Kayıtlar

Aklım Var Diye Söyler Tabîbler

Aklım Var Diye Söyler Tabîbler   Aklım var diye söyler tabîbler Lokman Hekim gibi bilgin olsa ne fayda Tevhîd etmez ise son nefesde bu diller Bülbül gibi dilin olsa ne fayda   Malım câhım var diyerek benlik edersin Ecel şerbetini bir gün sen de içersin Yalın ayak başın açık bu dünyâdan göçersin Kârûn gibi malın olsa ne fayda   Ne kadar ilmin olsa kardeşim Eğer îmân olmaz ise yoldaşın Hakk'a secde etmez ise o başın Dört kitâbı yutmuş olsan ne fayda   Zebânîler cehennemi sürüyünce Tütününden halka korku bürüyünce Dehşet ile halk üstüne yürüyünce Rüstem gibi gücün olsa ne fayda   Dünyâyı alırsın boynuna Hiç ölüm korkusu gelmez 'aynına Azrâil geldiğinde yanına Hazîne dolu paran olsa ne fayda   Bir gün olur götürürler evinden Allah'ın ismini bırakma dilinden Kim kurtuldu Azrâilin elinden Bin yıl kadar ömrün olsa ne fayda   Kabrini etseler zâhirde ma'mûr Yâhud yağsa üstüne kar ile yağmur Îmân ile göçmedinse gam budur Altın gümüş kubben olsa ne fayda   Dinleyin ahbâblar bir ma

Aşkın Aldı Benden Beni

Aşkın Aldı Benden Beni   Aşkın aldı benden beni, Bana seni gerek seni, Ben yanarım dünü günü, Bana seni gerek seni   Ne varlığa sevinirim, Ne yokluğa yerinirim, Aşkın ile avunurum, Bana seni gerek seni…   Aşkın âşıkları öldürür, Aşk denizine daldırır, Tecelli ile doldurur, Bana seni gerek seni…   Aşkın şarâbından içem, Mecnûn olup dağa düşem; Sensin dün-ü gün endîşem, Bana seni gerek seni…   Eğer beni öldüreler, Külüm göğe savuralar, Toprağım orda çağıra, Bana seni gerek seni…   Sofilere sohbet gerek, Ahilere Ahret gerek, Mecnunlara Leyla gerek, Bana seni gerek seni…   Ne Tamuda yer eyledim, Ne Uçmakta köşk bağladım, Senin için çok ağladım, Bana seni gerek seni…   Cennet Cennet dedikleri Bir ev ile birkaç huri, İsteyene ver sen onu, Bana seni gerek seni…   Yusuf eğer hayalini, Düşte göreydi bir gece, Terk ederdi mülklerini, Bana seni gerek seni…   Yunus çağırırlar adım, Gün geçtikçe artar od

Sıla-i Rahimi Terk Etmenin Dünya Ve Ahiretteki Cezası Nedir?

  Sıla-i Rahimi Terk Etmenin Dünya Ve Ahiretteki Cezası Nedir?   Sıla-i rahim: Hısım akrabayı ziyaret emek ve onlarla görüşmek ve mektuplaşmak; alakayı devam ettirmek akrabanın kusurlarını affetmekdir.   “Sözgelimi iş ve ikamet yerimiz akrabalardan uzaklarda ise zaman zaman ziyaretlerine gitmek, mektup yazıp telefon etmek; yakında ise arada sırada görüşmek, yardımımıza muhtaçsa yardım etmek, hastaysa ziyaret etmek, bir meselesi varsa ilgilenmek; sürurunda tebrik, üzüntüsünde teselli ve taziyede bulunmak, hal hatır sormak, selam vermek vs. hepsi sıla-i rahme dâhildir. Sıla-i rahim öncelikle akrabalara karşı talep edilmiş ise de, komşulara, arkadaşlara, meslektaşlara, iş arkadaşlarına, din kardeşlerine ve her çeşit tanıdıklara karşı da vazife ve borç kılınmıştır. Sözgelimi, karşılaştığımız bir mümine, tanımasak bile verilen bir selâm, yaşlı bir kimseye yer gösterme, otobüste yer verme, düşen bir çocuğu kaldırma, soran kimseye adres tarif etme, ictimâî münasebetlerde güler yü

Sıla-i Rahmin Vücûbu Ve Fazîleti

  Sıla-i Rahmin Vücûbu Ve Fazîleti   Yüce dinîmiz İslâm, akrabalık bağlarını sıkı tutmayı, onları kollayıp gözetmeyi, onlara iyilik etmeyi emretmektedir. Bu konu, pek çok âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîfte mevzû edildiği gibi, akrabalık haklarına riayet etmeyenlerin zemmine yönelik ikazlar da mevzû edilmiştir. Bu delillerden yola çıkarak ulema, akrabayı gözetmenin vacip, bunun terkininse haram olduğu hükmünde ittifak etmişlerdir.   Bayramla adeta özdeşleşmiş bulunan, dinîmizin bu derece ehemmiyet atfettiği Sıla-i Rahim vecîbesini yaklaşmış bulunduğumuz mübârek Kurbân Bayramında gözetmeli, bilhassa birbirine eklenen diğer uzun tatil ve izin günlerini vesile edinerek yaşatmalı ve bu hassasiyetin gelecek nesillere taşınması konusuna da ayrı bir ihtimam gösterilmelidir.   Dinîmizin emir ve tavsiyelerine yönelik gerçekleştireceğimiz işlerde şer’î ölçülere uygun şekilde hareket etmek işin en mühim tarafıdır. Dolayısıyla, akraba görüşmeleri ve ziyaretleşmelerinde özellikle tesettür

Komşum Açken Yediğim Yemek Haram mı Olur?

  Komşum Açken Yediğim Yemek Haram mı Olur?   Soru Detayı: - Bir sitede “Bir kişi komşusu açken kendisi karnı doymasına rağmen halen yemek yiyorsa, o yediği yemek haram olur.” yazıyor bu doğru mu? - Diyelim ki benim karnım tok komşumun karnı ise aç ve evimde fazladan yemek var. Ben bu yemeği komşum açken ona götürmeyip karnım tok olmasına rağmen kendim yersem bu yediğim yemek haram mı olur?   Cevap: Değerli kardeşimiz,   Komşularla yemeğin paylaşılması güzel bir davranış olmakla birlikte, komşu açken yenen yemek haram olmaz. Ancak kişi, bu durumda dinen sorumlu olur.   Peygamberimiz (asm), fakir komşu hakkında Müslümanları uyararak şöyle buyurmuştur:   “Yanı başındaki komşusu aç iken tok olarak geceleyen kişi (olgun) mümin değildir.”(1)   "Komşusu açken tok olarak yatan kimse bizden değildir."(2)   İnsan yemek yemeden yaşayamaz. Yemek yeme onun hayatını, sağlığını ve gücünü korur. İster yemeği yemeye niyeti olsun ister olmasın; ister İslam ku

Veysel Karani Kuddise Sirrûh: “Meleklerin İbadeti”

  Veysel Karani Kuddise Sirrûh: “Meleklerin İbadeti”   Veysel Karani Kuddise Sirrûh Hazretleri bazen sehere kadar secdede, bazen sabahlara kadar rükûda kalır. “- Bırakın üç kere Sûbhane rabbiyel âla demeyi, ben bir keresini bile beceremiyorum!” diye yakınır. Eh onun özlediği ibadet meleklerinkinden farksız olmalıdır. “Namazda huşu öyle olmalıdır ki!” der: “Bağrına bıçak sokulsa duyulmaya.”   Biri sorar: “- Nasılsın?” Cevap manidardır: “- Akşama çıkacağını bilmeyen biri nasıl olursa!” Sevenleri ısrarla nasihat isterler. O gülümser: “- Allahü teâlâyı bilir misiniz? “- Evet biliriz. “- Öyleyse başka şeyleri bilmeseniz de olur. “- Aman efendim bir nasihat daha. “- Allahü teâlâ sizi bilir mi? “- Elbette bilir.” “- Öyleyse başkaları bilmese de olur.” Mübarek, Allahü teâlâdan çok korkar ve buyururlar ki: “- İnanın Allahü teâlâ’yı tanıyana gizli kalmaz.”   Veysel Karani hazretleri hayatını kendi ifadesiyle şöyle hülâsa eder. “- Yüksekliği tev