Kayıtlar

Hangi Amelinle Affedildin?

Hangi Amelinle Affedildin?   وَحَدَّثَنِي أَبُو بَحْرٍ الْبَكْرَاوِيُّ، عَنْ فَتًى كَانَ يَلْزَمُنَا، فَمَاتَ قَالَ: فَرَأَيْتُهُ فِي الْمَنَامِ فَسَأَلْتُهُ عَنْ حَالِهِ، قَالَ: غُفِرَ لِي قُلْتُ: بِأَيِّ شَيْءٍ؟ قَالَ: بِطَلَبِ الْحَدِيثِ Ebu Bahr El-Bekrâvi, lazım olan bir kişinin öldüğünü anlatıyor. Ardından şöyle diyor: Adam öldü. Onu rüyada gördüm. Ve onun halini hatırını sordum. Bana: “- Ben affedildim, Allah beni bağışladı!” dedi. Ben: “- Hangi amelinle affedildin?” diye sordum. Bunun üzerine şöyle cevap verdi: “- Hadisi Şerif Talebi sebebiyle affedildim.”

Helânın Sünnetleri

Helânın Sünnetleri 1- Çölde, kırda olursa, halktan uzak bir yere gitmek. 2- Başında ve ayağında bir şey bulundurmak. Yani helaya girerken başı açık ve ayağı çıplak olmayacaktır. 3- Camiye girerken yapılanın tersini yapmak, yani önce sol, sonra sağ ayağını atmak. 4- Helaya ilk ayağını attığında şöyle demek: بِسْمِ اللّٰهِ اللَّهُمَّ اِنِّى اَعُوذُ بِكَ مِنَ الْخُيْثِ وَالْخَبَائِثِ "Allah'ın adıyla, Allah'ım: Ben, erkek ve dişi şeytanlardan sana sığınırım." 5- Çıkarken, üç defa; غُفْرَانَكَ "Bağışlamanı dilerim." dedikten sonra, اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذِى اَذْهَبَ عَنِّى الْاَذَى وَعَافَانِى "Eza vereni benden giderip bana afiyet veren Allah'a hamd olsun." demek. 6- Oturuncaya kadar avretini açmamak. 7- Ağırlığını, sol ayağın üzerine vermek. 8- Çukur olmazsa yumuşak bir yer aramak. 9- Zaruret olmazsa konuşmamak. 10- Önden ve arkadan çıkan şeylere, tenasül âletine ve göğe bakmamak. 11- Eliyle hiçbir şey

Kur'an-ı Kerim'i Ezberleyenler Kat Kat Artarsa

Kur'an-ı Kerim'i Ezberleyenler Kat Kat Artarsa Hz. Ömer Radiyallahü Anh döneminde yaşanmış ibretlik bir kıssa… Hz. Ömer Radiyallahü Anh döneminin Basra Valisi Ebu Musa el Eş’ari, Halife Hz. Ömer’e, Basra’da birçok kişinin Kur’an’ı ezberlediğini ve Beytu’l Mal’dan bunlara yardım edilmesini ister. Ertesi yıl Ebu Musa, Kur’an’ı ezberleyenlerin kat kat çoğaldığını ve bunlara da yardım yapılmasını isteyince Hz. Ömer Radiyallahü Anh: El Eş'ari'ye şu karşılığı verir: “- Onları kendi halleriyle baş başa bırak. Korkarım ki insanlar, Kur’an’ı ezberlemekle uğraşır, fakat onu anlama işini terk ederler.” (Kettani, et-Teratibu’l Idariyye, II.280)

Dünyanın En Günahsız İnsanı

Dünyanın En Günahsız İnsanı Musa Aleyhisselam zamanında adamın biri Musa Aleyhisselam sorar: - Ya Musa dünyanın en günahkâr adamı kimdir? Musa Aleyhisselam Allah Celle Celâlühu ile Tur dağında kelam ettikten sonra sorar: - Yarabbi senin kulların içinde en günahkâr kul kimdir? Allah Celle Celâlühu: - Ya Musa sen biraz sonra buradan ayrıldıktan sonra senin yanından bir çocuk ile babası geçecek… O adam dünyanın en günahkâr insanıdır der. Ve öyle olur adam ile bir çocuk yanından geçer ve o günahkârı görür. Aradan belli bir zaman geçer yine sorarlar. Musa Aleyhisselam: - Peki, dünyanın en günahsız insanı kimdir ya Musa as derler Musa as yine Allah Celle Celâlühu müracaat eder: - Yarabbi peki senin dünyadaki en günahsız kulun kimdir der. Allah Azze ve Celle: - Ya Musa sen buradan ayrılırken yanından bir çocuk ile babası geçecek işte o adam dünyanın en günahsız insanıdır der! Musa as. Bakar ki dünkü adam ile aynı adam - Ya Rabbi der. Dün dünyanın en günahkâr insanı

Buyur Ey Kulum!

Buyur Ey Kulum! Musa Aleyhisselam bir gün: “- Ya Rabbi! Ya Rabbi!” Diye diye seslendi. Allah-u Zülcelal: - Lebbeyk! Ya Musa! Diye cevap verdi. (Lebbeyk; “Buyur, ben daima senin emrine hazırım’ manasındadır.) Musa aleyhisselam buna çok şaşırdı ve: “- Ya Rabbi! Ben benim, sen ise kudret ve azamet sahibi olan Allah-u Zülcelal’sin. Böyle olduğu halde bana 'Lebbeyk!’ diyorsun. Allah-u Zülcelal, Musa Aleyhisselama hitaben şöyle buyurdu: “- Ya Musa! Ben, nefsim üzerine yemin ettim. Kullarımdan her kim: “- Ya Rabbi! Diyerek, Beni rububiyetle anarsa, Beni kendine “Rabb kabul eder, kendisini de benim karşımda kul olarak görürse ben onlara ‘Lebbeyk! ’ diye cevap vereceğim.” İşte, biz bu zayıflığımızla, “- Ya Rabbi!” dediğimiz zaman, O Kudret ve Azamet sahibi olan Allah-u Zülcelal, “- Lebbeyk!” diye cevap veriyor. Bunun üzerine, Musa aleyhisselam Şöyle sordu: “- Ya Rabbi! Bu her kuluna karşı böyle midir yoksa sadece bana karşı mı böyle cevap veriyo

Devlet Başkanı Çocuğuna Bayramlık Elbise Alamadı

Devlet Başkanı Çocuğuna Bayramlık Elbise Alamadı Hazret-i Ömer “radıyallahü teâlâ anh” halîfe iken, bir bayram günü, bütün Eshâb-ı güzîn “rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma’în” evlâdlarına hâllerine uygun olarak, bayramlık elbiseler aldılar. O bayramda, hazret-i Ömerin “radıyallahü teâlâ anh” çocuğunun elbisesi eski idi. Diğer çocukların elbiseleri yeni idi. Çocukluk sebebi ile olacak ki, onunla bir mikdâr istihzâ etdiler. Hazret-i Ömerin “radıyallahü teâlâ anh” oğlu kendisi ile istihzâ etdiklerini anlayınca, ağlıya ağlıya babasının huzûruna geldi. Hazret-i Ömer “radıyallahü teâlâ anh” oğlunu ağlar şeklde görünce, sebebini sordular. O da çocuklar ile arasında geçen hâdiseyi babasına anlattı. Hazret-i Ömer “radıyallahü teâlâ anh” da oğlunu böyle mahzûn ve gamlı görünce, kalbden acıyıp, şefkat ve merhametinden, beytül-mâl emînini huzûruna çağırdı. Dedi ki: “- İyd-i şerîf [bayram] gelmekte olup, herkes çocuklarına yeni elbise aldılar. Bizim oğlumuzun elbisesi eski olmakla, diğ

Benden Duyduğunuz Hadisleri Başkalarına Anlatın

Benden Duyduğunuz Hadisleri Başkalarına Anlatın حَدَّثَنِي أَبُو مُحَمَّدٍ عِيسَى بْنُ مُوسَى، عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ الْحَارِثِ الْمَذْحِجِيُّ أَنَّهُ سَمِعَ عُبَادَةَ بْنَ الصَّامِتِ يَقُولُ: إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يَقُولُ: إِنِّي أُحَدِّثُكُمْ بِالْحَدِيثِ، فَلْيُحَدِّثِ الْحَاضِرُ مِنْكُمُ الْغَائِبَ Ubade b. Samit anlatıyor: Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle dedi: “Size hadisleri anlatıyorum. Sizden burada hazır olanlar, olmayanlara anlatsın.” قَالَ: خَطَبَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ: نَضَّرَ اللَّهُ عَبْدًا سَمِعَ مِنَّا حَدِيثًا فَبَلَّغَهُ كَمَا سَمِعَهُ Yine Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem bir gün Hutbe verdi ve şöyle dedi: Bizden bir hadis işitip de işittiği gibi onu başkasına anlatan kulun Allah yüzünü ak eylesin حَدِّثُوا عَنِّي مَا تَسْمَعُونَ مِنِّي، وَلَا تَقُولُوا إِلَّا حَقًّا Yine Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem “Benden işittiğiniz şeyleri rivayet edin. Ancak

İlk Gerçek Ve Uygulamalı Hukuk Dersi

İlk Gerçek Ve Uygulamalı Hukuk Dersi 70 yıl önce, küçük ve yemyeşil bir Anadolu şehrine genç bir hâkim tayin edilir. Şehrin eşrafından bir ticaret adamı, bu genç hâkimi evine yemeye çağırır. Güzel bir gündür. Evlerin geniş bahçelerini dolduran meyve ağaçlarının dalları sokağa kadar sarkmaktadır. Bu güzel meyvelerden birine uzanan hâkim, bu güngörmüş vasıflı Müslüman'dan şu çok nezih ikazı alır: “- Hâkim Bey bu bahçe bize ait değildir. Bizimkisi iki bahçe sonradır...” Hâkim Bey elini çekiverir. Yüzü hafifçe kızarır ama bu uyarı üslûbuna da hayran kalır. Yarım asır sonra der ki: “- Meslek hayatımın ilk gerçek ve uygulamalı hukuk dersini bu Zat'tan aldım ve asla bir daha unutmadım...”

Kadir Gecesi duası nedir nasıl okunur?

Kadir Gecesi duası nedir nasıl okunur? Kadir Gecesi duası nedir? Kadir Gecesi'nde hangi dualar okunur ve okunması gereken dualar nelerdir şeklindeki sorular vatandaşlar tarafından araştırılmaya devam ediyor. 2019 yılında Ramazan ayının 29 gün sürmesi sebebiyle bu yıl Kadir Gecesi Ramazan ayını 26. gecesi eda edilecek. Biz de bin aydan daha hayırlı olan bu güne özel Kadir Gecesi dualarını haberimizde derledik... Kadir Geceniz Mübarek Olsun...   Peygamber Efendimiz’in bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi’nde okumamızı istediği dua : اَللَّهُمَّ اِنَّكَ عَفُوٌّ كَرِيمٌ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنِّى Okunuşu: "Allahumme inneke afuvvun kerîmun tuhibbul afve fa'fu annî." Anlamı: "Allah'ım, şüphesiz sen affedicisin, ikram sahibisin, affetmeyi seversin, beni affet." Kaynak: (Tirmizî, Daavât 84. Ayrıca bk. İbni Mâce, Dua 5) Kadir gecesi okunacak dualar nelerdir? Allahümme Salli âlâ Seyyidina Muhammedin ve âlâ Âli seyyidina Muha

Günümüzden 55 Yıl Önce Gazete Haberi Olmuş İnanılmaz Bir Olay

Günümüzden 55 Yıl Önce Gazete Haberi Olmuş İnanılmaz Bir Olay Günümüzden 55 yıl önce, gazete haberi olmuş böyle bir güzellik yaşanmış İstanbul'da? Artvinli Hasan Efendi Kocamustafapaşa'da, ihale ile bir bina satın alır. Satış gerçekleşir, binanın tapusu da artık elindedir. Fakat bina ihale ile ve avukatı aracılığı ile satın alındığı için içi rahat etmez. Uzman bir mühendisi, binaya fiyat biçmesi için görevlendirir. Görevli mühendisin binaya biçtiği fiyat, kendisinin ödediği miktardan bin lira daha fazladır. O zamana göre çok önemli bir paradır. Fakat Hasan Efendi'nin vicdan rahatı, bu 1000 liradan daha önemlidir. Binanın hissedarlarını bulur, hepsine bu bin lirayı paylaştırır: - Kanunen binayı 1500 liraya aldım ama vicdanen 1000 lira daha ödemek mecburiyetindeyim! Der. İşte bu Artvinli Hasan Ağa, Tema Vakfı'ndan tanıdığımız muhterem Nihat Gökyiğit Beyefendi'nin babalarıdır. Artvinli tüccar Hasan Efendi neden böyle bir fazileti gösterebi

Denizyıldızının Hikâyesi

Denizyıldızının Hikâyesi Bir Adam Okyanus Sahilinde Yürüyüş Yaparken, denize telaşla bir şeyler atan birine rastlar. Biraz daha yaklaşınca bu kişinin, sahile vurmuş denizyıldızlarını denize attığını fark eder ve: "Niçin bu denizyıldızlarını denize atıyorsun ?" diye sorar. Topladıklarını hızla denize Atmaya devam eden kişi: "Yaşamaları için!" yanıtını verince… Adama şaşkınlıkla: "İyi ama burada binlerce denizyıldızı var. Hepsini atmanıza imkân yok. Sizin bunları denize atmanız neyi değiştirecek ki?" der. Yerden bir denizyıldızı daha alıp denize atar… "Bak onun için çok şey değişti," karşılığını verir. "Hepimiz kötü yoldaki bir insanı kurtarabilseydik, dünyada bir tane kötü de kalmazdı, kötülük de kalmazdı!"

Yıldırım Bayezid, oğlu I. Mehmed'e

Yıldırım Bayezid, oğlu I. Mehmed'e Ey Oğul! Herkese yumuşak, alçak gönüllü ve daima güler yüzle davranmaya gayret et! Ben öfkeme mağlup olmam inşallah de, kendine ve orduna güvenip hak yolundan git. Sakın ola sakın sen asla tevazuyu elinden bırakma! Cenab-ı Hak beni rakibime esir düşerek cezalandırdı. Aman ha aman Müslüman Türk'e kılıç çekip hor bakma! Türk'e kılıç çekenleri Yüce Allah ateşlerde yandırdı. Kaynak: http://www.antoloji.com/yildirim-bayezid...

I. Murad'ın, oğlu Yıldırım Bayezid'e

I. Murad'ın, oğlu Yıldırım Bayezid'e Ey oğul! Dünyada ölümden kim kurtulmuş ki bana ağlıyorsun. Ağlayacaksan Müslümanlara ağla. Hallerini perişan bırakma. Yerim sana kalıyor. Doğruluktan, iyilikten ayrılma, beni de hayırla andır. Padişahlığın sermayesi doğruluktur. Padişahlığı rahat bir şey sanma. Dünyanın en zor işi budur. Dünyada iyi bir ad bırakmaya çalış. İşin, şanına denk olsun. Son olarak şu sözü söyledi: “Attan inmeyesiniz!” (Yani, sürekli seferlere ve cihada devam ediniz.) Kaynak: http://www.turkislamtarihi.nl/makaleler/...

Hevâ ve Hevesi Terk Etmek

Hevâ ve Hevesi Terk Etmek Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem'den Hayat Ölçüleri ٢٠٨ . عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُ أَنَّ رَسُولَ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : “ حُجِبَتِ النَّارُ بِالشَّهَوَاتِ وَحُجِبَتِ الْجَنَّةُ بِالْمَكَارِهِ !”. 208. Ebû Hüreyre Radiyallahü Anh’den rivâyet edildiğine göre Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “Cehennem, nefse hoş gelen şeylerle kuşatılmış; cennet de nefsin istemediği şeylerle çepeçevre sarılmıştır.” (Buhârî, Rikâk, 28; Müslim, Cennet, 1. Ayrıca bkz. Ebû Dâvûd, Sünnet, 22; Tirmizî, Cennet, 21; Nesâî, Eymân, 3) ٢٠٩ . عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُ أَنَّ رَسُولَ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : “ لَمَّا خَلَقَ اللّٰهُ الْجَنَّةَ قَالَ لِجِبْرِيلَ: اذْهَبْ فَانْظُرْ إِلَيْهَا فَذَهَبَ فَنَظَرَ إِلَيْهَا ثُمَّ جَاءَ فَقَالَ: أَيْ رَبِّ وَعِزَّتِكَ لَا يَسْمَعُ بِهَا أَحَدٌ إِلَّا دَخَلَهَا ثُمَّ حَفَّهَا بِالْمَكَارِهِ ثُمَّ قَالَ: يَا ج

İlim Talebesine Muhteşem Nasihatler

İlim Talebesine Muhteşem Nasihatler ·      Doğruluk ve samimiyet rehberin olsun. Bu ikisinin rehberliğinden ayrılmazsan eninde sonunda onlar seni selamet sahiline çıkaracaklardır. ·      Yaşadıkça hüznün de hazzın da bütün renklerini göreceksin. Sevinç ve neşenin de keder ve elemin de kalıcı olmadığını unutma. ·      Başına bir sıkıntı geldiğinde şiârın, “Bu da geçer Yâ Hû!” olsun. Çünkü hiçbir şey devamlı olmaz; “Vakt-i şâdî de gelir, mevsim-i mihnet de geçer” ·      “Ben yoruldum, bırakıyorum” diyorsan, ”Ben himmetsizim, ben aşksızım!” diyorsun. Aşkın bir adı bereketse bir adı da yorulmamaktır. ·      Sevgiye karşılık vermek, sevmek değildir; yansıtmaktır. Sevgi, beklememektir, verip almamaktır, sevgi her daim katıksızdır. ·      Sevmek, yüksünmemektir, hoş görmektir, bağışlamaktır. Sevmek, bırakıp gitmemektir. ·      Bir insan sevdiğini söylüyor ama sevdiğini hissettiğinde vücudundaki her zerre harekete gelmiyorsa bu, ne yavan bir sevgidir. ·     

Şeytanın Dostları Ve Düşmanları

Şeytanın Dostları Ve Düşmanları Şeytanın Dostları 1- Namaza tembel olan ve ağır davrananlar, 2- Hile yapan, aldatan tüccarlar, 3- Zekâta engel olan kişiler, 4- Yetim malı yiyenler, 5- Zina yapanlar, 6- Uzun emeli olan insanlar, 7- Şarkı söyleyen kadınlar, 8- Zalim idareciler, 9- Kibirli zenginler, 10- İçki içen kişiler. Şeytanın Düşmanları 1- Çok sadaka veren Müslüman, 2- Tövbesinde sabit kalan tövbekârlar, 3- Adil idareciler, 4- Dürüst ve doğru sözlü tüccarlar, 5- Nasihat eden Müslüman, 6- Allah’tan korkan âlimler, 7- Mütevazı zengin, 8- Gece namazı kılan müminler, 9- Daima abdestli olan müminler, 10- Daima Kur'an okuyan hafızlar, 11- Merhametli müminler, 12- Haramdan sakınan müminler, 13- Güzel huylu müminler, 14- İnsanlara faydalı olan müminler.