Kayıtlar

Günahsız Ölmeye Sebep Olan Beş Tevhid Zikri

Günahsız Ölmeye Sebep Olan Beş Tevhid Zikri لَا إِلَهَ إِلاَّ اللهْ وَحْدهُ وَالله اَكبَرْ، لَا إِلَهَ إِلاَّ اللهْ وَحْدَهُ، لَا إلهَ إلَّا اللَّه لَا شَرِيكَ لَهُ، لَا إِلَهَ إِلاَّ الله لَهُ المُلْكُ ولَهُ الحمْدُ، . لَا إلهَ إلاَّ اللَّه وَلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللّٰهِ Okunuşu: 1- Lâ ilâhe illallâhu vahdehû vallâhu ekber. 2- Lâ ilâhe illallâhu vahdeh. 3- Lâ ilâhe illallâhu lâ şerîke leh. 4- Lâ ilâhe illallâhu lehül mülkü ve lehül hamd. 5- Lâ ilâhe illallâh, ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh. Anlamı: 1- Bir olan Allah’ü Teâlâ’dan başka hiçbir ilâh yoktur, Allah her şeyden büyüktür. 2- Bir olan Allah’ü Teâlâ’dan başka ilâh yoktur. 3- Allah’ü Teâlâ’dan başka hiçbir ilâh yoktur, O’nun hiçbir ortağı yoktur. 4- Allah’ü Teâlâ’dan başka hiçbir ilâh yoktur, mülk O’na aittir, hamd O’na mahsurdur. 5- Allah’ü Teâlâ’dan başka hiçbir ilâh yoktur, Allah’ü Teâlâ’nın yardımı olmadan hiçbir günahtan dönüş ve hiçbir ibadete kuvvet yoktur. Fa

Hz. Ebu Bekir Radiyallahü Anh'ın Halife Seçilmesi Nasıl Olmuştur

Hz. Ebu Bekir Radiyallahü Anh'ın Halife Seçilmesi Nasıl Olmuştur Hicrî on birinci yılda hastalanan Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem 13 Rebiyülevvel Pazartesi günü (8 Haziran 632) vefât etti. Onun vefâtını duyan Müslümanlar büyük bir üzüntüye kapıldılar ve ilk anda ne yapmaları gerektiğine karar veremediler. Ama o da bir ölümlüydü. Hz. Ömer Radiyallahü Anh: “- Onun Hz. Musa Aleyhisselâm gibi Rabbi ile buluşmaya gittiğini, O'nun için öldü diyen olursa ellerini keseceğini” söylüyordu. Ebû Bekir Radiyallahü Anh, Rasûlullah'ın iyi olduğu bir sırada ondan izin alarak kızının yanına gitmişti. Vefât haberini duyar duymaz hemen geldi, Rasûlullah'ı alnından öptü ve: “- Babam ve anam sana fedâ olsun ya Rasûlullah. Ölümünde de yaşamındaki kadar güzelsin. Senin ölümünle peygamberlik son bulmuştur. Şânın ve şerefin o kadar büyük ki, üzerinde ağlamaktan münezzehsin. Yâ Muhammed, Rabbinin katında bizi unutma; hatırında olalım...” Dedi. Sonra dışarı çıkıp Ömer'i

Dükkân veya iş Yerinizi Açarken Okunacak Dua

Dükkân veya iş Yerinizi Açarken Okunacak Dua اَللّٰهُمَّ يَا مُفَتِّحَ الْاَبْوابِ اِفْتَحْ لَنَا خَيْرَ الْبَابِ اَللَّهُمَّ ارْزُقْنَا رِزْقاً حَلاَلاً وَاصِعًا بِرَحْمَتِكَ يَا أَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ آمين   Okunuşu: Allâhümme yâ müfettihal ebvâb . İftah lenâ hayral bâb. Allahümmerzukna rizkan halâlen ve rizkan vasian birahmetike ya erhamer rahimiyne! Âmin! Anlamı: Ey kapıları açan Allah'ım, bize hayır kapılarını aç. Rahmetinle bize helâl ve geniş rızık ver. Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allah'ım. Duamızı kabul et! Kaynak: (Açıklamalı Dua Hazinesi, Bilal Eren)

Rızık Bolluğu İçin Dualar

Rızık Bolluğu İçin Dualar Rızık duası; rızkın çoğalması ve sıkıntıların giderilmesi için okunmasında fayda bulunan bir duadır. Bu mübarek olan dua, temiz bir kalp ile rızkı bereketlendirmek ve çoğaltmak için okumalıdır. Rızkın Genişlemesi Ve Bereketlenmesi İçin Bazı Tavsiyeler 01-   İnsana verilen maddi ve manevi, bedensel ve ruhsal, içimizde ve dışımızda olan her nimetin kıymetini bilmek. Onun bize Allah’ü Teâlâ’nın bir ikramı, ihsanı ve lütfu olduğunu asla unutmamak. Çünkü nimeti vereni bilmek manevi bir şükürdür. 02-   İsraf etmemek. Zaruri olmayan alışverişleri azaltmak ve sadece helal dairesinde harcama yapmak. 03-   İman ve İslam esaslarını anlatan eserleri okumak ve aile içinde çoluk çocukla beraber imanı, ahlâki ve diğer faydalı konularda sohbetler etmek. 04-   Namazı tadili erkân ile kılmak. Hadis-i Şerif: “Bir adamı namazın rükû ve secdesini hafifletir (tadili erkânı terk eder) görürseniz, onun çoluk çocuğuna acıyınız.” (Ruhul Beyan) Yani tadili erkânı ter

Vur Allah Aşkına Vur!

Vur! Allah Aşkına Vur! Çiğnetme bu vatanı, vur! Allah aşkına vur! Sana kurşun atanı, Vur! Allah aşkına vur! Şehitlerin kanını, Yerde koyma şanını; Türk İslam düşmanını; vur! Allah aşkına vur! Vur! Savrulsun leşleri, Dağılsın keleşleri; Pusucu kalleşleri, Vur! Allah aşkına vur! Özel Harekâtın sesi, Mehmetçiğin kükremesi Bulutların gürlemesi, Vur! Allah aşkına vur! Göğe kalkan tuğ bizim, Ova bizim dağ bizim; Şehit bizim sağ bizim, Vur Allah aşkına vur! Savaşı toy eyleyip, Allahuekber deyip; Aslan gibi kükreyip, Vur! Allah aşkın vur! Vur! Haine pişkine, Vur dönsünler şaşkına; Vur! Şehitler aşkına, Vur! Allah aşkına vur! Düşürme sancağını, Kirletme toprağını; çiğnetme bayrağını, Vur! Allah aşkına vur! Hafifletsin acını, Al kalleşten öcünü; Göster Türk’ün gücünü, Vur Allah aşkına vur! Ozan Erhan ağ olsun, Çağ Türklüğe çağ olsun; Vur ki vatan sağ olsun, Vur! Allah aşkına vur! Vur Allah aş

Az Kalsın İslâm’ı 20 Kuruşa Satıyordum!

Allah'ım, Az Daha İslam’ı 20 Kuruşa Satıyordum! Bir gün, bilet alırken şoför yanlışlıkla 20 kuruş fazla vermiş. İmam yanlışlığı oturup da parasını sayınca fark etmiş. Kendi kendine: "- 20 kuruşu geri versem mi şoföre?" diye düşünüyormuş... Londra'daki camiye yeni bir imam gönderilmiş. Adam şehre gitmek için hep aynı otobüse biniyor ve çoğu zaman da aynı şoföre rastlıyormuş. Bir gün, bilet alırken şoför yanlışlıkla 20 kuruş fazla vermiş. İmam yanlışlığı oturup da parasını sayınca fark etmiş. Kendi kendine: "-20 kuruşu geri versem mi şoföre?" diye düşünüyormuş. Ama içinden bir ses diyormuş ki "- Çok gülünç bir para ve şoförün umurunda değil. Otobüs şirketi çok para kazanıyor zaten... Sadece 20 kuruş onlara bir şey yapmaz. Bu parayı saklayabilirim!" diye düşünmüş, Allah’ü Teâlâ’dan gelen bir hediye gibi... İneceği durağa gelince, imam kalkmış ve fikrini değiştirmiş, inmeden önce şoförün yanına gitmiş, 20 kuruşu

Hasbîlerle Ol

Hasbîlerle Ol Hasbîlerle yoldaş ol, hesâbî değil, Seni yolda bırakır, çün hasbî değil. Hesabî’nin hesabı, kendi kârıdır, Dost görünür amma, samîmî değil. Arzusu ve emeli, dünya sevgisi, Sana ders verir lâkin, kitâbî değil. Masa, kasa ve nîsâ, taçtır başında, Sevgi dilinden düşmez, muhibbî değil. Hubb-u câh ve riyâset, sarmış kalbini, Yolumuz aydınlık der, nûrânî değil. Dost görünür hesâbî, çıkarı için, Çok öğütler verir de, Kur’ânî değil. Hasbî yolda bırakmaz, asla dostunu, Hak rızasın gözetir, harâmî değil. Hasbîlerle ol dostum, Allah yolunda, Hasbîlerden ol dâim, nefsânî değil. Gerçek hasbî Allah’tır, “hasbiyallah” de Hakkânî ol Derûnî, zulmânî değil! Şevket Özsoy/Derûnî

Hubb-u Dünya Ne demektir?

Hubb-u Dünya Ne demektir? Dünya sevgisi. Ölümden sonra işe yaramayacak olan şeylere düşkün olmak. Dünya; haramlar, mekruhlar ve Allahü Teâlâ’yı unutturan her şeydir. Hubb-u dünyâ arttıkça, âhirete olan zarar da artar. Âhiret sevgisi arttıkça, dünyânın ona zararı azalır. (Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı Rabbânî) Hubb-ı dünyâ, günahların başıdır. (Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı Rabbânî) Bütün kötülüklerin başı dünyâ sevgisidir... Sôfiyye indinde nefsin en kötü sıfatlarından biri olarak kabûl edilen, "hubb-i dünyâ" yani "dünyâ sevgisi"nin mahzurları ve kalbi bu kötü sıfattan temizlemek husûsunda Muzaffer Efendi Hazretlerinin lütfettiği bazı hikmetli sözleri, nasîhatları ve ibretli kıssalardan birkaçını sizler için bir araya getirmeye çalıştık... Efendi Hazretleri bu hususda buyururlardı ki: İnsanı bir gemiye, dünyâ metâını da denizin suyuna teşbîh edebiliriz... Nasıl ki su geminin dışında yani gemi suyun üstünde olduğunda kolaylıkla yol alıyor fakat su gem

Gecelerde Doğdu Nur-u Muhammed

Gecelerde Doğdu Nur-u Muhammed Bir hakikat nuru bu kalbe vurdu Mevlâ’m Mevlâ’m diye kıyama durdu Tecelli eyleyen nuru ararım Hangi beldelere ziyası vurdu Ol Muhammed nuru tecellî ider Mağribe maşrıka ziyası gider Mevlâ kullarına ne ihsan ider Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed Evvel-i âlemde yazılmış yazı Haktan hakikatten ayırma bizi Ne hoş yaratmışsın gece gündüzü Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed Çok nasihat duydum kalmadı serde Mevlâ demeyince kalkar mı perde Beklerim Mevlâ’dan hidayet nerde Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed Kimse kâdir olmaz vasfın itmeye Uzaklardan geldim görüp gitmeye Bülbüller başlamış feryad itmeye Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed Bu yalan dünyada ne sefa sürdüm Temiz tâhir iken isyana girdim Âlem-i ervahta ne ahit virdim Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed Bu yalan dünyada sürmedim sefa Bu dünya kimseye eder mi vefa Hani o Süleyman nerde Mustafa Gecelerde doğdu nur-ı Muhammed Bu aşkın zevkine insan mı