Kayıtlar

Ömür Kapısı Kapanmadan, Aklımızı Başımıza Alalım

Resim
                                          Ömür Kapısı Kapanmadan, Aklımızı Başımıza Alalım     Bir kadın, bir gün kucağındaki çocuğu ile birlikte bir mağaranın önünden geçerken içeriden gelen bir ses duyar. Bu ses ona: “- İçeri gir ve ne istersen al, ama en önemli olanı unutma!” Ayrıca: “- Sen çıktıktan sonra kapının bir daha asla açılmayacağını da dikkate almalısın. Ancak bu fırsatı kaçırma, ama yine de en önemli şeyi unutma!” diyordu. Kadın mağaraya girer ve büyük bir servetle karşılaşır. Masanın üzerindeki altın ve mücevherleri görünce şaşkına döner ve çocuğunu yere bırakarak; hemen büyük bir hırsla masanın üzerindekileri toplamaya başlar. Bu sırada o esrarengiz ses yine duyulur: “- Yalnız sekiz dakikan var!” demektedir. Sekiz dakika çabuk geçer, kadın toplamış olduğu kıymetli taşlar ve altınlarla birlikte mağaranın dışına koşar ve kapı kendiliğinden kapanır… Bu sırada çocuğunu içerde unutmuş olduğunun farkına varır, ama kapı bir daha açılmamak üzere kapanmış b

İhanetin Bedeli!

Resim
İhanetin Bedeli! Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han, Buhara halkına bir haber gönderdi: Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz. Bunun üzerine Müslümanlar iki grup oldu: Bir grup: “Asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak da gazi olur, şerefimizle yaşarız!” dediler. Diğer grup ise: “Kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah hem de ordu olarak sayıca onlardan az olduğumuz için gücümüz onlara yetmez!” diyerek teslim oldular. “- Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galip geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi. Böylece İki Müslüman grup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile teslim olanlar galip geldi. Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti. Ve sonra o meşhur sözünü söyledi: “- Eğer güvenilir olsalardı, bizim için k

Bismillâh!

Resim
  Bismillâh! Vatan dediler mi yüreğim kanar! Bayrak dediler mi ciğerim sızlar! Ezan okundu mu gözlerim dolar… “Allah’ü Teâlâ!” Bizleri bir vatansız, Bir bayraksız, Bir de ezansız bırakmasın! Allahümme âmîn!

Aselsan'ın Geliştirdiği Nokta Hava Savunma (Nhs) Sistemi

Resim
  Aselsan'ın Geliştirdiği Nokta Hava Savunma (Nhs) Sistemi   TÜBİTAK-SAGE tarafından geliştirilen GÖKDOĞAN Görüş Ötesi Hava Hava Füzesi (BVRAAM)’nin karadan atılan versiyonu. Öte yandan sistemde, GÖKER 35 mm’lik Çok Maksatlı Silah Sistemi bulunuyor.

Oyumu, Kime Vereceğim?

  Oyumu; Kime Vereceğim? ·       Oyumu; “Allah’a çağıran, salih amel işleyen ve  ‘Kuşkusuz ben ·       Müslümanlardanım’  diyenden daha güzel sözlü kimdir?” diyen, kıbleye dönen namaz kılan birine vereceğim! (Fussilet Sûresi, 33) ·       Oyumu; katsayı zulmünü yok eden, başörtüsü sorununu çözen, imam hatipler ve Kur’an-ı Kerim kursları açan Müslümanlar’a dini hürriyet sağlayan birine vereceğim! ·       Oyumu; şehit analarının bile başörtülü diye orduevlerine alınmadığı ülkemde; hanım subaylara bile başörtüsünü serbest bıraktıran birine vereceğim! ·       Oyumu; “Dünya beşten büyüktür!”  diyen birine vereceğim! ·       Oyumu; Ayasofya’yı ibadete açan, Taksim’e cami yapan; yeni Selatin camiler yapacağına inandığım birisine vereceğim! ·       Oyumu; Kudüs’ü kurtaracağına ve İslâm Birliği’ni kuracağına inandığım birine vereceğim! ·       Oyumu; binlerce tarihi eserimizi yurda getiren; binlerce tarihi yapıyı restore eden birine vereceğim! ·       Oyumu; paradan 6 sıfır atan, faizleri düşüre

Amerikan Katolik Hristiyan

Resim
                                                                        Amerikan Katolik Hristiyan Randall Royer "İslâm'a döner" ve karar verir... Uyuşturucu yok, içki yok, domuz eti yemek yok, herhangi bir kız arkadaşla rastgele beraberlik yok. Altı ay sonra içten içe İslâm'a geçtiğini hissetti. İki şahadeti okuyup resmen Müslüman oluyor ve Müslüman olmanın gururunu yaşıyor. İslâm'dan önceki isim: Randall Royer. İslâm'la Gelen İsim: (İsmail Royer). Falls Church, Amerika Birleşik Devletleri, Virginia'da yaşıyor.

“Kün Fe Yekün” Kelimesinin Anlamı Nedir?

“Kün Fe Yekün” Kelimesinin Anlamı Nedir? Kün, “Ol” demektir. “Emr-i kün feyekün”, “Allah’ın yaratmayı dilediği şeye, “ol” diye emretmesi ve böylece onun varlık sahasına çıkması” demektir. Tefsir-i Kebir sahibi Fahreddin Râzi, “ol” emri hakkındaki değişik te’villeri sıralar ve en kuvvetli te’vil olarak şunu kaydeder: “Cenâb-ı Hakk’ın “ol” demesinden maksat, eşyanın yaratılmasında İlâhî kudretin sür’atle nüfuz ettiğini göstermektir. Bir de bu, Hak Teâlâ'nın eşyayı deneme yanılma olmaksızın yarattığını gösterir “Kün” emriyle ilgili âyet-i kerimelerden iki misal:   “Göklerin ve yerin mübdii’ dir(onları önceden hiçbir örneği bulunmaksızın yaratandır) Bir şeyin olmasını isteyince ona sadece ol der, o da oluverir.”(Bakara, 2/117)   Burada “ol” emri, kudretin hemen faaliyete geçmesi mânâsına geliyor. Bu emrin tevilini İslâm âlimlerimiz aynen böyle yapmışlar. Tıpkı, “her şeyin melekûtu O’nun elindedir” âyetindeki “el” tabirini, kudret olarak tefsir ettikleri gibi, bu “ol” emrini de

Birçok erler ki…

Resim
  Birçok erler ki… Birçok erler ki, onları ne bir ticaret ve ne de bir ticaret Allah Teâlâ’nın zikrinden ve namazı hakkıyla kılmaktan ve zekâtı vermekten alıkoyamaz. Onlar, kalplerin ve gözlerin mustarip olacağı bir günden korkarlar. Ya Rabbi bizleri namazlarını hiç aksatmadan, huşû ve hudû içinde kılan bahtiyar kullarından eyle!

Bu Memleket Nasıl Kazanıldı?

Resim
  Bu Memleket Nasıl Kazanıldı? Çanakkale'de Cephede Ramazan Bazı resimler insana ders verir. Tıpkı bu resim gibi. Sahurda ne yesek diye düşünürken bunu gördüm. Çanakkale'de Cephede Ramazan "Bir asker cepheden kızına mektup yazıyor ve diyor ki; “Benim güzel kızım, Bu gün Temmuz 14, Ramazan’ın ikinci günü. Şeyhülislam oruç tutmayabilirsiniz diye fetva yayınladı. Ama benim içim rahat etmedi. Oruca niyetlendim. Sahur vakti çalıların arasında iki kök çiriş (pırasadan daha küçük bir ot) buldum. Onlarla sahur ettim. Gündüzü yeni siperler kazdık. Hiç susamadım. Taarruz arttı. Kafamızı çıkaramadık. Akşam olunca bir asker ezan okudu. Siperin içinde matara elden ele dolaştı. Herkes orucunu su ile açtı. Ben zannettim ki sadece ben oruçluyum. Meğer bölüğün hepsi oruçluymuş. Matara en son bana geldi. Geldi ama ben kendimden utandım. Arkadaşlarım hepsi sahursuz oruç tutmuşlar. Ben ise iki çirişi yediğim için arkadaşlarıma karşı kendimi ma

Bu Da Geçer Yâ Hû!

  Bu Da Geçer Yâ Hû!   Ârif zâtlar, hayatın acı-tatlı sürprizleriyle karşılaştıklarında; “Bu da geçer yâ Hû!” derler. Bu ifade kula şöyle seslenir: “– Ey insan! Sana gelen hüzünler de sevinçler de birer misafirdir. Sakın onları dâimî zannetme! Başına gelen fânî sıkıntılara çok üzülme, çünkü onlar gidicidir. Nâil olduğun fânî lezzetlere de fazla sevinme, zira onların da bekāsı yoktur…” Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerim’de “müslüman ve mü’min” tabirleri yanında başka sıfatlar zikretmiştir. Müttakî (takvâya eren), muhsin (ihsan şuuruyla yani ilâhî kameranın altında olduğunun idrâki içinde yaşayan), muhlâs (ihlâsa erdirilmiş), mukarreb (Cenâb-ı Hakk’a kalben yakınlaşmış), sâbikûn bi’l-hayrât (hayırlarda yarışarak öne geçen) ve benzeri bu sıfatlar, mü’minlere bir ufuk verir. Mânevî terakkî sonsuzdur. Zirvesi, Allah Rasûlü Sallallâhu Aeyhi Vesellem Efendimiz’dir. Mü’minlere; İslâm’ın bu derûnî vasıflarını kazandırmak için tesis edilen dergâhlarda, tezkiye-i nefs ve tasfiye-i kalp eği