Kayıtlar

Allah’ü Teâlâ etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Allah’ü Teâlâ’yı Aklından Çıkarma

  Allah’ü Teâlâ’yı Aklından Çıkarma Sa'd bin Ebî Vakkas Radiyallahü Anh, Selman-ı Farisi Radiyallahü Anh’a, "Bize tavsiyelerde bulunsan da biz de ona göre hareket etsek!" Dedi. Selman Radiyallahü Anh ise şu tavsiyelerde bulundu: "Bir şey yapmak istediğinde, iki kişi arasında hüküm verdiğinde ve mal taksim ettiğinde Allah’ü Teâlâ’yı aklından çıkarma."

Müminin Kalbi Allah’ü Teâlâ’nın Evidir

  Müminin Kalbi Allah’ü Teâlâ’nın Evidir   Davud Aleyhisselâm’ a şöyle vahiy geldi: “- Ey Davud evini temizle ki Allah’ü Teâlâ oraya nazil olsun.” Davud Aleyhisselâm da şöyle dedi: “- Rabbim senin Azametin ve Celâline yaraşan ev hangi evdir?” Rabbimiz buyurdu ki: “- O ev müminin kalbidir.” “- Yâ Rabbi, onu nasıl temiz tutayım?” “- Orada bize ait olmayan ne varsa hepsini yak. Sonra eğer bizi talep eden bir garip görürsen ona orayı göster. Zira bizim Kudüs’ümüz orasıdır.”

Allah’ü Teâlâ Bizleri Çok Seviyor…

Allah’ü Teâlâ Bizleri Çok Seviyor…   Rabbimiz olan Allah’ü Teâlâ: Her gün dünyayı döndürüyor, Güneşi doğduruyor, Yağmuru yağdırıyor, Bitkileri büyütüyor; “zehirli arıya” bal, “Akılsız hayvanlara” et, süt, yün… Vb. ürünler verdiriyor…  “Canı ve aklı olmayan su!” yerlerin altını-üstünü, gökleri dolaşıyor; bütün canlılara hayat veriyor… “Gözün bile göremediği hava” nefes aldırıyor, hayat veriyor. “Cansız ve akılsız toprak” çeşit-çeşit, rengârenk, vitamin ve mineral deposu lezzetli gıdalar veriyor… Çünkü Rabbimiz onları öyle kodlamış; bizlere hizmet ettiriyor. Rabbimiz yeryüzündeki canlı ve cansız tüm mahlûkatı biz kullarına hizmet ettiriyor. Çünkü: “Ahsenü'l-Hâlıkîn”dır, Hayyul Kayyûm’dur. Kâianatı yoktan var eden, her an varlıkta durduran ve idare edendir. Âlemlerin Rabbi Kur’an-ı Azimüşşan’da buyuruyor ki: “Her şeyin yaratıcısı olan Rabbiniz Allah’tır. Ondan başka ilah yoktur. Nasıl aldatılıp döndürülürsünüz?” (Mümin Suresi,  62) “De ki: "Ey mülkün sahibi olan Allah'ım!

Namaz Kılmak, Allah’ü Teâlâ’nın Huzurunda Durmak Demektir

  Namaz Kılmak, Allah’ü Teâlâ’nın Huzurunda Durmak Demektir   Namaz kılmak, Allah’ü Teâlâ’nın huzurunda durmak demektir. Namazda kalbin kötülüklerden temizleneceği, Kur’an-ı kerimde bildirilmektedir. Zira kötülüklerden temizlenmemiş bir kalb ile, Allah’ü Teâlâ’nın huzuruna çıkılamaz. Namazın büyük ve önemli bir ibadet olduğu, şartlarının çokluğundan anlaşılmaktadır. Ayrıca, vacibleri, sünnetleri, müstehabları, mekruhları, müfsidleri de bunlara eklenirse, kulun Rabbinin huzurunda nasıl bulunması lazım geldiği daha iyi anlaşılır.   İnsan, aciz, güçsüz, zavallı bir mahlûktur. Her nefeste, kendisini yaratan Allah’ü Teâlâ’ya muhtaçtır. Bunun için namaz kılmak, kul ile Rabbini ayıran ve kula haddini bildiren bir ibadettir. İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki: “Nice abdest alanlar vardır ki, abdesti güzel almaz ve nice namaz kılanlar vardır ki, hudu ve huşu ile kılmazlar. Eğer kendini karınca ısırmış olsa, namazı bırakıp o karınca ile meşgul olurlar. Hâlbuki Allah’ü Teâlâ’nın azam

Allah’ü Teâlâ Ne Kadar Büyüktür?

  Allah’ü Teâlâ Ne Kadar Büyüktür?   Ateistin biri dalga geçmek için sorar; “- Allah ne kadar büyüktür?” Müslüman cevap verir: “- Senin gibi inkâr eden nankörlere nimet verecek kadar!” Ateist tık tıkıyı keser…

Âlemlerin Rabbi Allah’ü Teâlâ Buyuruyor ki: Koşun!!!

Âlemlerin Rabbi Allah’ü Teâlâ Buyuruyor ki: Koşun!!!   وَسَارِعُٓوا اِلٰى مَغْفِرَةٍ مِنْ رَبِّكُمْ وَجَنَّةٍ عَرْضُهَا السَّمٰوَاتُ وَالْاَرْضُۙ اُعِدَّتْ لِلْمُتَّق۪ينَۙ Rabbinizin mağfiretine ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış eni gökler ve yer kadar olan cennete koşuşun. (Âl-i İmrân 133)   سَابِقُوا إِلَى مَغْفِرَةٍ مِّن رَّبِّكُمْ وَجَنَّةٍ عَرْضُهَا كَعَرْضِ السَّمَاء وَالْأَرْضِ أُعِدَّتْ لِلَّذِينَ آمَنُوا بِاللَّهِ وَرُسُلِهِ ذَلِكَ فَضْلُ اللَّهِ يُؤْتِيهِ مَن يَشَاء وَاللَّهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيمِ Rabb'inizin bağışlamasını, Allah'a ve Resullerine inananlar için hazırlanmış, genişliği gökle yerin genişliği gibi olan Cennet'i kazanmak için yarışın. İşte bu, Allah'ın lütfudur. Onu dilediğine verir. Ve Allah, büyük lütuf sahibidir. (Hadid suresi 21) وَلِكُلٍّ وِجْهَةٌ هُوَ مُوَلّ۪يهَا فَاسْتَبِقُوا الْخَيْرَاتِۜ اَيْنَ مَا تَكُونُوا يَأْتِ بِكُمُ اللّٰهُ جَم۪يعاًۜ اِنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ ﴿١٤٨﴾ Herkesin y

Allah’ü Teâlâ’nın Kullarına Tavsiyeleri

Allah’ü Teâlâ’nın Kullarına Tavsiyeleri 01- Musa Aleyhisselâm Allah’ü Teâlâ’a “Rabbim seni nerede arayayım?” dedi. Allah’ü Teâlâ “Zayıf ve dünyayı terk etmiş kullarımın kalbinde ara” buyurdular. 02- Musa Aleyhisselâm “Ey Rabbim! Hangi kulun senin katında şereflidir?” diye sordu. Allah’ü Teâlâ “Bir kötülüğü yapmaya gücü yettiği halde yapmayan, beni hatırlayarak ondan vazgeçen kulum” buyurdu. 03- Vehb b. Münebbih der ki: “Tevrat’ta dört satır buldum. Şöyle yazıyordu: Birincisi, “Bir kimse Allah’ü Teâlâ’nın kitabını okuduğu halde Allah’ü Teâlâ bana rahmet etmedi derse Allah’ü Teâlâ’nın adını ve kitabını alaya almış olur.” İkincisi, “Bir kimse kendisine Allah’ü Teâlâ’dan gelen bir musibeti halka şikâyet etse Allah’ü Teâlâ’dan şikayet etmiş olur.” Üçüncüsü, “Bir kimse kaybolan bir şeyden dolayı üzülse ve öfke duyarsa Allah’ü Teâlâ’nın takdirine karşı gelmiş olur.” Dördüncüsü, “Bir kimse malından dolayı zengin birine hürmeten eğilirse dininin üçte biri gitmiş olur.” 04- Hz. Musa