da; “Allah’a, Kitabına, Peygamberine, Müslümanların yöneticilerine ve bütün Müslümanlar’a” diye cevap verdi. Müslim, İmân, 95. ٢) اَلإِسْلاَمُ حُسْنُ الْخُلُقِ 2 ) İslâm, güzel ahlâktır. Kenzü’l-Ummâl, 3/17, Hadis No: 5225. ٣) مَنْ لاَ يَرْحَمِ النَّاسَ لاَ يَرْحَمْهُ اللَّهُ 3) İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez. Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16. ٤) يَسِّرُوا وَلاَ تُعَسِّرُوا وَبَشِّرُوا وَلاَ تُنَفِّرُوا 4) Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. Buhârî, İlm, 12; Müslim, Cihâd, 6. ٥) إنَّ مِمَّا أدْرَكَ النَّاسُ مِنْ كَلاَمِ النُّبُوَّةِ : إذَا لَمْ تَسْتَحِ فَاصْنَعْ مَا شِئْتَ 5) İnsanların Peygamberlerden öğrene geldikleri sözlerde