Kayıtlar

her etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Tasavvufî Terbiye Altına Giren İnsan

Tasavvufî Terbiye Altına Giren İnsan; ·      Haramlardan yüz çevirir, hattâ şüpheli şeylerden bile uzak durur. ·      Haram işlenen yerlerden uzak durarak, kalbî ve rûhî huzurunu korur. ·      Hayatın geçici heveslerinin peşinden koşmaz. ·      Kendisine verilen ömür emânetini, nefsinin gelip geçici isteklerine harcamaz. ·      Kur’ân-ı Kerim ve Sünnet’i hayatına rehber edinerek; ömrünü sâlih amel, hayır ve hasenatlarla süsler. ·      İbâdetlerini huşû içerisinde yapmaya; Allah’ü Teâlâ yolunda hizmet etmeye; Salihlerle birlikte olmaya gayret eder…

Her Ayın Üçer Gününü Oruçlu Geçirmek Bütün Seneyi Oruçlu Geçirmeğe Bedeldir

  Her Ayın Üçer Gününü Oruçlu Geçirmek Bütün Seneyi Oruçlu Geçirmeğe Bedeldir Hz. Ali Radiyallahü Anh ’ın anlattığına göre Resûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem şöyle buyurdular: “— Sabır ayını yâni Ramazan ayını oruçla geçiriniz. Her ayın da üçer gününü oruçlu geçiriniz. Bu şekilde hareket etmek, bütün seneyi oruçlu geçirmeğe bedeldir.” Şakfk Ukaylî Radiyallahü Anh anlatır: “— Bir defasında Medine'ye gitmiştim. Bu sırada Ebû Zer Gıffârî Radiyallahü Anh ile karşılaştım. O anda kendi kendime: “— Bakalım bugün Ebû Zer ne hâl üzere, öğreneyim.” dedim ve kendisine sordum: “— Oruçlu musun?” Dedi: “— Evet!” Bu sırada o, yanındaki diğer bâzı kişilerle, halîfe Hz. Ömer Radiyallahü Anh 'ın huzûruna girmek için beklemekteydi. Biraz sonra hep birlikte girdik. İçeride bize, bir tabak içinde hurma ikrâm edildi. Ondan, Ebû Zer Radiyallahü Anh da yedi. Bunun üzerine ben, oruçlu olduğunu hatırlatmak için elimle kendisini dürttüm. O da dedi ki: “— Sana söylemiş oldu

Sadaka Vermek Her Müslüman’ın Görevidir

  Sadaka Vermek Her Müslüman’ın Görevidir   Ebû Mûsâ (el-Eş’arî) Radıyallahu Anh’den rivayet edildiğine göre Nebi Sallallahu Aleyh Vesellem bir keresinde: “- Sadaka vermek her Müslümanın görevidir” buyurdu. “- Sadaka verecek bir şey bulamazsa? Dediler. “- Amelelik yapar, hem kendisine faydalı olur, hem de tasadduk eder” buyurdu. “- Buna gücü yetmez (veya iş bulamaz) ise? Dediler. “- Darda kalana, ihtiyaç sahibine yardım eder” buyurdu. “- Buna da gücü yetmezse? Dediler. “- İyilik yapmayı tavsiye eder!” Buyurdu. “- Bunu da yapamazsa? Dediler. “- Kötülük yapmaktan uzak durur. Bu da onun için sadakadır” buyurdu. (Buhârî, Zekât 30, Edeb 33; Müslim, Zekât 55)

Allah’ü Teâlâ Her Şeyi Bildiği Hâlde, Amellerimizi Melekler Neden Yazıyor?

  Allah’ü Teâlâ Her Şeyi Bildiği Hâlde, Amellerimizi Melekler Neden Yazıyor?   Cevap: Değerli kardeşimiz,   Allah’ü Teâlâ, hiç kimseye muhtaç değildir. Kendisi tek ve yekta olup, Samed'dir. Yani her şey ona muhtaç, fakat o hiç kimseye muhtaç değildir. Bununla beraber, o Hâkim’dir. Yarattığı her hadise ve mahlûku bir sebebe bağlamıştır. Çünkü izzet ve azameti böyle ister. Fakat insanların bu sebepleri aşıp, teşekkürü ve medhi kendisine yapmasını ister. Çünkü tekliği onu gerektirir.   İşte, meyvelerin yaratılmasında ağaç ne ise, sütlerin yaratılmasında inek, balın yapılmasında arının tesiri ne ise, meleklerin vazifelerini ifa ederken tesiri o kadardır. Melekler Allah’ü Teâlâ'nın onları vazifeli kıldığı konuda, Allah’ü Teâlâ'nın büyüklüğünü görüp alkışlamak ve tebrik etmek vazifeleri var. Yoksa mesela yağmur tanesini indiren meleği de elindeki yağmur tanesini de Allah’ü Teâlâ indirmektedir.   Cenab-ı Allah’ü Teâlâ'nın, insanların her birinin iyi ve kötü büt

Duanın Gücü (Dua Her Şeydir)

Resim
  Duanın Gücü (Dua Her Şeydir) Eski zamanlarda köyde yaşayan geçimini çitfçilik yaparak temin eden bir karı koca varmış. Adam akşam vakti, yemekten sonra pencerenin önüne oturmuş kahvesini içerken hanımına: “- Yarın yağmur yağarsa evdeyim. Yok eğer yağmazsa tarlaya gidip çift süreceğim!” demiş. Hanımı: “- İnşaallah söyle bey, inşaallah!”. Adam: “- Ne inşaallahı hanım, bunun inşaallahı maşaallahı mı var! Zira ortada iki seçenek var, bir üçüncüsü yok ki… Dedim ya, yağarsa evdeyim, yağmazsa tarladayım!”, der. Hasılı hanımı: “- Sen yine de inşaallah de, bakalım sabah ola hayr ola!” diye, ne kadar ısrar etse de, adam inad eder. “İnşaallah!” demez.   Neyse, Sabah olur, hava açık ve gayet güzeldir. Bizim ki hazırlanır ve yola çıkar. Derken olan olur. Şöyle ki: O gece bir suç işlenmiş ve her yerde faili aranıyormuş. Tam o sırada bizimkinin etrafı sarılır ve hiç bir yere gidemezsin derler. Zira çizilen robot resim onunkinin tıpatıp aynısı. Her ne kadar: “- Ben masum

Kehf Sûresi’nden Her Gün Okunacak Ayetler

Kehf Sûresi’nden Her Gün Okunacak Ayetler   Kehf Sûresi İlk 10 Ayet-i Kerimesi   اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذ۪ٓي اَنْزَلَ عَلٰى عَبْدِهِ الْكِتَابَ وَلَمْ يَجْعَلْ لَهُ عِوَجًاۜ ﴿١﴾ قَيِّمًا لِيُنْذِرَ بَأْسًا شَد۪يدًا مِنْ لَدُنْهُ وَيُبَشِّرَ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنَّ لَهُمْ اَجْرًا حَسَنًاۙ ﴿ ۲ ﴾ مَاكِث۪ينَ ف۪يهِ اَبَدً ﴿ ۳ ﴾ وَيُنْذِرَ الَّذ۪ينَ قَالُوا اتَّخَذَ اللّٰهُ وَلَدًاۗ ﴿٤﴾ مَا لَهُمْ بِه۪ مِنْ عِلْمٍ وَلَا لِاٰبَٓائِهِمْۜ كَبُرَتْ كَلِمَةً تَخْرُجُ مِنْ اَفْوَاهِهِمْۜ اِنْ يَقُولُونَ اِلَّا كَذِبًا ﴿٥﴾ فَلَعَلَّكَ بَاخِعٌ نَفْسَكَ عَلٰٓى اٰثَارِهِمْ اِنْ لَمْ يُؤْمِنُوا بِهٰذَا الْحَد۪يثِ اَسَفًا ﴿٦﴾ اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُمْ اَحْسَنُ عَمَلًا ﴿٧﴾ وَاِنَّا لَجَاعِلُونَ مَا عَلَيْهَا صَع۪يدًا جُرُزًاۜ ﴿٨﴾ اَمْ حَسِبْتَ اَنَّ اَصْحَابَ الْكَهْفِ وَالرَّق۪يمِ كَانُوا مِنْ اٰيَاتِنَا عَجَبًا ﴿٩﴾ اِذْ اَوَى الْفِتْيَةُ اِلَى الْكَهْفِ فَقَالُوا رَبَّنَٓا اٰتِنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً وَهَي

Başınıza Gelen Her Sıkıntıda Yılmayın ve Yeniden Silkelenin!

Resim
Başınıza Gelen Her Sıkıntıda Yılmayın ve Yeniden Silkelenin! Bir gün, bir çiftçinin eşeği kuyuya düşer. Adam ne yapacağını düşünürken, hayvan saatlerce anırır. En sonunda çiftçi, hayvanın yaşlı olduğunu ve kuyunun da zaten kapanması gerektiğini düşünür ve eşeği çıkartmaya değmeyeceğine karar verir. Bütün komşularını yardıma çağırır. Her biri birer kürek alarak kuyuya toprak atmaya başlarlar. Eşek kuyuya düştüğünü fark edince, daha beter bağırmaya başlar. Sonra, herkesin şaşkınlığına, sesini keser. Birkaç kürek toprak daha attıktan sonra, çiftçi kuyuya bakar. Gözlerine inanamaz. Eşek, sırtına düşen her kürek toprakla müthiş bir şey yapmakta, toprağı aşağıya silkeleyerek yukarı çıkmasına basamak hazırlamaktadır. Bir süre sonra, komşular toprak atmaya devam edince, herkesin şaşkınlığı altında eşek, kuyunun kenarından dışarı bir adım atıp, dışarı çıkar ve koşarak uzaklaşır! Kıssadan Hisse: Hayat üzerinize hep toprak ve pislik atacaktır. Yükselmenin sırrı; bu topr

Her Şey O'ndan

Ne Sandın?   Dil ne bilir, şekeri, şerbeti, Aldığın lezzeti, baldan mi sandın! Ne arı, ne de ağaç verir nimeti Elmayı, narı daldan mı sandın!   Baharı gönderir al gelin gibi, Bir hazine ki görünmez dibi, O Cemil'dir Cemal O'nun tecellisi Güzeli yeşilden, aldan mi sandın!   Çok istesen de inadın olmaz, Takdirden öte muradın olmaz, O uçurursa, senin kanadın olmaz, Uçmayı kuştan, kartaldan mi sandın!   O'nun emriyle göktedir varlıklar, O'nun emriyle yerde kalabalıklar O dilerse, kavga çıkar balıklar, Su düzenli hayatı, faldan mi sandın!   Gördüğün, göremediğin... Göz O'nun Bildiğin, bilemediğin... Öz O'nun Dediğin, diyemediğin... Söz O'nun Kelamı dudaktan, dilden mi sandın!   O dilerse, azlar çok olur, O dilerse varlar yok olur, O dilerse açlar tok olur, Tokluğu paradan puldan mi sandın!   İbrahim duada Nemrut'un ateşinde, Ateşler gülzar olur, türlü esrar işinde, Oğul razı kurbandır, babası

Her İsteğe Kavuşturan Dua

Her İsteğe Kavuşturan Dua ·      Önce: 3 Fatiha, 3 İhlâs sureleri okunur. ·      Peygamber Efendimizin ve bütün Peygamberlerin ruhlarına, Peygamber Efendimizin ailesine ashabına , Hızır ve İlyas Aleyhisselâmlar’a, içinde bulunduğun şehrin şehitlerine, evliyalara ve kutuplarına bağışlanır. ·      Daha sonra aşağıdaki virt okunur. بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ إِنَّ رَبِّي قَرِيبٌ مُّجِيب إِنَّ رَبِّي لَطِيفٌ لِّمَا يَشَاء إِنَّ رَبِّي لَسَمِيعُ الدُّعَاء إِنَّ رَبِّي غَنِيٌّ كَرِيمٌ إِنَّ رَبِّي رَحِيمٌ وَدُودٌ Okunuşu: Bismillâhirrahmânirrahîm İnne Rabbi kariybün Müciybun. (Hûd Sûresi – 61. Âyet) İnne Rabbi Latifün Lima yeşa. (Yusuf Sûresi –100. Âyet) İnne rabbî le semîud duâi. (İbrâhîm Sûresi – 39. Âyet) İnne rabbi ğaniyyün kerim. (Neml Sûresi – 40. Âyet) İnne Rabbi Rahıymün Vedüd. (Hûd Sûresi – 90. Âyet) Anlamı: Şüphesiz Rabbim yakındır ve dualara cevap verendir. Şüphesiz Rabbim, dilediği şeyde nice incelikler sergileyendir. Muhakka

Allah Her Şeyi Biliyorsa, Hiçbir Şeye İhtiyaç Duymuyorsa Neden İnsanı Yarattı?

Allah Her Şeyi Biliyorsa, Hiçbir Şeye İhtiyaç Duymuyorsa Neden İnsanı Yarattı? Soru Detayı: Yani her şeyi biliyor, yaratırsa ne olacağını da. Peki, bunu bilmesine rağmen neden acı da çekebilen biz insanları yarattı? ·           Allah bütün bunları biliyorsa, örneğin neden bir çocuğun babasını kaybettiğinde duyduğu acıya katlanmasına razı oldu? ·           Bu acı onun için önemsiz midir ya da çocuğun acısını mı anlayamaz? ·           Neden bir yaratma ihtiyacı duydu; Allah bunu neden yaptı? Cevap: Değerli kardeşimiz, Allah'ın hiçbir şeye muhtaç olmadığını, kâinata ve içindeki faaliyetlere bakan bir insan görebilir. Biz bir düşünelim, dünyaya gelmeden önce kâinatın neyi eksikti de biz geldikten sonra tamamladık. Veya ibadetimizle ne yapıyoruz ki Allah'ın herhangi bir ihtiyacı görülüyor. Allah her şeyi kemaliyle bilendir. Ama bu bilmesi bizi yönlendirmesi anlamına gelmemektedir. Çünkü O'nun ilmi ezelidir. Yani geçmiş, gelecek ve şimdiki zamanı aynı and

Rabbine İsyan Etme! Her Olanda Hayır Vardır!

Resim
Rabbine İsyan Etme! Her Olanda Hayır Vardır! Serçe Allah’ü Teâlâ'ya küsmüştü. Günler geçiyordu ve serçe hiçbir şey söylemiyordu. İçine kapanmış derin bir hüzne boğulmuştu. Melekler merakla Allah’ü Teâlâ'ya serçe'yi soruyorlardı ve her defasında Allah’ü Teâlâ, meleklere: “- O gelecek” diye cevap veriyordu. “- Çünkü onun sesini duyabilecek ve onun minik kalbindeki derdini anlayacak olan tek benim” diyordu. Bir zaman sonra serçe, kalbi hüzün, gözü yaşla dolu bir halde bir ağacın dalına kondu. Hiçbir şey söylemiyordu öyle sessiz sessiz bekliyordu. Allah’ü Teâlâ, serçe'ye seslendi; "- Söyle bana! Canını sıkan ve kalbini hüzne boğan derdin nedir?" Melekler serçe ne söyleyecek diye ona bakıyordu. Serçe mahzun biraz da sitemli sesle; “- Küçük bir yuvam vardı. Yorulduğumda dinlendiğim üşüdüğümde sığındığım. Kimseyi rahatsız etmiyordum ve kocaman dünya’da ufacık bir yerdi kimsenin yerini dar etmiyordu. Sen onu da bana çok gördün neydi

Her Sıkıntı İçin Hz. Fatıma Radiyallahü Anha’ya Öğretilen Dua

Her Sıkıntı İçin Hz. Fatıma Radiyallahü Anha’ya Öğretilen Dua Enes b. Malik Radıyallahu Anh’dan nakledildiğine göre Sevgili Peygamberimiz Salallallahü Aleyhi Vesellem kızı Fatıma Radiyallahü Anha annemize:  “Ey Fatıma! Sabah akşam söylemen için sana vasiyet edeceğim! Şu duayı dinlemekten, seni engelleyen nedir?” Buyurdular. عَنْ اَنَسٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّي اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لِفَاطِمَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهَا:مَا يَمْنَعُكِ اَنْ تَسْمَعِي مَا اَوْصَيكِ بِهِ اَنْ تَقُولِي اِذَا اَصْبَحْتَ وَاِذَا اَمْسَيْتَ  «يَاحَيُّ يَا قَيوُّمُ! بِرَحْمَتِكَ أَسْتَغِيثُ، أَصْلِحْ لِي شَأْنِي كُلَّهُ، وَلَا تَكِلْنِي إِلَى نَفْسِي طَرْفَةَ عَيْنٍ.» Okunuşu: Ya Hayy! Ya Kayyûm! Birahmetike estağîsü, eslıh lî şe’ni küllehü, velâ tekilnî ilâ nefsî tarfete aynin! Anlamı: Ya Hayy! Ya Kayyûm! Senin rahmetinle yardım dilerim. Bütün işlerimi düzelt ve beni göz açıp kapayınca kadar bile olsa nefsime bırakma.” Kaynak: (Hâkim, el-Müstedrek, Kitabü’d-Dua,