Kayıtlar

İslâm'ın Adaleti ve Güzelliği

İslâm'ın Adaleti ve Güzelliği Hz. Ali Radiyallahü Anh Halifeliği zamanında, Sıffin Savaşından dönerken, hırkasını kaybetti, ne kadar aradıysa da bulamadı... Bir süre sonra hırkasını bir Hıristyan'ın üzerinde gördü ve hırkasını istedi... Hıristyan: “- Hayır bu hırka benimdir!” diyerek hırkayı vermedi... Hz. Ali Radiyallahü Anh Hıristyan'ı Kadı'ya şikayet etti, ikisi de Kadı'nın huzuruna çıktı... Hz Ali Radiyallahü Anh: “- Bu hırka benimdir!” dedi... Kadı: “- Bu hırkanın senin olduğuna dair delilin var mı?” diye sordu... Hz Ali Radiyallahü Anh: “- Delilim yok, ıspat edemem ama hırkamı tanıdım, hırka benimdir!” dedi... Kadı Hıristyan'a dönerek: “- Halife'nin iddiasına ne dersin?” diye sordu... Hıristyan ısrarla: “- Bu hırka benimdir!” dedi... Kadı hırkanın Hıristyan'da kalmasına karar vererek davayı bitirdi... Hz Ali Radiyallahü Anh'ın elinde, hırkanın kendisine ait olduğuna dair ıspat ve delil yoktu... Hırkayı

Kudüs

Resim
  Kudüs   Cuma Günü Hutbede olan Selahaddin Eyyubi Rahmetullahi Aleyh’e bir genç bağırır: “- Kudüs’e cihadı emret başka ne konusundan bahsediyorsun” Selahattin Eyyubi Rahmetullahi Aleyh Cevap vermez. Cumartesi sabah namazına durmadan önce Selahattin Eyyubi Rahmetullahi Aleyh cemaate dönüp sorar: “- Dün bana Hutbede cihadı emretmemi söyleyen genç nerede?” Cemaat içerisinden ses çıkmaz zira genç sabah namazına gelmemiştir. Selahaddin Eyyubi Rahmetullahi Aleyh der ki; “- Vallahi! Cuma namazına gelenler, sabah namazına da gelmediği müddetçe Kudüse cihadı emretmeyeceğim!” Alınacaka ders: Selâhaddin Eyyûbi Rahmetullah mübarek demek istiyor ki: “İslâmiyet’i tam olarak yaşayıp kalbimize indermedikçe, ruhumuza sindirmedikçe Kudus’ü alamayız!”   Hoca bir öğrenciyi sınav yapar ve aralarında şu diyalog yaşanır: “- Evlad ı m, d ü nyadaki en uzak ba ş kent neresidir? ” Ö grenci: “- Kud ü s ’ t ü r Hocam! ” der. Hoca: “- Ne alakas ı var? ” deyince: Öğ renci biz

İslâmi İlim Öğrenmenin Yöntemleri

  İslâmi İlim Öğrenmenin Yöntemleri   Elhamdülillah, ilim talep etmenin ve güzel dinimiz hakkında daha fazla öğrenmenin gerekliliği hakkında bir çok kaynaktan bilgi edindik. Oturup kendimizi tamamen İslâmi ilme adasak ve böylece ulaşılabilinecek muazzam faydalardan istifade etsek muhteşem olmaz mıydı?   “İlim talep etmek / öğrenmek her Müslümana farzdır.”(İbn Mace, Mukaddime, 17) "Kıyamet gününde âlimlerin mürekkebi ile şehitlerin kanı tartılır, âlimlerin mürekkebi şehitlerin kanından ağır gelir." (Suyûti, el Câmiu’s Sağir, nr 10026; İbn Abdilberr, Câmiu Beyâni’l- İlm, nr. 139)   İlim öğrenmemiz gerektiğini biliyoruz, ama nasıl yapmalıyız? Büyük çoğunluğumuzun kendini ilme adamak için zamanı yok (ya da öyle görünüyor). Bu yüzden, güzel dinimiz hakkında ilim öğrenmenize faydalı olacak birkaç ipucu derledik.   1. Zaman yönetimi   Bu, üreten müslümanlar için klasik ve yaygın bir mevzudur ama sık kullanılır çünkü çok ETKİLİDİR. Bu, ilk olarak zaman çizel

İmam-ı Busayri Rahmetullahi Aleyh Hazretlerinin Kaside-i Bürde’si

       İmam-ı Busayri Rahmetullahi Aleyh Hazretlerinin Kaside-i Bürde’si   İmam-ı Busayri Rahmetullahi Aleyh Hazretleri Tarafından Peygamber Efendimiz İçin Yazılan Kaside-i Bürde Bu Kasidei Bürde İslâm âlimlerinden biri olan İmam-ı Busayri hazretleri tarafından yazılmıştır. İmam-ı Busayri Hazretleri felç hastası olduğu halde, peygamber efendimiz hakkındaki meşhur kasidesini yazmıştır.   Rüyâsında Râsûlullaha okumuş, Peygamberimizin çok hoşuna gitmiş, Mübârek hırkasını çıkarıp, İmama giydirmiş ve İmamın bedeninin felçli olan yerlerini mübârek eli ile sıvamış, sonrasında imam uyanınca, bedeninin sağlam olduğunu görmüştür. Hırka-i Saâdet de üzerinde idi. Bunun için, bu kasideye Kaside-i Bürde denildi. Bürde; hırka, palto demektir. Kıymetini bilen hastalara da okunmaktadır. Süleyman Çelebi’nin Mevlid’inden çok daha uzundur.   Kasîde-i Bürde, 10 kısımdır: 1- Râsûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem efendimize olan sevgisini bildirmektedir. 2- Nefsin kötülüğünü anlatmaktadır.