Farzdan Önce Farz Nedir?

Her Farzdan Önce Farz Nedir?

Her farzdan önce farz,

Farzdan evvel farz “İLİM”dir. Yani amelin tatbikinden önce yapılması gereken amelin bilinmesi, öğrenilmesi, öğretilmesidir. İlimsiz ne dünya olur, ne ahiret! Evvela ilim lazım. Farz olan ilmi öğrenmek de farzdır. Zira kişi bilmediği şeyi yerine getiremez.

İlim öğrenmek her Müslüman üzerine farzdır. Farzdır ne demek kardeşim! Farzdır yani zorunludur, yani zaruridir demek. Namaz farz, oruç farz, zekât farz, hac farz… Yani namazını beş vakit kılacaksın. Ramazan geldi mi orucunu eksiksiz tutacaksın, malın nisab miktarında olduğunda zekâtını verecek, şartları oluştuğunda hacca gideceksin demek. Farz kulun üstüne Allah’ın yazdığıdır ki, bunda bir pazarlık söz konusu olamaz. “Bu gün üç vaktini kılayım!” veya “Ramazan’ın yarısını tutayım!” diyemiyorsak, yine farz olan ilim söz konusu olduğunda da; “öğrenmeyim ya da birazcık öğreneyim!” gibi bir şey diyemeyiz.

Amel etmemiz farzsa amellerin nasıl yapılacağını amelden önce öğrenmemiz de bize farzdır.

Düşün ki abdest almasını bilmeyen ya da namaz kılmasını bilmeyen nasıl namaz kılacak? İşte bunları yapabilmesi bunların ilmini bilmesiyle gerçekleşeceğinden amelden önce o amelin ilmini bilmek gerekir.

Namaz İslam’ın farzıdır. Namaz farzını yerine getirebilmek için “NAMAZ İLMİ”ni öğrenmek farzdır. Çünkü namaz ilmi olmadan namaz kılınmaz.

Her farz içinde farz nedir?

Farz içinde farz “İHLÂS”tır. Yani farzları yerine getirebilmemiz için ilim ve amelde “ihlas”lı olmak gereklidir. İster ilim öğrenelim, ister bir amel yapalım! Yalnız ve yalnızca Allah’ü Teâlâ’nın rızası için yapmazsak Rabbimiz kabul etmez!

Bunu da bir örnekle açıklayalım.

Namaz İslam’ın farzıdır. Farzdan önce farz olan Namaz ilmini de öğrendik. Kılacağımız namazın kabul olması için “ihlâs” farzdır. Yani kılacağımız Namazı yalnız Allah’ü Teâlâ’nın rızasına kavuşmak için kılacağız. Eğer gösteriş, menfaat gibi Allah rızası dışı şeyler için Namaz kılarsak Rabbimiz tarafından bu namaz kabul edilmez.

Her farzdan sonra farz nedir?

Farz olan ibadetimizin ilmini öğrenip ihlâsla yaptıktan sonra; “korku ve ümit”  arasında olup “Ya ALLAH Teâlâ kabul etmezse…” diyerek Allah’ü Teâlâ’dan korkmaktır.

Bunu da Namazdan bir örnek vererek açıklayalım.

Namaz ilmini öğrenip namazımızı şartlarına sünnetlerine uygun olarak; ihlâs ve tadili erkân ile kılacağız. Artık namazı terk etmeyeceğiz. Sürekli de “Ya namazım kabul olmadıysa!” korkusu duyup sonraki namazlarımızı daha dikkatli daha bir hûşû ile kılmaya çalışacağız.