Günümüzden 55 Yıl Önce Gazete Haberi Olmuş İnanılmaz Bir Olay


Günümüzden 55 Yıl Önce Gazete Haberi Olmuş İnanılmaz Bir Olay

Günümüzden 55 yıl önce, gazete haberi olmuş böyle bir güzellik yaşanmış İstanbul'da?

Artvinli Hasan Efendi Kocamustafapaşa'da, ihale ile bir bina satın alır. Satış gerçekleşir, binanın tapusu da artık elindedir. Fakat bina ihale ile ve avukatı aracılığı ile satın alındığı için içi rahat etmez. Uzman bir mühendisi, binaya fiyat biçmesi için görevlendirir.

Görevli mühendisin binaya biçtiği fiyat, kendisinin ödediği miktardan bin lira daha fazladır. O zamana göre çok önemli bir paradır. Fakat Hasan Efendi'nin vicdan rahatı, bu 1000 liradan daha önemlidir.

Binanın hissedarlarını bulur, hepsine bu bin lirayı paylaştırır:

- Kanunen binayı 1500 liraya aldım ama vicdanen 1000 lira daha ödemek mecburiyetindeyim! Der.

İşte bu Artvinli Hasan Ağa, Tema Vakfı'ndan tanıdığımız muhterem Nihat Gökyiğit Beyefendi'nin babalarıdır.

Artvinli tüccar Hasan Efendi neden böyle bir fazileti gösterebiliyor? Çünkü bu inanç ve onun dışarıya ahlâk güzelliği olarak yansıması babasından bir mirastır.

Babası Artvin'de dürüstlüğü ile tanınan bir tüccardı. Ermeni tehciri sırasında o da benzeri bir güzelliği bizlere hatıra olarak bırakmıştı?

Varlıklı bir Ermeni, göç emrini alınca bu zata gelir ve der ki:

- Bildiğiniz üzere, biz bütün malımızı mülkümüzü bırakıp gitmek zorunda kalıyoruz. Ben mevcut gayr-ı menkullerimi 30.000 altın karşılığı sana bırakayım. Senden başka kimsenin de gücü yetmez. Sen almazsan öylece bırakıp gitmek zorunda kalacağım.

- Peki! Parayı hazırlayıp getireceğim! Der bizim tüccar...

Dediği gibi de yapar. Ermeni çok sevinir. Dualar eder, helâlleşip ayrılırlar. Fakat bu muhteremin içi bir türlü rahat değildir. Hesap eder kitap eder, Ermeni'nin sıkışarak bu fiyata sattığı mallarının, en az 10 bin alım fazlasını edeceğine hükmeder.

Ve bu parayı da hazırlayıp Artvin'i terk etmesine ramak kala Ermeni'ye verir. O zaman bu hakperestliğe o Ermeni Osmanlı vatandaşı hayret eder.

Kıssadana hisse: Müslümanlık budur işte… Bir Müslüman asla kimseyi aldatmaz; kul hakkı almaz. Huzuru mahşerdeki hesaplaşmayı düşünerek; üzerinde kul hakları varsa sahibine iade eder.
Maalesef günümüzde böyle Müslüman kalmadı…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)