Kayıtlar

Azrail etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Azrail Aleyhisselâm’ın Can Alıcı Melek Olarak Görevlendirilmesi

Azrail Aleyhisselâm’ın Ölüm Meleği Seçilmesi, Kıyamet ve Azrail Aleyhisselâm “Külli nefsin zâikatü’l-mevt” , yani “Her nefis ölümü tadacaktır.”   diyor Allah’ü Teâlâ. Melekler bunun üzerine Allah’ü Teâlâ’ya “Bizler basit ruhlar değiliz, doğrusu biz ancak halis ruhlarız” dediğinde Allah’ü Teâlâ onlara “Yeryüzünde bulunan her canlı yok olacak” diyor. Melekler “ Bizler yeryüzünde bulunmuyoruz, doğrusu biz ancak semada bulunuruz” dediklerinde Allah’ü Teâlâ tekrar cevap veriyor “O’nun zâtından başka her şey yok olacaktır. Hüküm O’nundur ve siz ancak O’na döndürüleceksiniz.” Melekler bunun üzerine secdeye kapanıp dediler ki “Ebedi ve Tek olan Allah’ü Teâlâ’yı tesbih ederiz.” Hz. İsrafil Sur’unu öttürmeye yaklaşırken ve Kıyamet günü gelip çattığında Allah’ü Teâlâ resulü   “Allah’ü Teâlâ hazretleri ipekten daha yumuşak bir rüzgârı Yemen’den gönderir. Bu rüzgâr, kalbinde zerre miktar iman bulunan hiç kimseyi hariç tutmadan hepsinin ruhunu kabzeder.” diyor çünkü “Kıyamet Sadece, Şerir

Kıyamet Günü Ve Azrail Aleyhisselâm'ın Ölümü

Resim
Kıyamet Günü Ve Azrail Aleyhisselâm'ın Ölümü   İşte kıyamet günü yaşanacaklar, meleklerin ölümü ve diğer olaylar... 01-   Sur’un üflenme vakti yaklaştığında, Kıyamet günü gelip çattığında; Allah’ü Teâlâ ipekten daha yumuşak rüzgârı Yemen’den gönderir. 02-   Bu Rüzgâr kalbinde zerre miktarı imanı bulunan hiç kimseyi hariç tutmadan hepsinin ruhunu kabzeder (canını alır). “Kıyamet Sadece, Şerir insanların üzerine kopacaktır” diyor. (Müslim İman -185) 03-   Çünkü kıyamet sadece şerli insanların üzerine kopacaktır. (Müslim Fiten 131) 04-   Sonra Allah İsrafil’e Sur’u ilk defa üflemesi için emreder. Üflemenin etkisiyle Allah’ü Teâlâ’nın diledikleri hariç yerde ve gökte bulunan her şey şiddetle sarsılır. O gün orada olanları tek bir cümle ile Peygamber efendimiz s.a.v’in ağzından söylemek gerekirse: “Çocuğu olan Anneler çocuğunu unutacaktır” . Düşünün anne kucağındaki bebeği atacak kadar büyük bir felaket belirecektir. 05-     Dünya bu sarsıntı neticesi

Ölüm Ve Azrail Aleyhisselâm

Ölüm Ve Azrail Aleyhisselâm Rivayet olunur ki: İbrâhîm aleyhisselam, Azrâîl Aleyhisselâm’a şöyle dedi: – Ey Azrâîl! Sen kötü insanın rûhunu alırken hangi sûrette ona göründüğünü bana gösterebilir misin? – Sen buna tahammül edebilir misin? – Evet, tahammül ederim. Azrâîl Aleyhisselâm: – Öyleyse yüzünü başka tarafa çevir, dedi. Hz. İbrâhîm Aleyhisselâm ondan yüzünü çevirdi. Sonra döndü ki: O; korkunç kıyâfetli, pis kokulu, saçları dikleşmiş siyah bir adam… Ağzından alev saçıyor ve burnundan duman çıkarıyor. Bu manzarayı gören İbrâhîm Aleyhisselâm düşüp bayıldı. Sonra ayıldığı zamân Azrâîl Aleyhisselâm ilk sûretinde göründü ve İbrâhîm Aleyhisselâm O’na şöyle dedi: – Kötü kimseye hiçbir şey olmasa da, yalnız senin yüzünü görmek ona kâfidir. İbrâhîm Aleyhisselâm, ölülerine ağlayan birtakım insanlar gördü. Onlara: – Ölüler için değil, kendiniz için ağlasanız daha hayırlı olur. Zîrâ ölen üç korkudan kurtulmuştur: Azrâîl’in yüzünü görmekten kurtuldu. Çünkü o, O’nu bir

Ölüm Ve Azrail Aleyhisselâm

Ölüm Ve Azrail Aleyhisselâm Rivayet olunur ki: İbrâhîm aleyhisselam, Azrâîl Aleyhisselâm’a şöyle dedi: – Ey Azrâîl! Sen kötü insanın rûhunu alırken hangi sûrette ona göründüğünü bana gösterebilir misin? – Sen buna tahammül edebilir misin? – Evet, tahammül ederim. Azrâîl Aleyhisselâm: – Öyleyse yüzünü başka tarafa çevir, dedi. Hz. İbrâhîm Aleyhisselâm ondan yüzünü çevirdi. Sonra döndü ki: O; korkunç kıyâfetli, pis kokulu, saçları dikleşmiş siyah bir adam… Ağzından alev saçıyor ve burnundan duman çıkarıyor. Bu manzarayı gören İbrâhîm Aleyhisselâm düşüp bayıldı. Sonra ayıldığı zamân Azrâîl Aleyhisselâm ilk sûretinde göründü ve İbrâhîm Aleyhisselâm O’na şöyle dedi: – Kötü kimseye hiçbir şey olmasa da, yalnız senin yüzünü görmek ona kâfidir. İbrâhîm Aleyhisselâm, ölülerine ağlayan birtakım insanlar gördü. Onlara: – Ölüler için değil, kendiniz için ağlasanız daha hayırlı olur. Zîrâ ölen üç korkudan kurtulmuştur: Azrâîl’in yüzünü görmekten kurtuldu. Çünkü o, O’nu bir

Kapıdaki Ölüm Meleği Azrail'dir

Kapıdaki Ölüm Meleği Azrail'dir Resulullah efendimiz artık son vasiyetlerine yapıyorlardı. Hazret-i Ali'ye; "Ya Ali! Zimmetimde filan Yahudi’nin şu kadar malı vardır. Asker hazırlamak için almıştım. Sakın onu ödemeyi unutma. Elbette zimmetimi kurtarırsın ve Kevser Havzı başında benimle görüşeceklerin birincisi sensin. Benden sonra sana çok zarar gelir, sabır edesin. İnsanlar dünyayı istedikleri vakit sen ahıreti seçesin" buyurdu. Hz. Üsame bu esnada. Resulullah efendimiz ona; "Allah’ü Teâlâ yardımcın olsun! Haydi, cenge git!" buyurdu. O da çıkıp ordusuna gitti. Âlemlerin efendisi, artık son nefeslerini veriyordu... Vakit iyice yaklaşmıştı... Allah’ü Teâlâ, Azrail aleyhisselama; "Habibime en güzel surette git! Eğer izin verirse ruhunu çok yumuşak ve hafif olarak al. İzin vermese geri dön!" diye vahiy etti. Azrail aleyhisselam, en güzel surette, insan kıyafetinde, sevgili Peygamberimizin sadethanelerinin kapısına geldi ve: "

Azrail Aleyhisselâm Her Eve Günde Üç Defa Bakar

Azrail Aleyhisselâm her eve günde üç defa bakar. Bu evlerden rızkını tamamlayan ve hayatının günlerini bitiren kimsenin canını alır. Evdeki ailenin diğer fertleri feryat ve figan ederek ağlarlar. Azrail Aleyhisselâm kapıya kollarını gerer ve şöyle der: - Neden ağlıyorsunuz? Ben bunun rızkını yemedim. Ömrünü de kesmedim. Ömrü sona erdi. Rızkı tükendi. Ben de canını aldım. Boş yere ağlamayın, ben buraya devamlı gelecek ve hiç birinizi bu dünyada bırakmayacağım. Hasan-ı Basri Rahmetullahi Aleyh sözlerine devamla şöyle diyor: Eğer evdekiler Azrail Aleyhisselâm’ın dediklerini duysalar ve onu görseler, ölüyü bırakır kendi hallerine ağlarlardı. Hüccetü'l İslam, İmam Gazali Hazretleri: İhyau Ulumi'd-din, 4.cilt syf; 4364

Azrail'in Gelişi

Azrail'in Gelişi Bismillahirrahmanirrahim Namazlarını kılmış oruçlarını tutmuş zekâtını vermiş hac görevini yerine getirmiş imanını kurtarmış kul hakkına girmemiş girmişse de helallik almış Allah’a borcunu ödemiş bir insanın vefatında buyurdu ki büyüklerimiz Allah Teâlâ çeşitli vesileler verir öldüğünü anlamaz bunlardan bir tane misal vereceğim sizlere İnşallah Allah'ı razı eden bir insan hastalanır ve yatağa düşer. Artık bu hastalık onun ölüm hastalığıdır. Ölecek ama Allah Teâlâ bunu vesile kılmış… Ve diyor ki büyüklerimiz o hasta yatağındayken onun arkadaşı kılığına girmiş bir melek gönderir… Ve o melek de yanında bir kaç melek ve Azrail Aleyhisselâmı getirir. Azrail Aleyhisselâm da doktor kılığına girmiş… Eve girerler “selamün aleyküm” “aleyküm selam” hasta onları görünce konuşmaya başlar. Yahu sen nerelerdeydin? Ne zamandır hastayım! insan bir gelip ziyaret eder… Hanı dost dosta tatlı bir sitem eder ya o tatta… Melek de der ki: Ya kusura bakma! Hasta olduğu

Hz. İdris ve Azrail Aleyhisselam Kıssası

Hz. İdris ve Azrail Aleyhisselam Kıssası Dünyâda yaşadığı ömrünün sonuna doğru ölüm meleği Azrâil, Hz.İdrîs'i ziyârete geldi. Hz. İdrîs, Azrâil'e: “Bir anlık benim rûhumu al.” dedi. Bunun üzerine Allah-u Teâlâ, Azrâil'e; “Onun rûhunu al!” diye vahyetti. Azrâil, rûhunu aldı. Allah-u Teâlâ, Hz. İdrîs'in rûhunu tekrar iâde etti. Hz. İdrîs, Azrâil'e; “Beni semâlara götür. Cennet'i ve Cehennem'i göreyim.” dedi. Allah-u Teâlâ, Azrâil'e onu semâya götürmesini, Cehennem'i ve Cennet'i göstermesini vahyetti. Hz. İdrîs'e Cehennem gösterildi. Cennet'e götürüldü. Cennet'e girince, çıkmak istemedi. Kendisine; “Niçin çıkmıyorsun?” diye sorulunca; “Allahü Teâlâ, «Her nefis ölümü tadacaktır.» buyurdu. Ben ise ölümü tattım. Yine Allah-u Teâlâ, «Herkes Cehennem'e uğrayacaktır.» buyurdu. Ben oraya uğradım. Allah-u Teâlâ, «Onlar oradan (Cennet'ten) çıkmayacaklardır.» buyurdu. İşte ben bunun için Cennet'ten çıkmak istemem.” dedi. Bunun üze