Kayıtlar

muhabbet etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Çok Güçlü Bir Muhabbet Duası الدعاء للمحبة القاطعة

Çok Güçlü Bir Muhabbet Duası الدعاء للمحبة القاطعة بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحيمِ. یَا بَاعِثْ أَنتَ الَّذِي تَبْعَثُ سِرِّ حَیَاتِكَ إِلَى الْقُلُوبِ وَالصُّدُورِ وَأَنْتَ الَّذِي أوْجَدْتَ رُوحَ نَفَحَاتِكَ لِانتِظامِ الأُمُورِ وأَنْتَ الَّذِي صَحَّحْتَ ضَمَائِرَ أَسْرَارِ أَھْلِ الكَشْفِ بِالرُّوحِ وَبَعثْتَ رُسُلِكَ وَأَنْبِیَائِكَ بِإظْھَارِ سِرِّ الْقَدْرِ وَكَشَفِّ بَلَائِكَ أَسْأَلكَ اَللَّهُمّ بِبَسْطِ وَلَایَتِكَ فِي قُلوُبِ أَوْلِیَائِكَ وَبِسِرِّ ثُبُوتِكَ فِي صُدُورِ أَنْبیَائِكَ أَنْ تَجَعَلَنِي مَحْبُوبًا مُھَابَا مَقْبُولًا وَأَفعَالِي مَقْبُولَةً وَمَوْصُولَةً بِقُدْرَتكَ فِي أحْوَالِي غَالِبًا عَلَى أَمْرِي بَالِغًا عَلَى مَبْلَغِ البُلُوغِ فِي ذِكْرِى فَانِیًا بوَظَائِفِ حَمْدِي وَشُكْرِي آیِبًا إِلَیْكَ فِي سِرِّي وَجَهْرِي آخِذًا عِلْمِي وَعَمَلِي وَأَیَّدَنِي بِقُدْرَتِكَ فِي إِجَارَةِ الْكَمَالِ وَأَنَالَةِ الدَّرَجَاتِ إِنَّكَ أَنْتَ اللهُ الرَّؤُوفُ بِالْعِبَادِ وَمُعِیدُ أجْسَامُھُمْ إِلَى دَارِ الْمَعَادِ Okunuşu: Bismillahirrahmanirrahim Y

Uluhiyyet Tevhidi

Yaratılış Gayesi: Uluhiyyet Tevhidi Uluhiyyet Tevhidi Kulların kendi fiilleriyle, yüce Allah’ü Teâlâ’yı bir ve tek olarak tanıdıklarını ortaya koymalarıdır. Buna ibadet tevhidi adı da verilir. Bu anlam itibariyle kesin olarak şu hususlara inanmayı ihtiva eder: Hak ilah kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayan O Allah’tır. O’nun dışındaki bütün mabudlar batıldır. Yalnızca yüce Allah’ü Teâlâ’ya ibadet edilmeli, O’na boyun eğilmeli, mutlak olarak sadece O’na itaat olunmalıdır. Uluhiyyet Tevhidinin Gerekleri · İhlas:  Kulun tüm sözlerinde, açık ve gizli amellerinde tek dileğinin Allah’ü Teâlâ’yın rızası olup başkasına önem vermemesi, makam mevki hırsı olmadan ve insanların övgüsünü elde etmek için değil yalnız O’na yaklaşmak için kulluk etmesidir. Şirk, ihlasa aykırıdır. Kalpte riyânın olması için, ihlassız olmak yeter. Riyâ, amelde Allah’ü Teâlâ’dan başkasının beğenisini kazanma isteğidir ki, bu da küçük şirkdir! · Tevekkül:  Kökü, “vekâlet”tir. Her şeyde vekile itimat edip güvenme anla

Sevgi ve Muhabbet

Sevgi ve Muhabbet Her şeyden önce sevgi ve muhabbete layık olan zat, bizi yoktan var eden, bütün nimetleri bize bahşedip bizlere hidayet veren Cenâb-ı Hakk’tır. O’nun bir ismi de “el Vedûd” dur. Yani sevilmeye çok layık olan anlamını taşır. Sonra ise sevgi ve muhabbete en layık olan bizlerin Allah’ı tanımamıza ve de hidayetimize vesile olan sevgili Peygamber Efendimizdir. Artı her şeyin Rabbi ve sahibi olan Allah Celle Celâlüh O’nu sevdi ve O şanlı elçiye “Habibim!” dedi. Ancak hiçbir zaman sevgide aşırı gitmemeliyiz, yani ne Peygamber sevgisini, Allah sevgisinin önüne, ne de herhangi bir insanı veya insan sevgisini Peygamber sevgisinin önüne geçirmemeliyiz. Ve nitekim Yahudi ve Hıristiyanlar sevgide aşırı gittikleri için “Yahudiler Uzeyr Allah’ın oğlu“ dediler. Hıristiyanlar da “Mesih Allah’ın oğlu” dediler. (Tevbe: 30.) Müşrikler ise sevgide aşırı gittikleri için, sevdikleri Lat ve Uzza gibi insanları unutmamak için önce onların putlarını yaptılar, sonra da “Bunl

Kula Lazım Olan 24 Esas

Kula Lazım Olan 24 Esas Muhammed Emin Er Beyan ettiği hasletlere yapışmakla insanın, fitne zamanlarında kafa karışıklığına düşmekten korunacağını, düşmüşse bunlara yapışmakla düştüğü yerden kalkacağını anlatmıştır. Bismillah. Merhum Seyda Er hoca, İnsanın kul olabilmesi için gerekli olan 24 esasını açıklıyor. Beyan ettiği hasletlere yapışmakla insanın, fitne zamanlarında kafa karışıklığına düşmekten korunacağını, düşmüşse bunlara yapışmakla düştüğü yerden kalkacağını anlatmıştır. Hayırlı okumalar. Doğru yolun esası, Allah-u Teâlâ’nın emirlerini tutmak, yasaklarından sakınmak, imtihanlara sabır etmek, takâta göre (güç yettiğince) nafile ibadetler yapmak ve kişinin kuvvet ve mertebesine göre usûl çerçevesinde herkesi Allah’a davet ederek, Allah-u Teâlâ’ya kulluk etmektir. Kulluk görevini hakkıyla yapabilmek için önem sırasına göre aşağıda zikredeceğim 24 temel esası bilmek ve tatbik etmek gerekir. Seyda Muhammed Emin Er Hoca 01- İlim Ehlisünnet itikadını öğrenmek,

Ehl-i Beyt’e Muhabbet

Ehl-i Beyt’e Muhabbet Cenâb-ı Hak buyuruyor: “…Ey Ehl-i Beyt! Allâh sizden, sâdece günâhı gidermek ve sizi tertemiz kılmak istiyor.” (Ahzâb, 33) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Allâh Teâlâ’yı, sizi nîmetleriyle perverde kıldığı için sevin. Beni, Allâh’ı sevdiğiniz için sevin. Ehl-i Beyt’imi de beni sevdiğiniz için sevin!” (Tirmizî, Menâkıb, 31/3789) Peygamber Efendimiz’in muhabbetle bağrına bastığı, şefkatle öpüp okşadığı, namazlarında bile mübârek sırtına aldığı aziz torunu Hazret-i Hüseyin’e karşı işlenen cinayet, İslâm tarihinin gördüğü en acı felâketlerden biridir. Bu cinayetin İslâm dünyâsının bağrında açtığı yara hâlâ kanamaktadır. Bu vahşiyâne cinâyeti işleyenlerin her biri, Allâh’ın ayrı bir gadabına dûçâr olmuştur. Hazret-i Hüseyin Efendimiz’in hunharca katli, İslâm dünyasında o kadar nefretle karşılanmıştır ki, o devrin hükümdarı olan Yezid’in adı hakaret olarak kullanılagelmiştir. Çünkü o menfur cinayete, hangi mezhepten olursa olsun her müslümanın yüreği f

Muhabbetin Meyvesi

Muhabbetin Meyvesi Cenâb-ı Hak buyuruyor: “...Allâh onlardan râzıdır, onlar da Allâh’dan râzıdır.” (Beyyine, 8) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: "Cennete girecek bir kısım insanlar vardır ki, onların kalpleri kuş kalbi gibi (rakîk ve güven içinde)dir." (Müslim, Cennet 27. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, II, 331) Rivâyete göre Hazret-i Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem Hârise Radiyallahü Anh‘e sordular: “-Yâ Hârise! Nasıl sabâhladın?” Hârise: “-Hakîkî bir mü’min olarak!” cevâbını verdi. Bu defâ Hazret-i Peygamber (sav): “-Yâ Hârise! Senin îmânının hakîkatinin delîli nedir?” dedi. Hârise Radiyallahü Anh: “-Yâ Rasûlallâh! Nefsimi dünyâdan çektim. O kadar ki, dünyânın taşı ile altını, çamuru ile gümüşü, (gam ile sürûru) bana müsâvî oldu. Gecelerimi uykusuz, gündüzlerimi susuz geçiriyorum. O hâle geldim ki, şimdi Rabbimin arşını âşikâr bir şekilde görür gibiyim…” dedi. Bunun üzerine Allâh Rasûlü (sav): “-Tamam yâ Hârise! Gönlünü b