Kayıtlar

Problemleri En Çabuk Çözen 2 Ayet-i Kerime

  Problemleri En Çabuk Çözen 2 Ayet-i Kerime     Bu dua Talak Suresinin 2 ve 3 ayetidir. Abdullah b. Mesud Radiyallahü Anh bu ayetin fazileti ile ilgili şöyle söylemiştir. ‘Kur’an’da problemleri en güzel, en çabuk çözüm getiren ayettir.” Hz. Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdu ki; “Eğer ümmetim bu ayetle amel etseydi. Allah rızklarını ayaklarına getirirdi” فَاِذَا بَلَغْنَ اَجَلَهُنَّ فَاَمْسِكُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ اَوْ فَارِقُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ وَاَشْهِدُوا ذَوَيْ عَدْلٍ مِنْكُمْ وَاَق۪يمُوا الشَّهَادَةَ لِلّٰهِۜ ذٰلِكُمْ يُوعَظُ بِه۪ مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِۜ وَمَنْ يَتَّقِ اللّٰهَ يَجْعَلْ لَهُ مَخْرَجاًۙ ﴿٢﴾   ﴾ 2 ﴿ Sürelerinin sonuna ulaştıklarında onları ya uygun biçimde tutun yahut onlardan uygun biçimde ayrılın; içinizden adaletli iki kişiyi şahit tutun ve şahitliği Allah için özenle yerine getirin. İşte Allah’a ve ahiret gününe inananlara öğütlenen budur. Kim Allah’a saygısızlıktan sakınırsa ona Allah kendisine bir çıkış y

Dilek Duası دعاء افتتاح الختم

  Dilek Duası دعاء افتتاح الختم   بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم اَلَّلهُمَ يَا مُفَتِّحَ الأَبْوَابِ، وَيَا مُسَبِّبَ الْأَسْبَابِ، وَيَا مُقَلِّبَ الْقُلُوبِ وَالْأَبْصَارِ، وَيَا دَلِيلَ المُتَحَيِّرِينَ، وَيَا غِيَاثَ الُمُسْتَغِيثِينَ، وَيَا مُفَرِّجَ المَحْزُونِينَ اَغِثْنِى؛ تَوَكَّلْتُ عَلَيْكَ يَا رَبِّي، قَضَيْتُ فَوَّضْتُ فَرَضْتُ اَمْرِ إِلَيْكَ يَا رَزَّاقُ يَا فَتَّاحُ، يَا بَاسِطُ وَصَلَّى اللهُ علَى خَيْرِ خَلْقِهِ محَمَّدٍ وَآَلِهِ وَصَحْبِهِ أَجْمَعِينَ آمينْ   Okunuşu: Allahümme, ya müfettihal ebvab ve ya müsebbibel esbab ve ya mukallibel kulubi vel ebsar ve ya delilel mütehayyirin ve ya giyasel müstegisin ve ya müferricel mahzunine eğisnî, tevekkeltü aleyke ya rabbi kadaytü fevveztü faraztü emri ileyke ya rezzaku ya fettahu ya basitu ve sallallahu ala hayri halkihi Muhammedin ve alihi ve sahbihi ecmain! Âmin! Anlamı: Ey kapıları açan ey sebepleri hazırlayan ey kalpleri istediği tarafa çeviren ey yolunu şaşıranlara yol gösteren ey yardım isteyenlere

Lâ Tahzen! (Üzülme!)

Lâ Tahzen! (Üzülme!)   İnsanlar senin kalbini kırmışsa üzülme! Rahman Celle Celâlüh,  “Ben kırık kalplerdeyim!”  buyurmadı mı? O halde ne diye üzülürsün ey can? Gündüz gibi ışıyıp durmak istiyorsan;   Gece gibi kapkaranlık nefsini yak! “Derdim var!”  diyorsun; Dert insanı Hak’ka götüren Burak’tır; sen bunu bilmiyorsun. Sanma ki dert sadece sende var. Şunu bil ki… Sendeki derdi nimet sayanlar da var. Umudunu yıkma; Yusuf’u hatırla. Dert nerede ise deva oraya gider. Yoksulluk nerede ise nimet oraya gider. Soru nerede ise cevap oraya verilir. Gemi nerede ise su oradadır.   Suyu ara, susuzluğu elde et de sular alttan da yerden de fışkırmaya başlasın. Dünya malı Allah’ın tebessümüdür:  “Lâ tahzen!” (Üzülme!)   Irmağa deniz, denize okyanus sığmaz. . “Âşık”  olmayana anlatsan da  “Ben” ,  “Sen”  anlamaz. Hakka ulaşmak için yoldur desen kimse inanmaz… Gönlünde zerre-i miskal şems olmayan; Yanmaz, yanamaz… Ayağın kırıldı diye üzülme!   Allah’ü Teâlâ senden aldığı ayak yerine belki sana kanat ve

صلاة الوصل Salât-ı Vasl

صلاة الوصل Salât-ı Vasl   اَلَّلهُمَّ بِكَ تَوَسَّلُتُ وَإِلَيْكَ تَوَجَّهْتُ وَمِنْكَ سَأَلتُ وَفِيكَ لَا فِي أَحَدٍ سِوَاكَ رَغِبْتُ لَا اَسْأَلُكَ سِوَاكَ وَلَا أَطْلُبُ مِنْكَ إِلَّا إِيَّاكَ اَلَّلهُمَّ أَتَوَسَّلُ اِلَيْكَ فِي قَبُولِ ذَلِكَ بِالْوَسِيلةِ الْعُظْمَى وَالْفَضِيلَةِ الْكُبْرَى وَالحَبِيبِ الاَدْنَى وَالوَلِىِّ المَوْلَى وَالصَّفِى الُمُصْطَفَى وَالنَّبِىِّ الْمُجْتَبَى مُحَمَّدٌ صَلَّى الله عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَبِهِ اَسْاَلُكَ اَنْ تُصَلِّىَ عَلَيْهِ صَلَاةً اَبَدِيَّةً سَرْمَدِيَّةً اَزَلِيَّةً اِلَاهِيَّهً قَيُّومِيَّةً دَيْمُومِيّةً رَبَّانِيَّةً بِحَيْثُ اُشْهِدُنِى فِى ذَلِكَ كُلّهِ غَيْرَ الْاَغْيَارِ كَمَا تَسْتَهْلِكُنِى فِى مَعَارِفِ ذَاتِهِ فَاَنْتَ وَلِيٌّ ذَلِكَ وَلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ اِلَّا بِالَّلهِ الْعَلِيِّ الْعَظِيمِ Okunuşu:  Allahümme bike tevesseltü ve ileyke teveccehtü ve minke seeltü ve fiyke la fi ehadin sivake rağıbtü la es’elüke sivake ve la atlubü minke illa iyyake. Allahümme ve etevesselü ileyke fi kabuli zalike bil vesiletil

Hz. İsa Aleyhisselâm ve Şükreden Adam

  Hz. İsa Aleyhisselâm ve Şükreden Adam   Hikâye edilir ki; İsa Aleyhisselam bir ağacın altında dua eden birini gördü. Dikkatlice baktığında adamın ayakları yürümeyen bir kötürüm olduğunu anladı. İki gözü de görmüyordu. Vücudunda ise baras hastalığı olduğu anlaşılıyordu. Ama adam bütün bunlara rağmen ellerini kaldırmış mutluluktan uçacakmış gibi dua ediyordu: “– Ey nice zenginlere vermediği nimeti bana ikram eden Rabbim! Sana ağaçların yaprakları sayısınca şükürler olsun!” Hazret-i İsa Aleyhisselam kötürüm adama yaklaştı: “– Ayağın yürümüyor, gözün görmüyor. Bedenin de sıhhatli görünmüyor? Buna rağmen çoğu zenginlere verilmeyen nimetlerin sana verildiğini düşünmekte, bunun için de büyük bir mutlulukla şükretmektesin. Hangi nimettir nice zenginlere verilmediği halde sana verilen?” Kapalı gözleriyle sesin geldiği yana yönelen kötürüm adam dedi ki: “– Efendi! Allah bana öyle bir kalp vermiş ki, o kalple Onu tanıyorum. Öyle de bir dil vermiş ki, o dille de ona şükrediyorum.

Azerbaycan Ermenistan Savaşı ve Karabağ Meselesi

Azerbaycan Ermenistan Savaşı ve Karabağ Meselesi   Azerbaycan Ermenistan savaşı kolay kolay bitmez ve sorun çözülmez. Bunun sebebi şudur. Ortaasya’da toplam 300 milyon civarında Türk var. Belki daha da fazla… Çünkü elimizde sağlam veriler yok. Şurası kesin ki Çinliler ve Hintliler’den sonra Dünya’nın 3. Kalabalık Milleti Türkler’dir.   Küresel Siyonist Güçlerin uykusunu kaçıran nedir? “Eğer zengin doğal kaynaklar üzerinde oturan 300 milyon Türk bir araya gelir, Türkiye’nin liderliğinde dayanışma içine girer de bir ‘Müslüman Turan Devleti’ kurarsa…” Bütün korku budur. Bu korku Küresel Siyonist güçleri derin derin düşündürüyor.   “Müslüman Turan Devleti” ni önlemek için Türk Dünyası ile Türkiye’nin arasına Ermenistan’ı tampon olarak kullanıyorlar. Sürekli Ermenistan’ı kışkırtarak Azerbeycan’a saldırtıyorlar… Ermenistan’ın deniz bağlantısı, zengin doğal kaynakları, yüksek teknoloji ile donatılmış bir ordusu yok… Öyle olmasına rağmen sürekli saldırıyor, sivil katliamlar yapıyor, savaş suçl

Nidersin?

Nidersin?   Amel o dur ki onda ola ihlas, Hulus olmayan amali nidersin?   İç ol zehri ki bal olsun sonunda, Sonunda zehr olan balı nidersin?   Derip dünyayı cem etme önünde, Seninle kalmayan malı nidersin?   Riya ile bu halkı gör azıtma, O tacı hırkayı şanı nidersin?   Kuru laf ile maksuduna girme, Yürü hal ehli ol pani nidersin?   Niyazi isteyen hakkı bulurmuş, Gelin bir işte ihmali nidersin? Niyazi Mısri  

Allah’ü Teâlâ Buyuruyor; İnsanlar Bahane Buluyor…

Allah’ü Teâlâ Buyuruyor; İnsanlar Bahane Buluyor…   ALLAH’Ü TEÂLÂ :  "Namaz farzdır, kılın!"  Buyuruyor... İnsanlar:  "Vaktim yok, benim kalbim zaten temiz!"  Diyor... ALLAH’Ü TEÂLÂ :  "Alkol haram, içme!"  Buyuruyor... İnsanlar:  "Derdim çok, ne yapayım!"  Diyor... ALLAH’Ü TEÂLÂ :  "Kumar yasak, oynama!"  Buyuruyor... İnsanlar:  "Ya kazanırsam!"  Diyor... ALLAH’Ü TEÂLÂ :  "Zekât farzdır, verin!"  Buyuruyor... İnsanlar:  "Borcum var, şimdi veremem!"  Diyor... ALLAH’Ü TEÂLÂ :  "Örtünün, korunun!"  Buyuruyor... İnsanlar:  "Ne olacak ya, bunlar moda!"  Diyor... ALLAH’Ü TEÂLÂ :  "Hacca gidin, farzdır!"  Buyuruyor... İnsanlar, Avrupa da tatile gidiyor. ALLAH’Ü TEÂLÂ :  "Ahiretiniz için hazırlık yapın!"  Buyuruyor... İnsanlar:  "Dünyaya bir daha mı geleceğiz, eğlenelim!"  Diyor... ALLAH’Ü TEÂLÂ :  "Kulum tövbe et, ben de kabul edeyim!"  Buyuruyor... İnsa