Kayıtlar

Esrarı Hikmet Beyanı

Esrarı Hikmet Beyanı Size yazdığım bu sırlar güzel nasihat Hikmetullahta böyledir sırrı hakikat Milletimiz eylesinler şeksiz itikat Hakikatte dertlerine çözüm yazıldı Marifetullahtan buldum azim kimyayı Tevhidimde bildim kerim rahim hüdayı Şehudiyetimde, gördüm cemalullahı Efalimin zuhurundan sözüm yazıldı. Kitabımın ismin koydum esrarı hikmet Sırrı marifetullahtan meydanı kudret Bilindi sırrı efal hem esmada kuvvet Esma okur, işlerim hep efalullah’ı Efalullah’ı işledim esrarın bildim Duamın tecellisini nurlarda gördüm Marifetullah ilminden hikmeti bildim Yaptım efal cemal, kemal oldu tecelli. Yazdım esrarı hikmeti kitabım doldu Tevhidimin bu hikmetten kemalı oldu İlm ledün marifetullah cemalı buldu Hikmetini bilip, işledim efalini Efalım haktır, kemaldir zevali yoktur Lakin marifetullah’a, nihayet yoktur Taltifi hak olup, kula ihsanı çoktur Tuttu Tevhidin kudreti iki cihanı Sırrı hüdanın esrarı devroldu zaman Şehri l

Selamet Ve Afiyet Nerede?

Selamet Ve Afiyet Nerde? Bir zata, Hatem-i Esam Rahmetullahi Aleyh: “Nasılsınız?” diye sordu. O zat cevaben: “Selâmet ve afiyetteyim,” dedi. Hatem-i Esam Rahmetullahi Aleyh buyurdu ki: “Selâmet, ancak Sırat köprüsünü geçtikten sonra olur. Afiyet ise, Cennete girmendir.” Adamın biri Meymun bin Mihran Rahmetullahi Aleyh'e: “Sen içlerinde olduğun sürece insanlar afiyet üzere olacaklardır!” demiştir. Meymun bin Mihran Rahmetullahi Aleyh bu sözü şöyle düzeltti: “İnsanlar ancak, Allah’ü Teâlâ’dan korktukları sürece, afiyet içinde olurlar!”

Temel Dört Vasfıyla İslâm'ın Model İnsanı: Mürşid-i Kâmil, Somuncu Baba

Temel Dört Vasfıyla İslâm'ın Model İnsanı: Mürşid-i Kâmil, Somuncu Baba Yazar: Mehmet SOYSALDI “Özellikle insanlara ahlâkıyla ve yaşantısıyla örnek ve rehber durumunda olan “Mürşid-i kâmil” dediğimiz insanların Kur'an-ı Kerim ahlâkını üzerlerinde taşımaları elzemdir. Çünkü onlar, hayatları boyunca İslâm’ı güzel temsil edip insanlara İslâm’ı anlatacaklardır. “Mürşid-i kâmil” dediğimiz insanlarda bulunması gereken birçok vasıf vardır.” İslâm, insanı, insan-ı kâmil mertebesine çıkartmak için gönderilmiş bir dindir. Bu gayeye ulaşmak için birtakım ahlâkî prensipler vazetmiştir. Bu prensipler evrensel prensiplerdir. Her devirde insanların muhtaç oldukları ilkelerden meydana gelmektedir ki günümüz insanının da bu evrensel ahlâkî prensiplere uyması gerekir. O evrensel ahlâkî prensiplerden bazılarını söyle sıralayabiliriz: Sağlam iman, ilim, ihlas doğruluk, dürüstlük, güvenilirlik, ahde vefa, nezaket, adalet, hoşgörü ve cömertlik gibi. Özellikle insanlara ahl

Beraet

Beraet بَرَٓاءَةٌ   ‘Beraet’ kelimesinin aslı ‘berae’ fiilidir. ‘Berae’ , sözlükte, yaratmak anlamına geldiği gibi hastalık, ayıp ve kusur türünden olup insana hoş gelmeyen şeylerden kurtulmak demektir. Aynı fiil, ‘-den’ ekiyle kullanıldığı zaman, ilgiyi kesmek, uzaklaşmak demek olur. ‘Teberri’ , uzaklaşmak, beri olmak, aklanmak demektir. Aynı kökten gelen ‘istibra’ kirden temizlenmek, bir şeyden uzak olmasını istemek anlamına gelir. Küçük tuvaletten sonra temizlenmeye ‘istibra’ denir. Türkçe’de şirket, vakıf, dernek ve benzeri kuruluşların faaliyet ve hesaplarının incelenmesinden sonra, hesap ve faaliyet raporlarının ve bunların ilgililerinin aklanmasına, temize çıkarma, kurtarma anlamında aynı kökten gelen ‘ibra’ denilir. Bu fiilin fail (özne) ismi olan ‘Bâri’ , Allah Celle Celâlühü’ın güzel isimlerinden biridir. Bunun anlamı, yaratan, örneği, modeli ve herhangi bir hammaddesi olmadan ‘yaratan’ demektir. ‘Bâri’ aynı zamanda yaratılmışlara benzemekten

Kur’an-ı Kerim’de Tevhid ve Vahdet İle İlgili Ayetler

Kur’an-ı Kerim’de Tevhid ve Vahdet İle İlgili Ayetler Bismillahirrahmanirrahim Kur’an-ı Kerim’de Tevhid ve Vahdet İle İlgili Birçok Ayet Bulunmaktadır. 1-       Bakara Suresi – Ayet 128 (Mushaf Sırası: 2 – Nüzul Sırası: 87 – Alfabetik: 11) رَبَّنَا وَاجْعَلْنَا مُسْلِمَيْنِ لَكَ وَمِنْ ذُرِّيَّتِنَا اُمَّةً مُسْلِمَةً لَكَ وَاَرِنَا مَنَاسِكَنَا وَتُبْ عَلَيْنَا اِنَّكَ اَنْتَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ (Diyanet Meali – 2.128) “Rabbimiz! Bizi sana teslim olmuş kimseler kıl. Soyumuzdan da sana teslim olmuş bir ümmet kıl. Bize ibadet yerlerini ve ilkelerini göster. Tövbemizi kabul et. Çünkü sen, tövbeleri çok kabul edensin, çok merhametli olansın.” 2-       Bakara Suresi – Ayet 131 (Mushaf Sırası: 2 – Nüzul Sırası: 87 – Alfabetik: 11) اِذْ قَالَ لَهُ رَبُّهُ اَسْلِمْ قَالَ اَسْلَمْتُ لِرَبِّ الْعَالَمِينَ (Diyanet Meali – 2.131) Rabbi ona “Teslim ol” dediğinde, “Âlemlerin Rabbine teslim oldum” demişti. 3-         Bakara Suresi – Ayet 132 (Mushaf Sırası: 2