Kayıtlar

40 Hadisi Şerif 2

40 Hadisi Şerif 2   ١) عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو رَضِىَ اللهُ عَنْهُمَا عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: اَلْمُسْلِمُ مَنْ سَلِمَ الْمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ وَالْمُهَاجِرُ مَنْ هَجَرَ مَا نَهَى اللَّهُ عَنْهُ 1. Abdullah b. Amr Radiyallahü Anh'dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “Müslüman dilinden ve elinden (diğer) Müslümanların selamette kaldığı kimsedir. Muhacir de Allah'ın yasakladıklarını terk edendir.” (Buharî, İman, 4.) ٢) عَنْ أَنَسٍ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: ثُلاثٌ مَنْ كُنَّ فِيهِ وَجَدَ بِهِنَّ حَلاَوَةَ الْإيْمَانِ مَنْ كَانَ اللَّهُ وَرَسُولُهُ أحَبَّ إلَيْهِ مِمَّا سِوَاهُمَا وَأنْ يُحِبَّ الْمَرْءَ لاَ يُحِبُّهُ إلاَّ لِلَّهِ وَأنْ يَكْرَهَ أَنْ يَعُودَ فِي الْكُفْرِ بَعْدَ أنْ أنْقَذَهُ اللَّهُ مِنْهُ كَمَا يَكْرَهُ أنْ يُقْذَفَ فِي النَّارِ 2. Enes İbn Mâlik Radiyallahü Anh'ten rivayet edildiğine göre

Sermayesi Eriyen Adam!

Sermayesi Eriyen Adam! Cenâb-ı Hak buyuruyor:             “…Ne hayır işlerseniz Allah onu bilir. “Ey müminler! Ahiret için! azık edinin. Bilin ki azığın en hayırlısı takvâdır. Ey akıl sahipleri! Benden (emirlerime muhalefetten) sakının.” (Bakara, 197) Rasûlullah (sav) buyuruyor: "İnsanoğlu öldüğü zaman bütün amellerinin sevabı da sona erer. Şu üç şey bundan müstesnadır: 1- Sadaka-i câriye, 2- İstifade edilen ilim, 3- Kendisine dua eden hayırlı evlat." (Müslim, Vasiyyet 14. Ebû Dâvûd, Vasâya 14; Tirmizî, Ahkâm 36; Nesâî, Vasâyâ 8)  Eski zamanlarda, içecekleri ve bazı yiyecekleri korumak için, dağlardan buz kesilir, dağarcık veya kırbalara konur pazar yerlerinde satılırdı. Buz parçası sıcağı görür görmez erimeye başlardı. Sıcak bir yaz gününde, Cüneyd-i Bağdadi Rahmetullahi Aleyh, talebeleriyle şehirde dolaşırken, böyle bir buz satıcısına rastladı. Satıcı: “Sermayesi eriyip giden şu adama acıyın, merhamet edin! Buzlarımı erimeden alın!” diye bağırıyordu.

Gerçek Gün Yüzüne Çıkınca

Gerçek Gün Yüzüne Çıkınca   Zülkarneyn Aleyhisselam ordusuyla gece yolda giderken ordusuna; “- Ayağınıza takılan şeyleri toplayın!” diye emir verir. Ordu bu emri duyunca; İçlerinden bir grup: “- Çok yürüdük, çok yorgunuz. Gece vakti bir de ayağımızı takılan şeyleri toplayarak boşuna ağırlık mı yapacağız. Hiçbir şey toplamayalım!” diyerek hiçbir şey toplamıyorlar. İkinci grup ise; “- Madem Komutanımız emretti, birazcık toplayalım, emre muhalefet etmeyelim. Zira ordunun komutanına itaat etmek gerekir.” diyerek az bir şey topluyorlar. Üçüncü grup ise; “- Komutanımız bir şeyi boşuna emretmez. Muhakkak bildiği bir şey vardır. Bir hikmete mebnidir!” diyerek bütün abalarını ağzına kadar doldururlar.  Sabah olduğunda bir de bakıyorlar ki, meğer bir altın madeninden geçmişler de, ayaklarına değen şeylerin altın olduğunun farkına varamamışlar. Bunu anlayınca: Hiç almayan birinci grup; “- Ah niçin almadık! Nasıl dinlemedik komutanımızın sözünü. Keşke alsaydık! Bir tane bari alsaydık!” diyerek piş

Gençliği Nasıl Kaybettik?

Gençliği Nasıl Kaybettik?           Otobüs tıklım tıklım doluydu. Koltukta zor oturuyordum. Önümde dikilen başörtülü şişman hanım ayakta duramıyordu. Otobüsün en ufak yalpalamasında sağa sola savruluyordu… Hanımefendiye çok acımıştım. Yakınında oturan gençlere baktım.           Tuhaf giysili bir kız kulağında telefonla müzik dinliyor; yanındaki ise tuhaf giysili genç erkek; spor gazetesi okuyordu… İkisi de ayaktaki yaşlılara yer vermiyor, hiçbir şeye aldırış etmiyorlardı.           Canım sıkılmıştı. Duyacaklarını bile bile söylendim.           -Şu müzik dinleyen kız da yanındaki gazete okuyan delikanlı da saygısızlar… Yaşlı hanımlara, yaşlı amcalara yer vermiyorlar!           İkisi de söylediklerimi duymazdan geldiler…           Yaşlı hanım da söylendi.           -O kız değil, oğlan beyefendi! Yanındaki de oğlan değil kız…           -Şaşkınlıkla nereden biliyorsunuz? Dedim.           -Çünkü kız dediğiniz; kulağı küpeli, uzun saçlısı oğlum! Amerikan traşlı kısa saçl

Kalpleri Nurlandıran Üç İsim

Kalpleri Nurlandıran Üç İsim Aşağıdaki üç ismi adedi kadar zikreden insanın basireti (Kalp Gözü) açılır. 72 adet يَا بَاسِطُ جَلَّ جَلآلُهُ  Ya Basit’u 1106 adet يَا ظَّاهِرُ جَلَّ جَلآلُهُ  Ya Zahir’u   256 adet يَا نُّورُ جَلَّ جَلآلُهُ Ya Nur’u 

Afet Ve Belalardan Korunmak İçin

Afet Ve Belalardan Korunmak İçin Koruyucu Sureler Fatiha, Ayetel Kürsü, Kafirun suresi, ihlas suresi, Felak suresi, Nas sureleri Bu sureler hepsi, 7 şer defa okunur. Bütün afet ve belalardan korunur, biiznillah. اَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ “Euzübillahimineşşeytanirraci”m “Bismillâhirrahmânirrahîm” okunur.” بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ ﴿١﴾ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَۙ ﴿٢﴾ اَلرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِۙ ﴿٣﴾ مَالِكِ يوْمِ الدِّينِۜ ﴿٤﴾ اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَعِينُۜ ﴿٥﴾ اِهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَۙ ﴿٦﴾ صِرَاطَ الَّذِينَ اَنْعَمْتَ عَلَيهِمْۙ غَيرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيهِمْ وَلَا الضَّٓالِّينَ ﴿٧﴾ “1. Bismillâhirrahmânirrahîm. 2. Hamd Âlemlerin Rabbi Allah'adır. 3. Rahman'dır, Rahim'dir O. 4. Hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) mâlikidir. 5. (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. 6. Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna