Kayıtlar

Zaman “En Değerli Hazine”

Zaman “En Değerli Hazine” Zamanın “En Değerli Hazine” olduğunu, elimizden gittikten sonra tekrar kazanamayacağımız tek değer olduğunu biliriz. Ancak her zaman bu gerçeğe göre hareket ettiğimiz söylenemez. Zamanın değerini bilmek, onu ölçülü ve verimli kullanmakla olur. Bu da planlı, programlı olmayı gerektirir. Günübirlik/plansız, olayların akışına terk edilmiş bir hayat anlayışı Kur’an’ın ‘dünyayı imar’ ilkesine aykırıdır. Dünyayı imar hedefi, dünyada insanca bir hayat yaşama imkânı yakalayarak ‘iyi kul’ olmaya zemin hazırlamaktır. Bu da zamanın planlı ve verimli bir şekilde kullanılmasını zorunlu kılar. Hz. Peygamber, uzun bir ömür yaşadığı hâlde ebedi mutluluğu kazanmayı başaramayan kimsenin mazeretlerinin geçersiz olacağını bildirmiştir. Sınırlı ve sonlu olan hayatımızda sınırsız ve sonsuz mükâfatları kazanabilmenin ve dünya hayatında başarılı olabilmenin yolu, zamanı doğru ve verimli kullanmaktan geçer. Peygamberimiz şöyle buyuruyor: “Kıyamet gününde hiçbir kul şu

Yâ İlâhi Senden Bir Dileğim Var

Yâ İlâhi Senden Bir Dileğim Var Yâ ilâhi senden bir dileğim var, Kâpındân sürüp de, dârâ düşürme. Öter bülbüllerin, âhu cân kuşu, Mâksudu giryânâ, hârâ düşürme. Öter bülbüllerin, âhu cân kuşu, Mâksudu giryânâ, hârâ düşürme. Cemâlin nurudur, âşıkın cânı, Âşık fedâ etmiş, ezelde kânı. Ey bu cân mülkünde ruhun sultânı, Âşkındân bâşkâ bir, hârâ düşürme. Ey bu cân mülkünde ruhun sultânı, Âşkındân bâşkâ bir, hârâ düşürme. Kâdir Mevlâm, âteş âtmâ özüme, Dünyâ mâlı, görünmüyor gözüme, Yâ ilâhi sen bâk, benim yüzüme, Cehennem ateşi ile dağlama. Yâ ilâhi sen bâk, benim yüzüme, Cehennem âteşi ile dağlama. Sen sinemdeki ben, ben gibi durân, Sinemin üstünde hâtsız oturân, Ey gönlümü yâkıp, kalbimi bilen. Derdimi dermansız hâle düşürme. Ey gönlümü yâkıp, kâlbimi bilen. Derdimi dermansız hâle düşürme. Mâlumundur hâlim Ey Yüce Râhmân! Gizli sâklı neyim var, hep sânâ âyân, Ey râhmeti sonsuz, lütfu bir pâyân, Gönlümü yüzde bir

Gençler İbadetin Önemini Biliyor musunuz?

Gençler İbadetin Önemini Biliyor musunuz? Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem buyuruyor: Yaşlılık gelmeden önce, gençliğin değerini bil! (Beyhâkî – Ahmed İbni Hanbel Ebû Nuaym) Saçı ağaran, beli bükülen, güçlükle yürüyen ve çeşitli sağlık sorunları ile boğuşan yaşlıların yeme, içme, uyuma ve tuvalet işleri yarım olduğu gibi ibâdetleri de yarım olacağından, Sevgili Peygamberimiz (Sallallahü Aleyhi Vesellem. ) “Yaşlılık gelmeden önce gençliğinin değerini bil” buyuruyor. Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem buyuruyor: Kimin İslâm’da saçı ağarırsa (gençliğini Allah yolunda geçirirse), ağaran saçları kıyâmet günü onun için nur olacak. (Tirmizî – Hâkim) Ne mutlu hayâtının en dinamik ve en verimli çağını ibâdetle geçirenlere ve saçlarını, başlarını Allah yolunda ağartanlara! Ağaran saçları kıyâmet günü nur olup Sırat Köprüsü’nde önlerini aydınlatacak ve onları cehenneme düşmekten kurtarıp dosdoğru cennete ulaştıracak. Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem buy

Helâl Yemek

Helâl Yemek Bizleri en güzel bir kıvamda yaratan Cenab-ı Hak, bu güzelliğin dünya ve ahirette devamı için icap eden hususları talim etmiştir. Bu talimatlara dikkat etmek maddi ve manevi varlığımızı muhafazaya ve neticede dünya ve ahiret saadetine sebeptir. İmandan sonra en mühim İlahi talimat, şüphesiz haramlardan sakınmaktır. Haramlar ve helaller; yeme-içme, günlük yaşayış, kazanç gibi hayatın tamamını ilgilendiren bir sahadır. Öyle ki bu sahada dikkatli olmak ibadetlerden de önce gelmektedir. Nitekim Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurur: “İbadet on kısımdır; dokuzu helal kazanmak, biri diğer ibadetlerdir.” (Beyheki) Ayet-i kerimede ise Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz ve helal olanlarından yiyin. Eğer siz Allâh’a kulluk ediyorsanız O’na şükredin.” (Bakara, 172) Bu ayet-i Kerimede Cenabı hakkın yiyin buyurduğu rızıkların helal ve temiz olması emrediliyor. Bir maddenin helal olması en az iki şeyle olur: Birin

Allah’ü Teâlâ’nın Hoşnutluğu Böyle Kazanılır

Allah’ü Teâlâ’nın Hoşnutluğu Böyle Kazanılır “Onun rızasına erişmek için vesile arayın.” (Maide Sûresi, 35) Bu, iman edenlere, Rabbimizin bir hitabı: “Onun rızasına erişmek için vesile arayın.” İman eden kimseler, bu hitap ile, imanlarının gereğini yerine getirmeye çağırılıyor. Aynı zamanda, onlara, pek yüksek ve şerefli bir ödül de hedef olarak gösteriliyor. İmanın gereği olan şey, Kur’ân’ın pek çok âyetinde tekrar tekrar vurgulanan güzel işlerdir. Âyetler, iman eden kulları överken, onların nitelikleri arasında, iman ile beraber güzel işleri de sayarlar. Zira iman bir güzelliktir ve aynı zamanda bütün güzelliklerin anahtarıdır; İlâhî sanat galerisi halinde donatılmış olan bu âlemi baştan başa dolduran güzellikler, ancak iman sayesinde görülür ve gösterilir. Kâinat dolusu güzellikleri ortaya çıkaran imanın kendisine yaraşan şey ise, çirkinliklerden uzak durmak ve kendisine has güzelliklerle süslenmektir. Aksi takdirde, “İnandım” dediği halde imanına uygun davranışlar ser

Peygamber Efendimizin 104 Maddede Günlük Hayatta Yaptığı Sünnetler

Peygamber Efendimizin 104 Maddede Günlük Hayatta Yaptığı Sünnetler 1- Teheccüd namazı kılmak, sünnet-i müekkededir. Allah Resûlü Sallallahü Aleyhi Vesellem hayatları boyunca bu namazı devamlı kılmışlardır. Bu sebeple Sünnetlerin en faziletlisi, Resûlullah Efendimizin bu sünnetidir. 2- Uykudan uyanınca şu duayı okumak sünnettir: “Öldürdükten sonra bizi dirilten Allâh’a hamd olsun. Dönüş ancak O’nadır.” 3- Tuvalete girerken şu dua okumak sünnettir. “Allah’ım, şeytanların erkeklerinden ve dişilerinden sana sığınırım!” duası, çıkınca da; “Allah’ım, affını isterim, beni mağfiret eyle!” «Benden bana eziyet veren şeyleri gideren ve bana âfiyet veren Allah’a hamd olsun!» duaları okunur. 4- Bütün şartlarına ve edeplerine riayet ederek abdest aldıktan sonra kelime-i şehâdet getirilmesi sünnettir. 5- Kur’an’ı tegannî ile yani güzel sesle, kaide ve kurallarına ve tecvidine uygun olarak okumak Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimizin yolu ve sünnetine uym

Helâl Lokma

Helâl Lokma Muhammed Acıyan             Günümüzde sosyal problemlerin artması, devletleri ve milletleri yeni çözüm önerileri üzerinde çalışmaya zorlamaktadır.             Bir toplumun fertleri arasında suç oranları arttıkça, alınacak tedbirler de araştırılmaya başlanmaktadır. Bir milletin geleceği olan çocukların nasıl eğitilmesi gerektiği üzerinde İslam Eğitim Tarihinden birçok örnekler bulmak mümkündür. Tecrübeyle sabittir ki bu uygulamaların başarıyla uygulandığı devreler de ne kadılara ne de devlet adamlarına çok fazla iş düşmemiştir.             Eğitimde en önemli hususlardan biri de herkesin üzerinde hemfikir olacağı üzere çocuğun beşikten mezara Helâl lokmayla beslenmesidir. Aile ocağı aynı zamanda bir mekteptir. Uzmanlar çocuğun kişiliğinin temel özelliklerinin ilk yıllarda oluştuğunu söylerler. Toplumun geleceği olan çocuklar ailede şekillenir. Küçükler ailede büyüklerin davranışlarını görerek taklit ederler. Devamlı olarak gördüğü hareketler çocuğun ruhunda iyic