Kayıtlar

üç etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Dinden Çıkmaya Sebep Olan Üç Şey

Dinden Çıkmaya Sebep Olan Üç Şey 1- İstihlal   إِسْتِحْلاَلٌ (ج) إِسْتِحْلاَلاَتٌ : Haramı helal veya helali haram itikad etmek. Bir haramı haram olduğunu bile bile işlemek günahtır, fasıklıktır. Lakin o haramı işlemese bile helal olduğunu iddia etmek küfürdür. Yahut Bir farzı terk etmek günahtır ama farz olduğunu kabul etmemek keza küfre sebeptir. 2- İstihfâf   إِسْتِخْفَافٌ (ج) إِسْتِخْفَافَاتٌ : Dinin bir hükmünü hafife almak. Farz veya haramlardan birini ehemmiyetsiz bulmak, basit görmek. Namaz kılmamak ayrı namazı önemsememek ayrıdır. Mesela vicdanı sızladığı halde namaz kılamayan birinin durumuyla "İman kalptedir, bu işler namazla abdestle olmaz." diyenin durumu farklıdır. 3- İstihza إِسْتِهْزَاءٌ (ج) إِسْتِهْزَاءَاتٌ : Dinin hükümleriyle alay etmek. Dinin emirleri hiç bir zaman fıkralara şakalara mevzu edilmemelidir. Bu konudaki misaller o kadar o kadar esef vericidir ki insanlar kendilerince güya eylenirken komik olmaya çalışırken dinlerinden olmaktadı

Üç Çeşit Anne Vardır

Üç Çeşit Anne Vardır 1- Çocuğuna bir çorap alsa, "Söyle bakayım sana bu çorabı kim aldı?" diye sorar. Kendini gösterir, evladını Kendine yönlendirir. Kendine bağlar. 2- Çocuğuna hediye aldığında "Evlâdım, bunu ben aldım ama aslında baban sağ olsun, o çalışıp kazandı!" der, çocuğunu babasına yönlendirir ona bağlar. 3- Çocuğuna hediye aldığında "Evlâdım, bunu ben almış olsam da baban kazanmış olsa da aslında Allah yarattı, Allah’ü Teâlâ nasip etti, her şey O'nun sayesinde" diyerek Allah’ü Teâlâ'ya bağlar. Ona yönlendirir. Ona minnet ettirir. İman ve ibadete sevk etmek için ciddi bir temel atmış olur. Birincisi sadece annedir, ikincisi vefalı insani annedir, üçüncüsü vefalı insani ve İslami annedir. Bu üçüncüsü Hem anne hem öğretmen hem hocadır, mürşittir. Allah’ü Teâlâ bizleri evlatlarımıza mürşit ve muallim anne, baba olmaya muvaffak eylesin.

Evliyalardan Üç Nasihat:

Evliyalardan Üç Nasihat: Hasan Basri Kuddise Sirrûh Bir gün Said bin Cebir Kuddise Sirrûh'a nasihat eyledi: "Üç şeyi işleme" dedi: 1- Beyler arasına girme, 2- Avretlerle sohbet eyleme, 3- Rabia Adeviyye Kuddise Sirrûha dahi olursa, kulağını çalgılara verme eğer velilerden dahi olsan afetden kurtulamazsın" Abdullah bin Hubeyk Kuddise Sirrûh: Ümîd üçe ayrılır: 1- İyi amel yapıp kabûl olunmasını umanın ümidi. 2- Kötü işler yapıp, tevbe ederek affını umanın ümidi. 3.Devamlı günah işleyip te, Allah’ü Teâlâ’nın kendisini affedeceğini umanın ümidi. Ali Nebtîtî Kuddise Sirrûh: Hızır Aleyhisselâm, kendisinde üç haslet bulunan kişiyle görüşür. Bunlar yoksa kişi meleklerin ibadetini yapıyor olsa dahi, onunla görüşmez. Bu hasletler şunlardır: 1- Kişinin her haliyle sünnet-i seniyyeye uyması. 2- Kalbinde, Müslümanlara karşı kin, haset, düşmanlık ve diğer kötülükleri beslemiyor olması. 3- Dünyaya düşkün olmamasıdır. Berbehârî Kuddise Sirr

İmanın Tadını Taddıran Üç Özellik

İmanın Tadını Taddıran Üç Özellik Enes İbni Malik Radıyallahu Anh'den rivayet edildiğine göre Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: "Üç özellik vardır; bunlar kimde bulunursa o, imanın tadını tadar: Allah ve Rasûlünü, herkesten fazla sevmek. Sevdiğini Allah için sevmek. Allah kendisini küfür bataklığından kurtardıktan sonra tekrar küfre dönmeyi, ateşe atılmak gibi çirkin ve tehlikeli görmek." (Buhârî, Îmân 9, 14; Müslim, Îmân 67.) Hadisten Öğrendiklerimiz 1- İmanın tadını çıkarabilmek için Allah ve Rasûlünü her şeyden fazla sevmek, sevdiklerini Allah için sevmek, imandan sonra küfre dönmeyi ateşe atılmak gibi kötü görmek ve böylesi bir bilinç içinde olmak gerek¬mektedir. 2- Bir kimseyi Allah için sevmek, onu karşılıksız sevmek demektir. 3- Küfre dönmesi için karşılaştığı baskılara direnen kimse, böyle davranmayandan daha üstündür.

Kalp, Üç Gün İlim Ve Hikmetten Alıkonulunca Ölür!

Kalp, Üç Gün İlim Ve Hikmetten Alıkonulunca Ölür!           Mübarek bir zat talebelerine sordu:           “- Hasta bir kimse, yemekten, içmekten ve ilâçtan menedildiği zaman ölür, değil mi?” yanındakiler:           “- Evet!” dediler.           Bunun üzerine o mübarek zat şöyle dedi:           “- Kalp, üç gün ilim ve hikmetten alıkonulunca ölür!”           (Feth-el-Mûsulî Kaddesellahü Sirruhuma)

Allahü Teâlâ Üç Kişiyi Sever; Üç Kişiye de Buğz Eder

Allahü Teâlâ Üç Kişiyi Sever; Üç Kişiye de Buğz Eder Hz. Ebu Zerr Radıyallahu Anh anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Üç kişi vardır, Allah'ü Teâlâ onları sever, üç kişi de vardır; Allah'ü Teâlâ onlara buğz eder." Allah'ü Teâlâ'nın sevdiği üç kişiye gelince: 1- Birinci adam: Bir adam bir cemaate gelir, onlardan Allah adına bir şeyler ister, kendisiyle onlar arasında mevcut bir karâbet sebebiyle istemez. Onun başvurduğu kimseler, istediğini vermezler. İçlerinden biri cemaatin arkasına kayıp, isteyen kimseye gizlice ihsanda bulunur. (Öyle gizli verir ki) onun verdiğini sadece Allah'la ihsanda bulunduğu adam bilir. 2- İkinci adam: Bir cemaat yoldadır. Gece boyu da yürürler. Derken (yorulurlar ve) uyku her şeyden kıymetli bir hal alır. Konaklarlar, (başlarını koyup yatarlar.) Bir adam kalkıp bana karşı tevazu ve tazarruda bulunur, ayetlerimi okur. 3- Üçüncü adam: Seriyyeye katılmıştır. Seriyye düşmanla karşılaşır, he

Resûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimizin Kendisine Hediye Edilen Hurmaları Üç Defa Aynı Kişiye Vermesi

Resûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimizin Kendisine Hediye Edilen Hurmaları Üç Defa Aynı Kişiye Vermesi Bir gün Resûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz ashâbıyla birlikte otururlarken, Seyyidinâ Ebâbekir, Peygamberimizin tâze hurmayı çok sevdiğini bildiği için, bir miktar hurma alıp hediye olarak getirdi ve "Yâ Resûlallah Sallallahü Aleyhi Vesellem, tâze hurma gördüm, satıyorlardı, sizin tâze hurmayı sevdiğinizi bildiğim için alıp size getirdim, buyrun" dedi ve hurmaları Efendimizin önüne koydu. Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem daha elini hurmalara uzatmadan, ortaya çıkan bir adam: "Yâ Resûlallah, o hurmaları bana versene" dedi. Dikkat edin, "Hurma ver!" demedi "hurmaları ver!" dedi yani hepsini istedi. Resûl-i Ekrem Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem, hurmalara hiç elini sürmeden hepsini birden o adama verdi. Bunu görenler, Efendimizin sevdiği ve istediği halde o tâze hurmalardan yiyemediğine üzüle

İstanbul’un Fethinin Üç Manevi Kahramanı: Akşemseddin, Molla Hüsrev ve Molla Gürani

İstanbul’un Fethinin Üç Manevi Kahramanı: Akşemseddin, Molla Hüsrev ve Molla Gürani Fatih Sultan Mehmet, Peygamberimizin müjdelediği "İstanbul'un fethi"ni gerçekleştirme şerefine nail olan bir komutan. Onun "yıkılamaz" denilen surları yıkması ile yeni bir çağ açıldı. Bu kutlu fethin gerçekleşmesinde, askeri ve maddi unsurlar kadar ilmi ve manevi unsurlar da önemliydi. İstanbul'un fethinin üç manevi kahramanı olan Akşemseddin, Molla Hüsrev ve Molla Gürani'ye dair bilinmeyenleri, onların bu fethi nasıl desteklediklerini sizler için derledik. Hacı Bayram Veli’nin Müridi Oldu Erken yaşta batınî ilimlere merak salmış ve kendine mürşit aramaya başlamıştır. Bu istekle İran ve Maveraünnehir dolaylarına seyahatlere çıkmış, daha sonra da Şam'a gitmiştir. Hakkında yazılan menakıbnâmede anlatılanlara göre bir gün rüyasında Ankara'da ikamet eden Hacı Bayram Velî'yi görmüş ve ona intisab için yanına gelmiş, müridi olmuş, üstadının yanında

Bir Mü'minde Bulunması Gereken Üç Önemli Özellik Vardır.

Bir Mü'minde Bulunması Gereken Üç Önemli Özellik Vardır. 1- Kimseden bir şey istememelidir. "Sizden ücret istemeyenlere uyun. Onlar hidayete ermiş kişilerdir" (Yasin suresi, 21) 2- Verilen hediyeyi kabul etmelidir. "Hediye, Allah’ü Teâlâ’nın gönderdiği güzel bir rızıktır. Kabul eden, Allah’ü Teâlâ’nın gönderdiğini kabul etmiş olur. Reddeden de Onun gönderdiğini reddetmiş olur" (Ramuz El ahadis) 3- Dünya malı yığmamalıdır. "Altın gümüş biriktirip Allah yolunda harcamayanları elem veren bir azapla müjdele! O gün bunlar Cehennem ateşinde kızdırılıp onların alınları, böğürleri ve sırtları dağlanacak: İşte yalnız kendiniz için toplayıp sakladıklarınız; tadın şimdi biriktirip sakladıklarınızı!" (Tevbe suresi, 34-35)

En Faziletli Üç Mescid

Resim
En Faziletli Üç Mescid Yeryüzünün en faziletli mekânları camiler, camilerin de en faziletlileri Mescidi Haram, Mescidi Nebevi ve Mescidi Aksa'dır. Bu üç camide kılınan namazların diğer camilerde kılınan namazlardan çok daha fazla sevaplı olduğu hadisi şeriflerde bildirilmiştir. Ebû Hureyre (r.a.), Hz. Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "(İbadet için) sadece (şu) üç mescide yolculuk yapılır: Mescid-i Haram, Mescid-i Nebî ve Mescid-i Aksa..." (1) Hac mevsiminin bütün heyecan ve canlılığıyla yaşandığı şu günlerde, gerek hac ibadetinin yerine getirilmesinin şartı olarak, gerekse teberrüken belli merkezlerin ziyareti ağırlıklı şekilde gündeme gelmektedir. Yani müslüman gönül ve kafalar bu günlerde hep belli merkezler etrafında dönüp durmaktadırlar. Bu vesile ile biz de yazımızı, Efendimizin "üç mescid" veya kitaplardaki adıyla "şeddü rihal" hadisine ayırdık. Gerçekler Muhtelif rivayetlerin

Üç Ayları Değerlendirmek

  Üç Ayları Değerlendirmek A-Giriş:        Bizlere bazen uzun gelse de, olmayacak hayallerin peşinden -daha zaman var diyerek- koşsak ta ömür çok kısa. Bu kısa hayatın sonucunda kazananlardan olmak, iman ile son nefesi vermek için kısa hayatımıza katmamız gereken birçok değer var. Bu değerlerin başında ise iman gelmektedir. Yüce Allah kullarının kısa hayatlarını imanla geçirmeleri ve bu vesile ile ebedi hayatları olan ahiret hayatında kurtuluşa erenlerden olmaları için birçok fırsatlar sunmuştur. Bu fırsatların en önemli zaman dilimine kavuştuk. Recep, Şaban ve Ramazan aylarını kapsayan üç aylara 22 Mayıs Salı günü günü giriyoruz. Bu sebeple Yüce Rabbimize binlerce hamd ediyoruz. Bizleri bu zamanlara eriştiren Rabbimize şükürler olsun.         Allah, zaman içinde özel ve değerli anlar yaratmıştır. Bunlar, bayram günleri ve geceleri, Cuma geceleri, üç aylar diye adlandırdığımız Recep, Şaban ve Ramazan ayı ve Kandil geceleridir. Üç aylar mevsimi aynı zamanda kandiller mevsimi