İhanetin Bedeli!

İhanetin Bedeli!

Moğollar Buhara’yı kuşattıklarında, uzun süre şehri teslim alamadılar. Cengiz Han, Buhara halkına bir haber gönderdi:

Silahlarını bırakıp bize teslim olanlar güven içinde olacaklar, ama bize direnenlere asla eman vermeyeceğiz.

Bunun üzerine Müslümanlar iki grup oldu:

Bir grup: “Asla teslim olmayalım, ölürsek şehit, kalırsak da gazi olur, şerefimizle yaşarız!” dediler.

Diğer grup ise: “Kan dökülmesine sebep olmayalım, sulh iyidir, hem silah hem de ordu olarak sayıca onlardan az olduğumuz için gücümüz onlara yetmez!” diyerek teslim oldular.

“- Cengiz Han, silah bırakanlara; teslim olmayanlara karşı bize yardımcı olun, galip geldiğimizde şehrin yönetimini size bırakalım dedi.

Böylece İki Müslüman grup savaşmaya başladılar. Moğollar’ın da yardımı ile teslim olanlar galip geldi.

Savaştan sonra Cengiz Han teslim olanların silahlarının alınmasını ve kafalarının kesilmesini emretti.

Ve sonra o meşhur sözünü söyledi:

“- Eğer güvenilir olsalardı, bizim için kardeşleri ile savaşmazlardı. Kardeşlerine bunu yapanlar, yarın da aynısını bize yapar!”

Kıssadan Hisseler:

·     Hatalı da olsa kardeşine düşman olup, asıl düşmanla işbirliği yapmayacaksın. Her daim aranızda bir çözüm arayacaksınız. Yoksa ne sen kalırsın, ne de kardeşin!

·     Unutmayın! Düşmanlarınızla bir olup, aslanlarınızı öldürmeyin, sonra düşman köpekleri sizleri de boğar.”

·     Günlük hesaplar ve bireysel ikbal uğruna yapılan ihanetler, toplumsal gerilemeleri, esaret ve özgürlük yokluklarını getirir.

·     İhanet esareti, mücadele özgürlüğü getirir.

·     Direnmek, yaşamaktır.

·     Kefere ve zalimlere dalkavukluk uğruna, Müslüman kardeşlerine karşı vaziyet alanlara ithaf olunur!

·     Batıya yaranacağız diye; özüne karşı vaziyet alanlara İthaf olunur...

·     Yıllardan beri bize yaptıkları hep aynı yöntem: “Böl! Parçala! Yönet!”

·     Bugün de aynı ihanetler fazlasıyla yapılıyor…