Kayıtlar

önce etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Önce Kendini Düşünmek

Önce Kendini Düşünmek Bir firmada yönetim, sordukları soruya en uygun yanıtı veren kişiyi işe alacaklarını ilan etmiş. Doğru veya yanlış yanıt yok. Verilebilecek en uygun yanıt önemli. Soru: Aşağıdaki durumda ne yapardınız? Karanlık, yağmurlu ve fırtınalı bir gece. Issız bir yolda araba kullanıyorsunuz. Araba sadece iki kişilik. İlerde otobüs durağında 3 kişi bekliyor. Birincisi; bir doktor, sizi daha önce kalp krizinden kurtarmış. İkinci kişi; çok yaşlı, hasta ve ölmek üzere olan biri. Üçüncüsü; hayatınızın rüyası, tanışmak için can attığınız birisi. Görüşmecilerden bazılarının yanıtı şöyle olmuş: a- Hasta adamı en yakın hastaneye götürürdüm. b- Doktor daha önce hayatımı kurtardığına göre onu alırdım. c- Hasta adamı almak isterdim ama kendi geleceğim için, hep tanışmak istediğim rüyalarımın kişisini alırdım. Yanıtların % 90’i yaşlı adamı alırdım olmuş. Sonuçta bir kişiyi işe almışlar. O kişinin yanıtı da şöyleymiş: Arabadan inip anahtarı doktora ve

Peygamberimize Doğumundan 7 Asır Önce Yazılan Mektup

Peygamberimize Doğumundan 7 Asır Önce Yazılan Mektup Hicret'in gerçekleştiği sırada, Peygamberimize doğumundan 7 asır önce yazılan bir mektup ulaştırıldı. Resul-i Ekrem, 7 asır öncesinden emanet edilen bu mektubu yazanın da getiren habercinin de kim olduğunu biliyordu. Efendimiz, mektubu okuması için Hz. Ebu Bekir'e uzattı. Hz. Ebu Bekir, mektubun mührünü söktü ve içindekini okudu. Mektubu yazan, Hz. Muhammed'in kalacağı evi dahi 7 asır öncesinden inşa etmişti. Yahudilerin beklediği son peygamber Hem Yahudi, hem de Hristiyan din âlimleri, Tevrat ve İncil'de yer alan bazı metinlerden hareketle Arap bölgesinde "Ahmed" adıyla bir peygamberin geleceği beklentisindeydiler ve bu bilgiyi nesilden nesle aktardılar. Hatta Yahudilerin önemli bir kısmı da gelecek son elçiyi beklemek için Medine'ye yerleştiler. 400 Yahudi âlimi, bu nedenle Medine'ye geldi ve Medine'yi vatan edindi. Ensarın içinde de önceden yahudi olanlar vardı Bu âlimlerin

Günümüzden 55 Yıl Önce Gazete Haberi Olmuş İnanılmaz Bir Olay

Günümüzden 55 Yıl Önce Gazete Haberi Olmuş İnanılmaz Bir Olay Günümüzden 55 yıl önce, gazete haberi olmuş böyle bir güzellik yaşanmış İstanbul'da? Artvinli Hasan Efendi Kocamustafapaşa'da, ihale ile bir bina satın alır. Satış gerçekleşir, binanın tapusu da artık elindedir. Fakat bina ihale ile ve avukatı aracılığı ile satın alındığı için içi rahat etmez. Uzman bir mühendisi, binaya fiyat biçmesi için görevlendirir. Görevli mühendisin binaya biçtiği fiyat, kendisinin ödediği miktardan bin lira daha fazladır. O zamana göre çok önemli bir paradır. Fakat Hasan Efendi'nin vicdan rahatı, bu 1000 liradan daha önemlidir. Binanın hissedarlarını bulur, hepsine bu bin lirayı paylaştırır: - Kanunen binayı 1500 liraya aldım ama vicdanen 1000 lira daha ödemek mecburiyetindeyim! Der. İşte bu Artvinli Hasan Ağa, Tema Vakfı'ndan tanıdığımız muhterem Nihat Gökyiğit Beyefendi'nin babalarıdır. Artvinli tüccar Hasan Efendi neden böyle bir fazileti gösterebi

İş İşten Geçmeden! Ölmeden Önce Bunu Mutlaka Okuyun!

İş İşten Geçmeden! (Ölmeden Önce Bunu Mutlaka Okuyun) Balıkçı bir adam bir gün güneş doğmadan sabah namazından az önce deniz kenarında oturuyormuş. Derken içi taş dolu bir torba bulur. Elini torbanın içine sokarak bir taş alır ve o taşı denize fırlatır. Taşı fırlattığı esnada suyun üzerinde çıkardığı ses adamın hoşuna gider. Tekrar ikinci bir taş alır ve onu da denize fırlatır. Çünkü taşın suya değerken çıkardığı ses balıkçıyı mutlu eder ve bu şekilde taşları teker teker fırlatır. Bu arada güneşin ışığı yavaş yavaş yaklaşır ve adamın elindeki taş dolu torbada yavaş yavaş belli olmaya başlar. Artık torbanın içinde sadece bir taş kalmıştır. Güneş açıp adam torbanın içine baktığında bir de ne görsün içindeki taşlar elmas taşlarıymış. Meğerse denize fırlattığı tüm taşlar elmasmış. Çok pişman bir şekilde şöyle demeye başlar: "Ey ahmak herif! Eğer bu taşların elmas olduğunu bilseydim sadece sesi kulağıma hoş geldiği için eğleneceğim diye onları hiç denize fırlatır mı

Papa ve Moiz

Papa ve Moiz Yüzyıllar önce Papa bütün Yahudilerin Roma'yı terk etmeleri gerektiğine karar verir. Doğal olarak Yahudi toplumundan büyük bir tepki gelir. Bunun üzerine Papa, Yahudi toplumundan önde gelen birisiyle karşılıklı dini bir müzakere yapmalarını önerir. Yahudiler kazanırsa kalacaklar, Papa kazanırsa gidecekler. Yahudiler çaresiz kabul eder ve temsilci olarak Moiz'i seçerler. Ancak Moiz'in Papa ile aynı dili konuşamaması nedeniyle müzakerede konuşmak yerine sadece işaret dilinin kullanılmasını teklif ederler. Papa kabul eder. Müzakere günü geldiğinde, iki taraf karşılıklı yerlerini alırlar ve karşılıklı olarak bir süre bakıştıktan sonra Papa elini kaldırarak üç parmağını gösterir. Buna karşılık Moiz tek parmağını kaldırır. Papa parmaklarını sallayarak başının etrafında çevirir. Moiz ise parmağıyla yeri işaret ederek oturduğu yeri gösterir. Papa yanındaki çantadan bir parça ekmek ve şarap çıkartınca; Moiz de bir elma çıkartır. Bunun üzerine Papa ayağa kalkar

Ölmeden Önce Keşfetmeniz Gereken 5 Sır

Ölmeden Önce Keşfetmeniz Gereken 5 Sır Yazar: Özgür ŞAHİN Son okuduğum kitabın adını, yazımın başlığı olarak kullanmak istedim. Yazarı Dr. John Izzo. Pegasus Yayınevi’ nden çıkmış. Kitabı çok beğendim. Kitap 235 bilge kişi ile yapılan röportajların sonuçları üzerine yazılmış. Bu 235 kişi 59-105 yaş arasındaki kişilerden seçilmiş. 1000 kişiye sormuşlar, “Çevrenizdeki bilge diye tanımladığınız bir tanıdığınızın ismini söyler misiniz?”. Böylece 235 kişi ile röportaj yapılmış. Bu röportajların sonucunda ortaya hayatın 5 sırrı çıkmış ve bu kitap böylece yazılmış. 59-105 yaş aralığındaki bu kişilere sorulan sorulardan bazılarını yazar okuyucu ile paylaşmış. Şimdi kitaptan alıntı yaparak bu soruları sizlere sormak istiyorum? 1- Bir akşam partisinde olduğunuzu ve herkesin bir çember etrafında oturduğunu düşünün. Ev sahibi, hayatlarını birkaç dakika anlatması için herkesi davet eder. Eğer partideyseniz ve bu birkaç dakikada hayatınız hakkında insanların mümkün olduğunca çok şey bilm

Cennete İlk Önce Girecek Kadın

Cennete İlk Önce Girecek Kadın Hazreti Fatımatüzzehra Radiyallahü Anha Hazretleri bir gün babası Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem'e: “- Babacığım Cennet’e ilk önce kadınlardan kim girecek?” Diye sordu. Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem: “- Falan mahallede bir kadın var. O kadın ilk cennete girecek kadındır!”, buyurdular. Hazreti Fatıma Radiyallahü Anha çok merak etmişti: “- Benden de mi evvel girecek babacığım?” Diye sordu. Hazreti Peygamberimiz: “- Senden de evvel girecek. İstersen git de bir tanış. O zaman sen de neden önce onun gireceğini öğrenirsin!”, buyurdular. Hazreti Fatıma'nın o kadın hakkındaki merakı iyice artmıştı. Bir gün kadının evini sora sora buldu, kapısını çaldı. İçerden ihtiyar bir kadın sesi duyuldu: “- Kim o?” Hazreti Fatıma, kendisini tanıtıp görüşmek istediğini söylediğinde kadın: “- Canım sana feda ey Allah Resulünün kızı sizinle çok görüşmek arzu ederdim. Fakat dışarı çıkamadığım için ziyaretinize gelemedim. Kocamdan

Cennete Önce Girecek Olanlar

Cennete Önce Girecek Olanlar 1- Dünyada göz nûrundan mahrum olan âmâlar, 2- Ey dünyada dert ve belâ sâhibi olanlar, cüzzamlılar, hastalık çekenler! Dert ve belâlara sabreden, îmân ehli kimseler, 3- Harâm işlemeye gücü yettiği, imkânı bulunduğu hâlde, nefislerine hâkim olup harâm işlemeyenler, 4- Allah’ü Teâlâ rızâsı için birbirlerini sevenler, bu sevgiyi her şeyin üzerinde tutanlar, 5- Dünyada ıssız yerlerde, Allah’ü Teâlâ için ağlayanlar, Allah’ü Teâlâ rızası için gözyaşı dökenler, 6- Dünyada kanını sırf Allah’ü Teâlâ rızası için kanlarını akıtanlar, Teâlâ rızası için şehîd düşenler, 7- Dünyada fakir olup, çeşit çeşit sıkıntılara, Allah’ü Teâlâ rızâsı için, mükâfatını âhirette almak için sabreden fakirler, 8- Şükreden zenginler…

Farzdan Önce Farz Nedir?

Her Farzdan Önce Farz Nedir? Her farzdan önce farz, Farzdan evvel farz   “İLİM” dir. Yani amelin tatbikinden önce yapılması gereken amelin bilinmesi, öğrenilmesi, öğretilmesidir. İlimsiz ne dünya olur, ne ahiret! Evvela ilim lazım. Farz olan ilmi öğrenmek de farzdır. Zira kişi bilmediği şeyi yerine getiremez. İlim öğrenmek her Müslüman üzerine farzdır. Farzdır ne demek kardeşim! Farzdır yani zorunludur, yani zaruridir demek. Namaz farz, oruç farz, zekât farz, hac farz… Yani namazını beş vakit kılacaksın. Ramazan geldi mi orucunu eksiksiz tutacaksın, malın nisab miktarında olduğunda zekâtını verecek, şartları oluştuğunda hacca gideceksin demek. Farz kulun üstüne Allah’ın yazdığıdır ki, bunda bir pazarlık söz konusu olamaz. “Bu gün üç vaktini kılayım!” veya “Ramazan’ın yarısını tutayım!” diyemiyorsak, yine farz olan ilim söz konusu olduğunda da; “öğrenmeyim ya da birazcık öğreneyim!” gibi bir şey diyemeyiz. Amel etmemiz farzsa amellerin nasıl yapılacağını amelden önce öğ

Büyük Odunları, Önce Küçük Odunları Tutuşturuyorlar

Büyük Odunları, Önce Küçük Odunları Tutuşturuyorlar Malik bin Dinar Kuddîse Sırrûh Hazretleri, bir gün, bir sabiye (küçük çocuğa ) rastladı. Çocuk toprak ile oynuyordu. Bazen gülüyor ve bazen de ağlıyordu. Malik bin Dinar Kuddîse Sırrûh buyurdu: İçime O çocuğa selam vermek doğdu. Nefsim kibirlenip selam vermekten vazgeçti. Ben nefsime şöyle seslendim: -Ey nefsim! Peygamber efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem Hazretleri küçük ve büyük herkese selam verirdi. Sende bu çocuğa selam ver! Ve O çocuğa selam verdim, Çocuk: -Ve aleykümselam ve rahmetullahi ve berekâtuhû, Ey Malik bin Dinar Kuddîse Sırrûh. Sordum: -Beni nereden tanıdın? Daha önce beni görmüşlüğün yoktu? Çocuk: -Melekût âleminde ruhum, senin ruhunla karşılaştı. Ölmeyen ve sürekli Hayy olan Allah’ü Teâlâ bizleri tanıştırdı. Ben ona sordum: -Akıl ile Nefsin arasındaki fark nedir? Çocuk: -Nefsin, seni bana selam vermekten alıkoyandır. Aklın ise seni selam vermeye teşvik eden ve zorlayandır. Yin

İlk Müslüman Önce Gelsin!

 İlk Müslüman Önce Gelsin! Bir bayram sabahı idi... Eshap, Halife Ömer Radiyallahü Anh 'le bayramlaşmak için evine gelmeye başlamışlardı. Gelenlerin hayli kalabalık olduğunu gören Halife: — İlk Müslümanlar önde gelsin, ondan sonrakiler de sıraya girsinler, dedi. Oradakiler, îman etmek bakımından sıraya dizilmişlerdi. Bunların arasında Ebû Süfyan da vardı. Son zamanlarda Müslüman olduğu için hayli geride idi. Bir müddet bekledikten sonra, beklemekten canı sıkılır gibi olmaya başladı. Kendi kendine: “Ne lüzumu var böyle sıra beklemenin” diyordu. O'nun bu halini sezen Süheyl'Bin Amr Hazretleri: — Ya Süfyan, İslam’a davet hepimize birden gelmişti. Fakat ilk zamanlarda İslamiyet’i kabul etmedik ve gördüğün gibi son sıralara düştük. Burada birkaç dakika beklemekten canın sıkılıyor da yarın Ahirette de böyle yapar ve en sona bırakılırsak halimiz ne olur! dedi. Hazreti Amr'ın bu sözleri, Ebû Süfyan Hazretlerine de tesir etmişti... Her ikisi de hüngür h

Çanakkale Savaşı'nda Zaferden 1 Gün Önce

Resim
Çanakkale Savaşı'nda Zaferden 1 Gün Önce     Bir asker, namaz kılan (en zor şartlarda bile terk etmeyen) diğer askere sordu: -Arkadaş kaçıncı asırda yaşıyoruz? Niçin kendini zahmete sokup her gün 5 defa namaz kılıyorsun? Namaz kılan asker tam o sırada uzaktan görünen teğmeni gösterdi: -Şu insan; niçin yanından geçerken toplanıyor selam veriyor ve bütün emirlerine itaat ediyorsun. ‘yat’ dese yatıyor ‘kalk’ dese kalkıyorsun? O da senin gibi iki ayağı iki eli ve bir başı olan bir insan değil mi?’ Diğer asker cevap verdi: -‘Evet! O da benim gibi bir insan ama rütbesi var omuzun da yıldızı var…’ Namaz kılan askerin cevabı müthişti: -‘Ey arkadaş! Sen omuzunda bir tane yıldızı var diye, senin gibi bir insana itaat ediyorsun da ben yerdeki kumlar adedince yıldızları olan ve hepsini tespih tanesi gibi kudret eliyle çeviren bir zat’a niçin itaat etmeyeyim? Niçin namaz kılıp emrini yerine getirmeyeyim?’…

Keşke Daha Önce Namaza Başlasaydım!

Resim
'Keşke Daha Önce Namaza Başlasaydım!' Fenerbahçeli eski futbolcu ve spor yorumcusu Abdülkerim Durmaz, TV 8'de katıldığı bir programda duygu dolu anlar yaşadı. Eski görüntülerini izlerken eski yaşantısı aklına gelen Abdülkerim Durmaz; “38 yaşından önceki yaşamında pek de masum bir hayat sürmediğini belirtirken, 38'den sonra İslam'ı ön planda tutan bir hayat tercih ettiğini” söyledi. "Ondan önceki hayatımı yaşanmamış kabul ediyorum" diyen Durmaz'ın sözleri seyirciler tarafından büyük alkış alırken, 56 yaşındaki yorumcu gözyaşlarına hâkim olamadı. Haber’in Videosunu İzle: http://video.haber7.com/video-galeri/80060-38-yasina-kadar-namaz-kilmamanin-pismanligini-yasadim

Kur’ân-ı Kerîm Okumadan Önce Okunacak Dua

Kur’ân-ı Kerîm Okumadan Önce Okunacak Dua بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ أَللَّهُمَّ بِالْحَقِّ أنْزَلْتَهُ وبِالْحقِّ نَزَلَ. اللهمَّ عَظِّمْ رَغْبَتي فيـهِ واجْعَلْه نُورَاً لِبَصَرِي. وشِفَاءً لِصَدْرِي. اللهمَّ زَيِّنْ بِهِ لِسَانِي وجَمِّلْ بِهِ وَجْهِي. وقَـوِّي بِـهِ جَسَدِي. وارْزُقْنِي تِلاَوَتَـهُ عَلَى طَاعَتِكَ أنَاءَ اللَّيْلِ وأطْرَافَ النَّهَار. واحْشُرنِي مَعَ النَّبيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وآلِهِ الأخْيَارِ. نَوَيْتُ قِرَاءَةَ الْقُرْآنِ لِرِضَاءِ الرَّحْمَنِ. وَتَنْوِيرِ قُبُورِ أهْلِ الإيِمَانِ. ورُوحِ شَمْسِ الأنْبِيَاءِ وَقَمَرِ الْمُرِسَلِينَ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ عَلَيْهِ صَلَوَاتُ الرَّحْمـَنِ. وَطَرْدِ الشَّطَانِ. وإسْقَاطِ الذُّنُوبِ. وقُبُولِ التَّوْبَةِ. وَرَفْعِ الدَّرَجَاتِ والنَّجَاةِ مِنَ النِّيِرَانِ. وَبِقَاءِ الإيِمَانِ. وَلِقَاءِ الرَّحْمَنِ. بِرَحْمَتِكَ يَا أرْحَمَ الرَّاحِمِينَ. والْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ. Allâhümme bi’l-hakkı enzeltehû ve bi’l-hakkı nezel. Allâhümme ‘azzim rağbetî fîhi ve’c‘alhu nûran li-basa

Eşlerin Birlikte Olmadan Önce Okuyacağı Dua

Eşlerin Birlikte Olmadan Önce Okuyacağı Dua Önce Besmele çekilir ve: بِسْمِ اللهِ، أَللٌّهُمَّ جَنِّبْنِي الشَّيْطَانَ وَجَنِّبِ الشَّيْطَانَ مَا رَزَقْتَنا Okunuşu: "Allahümme Cenniba'ş-Şeytâne mâ Razaktena" Anlamı: Allah'ım! Şeytanı bizden ve bize lütfedeceğin çocuktan uzaklaştır. (Tecrid-i Sarih Tercümesi, XI, 303; Mansur Ali Nasıf et-Tâc, II, 3082; Gazâli, İhya', Kahire 1967, II, 63-65). Eşiyle beraber olmadan önce, şeytandan Allah’ü Teâlâ'ya sığınıp, bu duayı okumalıdır. Bu durumda hamile kalırsa, şeytan ona zarar vermez. Resulullah Efendimiz Aleyhisselâm; "Eşinle beraber olmadan önce,  Besmele söyle. Cünüplükten temizleninceye kadar sana sevap yazılır. Bu beraberlikten çocuğun olursa sana, bu çocuğun nefesleri sayısınca ve onun neslinin nefesleri sayısınca sevap yazılır." buyurdu. (Buhârî, Bed'ul-halk 11; Müslim, Nikâh, 18) Buna göre: 1. Kadın veya erkek eşiyle beraber olmaya başlarken besmele çekerek hadîste