Kayıtlar

Bildiklerimizi Unutmamak İçin 12 Sihirli Yol

Resim
Bildiklerimizi Unutmamak İçin 12 Sihirli Yol Hayatımız boyunca bazı şeyler öğreniyoruz, fakat her şeyi bir türlü bilmiyoruz çünkü bir sürü bilgiyi unutuyoruz. Bu neden oluyor? Bunun sebebini öğrenmek ve bilgiyi daha etkin bir şekilde ezberlemenin bir yolunu bulmak mümkün mü? Alman psikolog Hermann Ebbinghaus tarafından ortaya atılan, bildiklerimizi daha kolay ezberlememize yardımcı olan evrensel formüller var. Ve işe yarıyor! Beyniniz sizi gereksiz bilgilerle aşırı yüklenmeye karşı korur. Bu yüzden tüm yeni bilgiler, kısa veya uzun süreli olarak hafızada saklanır. Bildiklerimizi tekrar etmez veya kullanmazsak, onları çok çabuk unuturuz. Ebbinghaus Unutma Eğrisi, öğrendikten sonraki bir saat içinde öğrendiklerimizin yarısından fazlasını unuttuğumuzu gösteriyor. Bir hafta sonra, yalnızca %20’lik bir bölümü hatırlıyoruz. Bilgileri daha uzun süre hafızamızda tutmak için, uzun süreli belleğe koymaya çalışmamız gerekiyor. ‘Zorla ezber’ bu durumda çok etkili değild

Alzheimer hakkında doğru bilinen 10 yanlış

Resim
Alzheimer hakkında doğru bilinen 10 yanlış Alzheimer hastalığı sadece ileri yaşta ortaya çıkar… Tanısı konulduğunda yaşam bitmiştir… Grip aşıları, diş dolguları Alzheimer hastalığına yol açar... Bu cümleler, Alzheimer hastalığı hakkında toplumda yerleşmiş olan hatalı bilgilerden sadece birkaçı. En sık görülen demans ( bunama ) çeşidi olan  Alzheimer  hakkında kulaktan kulağa yayılan yanlış bilgiler, insanların gereksiz yere kaygıya kapılmalarına yol açarken, bazen de hekime geç başvurmalarına neden olabiliyor. 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü  öncesinde hastalığa dikkat çeken Nöroloji Uzmanı  Prof. Dr. Geysu Karlıkaya , Alzheimer hastalığı hakkında toplumda doğru sanılan yanlış bilgilere dikkat çekti. İşte ezber bozan o bilgiler: 1. YANLIŞ:  Alzheimer hastalığı normal yaşlanma sonucudur. DOĞRUSU:  Yaşlandıkça hafif düzeyde unutkanlıklar olması, örneğin yeni tanışılan birinin isminin unutulması, anahtarların kaybedilmesi veya ilk defa gidilen bir yerde yolun şaşırılması

Sen de Aramızda Kaybolur Gidersin!

Sen de Aramızda Kaybolur Gidersin! Kriz ortamlarında insanlar olumsuz bir hava içinde olurlar. Hiçbir şeyden zevk almazlar, mutlu olmazlar. Çıkışı olmayan bir ümitsizlik duygusu içindedirler. Ama bazı insanlar bu farklı ve zor zamanlarda bile değişik alternatiflerle çıkış noktalan bulmaya çalışırlar. Mağazalar zincirine sahip büyük bir şirket, bu zincirine yeni mağaza daha ilave etmek ister. Uygun bir yer beğenirler ve satın alırlar. Satın aldıkları yerin ortasında küçük bir dükkân vardır. Dükkân sahibi yerini şirkete vermeyi kabul etmez. Bunun üzerine büyük şirket sahibi; "Tamam o zaman, biz de küçücük dükkânının etrafına dev alış veriş merkezimizi kurarız. Sen de aramızda kaybolur gidersin!" der. Bu sözlere rağmen adam ikna olmaz. Küçücük dükkânı çevreleyen dev alışveriş merkezi sonunda tamamlanır. Nihayet açılış günü gelir. Dükkân sahibinin onlara bir sürprizi vardır. Küçük dükkânın yeni adı "Ana Giriş" olmuştur. İşlerin azalması beklenirken bü

Hazır Cevaplar!

Hazır Cevaplar! Sokrat ölüme mahkûm edildiğinde, eşi:   - “Haksız yere öldürülüyorsun” diyerek ağlamaya başlayınca, Sokrat: “Ne yani, bir de haklı yere mi öldürülseydim kadın!” demiş… ************************* Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galileo' ya, hasımlarından biri: - “Efendim, kulaklarınız bir insan için biraz büyük değil mi?” Galileo : - “Doğru, benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?” demiş… ************************* Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon' unbir muharebede tenkide kalkışıp, parmağını harita üzerinde gezdirerek: - “Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek ötesini zapt etmeliydiniz!” gibi fikirler belirtmeye başlayınca, Napolyon : - “Evet, eğer oralar böyle parmakla alınabilseydi, ben de söylediğiniz gibi yapardım!” demiş. ************************* Tanıdıklardan biri, yazdığı romanın müsveddelerini Neyzen Tevfik’ e göstererek fikrini sorar: Neyzen

Okula Başlarken...

Okula Başlarken... Aaa, hayııır.. Yine mi okul açılıyor! Birçok çocuk okulun ilk gününde karşılaşabilecekleri yeni şeyler yüzünden kendini gergin, hatta korkmuş hisseder: Yeni öğretmenler, yeni arkadaşlar, belki de yeni bir okul. Neyse ki, bu yeni kaygılar sadece kısa bir zaman sürer. Okul açılışında sizi nelerin beklediğini bilirseniz bu sıkıntıları en aza indirebilirsiniz.   İlk Gün Pek çok öğretmen öğretim yılına, o sene boyunca yapacağınız birbirinden güzel şeyleri anlatarak başlar. Bazı öğretmenler öğrencilerine sınıfın önünde kendilerini anlatmaları için fırsat verir. Ve elbette, birçok öğretmen sınıfta takip etmeniz gereken kuralların üstünden bir kere daha geçer. Bu kısmı iyi dinleyin ki bir şey sormadan önce parmak mı kaldıracaksınız veya sınıfta sakız çiğnemek serbest miymiş öğrenesiniz. Daha üst sınıflardaki çocuklar okulun ilk gününde büyük ihtimalle sınıflarındaki daha fazla insanı tanıyor olacaklar. Ancak yanınızda oturan arkadaşınızla daha önceden karşıl

Sadi’nin Gülistan’ından Öğütler

Sadi’nin Gülistan’ından Öğütler 01- Konuşmadan bir köşede oturan sağırlarla dilsizler, dilini tutamayan kimseden daha üstündür. 02- Ağızda dil nedir, a akıl sahibi Hünerli kimsenin hazine anahtarı değil mi İçerdeki cevahirci midir, çerçi midir, kapı kapalı iken kim ne bilecek 03- Akıllının önünde susmak terbiye gereği ise de, sen yeri gelince söylemeğe bak. İki şey insanı çileden çıkarır: söylenecek yerde ağız açmamak, susacak yerde lakırdı etmek. 04- Eğer cenk eri isen, öyle bir kimseyle savaş ki, ya ona ihtiyacın olmasın, ya da kaçıp ondan kurtulabilesin. 05- Bahçenin gülünde beka ve gül mevsiminde vefa yoktur. Zaten bilgeler kalıcı olmayan şey gönül bağlamağa değmez demişler... 06- Düşün, sesini ondan sonra çıkar ve kes dedirtmeden önce sözü kes. 07- İnsan hayvandan konuşmakla üstündür. Ama doğru konuşmazsan hayvanlar senden üstün olurlar... 08- Fareyi tutarken kedi aslandır; kaplanla savaşırsa fareye döner... 09- İyilik için söylenen

Tabutum Yürüyünce!

Tabutum Yürüyünce! Öldüğüm gün tabutum yürüyünce, Bende bu dünya derdi var sanma. Bana ağlama; ''Yazık, yazık!”, “Vah! Vah!” deme, Şeytanın tuzağına düşersen; “Vah vah!”ın sırası o zamandır,   “Yazık, yazık!” asıl o zaman denir. Cenazemi gördüğün zaman “Ayrılık, ayrılık!” deme Benim buluşmam asıl o zamandır.” Mevlâna Celâleddin Rumi Hazretleri Rahmetullahi Aleyh