Dünya Sevgisi

Dünya Sevgisi

 

İsa Aleyhisselâm bir yere giderken yolu bir köye uğradı. Köy halkının bahçelerde ve yollarda ölü olarak yattığını gördü.

Yanında bulunan Havarilere:

“- Ey Havariler! Bunlar mutlaka Allah Teâlâ’nın gazabından dolayı ölmüşlerdir. Eğer Allah Teâlâ’nın gazabından değil de başka bir sebepten ölmüş olsalardı, birbirlerini gömerlerdi.” dedi.

Havariler İsa aleyhisselama şöyle dedi:

“- Ey Allah Teâlâ’nın Peygamberi! Onların başına gelenleri bilmek isterdik.”

Bunun üzerine İsa 'Aleyhisselâm onların başına ne geldiğini kendilerine öğretmesini Allah’ü Teâlâ'dan istedi.

Allah’ü Teâlâ İsa 'Aleyhisselâm’a şöyle vahyetti:

“- Gece olduğu zaman, onlara seslen, onlar sana cevap verirler.”

Gece olunca İsa Aleyhisselâm yüksek bir yere çıkarak:

“- Ey köy halkı!” diye seslendi.

İçlerinden biri şöyle cevap verdi:

“- Ey Allah Teâlâ’nın Peygamberi, buyur!”

“- Bu haliniz nedir, başınıza ne geldi?”

“- Sağlığımız, sıhhatimiz yerinde olduğu halde uyuduk. Sabah olduğu zaman kendimizi cehennemde bulduk.”

“- Niçin böyle oldu?”

“- Dünyayı sevmemiz ve günahkârlara itaat etmemiz sebebiyle başımıza bunlar geldi.”

“- Sizin dünya sevginiz nasıldı?”

“- Bizim dünyayı sevmemiz, çocuğun annesini sevmesi gibiydi. Çocuk, annesi kendine yöneldiği, kendisiyle ilgilendiği zaman sevinir; kendisinden yüz

çevirdiği zaman üzülür ve ağlar. İşte biz de aynıydık. Dünya bize yöneldiği zaman sevinir, sırt çevirdiği zaman üzülürdük.”

“- Arkadaşlarının durumu nedir? Onlar niçin cevap vermiyorlar?”

“- Çünkü onlar, ateşten gemler ile gemlenmişlerdir. Gemler de gayet katı ve çetin meleklerin elindedir.”

“- Peki, onların arasından sen nasıl cevap verebildin?”

“- Ben onların arasında bulunuyordum fakat onlardan değildim. Onlara azap geldiği vakit, onlarla birlikte beni de yakaladı. Ben Cehennem’in kenarında asılı duruyorum; oradan kurtulabilecek miyim, yoksa yüzüstü Cehennem’e mi düşeceğim onu ben de bilmiyorum?”

 

KISSADAN HİSSE

Eski ümmetler, inkâr etmeleri veya işledikleri günahlar sebebiyle, toptan helak ediliyorlardı ya da maymun veya hınzıra çevriliyorlardı.

Peygamber Efendimizin Sallallahu Aleyhi Vesellem duasının bereketiyle, bu ümmet, toptan helak edilmekten, suretleri maymun ve hınzıra çevrilmekten kurtulmuşlar. Fakat bu ümmet için, iç âlem olarak maymun ve hınzıra çevrilmek vardır. Yani dış görünüşleri insan olarak kalacak ama iç âlemlerinde değişiklik olacaktır.

İnsan çoluk çocuğunun rızkını temin etmek ve kimseye muhtaç olma”- mak için çalışacaktır. Fakat dünyaya bel bağlamayacak ve âhireti unutmayacaktır. Yani dünyalığın varlığı ile yokluğu eşit olacaktır.

Aynı İmam-ı Azam rahimehullah gibi...

İmam-ı Azam ticaret yapıyordu ve çok zengindi.

Bir gün geldiler ve:

“- Efendim, falanca yerde bir ticaret gemisi batmış o gemi sizinmiş!” demişler.

İmam-ı Azam:

“- Elhamdulillah!” demiş.

Aradan bir müddet geçtikten sonra, tekrar gelmişler ve şöyle demişler.

“- Efendim, kusura bakmayın. O gemi sizin değilmiş, başkasına aitmiş.”

İmam-ı Azam yine:

“Elhamdulillah!” demiş. Etrafında bulunanlar.

“- Hocam, biz bu işten bir şey anlamadık. Geminiz battı dediğimizde de gemi sizin değilmiş dediğimizde de Elhamdulillah dediniz. Bu işin hikmeti nedir?”

İmam-ı Azam rahimehullah şu karşılığı vermiş:

“- Geminiz battı dediğiniz zaman, kalbime baktım. Kalbimde üzüntü göremedim, bunun için:

“- Elhamdulillah!” dedim.

Gemi sizin değil dediğiniz zaman, yine kalbime baktım, hiçbir sevinç göremedim, onun için:

“- Elhamdulillah!”dedim.

Azap toptan geldiği zaman, iyi kötü ayrımı yapmamaktadır. Bu, dünya yönüyle böyledir. İyi ile kötü ahirette elbette ayrılacaktır. Fakat yine de insan bulunduğu yere ve gelip gittiği yere dikkat etmelidir.

Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem, yolculuk esnasında helâk edilen kavimlerin yurtlarından hızlı hızlı geçerdi.

Aynı zamanda ölüm şekli de önemlidir. Zira kişi, öldüğü gibi dirilecek ve dirildiği gibi mahşer meydanına gelecektir.

Sürekli iyilerle birlikte olmanın ve iyilerin arasında bulunmanın öneminden dolayı Yüce Allah Celle Celâlüh:

“Ey iman edenler! Allah Teâlâ’tan sakının ve sadıklarla beraber olun.” (Tevbe Sûresi, 119) buyurmuştur.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis