Evliyalardan Üç Nasihat:

Evliyalardan Üç Nasihat:

Hasan Basri Kuddise Sirrûh Bir gün Said bin Cebir Kuddise Sirrûh'a nasihat eyledi:

"Üç şeyi işleme" dedi:

1- Beyler arasına girme,

2- Avretlerle sohbet eyleme,

3- Rabia Adeviyye Kuddise Sirrûha dahi olursa, kulağını çalgılara verme eğer velilerden dahi olsan afetden kurtulamazsın"

Abdullah bin Hubeyk Kuddise Sirrûh: Ümîd üçe ayrılır:

1- İyi amel yapıp kabûl olunmasını umanın ümidi.

2- Kötü işler yapıp, tevbe ederek affını umanın ümidi.

3.Devamlı günah işleyip te, Allah’ü Teâlâ’nın kendisini affedeceğini umanın ümidi.

Ali Nebtîtî Kuddise Sirrûh: Hızır Aleyhisselâm, kendisinde üç haslet bulunan kişiyle görüşür. Bunlar yoksa kişi meleklerin ibadetini yapıyor olsa dahi, onunla görüşmez. Bu hasletler şunlardır:

1- Kişinin her haliyle sünnet-i seniyyeye uyması.

2- Kalbinde, Müslümanlara karşı kin, haset, düşmanlık ve diğer kötülükleri beslemiyor olması.

3- Dünyaya düşkün olmamasıdır.

Berbehârî Kuddise Sirrûh: Ölüm anında 3 söz söylenir.

1- Bazılarına: Ey Allah’ü Teâlâ’nın kulu! Sana Allah’ü Teâlâ’nın rızâsını ve Cennet’i müjdelerim!

2- Bazılarına: Ey Allah’ü Teâlâ’nın kulu! Sana, cezanı çektikten sonra Cennet’e gireceğini müjdelerim!

3- Bazılarına da: Ey Allah’ü Teâlâ’nın düşmanı! Sana Allah’ü Teâlâ’nın gazâbını ve Cehennemi bildiririm! Denilir.

Dâvûd-i İskenderî Kuddise Sirrûh: Kalb gözünü Allah’ü Teâlâ’dan başkasına çevirip, ona bakan, gönül verenin başına üç şey gelir:

1- Kalbinde İlâhî nurları, hakkı ve hakikati görmesine mani olan bir perde hâsıl olur!

2- Kalbini neden mahlûklara kaptırdığı hususunda hesaba çekilir!

3- Allah’ü Teâlâ’dan başka bir şeye gönül verdiği ve niyeti bozuk olduğu için azâb görür!

Dinâr bin Mürre: Şeytan şöyle demiştir: “Âdemoğluna üç şey yaptırdığım zaman, muradıma kavuşmuş; istediğimi elde etmiş olurum.”

1- Günahlarını unutturduğum zaman.

2- Amelini çok gördüğü zaman.

3- Kendi görünüşünü beğendiği zaman.”

Eşrefoğlu Rûmî: “Akıllılar bu dünyada üç şeyle meşgul olur ve böylelikle, herkesin üzüldüğü gün, bayram ederler:”

1- Dünya seni terk etmeden, sen dünyayı terk edesin!

2- Her şeyden kurtulasın!

3- Rabbinle buluşmandan evvel, Rabbin senden razı olsun!

Bunlara uyan kimse, Allah’ü Teâlâ ile görüşür ve kabrine öyle girer.

İbn-i Muhayrız Kuddise Sirrûh: Sende bu 3 meziyet varsa; bunlarla Allah’ü Teâlâ sana iyilikler ihsan eder:

1- Bilmediğini öğren!

2- Dinlemesini bil!

3- Seni ziyaret etmeyeni, sen ziyaret et!

İbn-i Muhayrız Kuddise Sirrûh: 3 kelâm hariç, mescidde konuşmak, câiz değildir:

1- Namaz kılanın kelâmı.

2- Allah’ü Teâlâ’nın dînini öğretenin kelâmı.

3- Ona bir şey soranın kelâmı.

İbn-i Semmâk Kuddise Sirrûh: İnsanlar 3 kısımdır:

1- Günahkâr sınıfı olup; günahlarından tevbe eden ve tekrar günaha dönmemek isteyenlerdir- Bunlar, iyi ve makbuldür.

2- Günah işlerler. Sonra, tekrar tekrar işlerler. Sonra, üzülürler. Sonra, yine işlerler. Sonra da ağlarlar. Bunların kurtulması umulur.

3- Günah işlerken pişman olmazlar! Pişman olurlar; üzülmezler ve yine günah işlerler; ağlamazlar! Bunlar; Cennet yolundan, Cehennem yoluna sapmış olanlardır!

Muhammed Pârisâ Kuddise Sirrûh: Üç kimse, Kur’ân’ın manâsını anlayamaz:

1- Arapçayı iyi bilmeyen, tefsîr okumamış kimse.

2- Büyük bir günaha devam eden fâsık.

3- İtikâdi bilgilerden birini yanlış anlayıp, anladığına uymadığı için, hak sözü kabûl etmeyen bid’at sahibi. Çünkü, bid’atin zulmeti, kalbi karartır!

Nûri Efendi Kuddise Sirrûh: Bir rehber bulup, O’na tâbî olmaya çalış. Zira, rehbersiz yola çıkmak ve yolu bulmak; gecenin zifiri karanlığında, bilinmeyen bir yolda, ışıksız ve tek başına kalmak gibidir. Mürşîd, talebesini o yollardan kolaylıkla (tehlikesiz) geçirir. Mürşîd-i Kâmil’in alâmeti çoktur. Lakin söyleyeceğim şu üç hususu iyice dinle:

1- Huzûruna vardığında, bütün gamın kederin gider- İçinde bir ferahlık ve muhabbet uyanır.

2- Meclisinden ayrılmak istemezsin- Bir inci tanesi gibi olan sözleri, muhabbetini arttırır.

3- Ziyâretine gelenler, duâsını niyâz ile mesrûr olurlar. Bu üç sıfatı kendinde toplayan Zâtın bütün ahlâkı, Rasûl-i Ekrem’in ahlâkıdır.

Sadreddîn-i Konevî Kuddise Sirrûh: Üç yerde, üç şeye dikkat edilmelidir:

1- Sultanın yanında, gözü korumak.

2- Âlimlerin yanında, dili korumak.

3- Evliyânın yanında, kalbi korumak ve kalpten geçenlere dikkat etmek.

Safî Âmidî Bolevî Kuddise Sirrûh: Evliyânın üç alâmeti vardır:

1- Daima Allah’ü Teâlâ’ iledir. Her ne ile meşgul olursa olsun; Allah’ü Teâlâ’yı unutmaz.

2- Her husûsta Allah’a sığınır. Maksadı, hep Allah’ü Teâlâ içindir.

3- Ehl-i Sünnet itikâdındadır ve İslâmiyete tam uyar.

Sâlih bin Beşîr El-Mürrî: Dünyada lezzeti üç şeyde aramalıdır. Aradığını bulursan; sevinip, keyfine bak. Bulamazsan, bu kapının sana kapalı olduğunu bil! Bu üç şey:

1- Namaz kılmak.

2- Kur’ân okumak.

3- Allah’ü Teâlâ’yı çok zikretmektir.

Sehl bin Abdullah Tüsterî Kuddise Sirrûh: Âlimin üç ilmi vardır:

1- İlm-i zâhir. Bunu herkese açıklar.

2- İlm-i bâtın. Bunu ancak ehline açıklar.

3- Kimseye anlatılması câiz olmayan bir ilimdir ki; bu ancak, Allah’ü Teâlâ Teâlâ ile kendisi arasında sırdır.

Sehl bin Abdullah Tüsterî Kuddise Sirrûh İnsanoğlunu şunlar mahvetmiştir:

a- İzzet,

b- Makâm arzûsu,

c- Fakirlik korkusu!

Seleme bin Dinâr Kuddise Sirrûh: Şu üç haslet, âlimde özellikle bulunur:

1- Kendisinden üstün olana karşı gelmemek.

2- Kendisinden aşağı olanı hor ve hakir görmemek.

3- İlmine karşılık, dünyalık almamak.

Sırri-yi Sekatî Kuddise Sirrûh: Şu üç şey, Allah’ü Teâlâ’yı üzer:

1- Vakti boş geçirmek.

2- İnsanlara alay etmek ve

3- Gıybet etmek!

İmâm Şafiî Kuddise Sirrûh: İlim öğrenmek için üç şart vardır:

1- Hocanın mahâretli olması.

2- Talebenin zekî olması.

3- Uzun zaman.

Şems-i Tebrîzî Kuddise Sirrûh: İlim, üç şeydir:

1- Zikreden dil.

2- Şükreden kalp.

3- Sabreden beden.

Yûsuf bin Esbât Kuddise Sirrûh: Allah’ü Teâlâ dostlarına şu üç şey verilmiştir:

1- Halâvet (tatlılık).

2- Mehâbet (heybet).

3- Muhabbet.

Zünnûn-i Mısrî Kuddise Sirrûh: Üç şey ihlâs alâmetidir:

1- Övülmek de, kötülenmek de ona tesir etmez.

2- İyi amellerini unutur; günahlarını düşünür.

3- Allah’ü Teâlâ’tan gayrısını gönlünden çıkarır.

Modaya Uymak "Giyinik Çıplaklıktır!"

Rasulullah Sallallaahü Aleyhi Vesellem bir hadis-i şerifte cehenneme girecek olan kadınları şöyle anlatmıştır: "Giyinik çıplak, erkekleri kendilerine meyl ettiren ve kendileri de erkeklere meyl eden kadınlardır- O kadınların başları, "eyik deve hörgücü" gibidir. Cennete giremezler ve cennetin kokusunu alamazlar. Hâlbuki cennetin kokusu elbette şu kadar şu kadar mesafeden duyulur." (Müslim)

Açıklama: Evet, Üzerinde elbise var ama elbise tesettürü sağlamıyor aksine kendine meyl ettiriyor, ağızları sulandırıyor, şehvetleri kabartıyor.

- Bu kadınlar niçin cennete giremeyecek biliyor musunuz? Çünkü yaptıklarını normal görecekler, helal sayacaklar. Bir haramı helal saymak, normal görmek küfürdür- Moda için imanlarını satacaklar...

- Erkeklere güzel görünmek için cennetin kokusunu alamayacak duruma gelecekler.

- Buradan bayanlara sesleniyorum:

Ey Bayanlar İslam'ın emrettiği tesettüre girin yoksa "giyinik çıplak" olmayı normal görürseniz cennetin kokusunu bile alamazsınız!