Kayıtlar

Değerli Olmayı Sağlayan Şey

Değerli Olmayı Sağlayan Şey Cenâb-ı Hak buyuruyor: “…Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O’na karşı en takvalı olanınızdır…” (Hucurât, 13) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Ey insanlar! İnsanlar iki türlüdür: Biri mümin, takvâ sahibi ve Allah katında değerli olan adam; diğeri ise fâcir, şakî ve Allah katında değersiz adam.” (Tirmizî, Tefsir (49, 5.) Hadisî şerifte buyrulmuştur: “Sizin Rabbiniz bir, babanız bir; Arabın Aceme, Acemin Araba, kırmızının siyaha, siyahın da kırmızıya üstünlüğü ancak ve ancak takvâ iledir.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned) Îsâ (as)’a sordular: İnsanların hangisi daha şereflidir? O da yerden iki avuç toprak aldı ve “Bunların hangisi daha şerefli?” diye sordu. Sonra onları toplayıp attı ve dedi ki: İnsanların hepsi topraktandır. Allah katında en değerli olan ise en takvâlı olandır.” Yine bir hadîs-i şerifte buyrulmuştur ki: “Allah Teâlâ sizin sûretlerinize ve amellerinize değil, kalplerinize ve niyetlerinize bakar.

Gıybet

Gıybet Cenâb-ı Hak buyuruyor: “…Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah’tan korkun…” (Hucurât, 12) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Allah’a ve âhiret gününe inanan, ya hayır söylesin ya da sussun.” (Buhârî, Edeb, 31, 85, Rikak 23; Müslim, Îmân 74, Lukata 14.) Sa’dî Şîrâzî Gülistan kitabında der ki: “Hatırımdadır, çocukluk çağımda ibadete, gece ibadet için kalkmaya, zühde ve takvâya hevesliydim. Bir gece babamın hizmetinde oturmuş, bütün gece göz yummamış azîz Kur’ân’ı okumuştum. Ev halkı ise yanımızda uykudaydı. Babama şöyle dedim: “Ne olur şunlardan birisi kalkıp da iki rekât namaz kılsa, öyle bir gaflet uykusuna dalmışlar ki sanki uyumuyorlar, ölmüşler.” Babam şöyle dedi: “Canım oğlum, halkı çekiştireceğine keşke sen de uyusaydın.” Hz. Enes Radiyallahü Anh rivayet ettiğine göre Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Mi

Hendek Gazvesi

Hendek Gazvesi Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Allâh ehl-i kitâbdan, onlara (müşrik ordularına) yardım edenleri kalelerinden indirdi ve kalblerine korku düşürdü; bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da esir alıyordunuz. (Böylece) Allâh, onların yerlerine, yurtlarına, mallarına ve ayak basmadığınız topraklara sizi mîrasçı yaptı. Allâh’ın her şeye gücü yeter!” (Ahzâb, 26-27) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Ey Rabbim! Ey Kur’ân-ı Azîmüşşân’ı gönderen Allâh’ım! Ey düşmanlarla hesâbı tez gören Rabbim! Sen Medîne önünde toplanan şu Arap kabîlelerini dağıt! Allâh’ım! Onların topluluklarını kır, irâdelerini sars da yerlerinde tutunamasınlar!” (Buhârî, Meğâzî, 29) Ümmü Seleme Radiyallahü Anha vâlidemiz der ki: “Hendek’te Rasûlullâh ile birlikte bulundum. Orada ve bulunduğu diğer yerlerde kendisinden hiç ayrılmadım. Allâh Rasûlü hendeği bizzat beklemekte idi. O sırada şiddetli bir soğuğa tutulmuştuk. Rasûlullâh Sallallahü Aleyhi Vesellem’e bakıyordum. Namaza durmuştu

Şeytanın Hileleri

Şeytanın Hileleri Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Münafıkların durumu tıpkı şeytanın durumu gibidir. Şeytan insana «İnkâr et» der. İnsan inkâr edince de: «Ben senden uzağım, ben âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım» der.” (Haşr, 16) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Şeytan insanın kurdudur. Tıpkı sürüden ayrılan koyunu kapan kurt gibi. Sakın gruplara bölünmeyin. Cemaatten, toplumdan ve mescitlerden ayrılmayın.” (Ahmed, II, 400; V, 335; Hâkim, I, 73/59) Hz. Ali Radiyallahü Anh şöyle anlatır: Bir râhip vardı, kendi hâlinde manastırında ibadet ederdi. Bir kadın süslenip yanına gitti ve onu cilveleriyle aldattı. Râhip onunla zina etti. Kadın hâmile kalınca şeytan râhibe gelip: “–Onu öldür! İnsanlar bu yaptığını öğrenirse rezil rüsvâ olursun!” dedi. Râhip kadını öldürüp toprağa defnetti. İnsanlar araştırıp bu cinâyeti onun işlediğini öğrendiler. Hemen yakalayıp cezâlandırmak üzere götürdüler. Yolda yürürken şeytan râhibe yaklaşarak: “–Ben bu kötülükleri

Malatya’da Bir Bal Peteğindeki Figür, Görenleri Şaşırttı

Resim
Malatya’da Bir Bal Peteğindeki Figür, Görenleri Şaşırttı Yeşilyurt ilçesine bağlı Tecde Mahallesinde yaşayan 78 yaşındaki Mehmet Karakaplan, tahıl üretimi yapıyor hem de üreticilerden gelen balları müşterilerine satıyor. Karakaplan, son olarak kendisine satılması için gelen peteği açtığında gözlerine inanamadı. Bal peteğindeki figürün Arapça ’Allah’ yazısı olduğunu söyleyen ve satmaktan vazgeçen Karakaplan, onu ambalajlayarak iş yerinin başköşesine astı. Böyle bir şeyle ilk kez karşılaştığını anlatan Mehmet kaplan, dükkânına gelen herkesin bu duruma hayran kaldığını vurgulayarak, "Herkes görsün diye balı iş yerinde sergiliyorum. Görenler hayran kalıyor. Herkes fotoğrafını çekip, şaşkınlıklarını gizleyemiyorlar” dedi. Karakaplan, peteği elinden geldiği kadar muhafaza edeceğini ve kimseye satmayacağını da sözlerine ekledi. (Cahit Özçelik /İHA)

Yatarken Uyku Duası

Yatarken Uyku Duası Nebiyy-i Ekrem Efendimiz yatağına girince sağına yatar, sağ elinin içini sağ yanağına getirir, böylece Allah'a teslim olma duasını okurdu Bu dua şöyleydi: اَللّهُمَّ اَسْلَمْتُ نَفْسِى اِلَيْكَ وَفَوَّضْتُ اَمْرِى اِلَيْكَ وَوَجَّهْتُ وَجْهِى اِلَيْكَ وَاَلْجَأْتُ ظَهْرِى اِلَيْكَ رَغْبَةً وَرَهْبَةً اِلَيْكَ لاَ مَلْجَأَ وَلاَ مَنْجَا مِنْكَ اِلاَّ اِلَيْكَ آمَنْتُ بِكِتَابِكَ الَّذِى اَنْزَلْتَ وَنَبِيِّكَ الَّذِى اَرْسَلْتَ Okunuşu: Allahümme eslemtü nefsî ileyke Ve veccehtü vechî ileyke Ve fevvadtü emrî ileyke Ve elce'tü zahrî ileyke, rağbeten ve rehbeten ileyke Lâ melce'e, velâ mencee minke illâ ileyke Âmentü bi-kitabikellezî enzelte, ve binebiyyikellezî erselte! Anlamı: “Allâhım! Kendimi Sana teslim ettim, işimi Sana havâle ettim, yüzümü Sana çevirdim. (Rızânı) isteyerek ve (azâbından) korkarak sırtımı Sana dayadım, Sana sığındım. Sana karşı yine Sen’den başka sığınak yoktur. İndirdiğin kitaba ve gönderdiğin Peygamber’e inandım.

Bir Gece de Sevgilinin Hatırı İçin Uyuma!

Bir Gece de Sevgilinin Hatırı İçin Uyuma! Senin canın hakkı için hayırlı işler yapmaktan vazgeçme, bir gece olsun uyuma! Gaflete dalma! Bir geceyi ömründen azalmış bil, eksik say, uyanık kal, uyuma! Kendi heva ve hevesine uydun, rahatını düşündün, binlerce gece uyudun. Ne olur bir gececik de sevgilinin hatırı için uyuma! Eşi benzeri olmayan, geceleri hiç uyumayan o lütuf sahibi, o güzeller güzeli sevgiliye uy! Gönlünü ona ver! Onu kendi gönlünde bul da, sen de uyanık kal, bir gece olsun uyuma! Sabaha kadar uyanık kaldığın; "Ya Rabbî, ya Rabbî!" diye feryat ettiğin o hastalık gecelerini hatırla, o gecelerden kork da bir gece olsun uyuma!   Cenab-ı Hakk; "Dostlar, geceleri uyumazlar." diye buyurdu. Bu âyeti duyup, hatanı anlayarak seni yaratandan biraz utandınsa artık uyuma! İşitmişsindir. Allah dostları isteklerine, muratlarına geceleyin kavuşurlar, dostlarının muratlarını veren padişahlar padişahının aşkına, sen de bu gece uyuma! Gece G

Kıyamet Günü Kula Sorulacak Sorular Nelerdir?

Kıyamet Günü Kula Sorulacak Sorular Nelerdir? Hamd, yalnızca Allah'adır. Salât ve selâm da Peygamberimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'edir. Kurân ve sünnette sâbit olduğuna göre, insan öldüğü zaman, dünyada işlemiş olduğu, iyilik veya kötülük, büyük veya küçük her amelinden sorguya çekilecektir. İyilik işlemişse, karşılığında mükâfat görecektir. Kötülük işlemişse, karşılığında azap görecektir. Hesap günün ilk merhalesi, kabirdir. İnsanın kabirde ilk sorulacağı şeyler: Rabbin kimdir? Dînin nedir? Size peygamber olarak gönderilen kişi kimdir? Nitekim Berâ b. Âzib'den Allah ondan râzı olsun rivâyet olunduğuna göre, o şöyle demiştir: عن البراء بن عازب قال خرجنا مع النبي صلى الله عليه وسلم في جنازة رجل من الأنصار فانتهينا إلى القبر ولما يلحد فجلس رسول الله صلى الله عليه وسلم وجلسنا حوله وكأن على رءوسنا الطير وفي يده عود ينكت في الأرض فرفع رأسه فقال استعيذوا بالله من عذاب القبر مرتين أو ثلاثا ثم قال إن العبد المؤمن إذا كان في انقطاع من الدنيا وإقبال من الآخرة نزل

Kabir Azabının Şekilleri

Kabirdeki azap şekilleri nelerdir? Hamd, yalnızca Allah'adır. Kabirdeki azabın şekilleri, ister kâfir olsun, isterse günahkâr olsun sahibinin dünyadaki işlediği günaha göre farklıdır. Nitekim bu günah sahipleri için kabirdeki bu azabın niteliğini açıklayan sahih hadisler gelmiştir. Bu hadislerden bazıları şunlardır: 1. Başına demirden bir balyozla vurulur. Nitekim Enes b. Mâlik'ten Allah ondan râzı olsun rivâyet olunduğuna göre, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: ((الْعَبْدُ إِذَا وُضِعَ فِي قَبْرِهِ وَتُوُلِّيَ وَذَهَبَ أَصْحَابُهُ حَتَّى إِنَّهُ لَيَسْمَعُ قَرْعَ نِعَالِهِمْ، أَتَاهُ مَلَكَانِ فَأَقْعَدَاهُ فَيَقُولاَنِ لَهُ: مَا كُنْتَ تَقُولُ فِي هَذَا الرَّجُلِ مُحَمَّدٍ صلى الله عليه وسلم؟ فَيَقُولُ: أَشْهَدُ أَنَّهُ عَبْدُ اللَّهِ وَرَسُولُهُ. فَيُقَالُ: انْظُرْ إِلَى مَقْعَدِكَ مِنْ النَّارِ! أَبْدَلَكَ اللَّهُ بِهِ مَقْعَدًا مِنْ الْجَنَّةِ قَالَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم: فَيَرَاهُمَا جَمِيعًا، وَأَمَّا الْكَافِرُ أَو