Kayıtlar

veren etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sizden Fazla Veren Var

Sizden Fazla Veren Var  Hz. Ebu Bekirin halifeliği sırasında Medinede büyük bir kıtlık başgöstermişti. Halk ekmek yapmak için buğday bulamaz olmuştu. Hz. Osman da bu sırada Şam’a bir ticaret kafilesi göndermiş, oradan yüz deve yükü buğday satın alarak Medineye getirmişti. Bu miktar, halkın buğday ihtiyacını karşılayabilecek kadardı. Bazı tüccarlar derhal Hz. Osmana müracat ettiler. Şamdan getirtiği bu buğdayı satın almak istediler. Buğdayın bir ölçüsüne 4 dinar veriyorlardı. Hz. Osman, “Sizden daha fazla veren var” dedi ve buğdayı hiç kimseye satmak istemedi. Tüccarlar bu durumda teklif ettikleri fiyatı artırdılar. Fakat yine Hz. Osmandan, “Sizden daha fazla veren var” cevabını aldılar. Nihayet buğdaya verebilecekleri en yüksek fiyatı verdiler. Fakat yine Hz. Osmanın ağzından “Sizden daha fazla veren var” sözünden başka bir laf çıkmıyordu. Bazıları onun bu tutumunu, fırsat düşkünlüğüne ve çok kazanma hırsına bağlıyordu. Konuyu Halife Hz. Ebu Bekire anlatmaya karar verdiler. Ondan

Âcizliğimizin İtirafı: Duâ

Âcizliğimizin İtirafı: Duâ Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Rabbiniz buyurdu ki: “Bana dua edin de duanızı kabul edeyim. Bana ibadet etmeyi (dua etmeyi) kendilerine yediremeyenler cehenneme zelîl olmuş bir halde gireceklerdir” (Mü’min, 60) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Allah katında, duadan daha kıymetli bir şey yoktur.” (Tirmizî, Deavât, 1/3370 ) İnsanoğlu, hayatın inişli ve yokuşlu yollarında bazen hoşuna giden, bazen de kendisini içten içe yıpratan hâdiselerle karşılaşır. Neşe ve mutluluk veren olaylar, onu minnet ve şükran hislerine yönelttiği gibi; üzüntü, musîbet ve keder ânları da yürek darlığı, gönül yorgunluğu ve yalnızlığa sevk eder. Duâ, insanın kâinâtı yoktan var eden ve her şeye hükmü geçen Allah Teâlâ’ya sığınması, O’na yalvarıp yakarması; kendi acz, eksiklik ve zayıflığını itirafıdır. Gerçekten kâinâttaki bütün hâdiseler, Allahü Teâlâ’nın ezelî ilmiyle takdir buyurduğu bir kadere bağlıdır. Onun ilmi hâricinde iyi-kötü hiçbir şey gerçekleşmeyeceği gibi,

Türkiye’nin Yönetimi Türklere Bırakılamaz!

Türkiye’nin Yönetimi Türklere Bırakılamaz! Dünyaya yön veren batılı emperyalist güçler tarafından ortaya atılan bir söz vardır. “ Türkiye o kadar önemli bir ülke ki yönetimi Türklere bırakılamaz! ” O zaman biz de diyoruz ki; . “ Türkiye o kadar önemli bir ülke ki yönetimi Siyonist – Haçlı zihniyetine bırakılamaz! ” Türkiye’de seçimler (Milletvekili, cumhurbaşkanlığı, yerel seçimler) yaklaşınca İsrail’de, Amerika’da Avrupa’da uykular kaçıyor. Abd’den bazı yandaş partilere seçimi kazandıracak profesyonel ekipler gönderiliyor. Acaba neden dersiniz??? Sizlere kısaca Türkiye’mizin Jeo-Stratejik öneminden bahsedeceğiz. Bu konu bu sütunlara değil; kütüphanelere sığmayacak kadar büyük ve önemlidir. Türkiye Asya ile Avrupa arasında, boğazlar ve ara denizlerle okyanuslara bağlanan köprü bir devlettir. İslam ve Türk dünyasına, dünyanın ikinci büyük gücü Rusya ile komşudur. Hatta en büyük güç ABD’de sinsice Irak’ı alarak Türkiye’ye komşu olmuştur. Anadolu yarımadası tarihi Kral ve ipe

Akıllı Padişah ile Hünerli Adam

Akıllı Padişah ile Hünerli Adam Bir ülkede eğitime, adalete, çalışmaya, sorumluluk bilincine, yeni buluşlara, kabiliyet ve yeteneğe önem veren bir padişah varmış. O ülke başkentinde her yıl panayırlar düzenlenir; güzel ürün ve hayvan yetiştiren çiftçilere; bilim, kültür ve sanat alanında başarı gösteren şairlere, yazarlara, sanatçılara ve yeni buluş yapanlara; bilgi, yetenek ve spor yarışmalarında kazananlara; üstün gayret gösteren herkese devlet heyeti ve padişah tarafından büyük ödüller verilirmiş. Bir gün devlet heyetine tuhaf bir adam gelmiş. Çok büyük bir yeteneği olduğunu anlatmış. Adam bir tahtaya yan yana dizilip, sabitlenen yedi tane kuş yumurtasını; elli metre uzaktan gözleri kapalı olduğu halde küçücük taşlarla birer birer kıracağını söylemiş. Devlet heyeti bu adamı denemeye karar vermiş. Gerçekten de adam gözleri bağlı olduğu halde elli metre uzaktan birer küçük taş atarak yedi tane kuş yumurtasını, birbirine zarar vermeden sırayla kırıyormuş. - Heyet bu olağanüstü y

Türkiye’nin Stratejik Önemi

Türkiye’nin Stratejik Önemi Dünyaya yön veren batılı emperyalist güçler tarafından ortaya atılan bir söz vardır. “ Türkiye o kadar önemli bir ülke ki yönetimi Türklere bırakılamaz! ” O zaman biz de diyoruz ki; . “ Türkiye o kadar önemli bir ülke ki yönetimi Siyonist – Haçlı zihniyetine bırakılamaz! ” Sizlere kısaca Türkiyemiz’in Jeo-Stratejik öneminden bahsedeceğiz. Bu konu bu sütunlara değil; kütüphanelere sığmayacak kadar büyük ve önemlidir. Türkiye Asya ile Avrupa arasında, boğazlar ve ara denizlerle okyanuslara bağlanan köprü bir devlettir. İslam ve Türk dünyasına, dünyanın ikinci büyük gücü Rusya ile komşudur. Hatta en büyük güç ABD’de sinsice Irak’ı alarak Türkiye’ye komşu olmuştur. Anadolu yarımadası tarihi Kral ve ipek yolu üzerindedir. Dünyanın en büyük enerji hatlarının geçtiği bir köprüdür. Türkiye üç büyük dinin de kesiştiği bir coğrafyada bulunmaktadır. Türkiye’miz tarihi yönden de dünyanın en kritik merkezinde bulunmaktadır. Güzel Anadolu’muzda birçok meden