Kayıtlar

Meleklerin Sevabını Yazmakta Zorlandığı Dua

Meleklerin Sevabını Yazmakta Zorlandığı Dua يَا رَبِّ لَكَ الْحَمْدُ كَمَا يَنْبَغِي لِجَلالِ وَجْهِكَ وَعَظِيمِ سُلْطَانِكَ Okunuşu: Ya Rab, lekel hamdu kema yenbaği li celali vechike ve li azimi sultanike. Anlamı: Ey Rabbim! Senin zâtının celaline ve senin hâkimiyetinin azametine layık şekilde sana hamd olsun! Fazileti: İbn Mace, Beyhakî ve Taberanî’nin Abdullah b. Ömer’den yaptıkları rivayete göre Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “Allah’ü Teâlâ’nın kullarından bir kul: “Ya Rabb, lekel hamdu kema yenbeği li celali vechike ve li azimi sultanike” duasını okudu. İki melek bunun sevabını yazmakta zorlandılar; nasıl yazacaklarını bilemediler. Bu sebeple, göğe çıktılar ve dediler ki: “Ey Rabbimiz! Senin kulun öyle bir şey söyledi ki, onu nasıl yazacağımızı bilemiyoruz!” Allah’ü Teâlâ -kulunun ne dediğini bildiği halde-, ‘Kulum ne dedi?’ diye sordu. Melekler: ‘Ya Rab! O şöyle dedi: “Ya Rabb, lekel hamdu kema yenbaği li celali vechike ve

Tuvalet Âdabı

Tuvalet Âdabı Tuvalete girerken aşağıdakilerin yapılması müstehaptır; 1. Tuvalet ihtiyacı açık alanlarda giderilecek ise, gizliliğe dikkat edilmeli ve gözlerden uzak olunmalıdır. Câbir radiyallahu anh anlatıyor ; “Rasulûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem ile birlikte bir yolculuğa çıktık. Rasulûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem tuvalet ihtiyacı için uzaklaştı, görünmeyecek bir yere yaptı.” Hiç kuşkusuz hanımların görülmemesi çok daha önemlidir. 2. Tuvalete girerken, “Bismillâh. Allahümme innî eûzü bike mine’l-hubsi ve”l-habâis.” Anlamı: “Allah’ım! Pislikten ve cin ve şeytan gibi kötü yaratıklardan sana sığınırım.” denir. Rasulûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem; “cinlerin gözlerinden ve insanların gizliliklerinden korunmak için, tuvalete girerken “Bismillah” denilmelidir” buyurmuştur. [63] Enes radiyallahu anh anlatıyor; Rasulûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem tuvalete girerken, "Allâhumme innî eûzu bike mine’l-hubusi ve’l-habâisi" “Allah’ım dişi ve erkek

Stresten Uzak Durmak İçin

Stresten Uzak Durmak İçin Stresten uzak durmak, en azından daha az stresle yaşamak veya stresle birlikte yaşamayı sürdürmek mümkündür: 1- Stres, kişinin kendisiyle mücadelesidir. Bundan galip çıkmak için, kendinizi, kişisel özelliklerinizi, zaafınızı ve güçlü yönlerinizi iyi tanıyın, tespit edin. Bundan sonra stresi yenmek için güçlü yönünüzü kullanın, zayıf yönünüzü bastırın. 2- Karşılaştığınız olayları doğru değerlendirmeyi, geniş açıdan bakmayı, hoş karşılamayı öğrenmelisiniz. Her olayın mutlaka güzel bir yanı bulunabilir. Her olaydan iyi dersler almak her zaman mümkündür. Ancak olaylara hep dar açıdan bakmak, üzüntü ve acı yönleri görmek, sıkıntı verecek yorumlar getirmek stresi arttırır, kişiyi hayattan bıktırır. Unutulmamalıdır ki; “Güzel gören güzel düşünür; güzel düşünen hayatından lezzet alır.” (Bediüzzaman) 3- Kendinizle, ailenizle, dünyayla barışık yaşayın. İnsan kendisiyle ve çevresiyle barışık değilse, görme ve düşünme açısı normal değildir. Kendi iç dün

Endonezya Nasıl Müslüman Oldu?

Endonezya Nasıl Müslüman Oldu? Kendi halinde bir tüccardı. Bir gün kumaşları gemiye yükledi. Endonezya'ya gitti, oraya yerleşti. İşini orada devam ettirdi. Kumaşları kaliteliydi. Tam da halkın aradığı cinstendi. Kendisi de kanaat sahibi bir insandı. Kazancı az olsun, temiz olsun düşüncesindeydi. Bir gün geç geldi iş yerine. Eleman iyi bir kâr elde etmişti sattığı mallardan. Merak etti, sordu: - Hangi kumaştan sattın? -Şu kumaştan efendim. -Metresini kaça verdin? -On akçeye. -Nasıl olur?" diye hayret etti, -Beş akçelik kumaşı on akçeye nasıl satarsın? Bize hakkı geçmiş adamcağızın. Görsen tanır mısın onu? Eleman gitti, müşteriyi buldu, getirdi. Dükkan sahibi müşteriyi karşısında görür görmez, helâllik istedi ve fazla parayı müşteriye uzattı. Müşteri şaşırmıştı. Böyle bir durumla ilk defa karşılaşıyordu. -Ne demekti hakkını helâl et? Olay kısa sürede dilden dile dolaştı. Çok geçmeden kralın kulağına kadar vardı. Sonunda kral kumaş tüccarını saraya çağırdı.

Arslan’ı Allah’ü Teâlâ Yük İçin mi Yarattı?

Arslan’ı Allah’ü Teâlâ Yük İçin mi Yarattı? Bayezid Kaddesallah’ü Teâlâü Sırrahul Aziz müridleriyle yolda giderken hal diliyle köpeklerin sözlerini ve insanlara karşı hareketlerini ve mahviyet gösterdiklerini söyleyip ağlardı. Bayezid'e sual ettiler: "Şeyhin kimdir?" "Bir kadındır" "Ne vech ile" dediler. "Birgün bana vecd gelmiş hayran giderdim. Bir kadına rast geldim. Bir çuval unu vardı. "Şunu götür" dedi. Benim gücüm yetmez diye bir arslana işaret ettim. Un çuvalını yükledim. Fakat kerametim, izhardan korkarak kadına dedim ki: "Çarşıya gidince kimi gördüm diyeceksin?" "Zalim ve rana Bayezidi gördüm" diyeceğim. "Neden?" dedim. "Bu arslanı Allah’ü Teâlâ yük için mi yarattı? Neden yük yüklersin? Sen dilersin ki şehir kavmi senin aslana yük vurduğunu görsünler ve sana keramet sahibi desinler, bu iş Ranalık değil midir?" "Belki Ranalıktır" deyip ağladım. Tevbe kı

Ana Hakkına Dair

Ana Hakkına Dair      Rabbimiz buyuruyor: “Biz, insana, ana-babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Eğer onlar, seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi (körü körüne) bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Dönüşünüz ancak banadır. O zaman size yapmış olduklarınızı haber vereceğim”. (Ankebut-8)      Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’e sordular: “Annem iyice yaşlanmıştı, ellerimle yedirdim içirdim, yıkadım ve sırtımda taşıdım. Acaba hakkını ödedim mi?”      Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem: “Hayır, binde birini bile ödemedin.”      Sahabe : “Niçin, Ya Rasülallah?”      Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem: “Çünkü annen sana, hayatının başlangıç noktasındaki zayıf olduğun döneminde yardım etti. (Yani o yapmasaydı, sen büyüyemezdin). Hâlbuki sen ona, o hayatını bitirdikten sonra hizmet ediyorsun. Yani annen sana yardım etmemiş olsaydı sen hayatını yaşayamayacaktın. Ama sen ona yardım etmesen o ölebilecekti, çünkü hayatını zaten yaşamıştı. Ama Allah

Zihinsel Gücünüzü Kahvaltıda Yediklerinizle Artırın

Resim
Zihinsel Gücünüzü Kahvaltıda Yediklerinizle Artırın Biraz yumurta yiyin! Kahvaltıda yumurta yemeye bayılanlardan mısınız? Harika. American Journal of Clinical Nutrition’da yayımlanan bir araştırmaya göre, tüketilen yumurta miktarı arttıkça, kişilerin bilişsel fonksiyon testlerindeki performansları da artıyor. Beyniniz için yumurta yiyin. Kuşları izleyin!   Pencereden dışarıya bakın. Exeter Üniversitesi bilim insanlarına göre, gözünüze çarpan kuş sayısı ne kadar çoksa, depresyon, anksiyete ve stres de o kadar azalıyor. Doğanın gücünü küçümsemeyin. Benzer etkilere çiçekler, ağaçlar vs. de dâhil. Harekete geçin! Yetişkinlik döneminde yaptığınız egzersizler, ilerleyen yıllarda felce bağlı zararların onarılması konusunda beyninize yardımcı olabiliyor. Diyabetin çözümü açlık mı? University of Southern California araştırmacılarına göre döngüsel açlık içeren sıkı diyetler, diyabeti tersine çevirebilir: Diyabet hastası fareler, haftanın 4 günü açlık

İlk Örtünme Nasıl Başladı?

İlk Örtünme Nasıl Başladı? Cevap: Değerli kardeşimiz, Tesettür, örtünme Allah’ü Teâlâ’nın bir emridir. Bu emir ilk geldiğinde sahabi hanımların uygulama şekli önem taşıyor. Çünkü ilk uygulamadaki ölçü daha sonraki uygulamaların biçimini belirliyor. Diğer yandan bu ölçü bilinince konu hakkında farklı konuşmanın önü de kesilmiş oluyor. Ahzab Suresi 33’teki "İslam’dan önceki Cahiliye kadınlarının yaptığı gibi süslerinizi göstererek ve görünmek için dışarı çıkmayın" âyeti ve Nur Suresi’nin 31. ayet-i kerimesindeki, "kendiliğinden görünenleri müstesna, süslerini açmasınlar. Başörtülerini yakalarının üzerinden iyice bağlasınlar" (1) ifadeleri mü’min kadınların nasıl giyinecekleri konusunda ölçüyü veriyor. Bu âyet iner inmez sahabe hanımların bu emri hayatlarına nasıl geçirdiklerini Hz. Âişe Radiyallahü Anha anlatırken diyor ki: "Allah’ü Teâlâ ilk muhacir kadınlara rahmet etsin, onlar, ‘Kadınlar başörtülerini yakalarının üzerinden iyice bağlasınlar...&

Ümmü Varaka Radiyallahü Anh Radiyallahü Anha

Ümmü Varaka Radiyallahü Anh Radiyallahü Anha Ümmü Varaka Radiyallahü Anh Radiyallahü Anha, Allah yolunda cihat etmeyi ve şehit olmayı çok arzulayan biriydi. Bedir Savaşı için ordu hazırlandığında Peygamberimize geldi ve “Ey Allah’ın Resûl’ü, müsaade etseniz de sizinle birlikte harbe katılsam! Yaralılarınızı tedavi eder, hastalara bakarım. Belki Allah’ü Teâlâ yolunda şehitlik de nasip olur…” diye ricada bulundu. Fakat Peygamberimiz hiçbir kadının Bedir Savaşı’na katılmasına izin vermedi. Ama Ümmü Varaka Radiyallahü Anha’yı “Allah sana şehitlik nasip edecektir.” diye müjdeledi. Bundan böyle Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem ona her gördüğü yerde “Şehide” diye hitap etti. Peygamberimiz zaman zaman Ümmü Varaka Radiyallahü Anha’yı ziyaret eder, hâlini hatırını sorardı. Sahabiler de onu sayarlardı. Ümmü Varaka Radiyallahü Anh Radiyallahü Anha dinî meselelerde bilgi sahibiydi. İslamiyet’i en güzel şekilde yaşamaya gayret gösterirdi. Ev halkına bu hususta yardımcı olurdu

Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem Mümin Kişiyi Anlatıyor

Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem Mümin Kişiyi Anlatıyor Allah Rasülü Sallallahü Aleyhi Vesellem “Öyle bir ağaç vardır ki, bereketi Müslümanın bereketine benzer.”  (Buhâri, Et’ıme, 42) sözü ile müminin vasıflarını anlatır. Mümin öyle bir kimsedir ki, kökün ağaca besin taşıması gibi iman da mümine ruh taşır, onu diri tutar. Mümin bir yandan iman kökünden beslenirken diğer yandan imanın meyvesi güzel amelleri, ibadetleri ve ahlakıyla var olur. Müminin imanı ile ahlakı arasındaki güçlü bağı anlatan Allah Resülü şöyle buyurmaktadır: “Kim bir iyilik yaptığında seviniyor, bir kötülük yaptığında üzülüyorsa o mümindir.”  (İbn Hanbel, IV, 399). Bu sebeple mümine kötü huylar yakışmaz. Ayrıca mümin insanların kendisine güvendiği, emin olduğu bir kimsedir. Resûlullah’ın ifadesiyle, “Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir. Mümin de, insanların canları ve mallarının güvende olduğu kişidir.”  (Tirmizi, İman, 12). Kur’an- Kerim’de Bak

Bir Babadan Evladına 55 Altın Öğüt

Bir Babadan Evladına 55 Altın Öğüt   01- Alabileceğin en iyi evi al. 02- Adam gibi üç fıkra öğren. 03- Sevinçlerini sakın erteleme. 04- Eşini çok iyi seç, çünkü bu seçim mutluluğun veya bedbahtlığının yüzde doksanını oluşturabilir. 05- Her gün dokuz dakika yürüyüş yap. 06- Her yemekten önce şükret. 07- Bir arkadaşına sırrını açmadan önce iki kere düşün. 08- Maaş çekini imzalayan kişileri asla eleştirme. 09- Kaybedecek şeyleri olmayan insanlardan kork. 10- Çocukların, adalet sözcüğünü duyduğunda seni hatırlasınlar. 11- Gözünün önünde hep güzel şeyler bulundur. 12- Kendini ve başkalarını affetmesini bil. 13- Dinine ait kitabı tam anlamıyla okumak için kendine bir yıl süre tanı. 14- İlk yardımı öğren. 15- Biri seni kucakladığında ilk bırakan sen olma. 16- Her gün altı bardak su içmeyi unutma. 17- Seni seven insanları koru. 18- Zorda olsa ailenle tatil yapmak için her şeyi dene, çünkü bu tatildeki anılar hayatının en değerli anılarınd