Kayıtlar

Terk etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sünneti Terkin Âkıbeti: Altı Kişiye Lâ’net Ettim… Sünneti Terk Edene!

Sünneti Terkin Âkıbeti: Altı Kişiye Lâ’net Ettim… Sünneti Terk Edene! Soru: Peygamber Efendimiz’in Sallallahü Aleyhi Vesellem yapmış olduğu şeyleri terk etmemizde bir sakınca var mı? Daha doğrusu sünneti terk etmenin sonucu nedir? Cevap: Peygamber Aleyhissalâtü vesselâm’a mahsus olan ve kendisini usûl ilminde “El-Hasâisu’n-Nebeviyye” şeklinde kategorize ettiğimiz kısım hâriç, Hz. Peygamber’in Sallallahü Aleyhi Vesellem yapmış olduğu fiilleri terk etmekte sakınca olduğu açık bir husustur. Zîrâ Cumhur Ulema “Andolsun Allah Mü’minlere kendi içlerinden onlara âyetlerini okuyan, onları arıtıp tertemiz yapan ve onlara kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur.”1 şeklindeki âyet-i kerîmede geçen hikmetin “sünnet” olduğu husûsunda görüş belirtmişlerdir.2 Diyeceğimiz o ki, bize iyilik kabîlinden ihsân edilen bir sünnetin terk olunması tabii ki sakınca arz eder. Sünneti terk etmenin hükmüne gelince; Usûl ilminde sünnet iki kısımda incelenir: Bir

Emri bil Maruf Nehyi anil Münker’i Terk Eden Bir Toplumun Hali

Emri bil Maruf Nehyi anil Münker’i Terk Eden Bir Toplumun Hali Enes bin Malik’in bir rivayetinde şöyle geçer: Peygamber efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesselem buyurdu ki: Allah’ü Teâlâ Cebrail Aleyhisselâm’a; “Ey Cebrail, yere in ve falan beldenin altını üstüne getir!” diye emreder. Yeryüzüne inen Cebrail Aleyhisselâm bu beldede dört bin kişinin ibadet ettiğini görünce; “Ey Rabbim! Bu beldede sana ibadet eden dört bin âbid kulun var. Bunları da mı birlikte helâk edeyim? Bunlar burada sana gece gündüz kulluk yapan âbid kullarındır!” der. Allah’ü Teâlâ; “Sen onların namazlarına bakma, çünkü onlar aralarında iyiliği emredip kötülükten sakındırmazlar, birbirlerine göz yumarlar. Bunun için amellerini yüzlerine çarpıp, onlarla birlikte hepsini helâk et!” Buyurur.

Kim Sünnetimi Terk Ederse

Kim Sünnetimi Terk Ederse مَنْ ضَيِّعَ سُنَّتِي حُرِّمَتْ عَلَيْهِ شَفَاعَتِي “Men dayya’a sünnetî hurrimet aleyhi şefâ’atî” “Kim sünnetimi terk ederse şefaatim ona haram olur” Manası budur ki: “Her kim ki benim sünnetimi zayi (terk) eyledi, benim şefaatim ona haram oldu.” Ama sünnetten murad, İslâm’ın sünnetidir; “zayi eyledi” demekten anlaşılır ki her doğan İslam fıtratı (yaradılışı) üzere vücuda gelir; sonradan kendi fıtratını kaybeder. Nitekim şu hadis-i şerifte bu mana açıkça anlatılmıştır: “Her doğan (kişi) İslam fıtratı üzere vücuda gelir; anne ve babası Hıristiyan iseler onu da Hıristiyan yaparlar; eğer Yahudi iseler onu da Yahudi yaparlar; Mecusi iseler onu da Mecusi ederler.” Hadis-i şerifte geçen “sünnet” sözünü şunun için İslam’a yorarlar: Çünkü mü’min, büyük günah işlese dahi şefaatten mahrum olmaz. Zira Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem “Şefaatim, büyük günah işleyenedir” buyurmuşlardır. Şir’a sahibi demiştir ki Resul aleyhissalati vesselam’a her h

Sünneti Terkin Âkıbeti: Altı Kişiye Lâ’net Ettim… Sünneti Terk Edene!

Sünneti Terkin Âkıbeti: Altı Kişiye Lâ’net Ettim… Sünneti Terk Edene! Soru: Peygamber Efendimiz’in Sallallahü Aleyhi Vesellem yapmış olduğu şeyleri terk etmemizde bir sakınca var mı? Daha doğrusu sünneti terk etmenin sonucu nedir? Cevap: Peygamber Aleyhissalâtü vesselâm’a mahsus olan ve kendisini usûl ilminde “El-Hasâisu’n-Nebeviyye” şeklinde kategorize ettiğimiz kısım hâriç, Hz. Peygamber’in Sallallahü Aleyhi Vesellem yapmış olduğu fiilleri terk etmekte sakınca olduğu açık bir husustur. Zîrâ Cumhur Ulema “Andolsun Allah Mü’minlere kendi içlerinden onlara âyetlerini okuyan, onları arıtıp tertemiz yapan ve onlara kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur.”1 şeklindeki âyet-i kerîmede geçen hikmetin “sünnet” olduğu husûsunda görüş belirtmişlerdir.2 Diyeceğimiz o ki, bize iyilik kabîlinden ihsân edilen bir sünnetin terk olunması tabii ki sakınca arz eder. Sünneti terk etmenin hükmüne gelince; Usûl ilminde sünnet iki kısımda incelenir: Birinc

Sünnetimi Terk Edene Şefaatim Haram Oldu Hadis-i Şerifi

Sünnetimi Terk Edene Şefaatim Haram Oldu Hadis-i Şerifi Peygamber efendimizin kendiliğinden emrettiği veya yaptığı ibadetlere (Sünnet) denir. Sünnet ikiye ayrılır: 1- Sünnet-i hüda 2- Sünnet-i zevaid 1-Sünnet-i Hüda: Buna sünnet-i müekked de denir. İslam dininin şiarıdır, başka dinlerde yoktur. Peygamber efendimiz bunları devamlı yapmış, nadiren terk etmiş ve terk edenlere de bir şey dememiştir. Ara sıra terk ettiği sünnetlere de (gayri müekked) denir. Müekked sünneti, özürsüz [mazeretsiz] devamlı terk etmek mekruhtur, küçük günah olur. Namaz içindeki müekked sünnetleri terk etmek ise tahrimen mekruhtur. (Redd-ül Muhtar) Dinimizin bütün hükümleri Kur'an-ı kerimden çıkmaktadır. Bu hükümler üç kısımdır: a- Manaları açık olan ve ilim ehli tarafından bildirilen hükümlerdir. [Allah birdir gibi] b- Müçtehitler tarafından içtihatla çıkarılan hükümlerdir. [Abdestin farzının, Hanefi’de dört, Hanbeli’de on olması gibi.] c- Bir kısmı ise çok gizlidir. Allah’ü Teâlâ

Terk Edilen Bazı Sünnetler

Terk Edilen Bazı Sünnetler 1- İki kişi de olsa, farz namazı cemaatle kılmak. 2- Namazları sarık veya takke ile kılmak. 3- Abdestte, eli ve ayakları üç defa yıkamak. 4- Abdest alırken başı kaplama mesh yapmak. [Maliki ve Hanbeli'de farzdır]. 5- Misvak kullanmak. 6- Kuşluk, Evvabin, Teheccüt Tehıyyet-ül-mescid, Sübha namazı kılmak. 7- İstişare ve istihare yapmak. 8- Aksırınca Elhamdülillah demek. 9- Ödünç verirken iki şahit bulundurmak veya senet yazmak. Vacib diyen âlimler de vardır. 10- Sünnete uygun selam vermek. 11- Cuma günü gusletmek. 12- Duada elleri sünnete uygun açmak. 13- Faydalı işe başlarken, Besmele çekmek. 14- Yatağa abdestli girmek. 15- Biri ölünce veya kötü bir haber duyunca, (İnna lillah ve inna ileyhi raciun) demek sünnettir. Genelde terk edilen diğer sünnetlerden bazıları da şunlardır: 1- Sakalı bir tutam yapmak. 2- Bıyıkları kaşlar kadar uzatmak. 3- Yemeğe tuz ile başlamak, tuz ile bitirmek. 4- Sofrada sirke bulundurmak.