Kayıtlar

Bayram etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Evliyalar Ölmezmiş

Evliyalar Ölmezmiş Evliyalar Ölmez imiş, Can acısın görmez imiş... Diye bir söz söylenmiş. Gerçekten de evliyalar ölmüyor. İşte Hacı Bayram Veli! Aşağı yukarı beş yüz kırk altı yıl evvel, Ankara'da, bu dünyadan, öteki dünyaya göçmüş... Beş yüz kırk altı yıl bu! Dile kolay... Ankara'da, anasının, babasının mezarını bilmeyen çok insan vardır, Hacı Bayram'ı bilmeyen, bir kere türbesinin önünden geçmeyen, bir defa işi düşüp de kapısına yapışmayan bir Ankaralı düşünülebilir mi? Daha, türbeler kapatılmadan evveldi... Diye anlatırlar. Solfasol köyünden çok temiz, çok saf bir genç, askere gidiyormuş. Babasından kalma bir kaç altını, anasından kalma birkaç mücevheri varmış. Delikanlının derdi asker dönüşü evlenmek; servetini içine koyduğu küçük sandığını emanet edeceği, güvenip, bırakacağı kimseciği de yok. Düşünüyor, taşınıyor, acaba ne yapsam, diye sızlanıyor... Derken, bir gece rüyasında Hacı Bayram'ı görmez mi? "A! be Salimcik, ne düşünüp duruyorsun g

Resûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimizin Bayram Günü Ağlayan Yetim Çocuğu Sevindirmesi

Resûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimizin Bayram Günü Ağlayan Yetim Çocuğu Sevindirmesi "Bayram günleri fukarâ için musîbet günleridir" buyururlar ve her bayram öncesi şu kıssayı anlatırlardı: Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem bir bayram sabahı bayram namazını kıldırdıktan sonra mescitten dışarı çıktı. Baktı ki bütün çocuklar bayram yapıyor, oynaşıyorlar yalnız bir çocuk kenarda boynu bükük oturmuş ağlıyor. Resûl-i Ekrem Efendimiz pek rakîk yani ince kalbi oldukları için çocuğun ağladığını görünce hemen onun yanına giderek başını okşadı ve ona sordu: “Evlâdım, bugün bayram, sen niye ağlıyorsun?” Resûlullah'ı tanıyamayan çocuk, şöyle cevap verdi: “Ben ağlamayayım da kim ağlasın. Benim kimim kimsem yok. Babam bir gazâda şehîd olmuş, annem de başka biriyle evlendi, ben kimsesiz kaldım. Bugün sevinip oynayan çocukların karınları tok, sırtlarında da güzel elbiseleri var. Benim ise ne sırtımda doğru dürüst bir elbise ne de karnımda bir lokm

Allah Rasûlu Sallallahü Aleyhi Vesellem, Bayramlarda Ne Yapardı?

Allah Rasûlu Sallallahü Aleyhi Vesellem, Bayramlarda Ne Yapardı? Bayramlar, küskünlerin barıştığı, insanların birbirleriyle kaynaştığı neşe ve sürur günleridir. Hiç düşündük mü acaba Rehberimiz Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem, bu günlerde neler yapıyordu? Bayramı nasıl karşılıyordu? İsterseniz gelin hadisler ışığında Efendimiz'in bayramlarda neler yaptığına bir göz atalım. Evvela Allah Resulü Sallallahü Aleyhi Vesilem, bayram namazına gitmeden önce birkaç hurma yiyordu. Ardından bayram namazını kılmaya yürüyerek gidiyor, namaza giderken ve gelirken farklı yolları kullanıyordu. Başka bir hadislerinde ise Allah Resûlü’nün bayram namazına gitmeden önce gusül abdesti aldığı zikredilmektedir. (Buhari, İdeyn, 4; Tirmizi, Salat, 390; Ebu Davud, Salat, 254) Daha sonra, "Bugünümüzde yapacağımız ilk şey namaz kılmaktır" (Buhari, İdeyn, 3; Müslim, Edahi, 7) buyuran Efendimiz'in bayrama, bayram namazını kılarak başladığını anlıyoruz. O, bayram namazın

Arapça Türkçe Resmi Bayram Adları

Arapça Türkçe Resmi Bayram Adları                                                   Ramazan bayramı عيد الفطر Şeker bayramı عيد الفطر Kurban bayramı عيد الأضحى Anneler günü عيد الأم Babalar günü عيد الأب Dünya çocuk bayramı عيد الطفل العالمي İşçi bayramı عيد العمال Yılbaşı عيد رأس السنة Sevgililer günü عيد الحب On dokuz mayıs gençlik ve spor bayramı عيد الشباب والرياضة 19 أيار Kurtuluş bayramı عيد الاستقلال Cumhuriyet bayramı عيد الجمهورية Zafer bayramı عيد النصر

Nefis Çile Çekmeden, Ruha Bayram Yok!

Nefis Çile Çekmeden, Ruha Bayram Yok! Cenâb-ı Hak buyuruyor: "Nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiştir, Onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir." (Şems, 9-10) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Allah'ım! Rahmetini umuyorum. Gözümü açıp kapayıncaya kadar dahî beni nefsimin hevâsıyla baş başa bırakma! Her hâlimi ıslah eyle! Şüphesiz Sen de bir ilâh yok…” (Ebû Dâvud, Edeb, 100-101) Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri buyurur: “Nefsimi ilâhî vuslata yolculuk yapmaya davet ettim, bu zor yolculuk husûsunda nefsim direndi ve bana güçlük çıkardı. Ben de nefsin bütün dünyevî arzularını bertarâf ederek Cenâb-ı Hakk’ın huzûruna yöneldim!” Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri merhale merhale bu mücadeleyi şu temsillerle anlatır: “On iki yıl nefsimin demircisi oldum, onu riyâzat körüğüne koyup mücâhede ateşiyle kızarttım. Kınama örsüne koyup melâmet ve mahviyet çekiciyle dövdüm. Sonra beş yıl nefsimin aynası oldum. Yani onu murâkabeye aldım

Bayram Coşkusu

Bayram Coşkusu Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz.” (Hucurât, 10) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Farzların edâsından sonra Cenâb-ı Hakk’ın en ziyâde sevdiği amel, bir müslüman kardeşine sevinç vermektir.” (Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, I, 11) Bayramlar, îmân kardeşliğinin gerçek tezâhür sahneleridir. Ölüm ötesindeki neş’eli günlere bir rahmet meş’alesidir. O hâlde, muzdaribi sevindirecek, ona ilâhî bir neş’e ile sükûn bulduracak hakîkî bayramı idrâk etmeliyiz. Böyle bayramlar, kula, hem kendi hazzını hem de başkalarını sevindirmenin hazzını yaşatır. Zîrâ bayramlar, ferdin değil, toplumun mânevî sevinci, bu heyecanın paylaşılması, gönül iklîmine girme, bütün müslümanları gönülden kardeş hissedebilmedir. (Osman Nûri Topbaş, İslam İman İbadet, Erkam Yay.) Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri) el-Vâris:  Mahlûkatın tümü y

Bayramın Târifi

Bayramın Târifi Cenâb-ı Hak buyuruyor: “O gün ne mal fayda verir, ne evlâd! Ancak kalb-i selîm ile gelenler müstesnâ!..” (Şuarâ, 88-89) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Bü­tün zevk­le­ri kö­kün­den yok eden ölü­mü çok­ça ha­tır­la­yı­nız!” (Tir­mi­zî, Kı­yâ­met, 26) Behlül Dânâ Hazretleri bayramı ne güzel târîf eder: “Bayram, yeni elbiseler giyinmek için değil, ilâhî azâbdan kurtuluşa erip selâmet ve emniyette olabilmeyi sağlayacak merhamet tezâhürlerinin gerçekleşebilmesi içindir. Bayram, güzel binitlere binmek için değil, hatâ ve günahları temizleyerek nefsi berraklaştırmak ve böylece Allâh’a götürecek bir kalb-i selîme sahip olmak içindir. ” Bunun içindir ki, bayramın hakîkî mânâsı her fertte onun gönlüne göre tezâhür eder. Gönül ne kadar merhamet, muhabbet ve sürûr yüklü ise, bayram da o kadar engin ve ihtişamlı olur. (Osman Nûri Topbaş, İslam İman İbadet, Erkam Yay.) Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

Gerçek Bayram Nedir?

Gerçek Bayram Nedir? Osman Nûri Topbaş Hocaefendi gerçek mânada bayramın ne olduğunu ve bayramı nasıl ihyâ etmemiz gerektiğini anlatıyor. Muhterem Kardeşlerimiz! Cenâb-ı Hak, ömrümüzü bir Ramazan-ı Şerîf rûhâniyeti içinde devam ettirmesi ve son nefesimizin bir bayram sabahı olmasını, lûtfuyla, keremiyle, Cenâb-ı Hak ikram eylesin cümlemize… Bu sohbetimizin mevzuu: –Gerçek mânâda bayram nedir? –Bayram neyin mukâbilidir ve bayram nasıl ihyâ olunabilir? Muhterem Kardeşler! Bu cihan, fânî, geçici bir imtihan dershânesi… Bu dershânede imtihanı kazanabilmek, gerçek bayramı elde edebilmek, yani bu son nefeste şefaat ve cennete nâil olabilmektir. Bunun bayramını yaşayabilmektir esas. Ve buradaki bayramlar, o bayrama hazırlık mahiyetindedir. O bayrama nâil olanlar için Cenâb-ı Hak: Buyuracak. Bir müjdeleyecek. “Onlara merhametli Rabbin söylediği selâm vardır.” (Yâsîn, 58) buyruluyor. Bu dershânede imtihanı kazanabilmek, nefsânî arzuları bertaraf edebilm