Kayıtlar

Haksızlığa Sessiz Kalanlar, Savaşan Saldırganlar Kadar Suçludur...

Resim
Her gün Katil Devlet, Siyonist İsrail Filistin’de soykırım yaparken, masumların kanını oluk oluk akıtırken Hür Dünya dur deseydi; Ukrayna Rusya savaşı çıkmaz insanlık yeni acılar yaşamazdı. Suriye’de, Irak’ta, Afganistan’da… Milyonlarca Müslüman katledilirken Dünya susmasaydı Ukrayna Rusya savaşı çıkmazdı. BM yasası değiştirilse 5 sömürücü devletin veto hakkı alınsaydı; Güvenlik Konseyi kararını Rusya veto edemez Ukrayna Rusya savaşı çıkmazdı. Ukrayna Rusya savaşında; Rusya’yı durdurmak için; dünya nasıl birlik olduysa; Filistin halkını ve Müslüman katliamını durdurmak için de birlik olsaydı; Ukrayna Rusya savaşı çıkmazdı. O Zaman Diyoruz ki: “Haksızlığa sessiz kalanlar savaşan saldırganlar kadar suçludur...”

28 Şubat Darbesi Niçin Yapıldı?

Resim
Milli ve manevi değerleri yok ederek; duyarsız, gününü gün eden bir gençlik yetiştirmek, Osmanlı’nın dirilişini ve Türk Turan Birliği ve İslâm Birliği’nin kurulmasını önlemek. Türkiye’yi İsrail ve Batı için bir tehdit olmaktan çıkararak; ayakta duramayan, kendini yok eden bir ülke yapmak, Böylece İsrail’in BOP projesini gerçekleştirmek

Bre Doğan, Bre Doğan…

  Bre Doğan, Bre Doğan…   Yıldırım Bâyezîd Han, Niğbolu kalesi ve Doğan Bey’den haber alamamıştı. Kendisi yetişmeden kalenin düşüp teslim olmasından endişe ediyordu. Alman esirlerinden, çok kalabalık bir haçlı ordusunun Niğbolu kalesini dört yandan kuşattığı öğrenildi. Kale erzakı, mühimmatı ve Doğan Bey’in mukavemetini öğrenmek için kaleye birisini gönderip haber almak lâzımdı. Bütün bunları düşünen Yıldırım Bâyezîd Han hiç kimseye haber vermeden bu vazifeyi kendi yapmaya karar verdi ve karanlık bir gecede atına binerek sarp vadilere sürdü. İçkili haçlı devriyeleri arasından geçerek, kale duvarının altına geldi. Korkunç bir sükûnetin hâkim olduğu bu karanlık gecede, kaleye doğru "Bre Doğan! Bre Doğan!...” diye haykırdı. Gece-gündüz kale duvarlarının üstünde tetikte duran, düşmanı kollayan kale kumandanı Doğan Bey, bu sesi duydu. Ama bir mânâ veremedi. Bu ses Sultân’ın sesine benziyordu. Ama yüz binden fazla haçlı ordusu ile muhasara edilmiş bir kalenin yanına nasıl

Rükû edin, Secde edin, Rabbinize Kulluk Edin!

  Rükû edin, Secde edin, Rabbinize Kulluk Edin!   Âlemlerin Rabbi Allah’ü Teâlâ buyuruyor ki:   يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا ارْكَعُوا وَاسْجُدُوا وَاعْبُدُوا رَبَّكُمْ وَافْعَلُوا الْخَيْرَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَۚ "Ey İman Edenler! Rükû edin, secde edin, rabbinize kulluk edin (emirlerine uygun yaşayın) ve hayır işleyin ki; umduğunuza erişesiniz. (Hac Sûresi, 77)   Ey her şeyi yoktan var eden Yüce Yaratanımız! Bizleri son nefesimize kadar Rukûdan, secdeden ayırma!   Haramlarından titizlikle kaçan; farzlarını seve seve yerine getiren bahtiyar kullarından eyle!

Mir'ac Kandili Tebriği

Resim
Ey sonsuz alemleri yoktan var eden, her şeyin sahibi ve maliki yüce Rabb’imiz! Bizlere kulum dedin yoktan var ettin! Sayısız nimetlerle donattın! Hatalarımıza günahlarımıza, isyanlarımıza bakmadın; bize merhamet ettin, nimet vermeye devam ettin!   Ey yüceler yücesi Rabb’imiz! Bize öyle bir gayret ve cihat aşkı ver ki dünyanın her noktasına; İslamiyet'in parlak nurlarını yayalım! Senin şanlı adını her kuluna duyuralım! İnsanlığı şirkten küfürden, her türlü sapıklıktan, savaşlardan ve acılardan kurtaralım! “lâ ilâhe illallah, Muhammeder rasûlüllah” isimli tevhid bayrağını her yerde dalgalandıralım! Allahümme âmîn!   Mübarek Mir’ac Kandilinizi tebrik eder hayır ve mutluluklara vesile olmasını canı gönülden tebrik ederim!

İnsan oğlu düşmüş dünya derdine

    İnsan oğlu düşmüş dünya derdine Gerçek o dünyayı bilen hiç yoktur Durmadan cezalar verir kendine Gerçek o dünyayı gören hiç yoktur   Ölümü getirmez asla aklına Binecektir bir gün ölüm tahtına Ölüm gelir gezer olmaz farkına Gerçek o dünyayı gören hiç yoktur   Gözü doymaz tapar dünya malına Bir gün oturup ta bakmaz halı na Elbette binecek ölüm salına Gerçek o dünyayı gören hiç yoktur   Bilmez ki kelebek misali ölüm Dünya malı için hiç yapma zulüm Eninde sonunda uzaktır yolun Gerçek o dünyayı gören hiç yoktur   Durmadan çalışıp didin din durdun Soruyorum oldu mu senin hiç yurdun Didinip çırpınıp bir yuva kurdun Gerçek o dünyayı gören hiç yoktur   Yazan: İmdat,TÜRKEL

Sahabe-i Kiram Efendilerimiz Nasıl Namaz Kılardı?

  Büyüklerin namazdaki halleri bizlere onları örnek alma ve namazlarımızı güzelleştirme gayreti verir, teşvik eder. Bugün sahabe efendilerimizin nasıl namaz kıldıklarıyla ilgili örnekler vereceğiz. Ta ki, namazlarımızı gözden geçirelim, nefis muhasebesi yapalım ve onları modellemek için çırpınalım.   Peygamber Efendimizi Sallallahü Aleyhi Vesellem rehber edinen ashabının ve İslâm büyüklerinin namaz kılışı çok muhteşemdir.   Abdullah ibn-i Mes’ud Radiyallahü Ahn namaza kalktığında Allah’ü Teâlâ korkusundan iki büklüm olur, namaz kılarken evdekilerin konuşmalarını bile duymazdı. Hz. Ali Efendimizin Radiyallahü Ahn namaz vakti girdiğinde hâli değişir, rengi atar ve titrerdi. Sebebi sorulduğunda şöyle derdi:   – Bilmez misiniz ki bu vakit, Allah’ü Teâlâ’nın yerlere ve göklere teklif edip de onların yüklenmekten kaçındığı bir emanetin eda vaktidir. Ben bu emaneti yüklenmiş bulunuyorum. Yüklendiğim bu İlâhî emaneti en güzel şekilde eda edip edemeyeceğimi de bilmiyorum…  

Kıyâmet Mutlaka Kopacaktır

Âlemlerin Rabbi Allah’ü Teâlâ Buyuruyor ki: Bismillahirrahmanirrahim اِنَّ السَّاعَةَ اٰتِيَةٌ اَكَادُ اُخْف۪يهَا لِتُجْزٰى كُلُّ نَفْسٍ بِمَا تَسْعٰى “ Kıyâmet mutlaka kopacaktır. Ancak herkese dünyada yapıp ettiklerinin karşılığı en âdil biçimde verilmesi için onun vaktini gizli tutuyorum.” (Tâ-Hâ Sûresi, 15) Yâ Rabbi! Dehşetli mahşer günü huzuruna yüzümüz ak varanlardan; Amel Defterleri sağından verilenlerden, Efendimiz Muhammed Mustafa Sallallahü Aleyhi Vesellem’in Havz-ı Kevserinden kanan kana içerek; Liva-ül Hamd Sancağı altında toplanıp; Sırat Köprüsünü Şimşek gibi geçenlerden, Firdevs-i   âlâ   Cenneti’nde O’na komşu olanlardan eyle! Âmîn!

Bu Dünya Hayatı Sadece Bir Oyun Ve Oyalanmadan İbarettir

Bu Dünya Hayatı Sadece Bir Oyun Ve Oyalanmadan İbarettir   ·      Âlemlerin Rabbi Allah’ü Teâlâ Buyuruyor ki: Bismillahirrahmanirrahim “Ey iman edenler! Mallarınız ve evlatlarınız sizi Allah’ı zikirden alıkoymasın. Bunu kim yapıyorsa işte onlar hüsranda olanlardır.” (Münafikûn, 9) “Ancak sizin mallarınız ve evlatlarınız bir fitnedir. Ve en büyük ecir Allah’ın yanındadır.” (Teğabun, 15)   Bu dünya hayatı sadece bir oyun ve oyalanmadan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte asıl hayat odur. Keşke bilmiş olsalardı. (Ankebut Sûresi, 64)   ·      Rasûlullah Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem Buyuruyor ki: “Benimle dünyanın hali ancak bir ağacın gölgesinde bir müddet dinlenip de bırakıp giden bir yolcu gibidir”. (Müsned-i Ahmed, Tirmizi, İbn-i Mace)   ·      Hz. Hatice Radiyallahü Anha Buyuruyor ki: يا إلاهي! اجعلني قريبًا من نفسك ومن تحب ALLAH'ım! Beni, kendine ve sevdiğine yakın kıl...   ·      "Bu dünyanın cefasından sefasına sıra gelmez. Gail

Aşk Bezirgânı Sermaye Canı

  Aşk Bezirgânı Sermaye Canı   Aşk bezirgânı, sermaye canı, Bahadır gördüm cana kıyanı.   Zehi[1] bahadır, can terkin vurur, Kılıç mı keser himmet giyeni.   Kamusun bir gör, kemterin er gör, Alçak görme sen palas giyeni.   Tez çıkarırlar fevkalulaya, Bin isa gibi dine uyanı.   Tez indirirler tahtesseraya, Şu karun gibi dünya kovanı.   Aşık olanın nişanı vardır, Melamet olur belli beyanı.   İlmim vardır diye mağrur olma, Hak kabul etti kefen soyanı.   Kodu atlası, giydi palası, İbrahim Ethem sırdan duyanı.   Çün Mansur gördü, o benim dedi, Oda yaktılar, işitin onu.   Oda yandırttın, külün savurttun, Öyle mi gerek seni seveni?   Zinhar ey Yunus, gördüm deme sen, İpe çekerler gördüm diyeni.   [1]- Zehi: Dalgınlıkla unutma; dalgınlıkla geciktirme.   Yunus Emre Kuddise Sirrûh

Dostun Gül Cemali

  Dostun gül cemali cennettir bana Ne çare ayrılık zamanı geldi İstemem ayrılmak senden sultanım Ne çare ayrılık zamanı geldi   İstemem ayrılmak senden sultanım Gül cemalin aşık ile nalanım Çıkarma gönlünden dinim imanım Ne çare ayrılık zamanı geldi   Kul Fakir'im aşık aşka yanandır Hak Erenler birbirine kanandır Dosta doymak olmaz, kanan erkandır Ne çare ayrılık zamanı geldi.   (Kul Fakir-Hacı Bayrak)

Anlamak İçin, Dinlemek Gerek!

Ağanın biri bir hizmetçi tutmuş. Hizmetçiye: “- Şimdi sana görevlerini anlatacağım! Beni can kulağıyla, iyice dinle!” demiş. Hizmetçi: “- Buyur, baş üstüne! Anlatıver ağam!” demiş. Ağa anlatmaya başlamış. “- Sabahleyin erken kalkacaksın. Önce ineklerin ahırına gideceksin. Ahırı güzelce temizleyeceksin! Sonra samanlarını ve yemlerini vereceksin. Sonra koyunların ahırına gideceksin… Ağa özenle uzun uzun anlatmış. Sonra anlayıp anlamadığını anlamak için; gözlerini hizmetçiye çevirerek: “- Söyle bakalım, anlattıklarımı anladın mı? Bir de sen tekrar ediver de görelim!” Demiş. Hizmetçi ne dese beğenirsiniz? “- Ağam, ağam!” Demiş. “Sen anlatırken köpek sekiz tane sinek yuttu!”

Dünya Hayatı İle İlgili Bazı Ayet-i Kerimeler

Âlemlerin Rabbi Allah’ü Teâlâ Buyuruyor ki: Bismillahirrahmanirrahim   ·      İnkâr edenlere dünya hayatı çekici kılındı (süslendi). Onlar, iman edenlerden kimileriyle alay ederler. Oysa korkup sakınanlar, kıyamet günü onların üstündedir. Allah, dilediğine hesapsız rızık verir. (Bakara Sûresi, 212) ·      Çirkin utanmazlıkların (fuhşun) iman edenler içinde yaygınlaşmasından hoşlananlara, dünyada ve ahirette acıklı bir azap vardır. Allah bilir, siz ise bilmiyorsunuz. (Nur Sûresi, 19) ·      İnsanlara kadınlar, oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, salma atlar, davarlar, ekinler kabilinden aşırı sevgiyle bağlanılan şeyler çok süslü gösterilmiştir. Hâlbuki bunlar dünya hayatının geçici faydalarını sağlayan şeylerdir. Oysa varılacak yerin (ebedî hayatın) bütün güzellikleri Allah katındadır. (Al-İ İmran Sûresi, 14) ·      Bu dünya hayatı sadece bir oyun ve oyalanmadan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte asıl hayat odur. Keşke bilmiş olsalardı. (Ankebut Sûresi, 64) ·

Vehb Bin Münebbih Rahmetullahi Aleyh’ten Kıymetli Sözler

Tabiîn devrinde yetişen tanınmış hadîs âlimi. Künyesi Ebû Abdullah’tır. 24. (m. 645) senesinde San’a’da doğup, 124 (m. 741) yılında yine burada vefât etti. Yemen’e sonradan yerleşmiş olan İranlılardandır. Hemmam bin Münebbih onun kardeşidir.   Çok kitap okudu. Geçmiş ümmetlere, Peygamberlere (aleyhimüsselâm) ve padişahlara, dâir çok bilgisi vardı. Bu husûsta çok nakiller yapmıştır. Doğru sözlü bir zât idi. San’a’da kadılık yapmıştır.   Ebû Hureyre, İbn-i Abbâs, İbn-i Ömer, Abdullah bin Amr bin As, Hemmam bin Münebbih ve başkalarından (radıyallahü anhüm) hadîs-i şerîf bildirmiştir, iki oğlu, Abdullah ve Abdurrahmân, kardeşinin iki oğlu Abdüssamed ve Akîl, Semmâk bin Fadl, İsrail Ebû Mûsâ ve başkaları (rahmetullahi aleyhim) da ondan hadîs-i şerîf nakletm işlerdir.   ·      Bir insan ibadet ettikçe kuvveti artar. İbadetten ayrı kaldıkça perişan olur. ·      Allah’ın rızasına ancak O’nun her an kendisini gördüğünü bilip düşünen kimseler ulaşır. ·      Allah Teâlâ katında şi