Kayıtlar

tevbe etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Tevbeyi Korumak

Tevbeyi Korumak Yüce Allah, ilâhî emanetleri taşımak ve Kur’an ahlakını yaşamak için kulları içinden müminleri seçmiştir. Allah’ü Teâlâ, müminleri sevmiş ve onları yeryüzünde halifesi yapmıştır. Bu ne büyük bir şereftir. Ancak, müminler, ayet-i kerimede anlatıldığı gibi bu işte üç gruba ayrılmıştır: 1- Devamlı kötülüklere bulaşıp isyan ederek kendisine zulüm edenler. 2- Orta halde bir yol takip eden müminler. 3- Allah’ın izniyle, gerçek takvaya eren kâmiller. Bu üç sınıfın hepsine iman üzere ölmek şartıyla, rahmet ve Cennet müjdelenmiştir. Ancak, dünyada tövbe suyu ile temizlenmeyen günahlar, ya mahşerin dehşetiyle veya hesabın şiddetiyle veyahut Cehennem’in ateşiyle temizlendikten sonra, günahkâr kimseye Cennet’in yolu açılacaktır. Allah’ü Teâlâ’nın müminlere yüklediği bu miras ve vadettiği müjde ayette şöyle anlatılır: “Sonra biz, kitabı (Kur‘an’ı) kullarımız arasından seçtiklerimize miras bıraktık. Onlardan kimi (günahta ileri giderek) kendisine zulmeder. Kimi

“Son Nefeste Tevbe Ederim” Diyenleri Bekleyen Tehlike!

 “Son Nefeste Tevbe Ederim” Diyenleri Bekleyen Tehlike!   “Ben nasıl olsa gencim, daha önümde uzun yıllar var, daha sonra tevbe edip hâlimi ıslah ederim, Allah affeder…” deyip ibâdetleri, sâlih amelleri ve tevbeyi sonraya ertelemek, büyük bir gaflettir. Cenâb-ı Hak biz kullarını bu hatâya düşmekten şöyle îkaz buyurur:  “…Sakın şeytan, Allâh’ın affına güvendirerek sizi kandırmasın.” (Lokmân, 33) Şeytana uyarak tevbeyi sürekli ertelemenin ne büyük bir gaflet olduğunu şu kıssa ne güzel îzah eder: Can gırtlağa geldiği zaman tevbe edebilir misin? Bir terzi, sâlihlerden bir zâta:  “–Rasûlullah -sallâllahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in; «Allah Teâlâ, kulunun tevbesini, canı boğazına gelmediği müddetçe kabul eder.» (Tirmizî, Deavât, 98) hadîs-i şerîfi hakkında ne buyurursunuz?” diye suâl eder. O zât da sorar:  “–Evet, böyledir. Fakat senin mesleğin nedir?”  “–Terziyim, elbise dikerim.”  “–Terzilikte en kolay şey nedir?”  “–Makası tutup kumaşı kesmektir.”  “–Kaç s

Tevbenin Şartları

Tevbenin Şartları Yapılan her günah için tevbe etmek farzdır! Ölüm her an gelebilir. Onun için tevbeyi geciktirmeden acele yapmak gerekir. 1) Yapacağı veya içinde bulunduğu günahı hemen terk etmek, 2) İşlediği günahtan dolayı pişmanlık duymak, 3) Bir daha günah işlememeye kesin karar vermek. 4) Kime karşı suç işlediyse veya hakkını aldıysa kendisini affettirmesi, haklarını iade ederek helâllik alması gerekir. Şayet bu dört şarttan biri yerine getirilmezse kulun tevbesi kabul olmaz.

Allah'a Şükrettiği İçin Otuz Yıl Tevbe Etti

Allah'a Şükrettiği İçin Otuz Yıl Tevbe Etti Büyük Allah dostlarından Sırrı Sakatî Hazretleri esnaflık yapardı. Bir kere dükkânlarının “bulunduğu çarşıda yangın çıkmış, bütün dükkânlar; terlikçiler, örücüler, elbiseciler tamamen yanmıştı: ... Halk yangın yerine koşmuş, kimin dükkânı yanmış kimin yanmamış Diye bakıyorlardı. Yangın yerinden ayrılan bir zata rastlayan Sırrı Sakatî Hazretleri: — Benim dükkân da yanmış mı? Diye sordu. Adam: — Bütün dükkânlar yandığı halde seninki yanmamış, dedi. Sırrı Sakatı Hazretleri: — Oh! Şükürler olsun, dedi. Fakat dönüp evine geldikten sonra hata ettiğini anlayarak: — Ya ben yanmasında hayır olan bir şeyin yanmamasına oh çekip, Allah'a şükrettiysem, ne günahlar işlemiş olurum, Diye tam otuz yıl gözyaşı dökerek ağladı. Cenab-ı Allah'dan affını diledi. Ya bizler... Her sözü Allah'a isyan olan bizler. (Alıntı)

Aslında Uyuyoruz, Ölünce Uyanacağız!

Aslında Uyuyoruz, Ölünce Uyanacağız! Bir anda uykudan kalktım. Çok ilginç bir ışık gördüm ama odanın ışığı kapalıydı… Bir baktım saat gece fecir vakti peki gördüğüm bu kadar ışık nerden gelmekteydi?… Birden şaşırıp kaldım… Baktım ki elimin yarısı duvarın içinde hemen elimi çıkardım korku içinde oturup elime bakıyordum… Tekrar elimi duvara doğru uzattım yine elim duvarın içine giriyordu!!!!!!!! Bir gülümseme sesi duydum... Yüzümü kardeşime doğru çevirdim, yatıyordu… Korku içinde yatağımdan kalkıp kardeşimi uyandırmaya gittim, âmâ cevap vermedi. Annemin odasına doğru gittim, babamı uyandırmaya çalıştım, birilerinin bana cevap vermesini istiyorum ama kimse cevap vermiyordu… Annemi uyandırmak üzereyken, baktım ki annem uykudan uyandı uykudan uyandı ama benimle konuşmuyordu. “Bismillahirrahmanirrahim” diyordu ve İslam sembolü olan bu mübarek kelimeyi tekrarlıyordu… Babamı uyandırdı, “kalk, kalk, bir bakalım çocuklara dedi” annem. “Şimdi zamanı mı bırak uyuyayım yarın ola

Tevbe Kökü İle İstiğfar Yaprağını Karıştır...

Tevbe Kökü İle İstiğfar Yaprağını Karıştır... Büyük Mutasavvıf Beyazıd-ı Bestamî Hazretleri bir gün tımarhanenin önünden geçiyordu. Tımarhane hizmetçisinin tokmakla birşeyler dövdüğünü görüp: — Ne yapıyorsun? diye sordu. Hizmetçi: — Burası tımarhanedir. Delilere ilâç yapıyorum, dedi. Beyazıd-ı Bestamî Hazretleri: — Benim hastalığıma da bir ilâç tavsiye eder misin? dedi. Hizmetçi hastalığının ne olduğunu sordu. Beyazıd Hazretleri: — Benim hastalığım günah hastalığı... Çok günah işliyorum, dedi. Hizmetçi: — Ben günah hastalığından anlamam... Ben delilere ilâç hazırlıyorum, diye cevap verdi. Tam bu sırada tımarhane parmaklığının arasından konuşulanları duyan bir deli, (!) Beyazıd-ı Bestamî Hazretlerine: — Gel dede, gel! Senin hastalığının çaresini ben söyleyeyim, diye seslendi. Beyazıd-ı Bestamî Hazretleri, delinin yanına sokularak: — Söyle bakalım, benim derdime çare nedir? Dedi. Deli (!) şu ilâcı tavsiye etti: — Tevbe kökü ile istiğfar yaprağını karıştır... Kalb

Günlük Zikir Ve Dualar

Günlük Zikir Ve Dualar   ·       "Kullarım, beni sana soracak olurlarsa, gerçekten de ben pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin çağrısına cevap veririm. Öyleyse onlar da bana cevap versinler ve bana inansınlar ki doğruya erişsinler." (Bakara, 186) ·       Allah’ü Teâlâ birine dua etmesini takdir etmişse, kabul etmeyi de takdir etmiştir. (Ebû Nuaym) ·       “Namaza kalktığında, dünyaya vedâ eden bir kimse gibi namaz kıl!” (İbn-i Mâce, Zühd, 15) ·       Dua etme arzusu gelince, dua edin. Çünkü bu, duanın kabul olacağına alâmettir. (Tirmizi) ·       “Allah Teâlâ dualarınızı kabul eder. Ancak kabul edilmesi için acele etmeyin; dua ettim de kabul edilmedi (demeyin).” (Buhârî, Da’vât, 22; Müslim, Zikir, 92) ·       Kulun kalbine dua etme arzusu geldiğinde Rabbine dua etsin. Çünkü Allah Teâlâ onu kabul edecektir.” (Camiü’s-Sağir, 1/225) ·       “Allah’ü Teâlâ’ya kabul edileceğini gerçekten bilerek dua ediniz. Biliniz ki Allah, kendinden gafil olan kalpten, umursamazlık ve