Kayıtlar

oğlu etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İnsan oğlu düşmüş dünya derdine

    İnsan oğlu düşmüş dünya derdine Gerçek o dünyayı bilen hiç yoktur Durmadan cezalar verir kendine Gerçek o dünyayı gören hiç yoktur   Ölümü getirmez asla aklına Binecektir bir gün ölüm tahtına Ölüm gelir gezer olmaz farkına Gerçek o dünyayı gören hiç yoktur   Gözü doymaz tapar dünya malına Bir gün oturup ta bakmaz halı na Elbette binecek ölüm salına Gerçek o dünyayı gören hiç yoktur   Bilmez ki kelebek misali ölüm Dünya malı için hiç yapma zulüm Eninde sonunda uzaktır yolun Gerçek o dünyayı gören hiç yoktur   Durmadan çalışıp didin din durdun Soruyorum oldu mu senin hiç yurdun Didinip çırpınıp bir yuva kurdun Gerçek o dünyayı gören hiç yoktur   Yazan: İmdat,TÜRKEL

İnsanoğlu Maalesef Böyle!!!

Resim
  Bir toplumun batmasına ve çürümesine sebep olan en büyük neden sorumsuz ve duyarsız insanlardır... Âlemlerin Rabbi Buyuruyor: Allah’a çağıran, dine ve dünyaya yararlı iş yapan ve “Ben Müslümanlar’danım” diyenden daha güzel sözlü kim vardır? (Fussilet Sûresi - 33) Sosyal Medyada: “Dans eden bir kedi” ye binlerce beğeni yağarken; iman ve İslâm’a, ebedi kurtuluşa davet eden; “Ölüm var!” diyen iletiye gelen beğeni; bir elin parmak sayısını geçmiyor. Kedi dans etse ne olur; dans etmese ne olur? Kime ne yararı var? Ancak kıymetli ömrün boşa gider. Seni ikaz eden, uyaran, ebedi saadet yolu gösteren birisine; canını ve malını bile versen azdır… Rabbim hepimizi gafletten uyandırsın! Yaşar Akkaş

Oğlunu Sınava Sırtında Taşıyarak Getirdi

Resim
  Oğlunu Sınava Sırtında Taşıyarak Getirdi   Bir baba 20 Haziran 2020 Cumartesi günü Bursa’da oğlunu LGS sınavına sırtında getirdi. Sınavın başlamasına dakikalar kala babasının sırtında okula gelen ayağı alçılı genç sınav salonuna da seke seke giderek salondaki yerini aldı. Bursa'da Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında yapılan sınavın iki oturumu da tamamlandı. İznik ilçesinde sınava giren Talha Bayır'ın (14) sınavdan günler öncesinde, sol ayağı kırıldı. Kırık nedeniyle Talha Bayır'ın bacağının bir bölümü alçıya alındı. Yürümekte güçlük çeken Talha'yı, babası Rahmi Bayır, sırtında taşıyarak okula getirdi. Okul kapısında oğlunu sırtından indiren baba Rahmi Bayır soluklanırken ayağı alçılı Talha Bayır ise seke seke sınavın yapılacağı salonun yolunu tuttu.   Sosyal mesafe ve maske kuralına uyarak, sınıflara alınan öğrenciler, sözel ve sayısal sınavlarından oluşan 2 oturumu da tamamladı. Sınavların bitmesinin ardından öğrenciler, okullardan çıkarak, evlerinin yolun

Bir Annenin Evladı İçin Katlandığı Fedakârlıkları, Karşılığında Oğlundan Gördüğü Vefasızlığı Anlatan Ağlatan Hikâye

Resim
  Bir Annenin Evladı İçin Katlandığı Fedakârlıkları, Karşılığında Oğlundan Gördüğü Vefasızlığı Anlatan Ağlatan Hikâye     Ertesi gün ameliyat olacağı için gündüzden bütün evi dipten bucaktan temizlemiş, pırıl pırıl yapıp duşunu almış ve biraz uyumak için yatağına uzanmıştı. Annesi: “- Bir kadının evi her zaman temiz olmalı temizlik diriye de ölüye de lazım!” derdi. Annesi aklına gelince dudaklarına acı bir tebessüm gelip yerleşti ve içinden: “- Haklısın canım annem bak ben de evimi temizledim. Ölürsem herkes evimi temiz görecek, yaşarsam da kendim evime gelip tertemiz oturacağım!” diye düşündü. Son zamanlarda hiç iyi değildi yemek yiyemiyor, hızla kilo kaybediyordu. Gittiği doktorlar, karaciğer kanserisin mecburen ameliyat olman lazım demişlerdi. İlk önce kabul etmemiş gittiği yere kadar demiş ama ağrıları dayanılmaz olunca mecburen kabul etmişti. Oğluna üzülmesin diye kanser olduğunu söylememişti. Fidan elli iki yaşında adı gibi fidan bir kadındı. Babası başlık par

İmam-ı Azam Rahmetullahi Aleyh’in Oğluna Tavsiyeleri

  İmam-ı Azam Rahmetullahi Aleyh’in Oğluna Tavsiyeleri İmâm-ı A’zam rahimehullah, oğlu Hammâd Rahmetullahi Aleyh‘e aşağıdaki tavsiyeleri yazdırmıştır:   01- “Evlâdım! Bununla amel etmen çok faydalıdır. Bu hasletler saîd olmanın ve mutluluğun esasıdır. Onları prensip edin ve onlarla amel et” buyurmuştur. 02- Haramdan sakınmak ve emirleri yerine getirmekten ibaret olan takvayı sermaye yap. Zahiri duygularını haramdan sakındırdığın gibi, kalbini de harama sirayet edebilecek düşünce ve vesveselerden, bozuk niyetlerden temizle. Kemâl’i zillet ve tevâzûdan ibaret ubûdiyetle Cenâb-ı Feyyâd-ı Mutlak’ın emirlerini yerine getir. 03- Cehaleti terk et. Ölünceye kadar fıkıh ilmi öğren. Çünkü, fıkıh ilmini bilene hadîs-i şerîfte müjde vardır:  “Allah Teâlâ kime hayır murad ederse, onu dinde fakih kılar.”  Yani, helâl haram ilmini güzelce anlar ve ona göre amel eder. 04- Dinde veya dünyada kendisine muhtaç olduğun kimseden başkasıyla arkadaşlık yapma. Muhtaç olduğun kimseye karşı da b

Kâdı Emced Kuddise Sirrûhu’un Oğluna Bazı Nasihatleri

  Kâdı Emced Kuddise Sirrûhu’un Oğluna Bazı Nasihatleri   01- Dâima nefsinize karşı olun, 02- Her zaman gayretinizi, hevâ ve heveslerinize muhalif yapın. 03- Ameli ganîmet bilin. Bu amel, yapılacak iş, dâima kalbinizi kontroldür. 04- Kalbinizde o varsa, o’nun zikri duruyorsa, onu islâm bilin, gaflet varsa küfür sayın. 05- Azalarınızı, bedeninizi küçük ve büyük günahlardan temiz tutun. 06- Gece-gündüz tövbenizi ve imânınızı yenileyin. 07- Kalbinizi iyi yoklayın. 08- Her işin başı tövbedir. Tövbe makamlarının sonu yoktur. Makamlar için tövbe, bina için toprak gibidir. Toprağı olmayanın binası da yoktur. 09- Bizim ve sizin için en önemli şey, gözünü, kulağını, elini, dilini, günahlardan ve Allah’ü Teâlâ’nın emir ve yasaklarına uygun olmayan şeylerden temiz tutmamız, gece-gündüz; 'bugün dilim temiz kaldı mı?' düşünce ve araştırmasında olmamızdır. 10- Bunun gibi azalarımızdan hangisi temiz kaldı, hangisi kirlendi diye incelememiz, kirlenenler için tö

Mehmet Akif Ersoy'un Oğlu Emin Ersoy'un Yürek Burkan Hikâyesi

Resim
  Mehmet Akif Ersoy'un Oğlu Emin Ersoy'un Yürek Burkan Hikâyesi Yıl 1966 sonları. Bir öğle sonrası odamdayım. Kapımıza bir adam geldi. Adı, “Emin Ersoy idi. Merhum Akif’in oğlu” . “- Sizi biri görmek istiyor.” dediler. “- Buyursun.” dedim. İçeri tıraşı uzamış, üstü başı bakımsız, yaşlıca, çelimsiz bir adam girdi. “Hazır ol!” andıran bir duruş ve hafif bükük bir boyunla: “- Bendeniz Mehmet Akif’in oğluyum.” dedi. Bir anda ne olduğumu şaşırdım. Nasıl şaşırdım bilemezsiniz. Eski bir dostluk havası yaratmak istercesine: “- Oooo buyurun buyurun, nasılsınız?” türünden bir yakınlık göstermeye çalıştım. O, tavrını bozmadı: “- Rahatsız etmeyeyim. Sizden ufak bir yardım rica etmeye gelmiştim.” dedi. Gökler mi tepeme yıkıldı, yer mi yarıldı da ben mi yerin dibine geçtim; doğrusu fena allak bullak oldum. Tek yapabileceğim şeyi yaptım, cüzdanımı çıkartıp uzattım. O bükük boynuyla: “- Siz ne münasip görürseniz.” dedi. Cinnet cehennemlerinin tüm yıldırımları dü

"Ben İslâm'ın Oğluyum!"

Resim
  "Ben İslâm'ın Oğluyum!"   Vakit kuşluk vaktiydi. Bazı sahabeler, Mescid-i Nebevi’de halka kurmuş sohbet ediyorlardı. Bu arada Hz. Selman'ı Farisi Radiyalahü Anh mescidi nebeviye girer. Mesciddeki Sahabelere selâm verip uygun bir yere oturur. Oturanlardan bazıları, Hz. Selman'ın işiteceği bir sesle, birbirlerine kabile ve soylarını sormaya başlarlar. Biri; “- Ben Temim kabilesindenim!” Bir diğeri; “- Ben Kureyş kabilesindenim!” Üçüncüsü; “- Ben ise Evs kabilesindenim!” derler. Hz. Selman Radiyallahü Anh bütün bu konuşulanları sükûnetle dinliyordu. İçlerinden biri dönüp Hz. Selman'a sorar: “- Ey Selman senin soyun ve ırkın nedir? Onlara göre onun vereceği cevabı yoktu, çünkü o acem ve muhacirdi ve bilinen bir soyu yoktu. Hz. Selman Radiyalahü Anh, bütün Müslümanlara ders verircesine vakarlı ve sükûnetle cevap verdi: “- Ben dalâletteydim. Allah Celle Celâlüh, Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem ile beni hidayete erdirdi. Ben faki