Kayıtlar

İnsanı Yakan "ET"ler:

  İnsanı Yakan "ET" ler:   1- Şöhr“et”   2- Serv“et”   3- Şehv“et”   4- Gıyb“et”   5- Nefr“et”   6- Has“et”   Rabbim!   Bizleri muhafaza et!

Masum Kuzum! İnsanlara Muhtaç Olmamak İçin Çok Çalış!

Masum Kuzum! İnsanlara Muhtaç Olmamak İçin Çok Çalış!   Çünkü her şeyde başkalarına muhtaç olarak yaşamak çok zordur. Çoğu zaman insanın onurunu, haysiyetini ve karakterini incitir. Hatta küfre dahi sebep olabilir.   Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şu duası bu gerçeği işaret etmektedir: “Ya Rabbi, fakirlikten sana sığınırım.” (Nesai)   Fakir Kimdir?   Zekât nisabı kadar malı olmayan ve aslî ihtiyaçlarını karşılayamayan kimselere fakir denir.   Hiç malı olmayan ve yarın için yiyecek bir şey bulamayan yoksul kimseye de miskin denir.   Fakir olsun, miskin olsun her ikisi de muhtaç durumdadır. Tek farkları biri az muhtaç, diğeri ise çok muhtaçtır.   Tarih boyunca insanlar arasında başkalarına muhtaç olanlar hep olmuştur. Ancak Müslümanın hedefi başkalarına muhtaç olan bir fakir olmak değil, başkalarının ihtiyacını karşılayan bir zengin olmaktır.   Çünkü Aşere-i mübeşşere dediğimiz yani; daha dünyada iken cennete gidecekleri ismen müjdelenen

Benjamin Netanyahu’yu Bu Kadar Korkutan Neydi?

Benjamin Netanyahu’yu Bu Kadar Korkutan Neydi?   Benjamin Netanyahu hahamlarla toplanmış, kahve içerken bir taraftan da Gazze’yi tamamen nasıl boşaltacağını, o kadar insanın nasıl katledeceğini, kalan insanların nereye gönderileceğini; Mescid-i Aksa’nın nasıl Süleyman Tapınağı yapılacağını, diğer İslâm ülkelerinin nasıl işgal edileceğini, Arz-ı Mevûd’un ve Dünya Hâkimiyetinin nasıl gerçekleştirileceğinin planlarını yapıyormuş. Kapı çalınmış. Gelen istihbarat subayı, saygıyla: “- Efendim bütün Müslüman ülkeler İsrail’i kınıyor!”. Demiş. Benjamin Netanyahu kahvesinden; bir yudum daha çekerek: “- Ondan hiçbir şey çıkmaz, onlar kendi kamuoylarını sakinleştirmek için yapıyorlar!” demiş. İstihbarat subayı çıkmış. Ama çok geçmeden, tekrar gelmiş: “- Efendim Müslümanlar tekrar toplanmış, İsrail’i nasıl durduracağını, BM’i toplantıya çağıracağını” konuşuyor. Benjamin Netanyahu kahvesinden keyifli keyifli bir yudum daha çekerek: “- Ondan da hiçbir şey çıkmaz çünkü durduramazl

Bu Duaya Çok İhtiyacımız Var…

  Bu Duaya Çok İhtiyacımız Var… Sübhane Rabbiyel aliyyil âlel Vehhab! Elhamdulilahi rabbil âlemin vesselâtu vesselâmu âlâ Rasûlüne Muhammed in ve alihi ve sahbihi ecmain. Allah’ım, tüm Müslüman kardeşlerimize sağlık sıhhat nasip eyle… Allah’ım, hastası olan kardeşlerimize şifalar nasip eyle... Allah’ım, borcu sıkıntısı olan kardeşlerimizi rahatlığa çıkmayı nasip eyle... Allah’ım, ailesinde sorunları olan din kardeşlerimize huzur mutluluk nasip eyle… Allah’ım, eşiyle sorunları olan din kardeşlerimize sabır ve çözmeyi nasip eyle… Allah’ım, çocuklarıyla derdi olan ailelere mutluluk ve huzur nasip eyle... Allah’ım, işleri ters giden tüm kardeşlerimize bolluk bereket nasip eyle… Allah’ım, iç sıkıntısı olan kardeşlerimize kalplerini rahata ermeyi nasip eyle… Allah’ım, komşusuyla kötü olan kardeşlerimize sabır ve sükûnet nasip eyle… Allah’ım, her kim senden hiçbir karşılık beklemeden bir şey isterse en kısa zamanda O’na O’nu vermeyi nasip eyle… Allah’ım, din kardeşle

Müminlerin Dikkat Etmesi Gereken Hususlar

  Müminlerin Dikkat Etmesi Gereken Hususlar   "Ey iman edenler!!!"   01- Konuşurken Söylediğiniz Kelimeleri İyi Seçin! Ey inananlar! Peygamber'e, “Bizi de dinle” (raina; kötü anlama gelebilecek söz) demeyin, “Bizi gözet” (unzurna) deyin ve dinleyin, inkâr edenlere elem verici azab vardır. (Bakara Sûresi, 104)   02- Sabr ve Namazla Allah’tan Yardım Dileyin! Ey İnananlar! Sabır ve namazla yardım dileyin. Allah, muhakkak ki sabredenlerle beraberdir. (Bakara Sûresi, 153)   03- Kulluğunuzun Göstergesi Olarak Helal Rızıklardan Sûresi, Kazançlardan Yiyin ve Şükredin! Ey İnananlar! Sizi rızıklandırdığımızın temizlerinden yiyin; yalnız Allah'a kulluk ediyorsanız, O'na şükredin. (Bakara Sûresi, 172)   04- Öldürülenler Hakkında Kısas Farzdır! Ey İnananlar! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı: Hür ile hür insan, köle ile köle ve kadın ile kadın. Öldüren, ölenin kardeşi tarafından bağışlanmışsa, kendisine örfe uymak ve bağışlayana g

Çaresi Var mı?

Çaresi Var mı?   Azrail gelip te seni bulmadan, Gözlerine kanlı yaşlar dolmadan, Tövbe et Azrail canın almadan, Söyle bu ölümün çaresi var mı?   Gel yönel Mevlâ’ya, dönüş O’nadır, Azrail geliyor, tatlı can alır, Baki olan Allah, ötesi fani; Bu dünya ne sana ne de banadır…   Bedenin titriyor, gözlerin yaşlı, Eşinin dostunun, yüreği yaslı, Bastığın topraktır, insanı nazlı, Söyle bu ölümün çaresi var mı?   Gel yönel Mevlâ’ya dönüş O’nadır, Azrail geliyor tatlı can alır, Baki olan Allah ötesi fani, Bu dünya ne sana ne de banadır…   Bütün dünya senin olsa ne yazar, Dostların eliyle kabrini kazar, Akıbet yerindir süslü bir mezar, Söyle bu ölümün çaresi var mı?   Gel yönel Mevlâ’ya dönüş O’nadır, Azrail geliyor tatlı can alır, Baki olan Allah, ötesi fani, Bu dünya ne sana ne de banadır… …………

Alan Sensin Veren Sensin!

  Alan Sensin Veren Sensin!   Alan sensin, veren sensin, kılan sen! Ne verdinse odur dahi nemiz var? Hakîkat üzre anlayıp bilen sen! Ne verdinse odur dahi nemiz var?   Tutan el-ü ayak senden gelipdir, Gören göz-ü kulak senden gelipdir, Efendi dil dudak senden gelipdir, Ne verdinse odur dahi nemiz var?   Hudâyâ biz bu zâtı kande bulduk, Ya ef'âl ü sıfâtı kande bulduk, Fenâyı ya sebâtı kande bulduk, Ne verdinse odur dahi nemiz var?   Bizim ahvâlimiz ey Hayy u Kayyûm, Cenâb-ı pâkine hep cümle ma'lûm, Buyurdun oldu illâ kaldı ma'dûm, Ne verdinse odur dahi nemiz var?   Hüdâyî'yi sen erişdir murâda, Senindir çünki hükm arz-ü semâda, Efendi dahli yok gayrın arada, Ne verdinse odur dahi nemiz var?   (Azîz Mahmûd Hüdâyî Kaddesallahu Sırrahu'l-Âlî)

Dünya Sevgisi

Dünya Sevgisi   İsa Aleyhisselâm bir yere giderken yolu bir köye uğradı. Köy halkının bahçelerde ve yollarda ölü olarak yattığını gördü. Yanında bulunan Havarilere: “- Ey Havariler! Bunlar mutlaka Allah Teâlâ’nın gazabından dolayı ölmüşlerdir. Eğer Allah Teâlâ’nın gazabından değil de başka bir sebepten ölmüş olsalardı, birbirlerini gömerlerdi.” dedi. Havariler İsa aleyhisselama şöyle dedi: “- Ey Allah Teâlâ’nın Peygamberi! Onların başına gelenleri bilmek isterdik.” Bunun üzerine İsa 'Aleyhisselâm onların başına ne geldiğini kendilerine öğretmesini Allah’ü Teâlâ'dan istedi. Allah’ü Teâlâ İsa 'Aleyhisselâm’a şöyle vahyetti: “- Gece olduğu zaman, onlara seslen, onlar sana cevap verirler.” Gece olunca İsa Aleyhisselâm yüksek bir yere çıkarak: “- Ey köy halkı!” diye seslendi. İçlerinden biri şöyle cevap verdi: “- Ey Allah Teâlâ’nın Peygamberi, buyur!” “- Bu haliniz nedir, başınıza ne geldi?” “- Sağlığımız, sıhhatimiz yerinde olduğu halde uyuduk. Sab