Kayıtlar

Merhametsiz İnsan Kalmadı Demeyesiniz!

Merhametsiz İnsan Kalmadı Demeyesiniz! Hz. Ömer Radiyallahü Anh arkadaşlarıyla sohbet ederken, huzura üç genç girerler, derler ki - Ey halife bu aramızdaki arkadaş bizim babamızı öldürdü ne gerekiyorsa lütfen yerine getirin. Bu söz üzerine Hz. Ömer Radiyallahü Anh suçlanan gence dönerek: - Söyledikleri doğrumu diye sorar. Suçlanan genç der ki: - Evet, doğru bu söz üzerine Hz. Ömer Radiyallahü Anh: - Anlat bakalım nasıl oldu diye sorar. Bunun üzerine genç anlatmaya başlar, der ki: - Ben bulunduğum kasaba hali vakti yerinde olan bir insanım ailemle beraber gezmeye çıktık. Kader bizi arkadaşların bulunduğu yere getirdi. Hayvanlarımın arasında bir güzel atım var ki dönen bir defa daha bakıyor hayvana… Ne yaptıysam bu arkadaşların bahçesinden meyve koparmasına engel olamadım. Arkadaşların babası içerden hışımla çıktı. Atıma bir taş attı. Atım oracıkta öldü. Nefsime bu durum ağır geldi. Ben de bir taş attım babası öldü. Kaçmak istedim, fakat arkadaşlar beni yakaladı. Du

Soichiro Honda’nın Sabır Ve İnanç Dolu Başarı Hikâyesi

Resim
Soichiro Honda’nın Sabır Ve İnanç Dolu Başarı Hikâyesi   Eğer hayatta başarılı olma konusunda gerçekten azimliyseniz bunu gerçekten başarmış insanların ilham veren hikayeleri ile kendinizi teşvik edebilirsiniz. Kariyerinde başarılı olmak isteyip olamayan, pes eden birçok insan, başarılı olmanın neler gerektirdiğini ve bu yolda nasıl ilerlemeleri gerektiğini pek bilmiyorlar. İşte Honda’nın bu başarı için gösterdiği sabır ve inanç, gerçekten ilham verici. Honda,  1930’lu yıllarda  Japonya’nın  büyük ekonomik krizinin  olduğu zamanlar, diploması olmayan ama motor konusunda büyük bir beceriye sahip genç bir adamdı. Mahalle arasında açtığı küçük atölyesinde sürekli olarak motorlarla uğraşıyor ve yeni bir icat bulabilmek için büyük bir çaba sarf ediyordu. Honda uzun yıllar süren ve tamamen kendi imkânlarıyla geliştirdiği “ piston segmanı ” konseptine dayanan yeni bir motor dizaynı keşfetti. Hedefi ise  Toyota firmasına bu motoru satmaktı. Gece gündüz çalışan Honda sonunda

Ahde Vefa Böyle Olur!

Ahde Vefa Böyle Olur! Hire kralı Numan b. Münzir, bir gün veziriyle birlikte ava çıkar. Ebu Kâbûs lâkaplı Nu’mân bin Münzir (580-602), milâdî 268-633 yılları arasında Irak ve Arap Yarımadasında hüküm sürmüş olan Lahmî Oğullarının (Benû Lahm/ Hîre Krallığı) en meşhur krallarından olup, Câhiliyye Dönemi Arap tarihinde, “Sâhibu Yevmu’l Bu’s ve Yevmu’l Naîm/ Keder ve Nimet Günü Sahibi” olarak vasıflandırılmaktadır. Nu’mân bin Münzir, bir gün (Yevmu’l Bu’s) insanlara kötülük yapardı, diğer gün de (Yevmu’l Naîm) iyilik. Keder günü olduğu bir sabah, yanına hizmetçisi Şerîk bin Adiyy İbn Şurahbil’i de alarak gezintiye çıkan Nu’mân bin Münzir, yolda el-Tâi kabilesine mensup olan bir fakir Bedevî ile karşılaştı. Çoluk çocuğuna yiyecek bulmaya çıkan Bedevî, o günün keder günü olduğunu, dolayısıyla da öldürülmesinin kesin olacağını biliyordu. Bu yüzden, Numân bin Münzir’e, “Ey Melik, bu günün keder günü olduğunu biliyorum. Ancak, çoluk-çocuğum açlıktan kıvranıyorlar. Bana izin ver

Ben De Odun Toplayayım

Ben De Odun Toplayayım Bir yolculuktadırlar... Yemek için mola verilir. Arkadaşlarının her biri bir görev üstlenir. Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem de: "Ben de ateş için odun toplayayım." der. Arkadaşları önüne geçmek isterler: "Ey Allah'ın Elçisi! Siz dinlenin biz o işi de görürüz." Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem bütün ciddiyetiyle cevaplar: "Gerçekten bunu isteyerek yapacağınızı biliyorum. Ancak ben bir topluluk içinde ayrıcalıklı bir durumda bulunmaktan hoşlanmam. Bunu Allah'ta sevmez." Ve odunları toplamaya koyulur. Bir yolculuktadırlar... Yemek için mola verilir. Arkadaşlarının her biri bir görev üstlenir. Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem de: "Ben de ateş için odun toplayayım." der. Arkadaşları önüne geçmek isterler: "Ey Allah'ın Elçisi! Siz dinlenin biz o işi de görürüz." Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem bütün ciddiyetiyle c

Kudüs İşte Böyle Kurtulur!

Kudüs İşte Böyle Kurtulur!   01- Müslümanlar, “Başımı veririm, imanımı vermem!” derecesinde kâmil imana sahip olacaklar. İslâmiyet’i tam öğrenip eksiksiz yaşayacaklar.  “İslâmiyet, yaşam biçimi”  olacak. Bir Müslüman camide neyse dışarıda da o olmalıdır;  “Camide “Allah dostu” ,  “Cami dışında şeytan dostu”  olamaz. 02- Sadece namaz kılmakla, oruç tutmakla, Müslüman olunmaz. Müslümanlar; bütün bilim ve teknolojide, eğitimde, ekonomide, siyasette askeriyede, sanayi ve ticarette…” dünyada lider olacaklar. Düşmanla en iyi mücadele ondan daha güçlü olmaktır. 03- Müslümanlar; önce cehaleti yenecekler; İslâmiyet’i bütün yönleriyle doğru kaynaklardan, doğru öğrenecekler yaşayacaklar ve hakiki Müslüman olmaya çalışacaklar. 04- Müslümanlar’ın amacı: a)   İslâm dinini hakkıyla yaşayıp, yaşatmak; b)   Allah’ü Teâlâ’nın rızasını kazanmak; c)    İslâmiyet’in nurlarını yeryüzünün her noktasında her ferde yaymak; d)   Saadeti Ebediye’yi, yani; Cennet’i elde etmek; Cennet’te Cemalullah’ı görmek… Ş