Kayıtlar

îmân etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Îmânın Gitmesine Sebep Olan Şeyler

Îmânın Gitmesine Sebep Olan Şeyler Ve dahî, îmanın, bizde bâkî kalıp çıkmamasının şartı ve sebebi altıdır: 1- Biz gâibe îman eyledik. Bizim îmanımız gâibedir, zâhire değildir. Zîrâ biz, Allahü azîm-üş-şânı, gözümüzle göremedik. Lâkin görmüş gibi inandık, îman ettik. Bundan aslâ şüphemiz yoktur. 2- Yerde ve gökte, insanda ve cinde ve meleklerde ve Peygamberlerde, gâibi bilen yoktur. Gâibi ancak Allahü azîm-üş-şân bilir ve dilediklerini dilediklerine bildirir. [Gâib demek, duygu organları ile veya hesap, tecrübe ile anlaşılmıyan demektir. Gâibi ancak Onun bildirdikleri bilir.] 3- Haramı haram bilip, îtikat etmek. 4- Helâlı helâl bilip, böyle îtikat etmek. 5- Allahü azîm-üş-şânın azâbından emîn olmayıp, dâimâ korkmak. 6- Her ne kadar günahkâr olsa da, Allahü azîm-üş-şânın rahmetinden Ümit kesmemek. Bu altı şeyden birisi, bir kimsede bulunmasa da, beşi bulunsa, yâhut birisi bulunsa da, beşi bulunmasa, o kimsenin îmanı ve islâmı sahih değildir. Şimdi îmanı olduğu hâlde, ileride îmanının git

Îmân Dil İle İkrâr Kalb İle Tasdîk Fiil İle İzhârdır

Îmân Dil İle İkrâr Kalb İle Tasdîk Fiil İle İzhârdır Muzaffer Efendi Hazretleri Sûre-i Bakara'daki   " وَالَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ أُولَئِكَ أَصْحَابُ الْجَنَّةِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ Vellezîne âmenû ve 'amilus sâlihâti ülâike ashâbul cenneh, hum fîhâ hâlidûn" âyet-i kerîmesini îzah ederken buyurdular ki : Dikkat ederseniz Kur`ân-ı Kerîm'de îmândan sonra hep amel zikredilmişdir. Bu âyet-i kerîmenin ma'nâsı "O mü'minler ki rabbimiz Allah dediler ve bu sözlerinde sâbit-i kadem oldular yani bu sözlerini işleriyle gösterdiler" demekdir. Çünkü "Rabbim Allah!" diyen birçok insan vardır ki yaptığı işler hep şeytânîdir. Nice insanlar vardır ki, sözüne bakarsan "Allah'a tâbiyim!" der, işine bakarsan Allah'a tâbi değildir. İşte bu ve emsâli âyet-i kerîmelerde hep:   " وَالَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ " buyurulmasından maksad "O kimseler ki Allah'ı tevh

Bundan îmân kokusu geliyor!

Bundan îmân kokusu geliyor! Ahmed bin Harb Rahmetullahi Kuddise Sirrûh Hazretlerinin’in Behram isminde ateşperest bir komşusu vardı. Bu Behram, bir defasında ticâret için bir yere mal gönderdi. Yolda hırsızlar mallarını alıp kaçtılar. Ahmed bin Harb bu durumu haber alınca, yanında bulunanlara; “- Haydi komşumuza gidelim. Başına gelen bu hâl için üzülmemesini söyleyip onu teselli edelim. Her ne kadar ateşe tapıyor ise de, komşumuzdur” dedi. Behram’ın evine geldiler. Behram kendilerini hürmetle karşıladı. Ahmed bin Harb’ın elini öpüp çok saygı gösterdi. İkramlarda bulundu. O günlerde çok kıtlık olduğundan, bir şeyler yemek için gelmiş olabileceklerini düşünerek ayrıca yemek hazırlamak istedi. Ahmed bin Harb; “- Zahmet etmeyiniz. Malınızın çalındığını duyduk. Üzülebileceğinizi düşünerek, hâlinizi, hatırınızı soralım diye geldik” buyurdular. Behram, “- Evet, öyledir, ama bunda üç şeye şükretmem lâzım oluyor: Birincisi; başkaları benden çaldılar, ben başkalarından çalm