Sünnetimi Terk Edene Şefaatim Haram Oldu Hadis-i Şerifi
Sünnetimi Terk Edene Şefaatim
Haram Oldu Hadis-i Şerifi
Peygamber efendimizin
kendiliğinden emrettiği veya yaptığı ibadetlere (Sünnet) denir.
Sünnet ikiye ayrılır:
1- Sünnet-i hüda
2- Sünnet-i zevaid
1-Sünnet-i Hüda:
Buna sünnet-i müekked de
denir. İslam dininin şiarıdır, başka dinlerde yoktur. Peygamber efendimiz
bunları devamlı yapmış, nadiren terk etmiş ve terk edenlere de bir şey
dememiştir. Ara sıra terk ettiği sünnetlere de (gayri müekked) denir. Müekked
sünneti, özürsüz [mazeretsiz] devamlı terk etmek mekruhtur, küçük günah olur.
Namaz içindeki müekked sünnetleri terk etmek ise tahrimen mekruhtur. (Redd-ül
Muhtar)
Dinimizin bütün hükümleri
Kur'an-ı kerimden çıkmaktadır. Bu hükümler üç kısımdır:
a- Manaları açık olan ve
ilim ehli tarafından bildirilen hükümlerdir. [Allah birdir gibi]
b- Müçtehitler tarafından içtihatla
çıkarılan hükümlerdir. [Abdestin farzının, Hanefi’de dört, Hanbeli’de on olması
gibi.]
c- Bir kısmı ise çok
gizlidir. Allah’ü Teâlâ bildirmedikçe anlaşılamaz. Bunlar sadece Peygamber
efendimize bildirilmiştir. Bu hükümler de Kur'an-ı kerimden çıkartılıyor ise
de, Peygamber efendimiz tarafından açıklandığı için bunlara (Sünnet) denir.
(Mektubat-ı Rabbani c.2, m. 55)
Ezan okumak, cemaatle
namaz kılmak gibi sünnetler (Sünnet-i hüda)dır. (Hadika)
2-Sünnet-i zevaid:
Peygamber efendimizin,
ibadet olarak değil de âdet olarak devamlı yaptığı şeylere denir. Zevaid
sünnetleri terk etmek mekruh değildir. Peygamber efendimizin giyiniş şekli, iyi
şeyleri yapmaya sağdan başlaması gibi şeyleri sünnet-i zevaiddir. (Redd-ül
Muhtar)
Hadis-i şerifte buyuruldu
ki:
(Farza bağlı olan ve
olmayan sünnet vardır. Farzdaki sünnetin aslı Allah’ın kitabındadır. Bu
sünneti, [sünnet-i hüda’yı] almak hidayet, terki ise dalalettir. Diğer sünneti
[sünnet-i zaide’yi] almak fazilet, terki ise günah değildir.) [Taberani]
Peygamber efendimizin
böyle âdet olarak yaptığı şeyleri yapmamak bid'at değildir. Bunları yapıp
yapmamak, ülkelerin ve insanların âdetlerine bağlı olup, dini hükümler
değildir. Her ülkenin âdeti başka başkadır. Hatta bir ülkenin âdeti zamanla
değişir. Bununla beraber, âdete bağlı şeylerde de [Bir mazeret yoksa]
Resulullaha tâbi olmak, dünya ve ahirette insana çok şey kazandırır ve çeşitli
saadetlere yol açar. (Mektubat-ı Rabbani c.2, m.55)
Kitab ve Sünnet denilince,
buradaki sünnet, hadis-i şerifler demektir. Farz ve Sünnet denince, buradaki
sünnet, Peygamber efendimizin farz olmayarak yaptığı işler demektir. Sünnet,
yalnız olarak kullanılınca (İslamiyet) demektir. Bu sünnete uyanlara (Ehl-i sünnet)
denir. (Cevhere)
Şeyh-ul-islam İbni Kemal
Paşazade hazretleri, (Şerh-ı hadis-i erbain) kitabında, (Sünnetimi terk edene
şefaatim haram oldu) hadis-i şerifini açıklarken buyuruyor ki: Bu hadis-i
şerifteki sünnet, İslamiyet demektir. Çünkü mümin, büyük günah işlese de
şefaatten mahrum kalmaz. Nitekim hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ümmetimden, büyük günah
işleyenlere şefaat edeceğim.) [Ebu Davud]
Görüldüğü gibi Ehl-i
sünnetten ayrılanlar şefaate kavuşamayacaklardır. (Şir’a)
(Ümmetimin arasında fitne, fesat yayıldığı
zaman, sünnetime sarılana yüz şehid sevabı vardır) hadis-i şerifi, fitne
zamanında, ehl-i sünnet ve cemaat itikadında olup, beş vakit namazı cemaat ile
kılana yüz şehid sevabı verileceğini bildirmektedir. (Rıyad-un-nasıhin)
Bunun için, önce ehl-i
sünnete uygun iman etmek, sonra haramlardan sakınmak, sonra farzları yapmak,
sonra mekruhlardan sakınmak, sonra müekked sünnetleri, daha sonra da
müstehapları yapmak gerekir.
Sağa ve teke riayet
Sual: Çayın şekerini karıştırırken, sağdan
sola doğru karıştırmak, bardağı sağ elle tutmak, çayı tek sayıda içmek zevaid
sünnettir deniyor. Peygamber efendimiz çay mı içti de, bunlar sünnet olsun?
Cevap: Çay, kahve, limonata gibi tek tek isim
verilmez. Bunlar mubah şeylerdir. Mubah olan her işe sağdan başlamak, teke
riayet ekmek sünnet-i zevaiddir. Yani adetlere ait sünnettir. Buna müstehab da
denir. Bunları terk etmek günah olmaz; ama yapılması sevab olur. Birkaç örnek
verelim:
Camiye sağ ayakla girmek,
girince sağ tarafa oturmak müstehabdır. Ayakkabı, gömlek giyerken, başı tıraş
ederken ve tararken, tırnak keserken, Müslümanın evine ve odasına girerken,
sadaka verirken sağdan başlanır. Bunların zıddı olanları yaparken, mesela
ayakkabı, çorap, elbise çıkarırken, Müslümanın evinden, odasından çıkarken,
tuvalete girerken, sümkürürken, taharetlenirken soldan başlamak müstehabdır.
Özürsüz bunların tersini yapmak, tenzihi mekruh olur. Sağ elle yiyip içmek, sağ
elle kurban kesmek, sağ elle yazmak, çay, kahve, su gibi şeyler verirken sağdan
başlamak müstehabdır. Solak olanların, sol elle yazmasında ve sol elle kurban
kesmesinde mahzur olmaz.
Yorumlar
Yorum Gönder