Kayıtlar

Yâ Rabbi! Kabul Buyur!

Resim
  Yâ Rabbi! Kabul Buyur!   Bismillâhirrahmanirrahim. Elhamdülillahi Rabbilâlemîn. Vessalâtü vesselâmü alâ Muhammedin ve alâ âlihi ve ashâbihi ve sellim. Senden, senin güzel isimlerin hürmetine istiyor ve yalvarıyoruz… “RAHMAN” isminle, dünyadaki sıkıntılarımızı gider! “RAHİM” isminle, ahirette yardımcımız ol! “GAFFÂR” isminle, günahlarımızı bağışla! “TEVVÂB” isminle, tevbelerimizi kabul eyle! “AFÜVV” isminle, bizleri af ve mağfiret eyle! “RAZZAK” isminle, maddi ve manevi rızkımıza bereket ihsan eyle! “FETTAH” isminle, hakkımızda hayırlı kapılar aç! “HALİM” isminle, ahlâkımızı güzelleştir! “ŞÂFİ” isminle, maddi manevi hastalıklarımızın şifasını ver! “VEDÛD” isminle, senin sevgini ve senin sevgine ulaştıracak amelleri sevmeyi nasip eyle! “HAFİZ” isminle, nefsin ve şeytanın şerrinden ve yarattığın bütün mahlûkatın şerrinden bizleri muhafaza eyle! “MÜMİT” isminle, bu dünyadan iman ve şehadetle ayrılmayı nasip eyle! “GAFFAR” isminle günahlarımızı bağışla… “MUCİ

Allah Bes, Bâkî Heves 1

  Allah Bes, Bâkî Heves 1   Pîr-i mugândan bir nefes aldım 'aceb feryâd-res Gördüm ki söylerdi ceres Allah bes bâkî heves   Geçdim sivâdan ol zamân keşf oldu sırr-ı kün fe kân Dost ile dost oldum hemân Allah bes bâkî heves   Buldum harîm-i vuslatı içdim şerâb-ı vahdeti Bilmem recâ vü minneti Allah bes bâkî heves   Ben mest ü hayrân olmuşam sergerm ü sekrân olmuşam Seyyâh-ı devrân olmuşam Allah bes bâkî heves   Ben bilmezem 'ucb u riyâ ben bilmezem hubb-i sivâ Birdir Hudâ birdir Hudâ Allah bes bâkî heves   Allah vâfîdir bana Allah şâfîdir bana Allah kâfîdir bana Allah bes bâkî heves   Geh fânî gâhi bâkîyem geh ehl-i 'aşka sâkîyem Dîdâr-ı Hakk müştâkıyem Allah bes bâkî heves   Ben 'âşık-ı zâr olmuşam ma'şûk ile yâr olmuşam Müştâk-ı dîdâr olmuşam Allah bes bâkî heves   Müştak Baba Kuddise Sırruh

Allah’ü Bes, Bâkî Heves 2

  Allah’ü Bes, Bâkî Heves 2   “Allah bes, baki heves!” Yani “Allah’ü Teâlâ yeter, başkası geçici hevestir” Allah Bes Bâkî Heves "O evveldir, âhirdir, zâhirdir, bâtındır ve O her şeyi bilendir.” (Hadîd, 57/3 Pakistan’ın büyük mütefekkir ve şairi Muhammed İkbal diyor ki: (Cavidnâme, 68) “Biz seni arıyoruz, sen gözden uzaksın. Hayır, yanlış; biz körüz, sen hazır bulunuyorsun.” Evet, ruhtan ve manadan uzak, sadece maddeye takılıp kalan insanın gözü akıllara durgunluk veren koca evreni yaratan yüce Allah’ı ve gerçekleri göremiyor. Ama yarasanın gözünün güneşi görememesi güneşin yokluğu anlamına gelmediği gibi, bizim yüce Allah’ı göremememiz de onun yokluğu anlamına gelmez. Kusur güneşte değil, onu idrak edemeyen gözdedir. Onun için yüce Rabbimiz: “Onların gözleri vardır ama gerçekleri göremezler” (A‘râf, 7/179) buyurmuştur. Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî hazretleri: “Güneşin varlığına delil, yine güneştir. Sana delil lazımsa güneşten yüz çevirme!” diyor. (Mesnevî, I, b

Öldükten Sonra Pişman Olmamak İçin…

Öldükten Sonra Pişman Olmamak İçin…   Behlül Dânâ Rahmetullahi Aleyh Hazretleri, Halife Harun Raşid Rahmetullahi Aleyh’e; “- Bil bakalım! Toprağın altında en çok ne var?” Diye sorunca; “- Ölüler var!” Der. “- Bilemedin!” Deyince, “- Peki, ne var?” Diye sorar. O da şöyle der: “- Gelen sesleri duymuyor musun?”   “-Salihler: Keşke biraz daha ibadet etseydik, şu yüksek makamlara biz de sahip olsaydık!” Diyorlar. “- Günahkârlar azap içinde: Keşke şu günahları işlemeseydik!” diye feryat ediyorlar. “- Kâfirlerin feryatları ise dayanılacak gibi değil… Çok şiddetli azap içindeler. Keşke bir kelime-i şehadet getirseydik, Rabbimize iman etseydik! İyi ameller işleseydik, hem bu azaptan kurtulur, hem de Cennet nimetlerine kavuşurduk! diye feryat ediyorlar.” Ya Rabbi bizleri öldükten sonra pişman olanlardan eyleme!

Hadisler Işığında Ramazan Ayının Sırları

Hadisler Işığında Ramazan Ayının Sırları   Abdullah bin Abbas Radiyallahü Anh rivayet ediyor: “Resûl-i Ekrem Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem, hayır, iyilik, yardım yapma hususunda insanların en cömerdi idi. Ramazan ayında da Cebrail Aleyhisselâmla buluştuğu zaman çok daha cömert davranırdı. “Cebrail her Ramazan gecesi Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem ile bir araya gelir, tâ ayın sonuna kadar Resulullah ona Kur’ân’ı okur, dinletirdi. “Cebrâil ile buluştuğu günlerde Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem hayır-hasenat hususunda esen rüzgârdan daha cömert olurdu.” (Beyhakî, 4:305)   Ramazan Kur’an Mevsimidir Abdullah bin Abbas Radiyallahü Anh rivayet ediyor:   “Resûl-i Ekrem Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem, hayır, iyilik, yardım yapma hususunda insanların en cömerdi idi. Ramazan ayında da Cebrail aleyhisselâmla buluştuğu zaman çok daha cömert davranırdı. “Cebrail her Ramazan gecesi Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem ile bir araya gelir, tâ ayın sonuna kadar

Kıyamet Günü Şöyle Bir Ses Duyulacak

Kıyamet Günü Şöyle Bir Ses Duyulacak   Bismillahirrahmanirrahim Esma binti Yezid Radiyallahü Anh’in rivayet ettiğine göre peygamber Efendimiz şöyle buyurur: “Aziz ve celil olan Allah, kıyamet günü eski yeni bütün insanları bir araya toplayınca herkes tarafından işitilen şöyle bir ses duyulur: “Bu gün burada toplananlar, Allah Teâlâ keremine kimlerin öncelikle layık olduklarını göreceklerdir. Vücutlarını yataklarından uzaklaştırıp ibadet etmeye kalkanlar kalksınlar!” Bu çağrı üzerine ayağa kalkanların az olduğu görülür.   Peygamberimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem ve Ramazan Şeytanlar ve cinlerin azgınları zincire vurularak bağlanır. Bütün bunlar, şeytanların faaliyetlerinin azaldığını gösterir. Artık eskisi kadar vesvese veremezler, mü’minlerin kalplerine şüphe oklarını fırlatamazlar. Ebu Hüreyre Radiyallâhu Anh, Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellemin şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: "Ramazan ayının ilk gecesi girince şeytanlar ve cinlerin azgınl

İnsanlar Öldükten Sonra Hangi Safhalardan Geçecektir?

  İnsanlar Öldükten Sonra Hangi Safhalardan Geçecektir?   Bir gün kıyamet kopup dünya hayatı son bulacaktır. Sadece Allah Teâlâ’nın bileceği bir süre geçtikten sonra, sûra ikinci defa üflenecektir.   O zaman gökten hayat veren bir su indirilecek, herkes âdetâ bitkiler gibi yeniden canlanacak, kemikleri bile çürümüş olan insanlar, Allah’ın izniyle hiç çürümeyecek olan kuyruk sokumundaki hardal tanesi kadar küçücük bir parçadan (acbü’z-zenebden) yeniden canlanacak, kabirlerinde dirilip kalkacaklardır.   O zaman insanlar dünyada bir gün veya daha az bir zaman kaldıklarını sanacak, Allah’a hamdederek mahşere doğru koşarcasına gideceklerdir.   Ne yazık ki, kendi yaratılışını unutanlar, “Çürümüş kemikleri kim diriltecek?” diye hayretle sorarlar, öldükten sonra yeniden hayat bulacaklarına bir türlü inanmazlar. İşte onlar, ilk önce yaratanın yeniden dirilttiğini göreceklerdir.   1.   Mahşer   Allah Teâlâ, mahşer gününden söz ederken; “büyük gün,” “bütün insanların, âlem