Kayıtlar

Ey Oğul!

  Ey Oğul!   Atadan nasihat, sözlerim sana, Mihenk al, özüne yazdır be oğul... Sabırla, hizmet et sen bu vatana, Yoluna ölsen de azdır be oğul...   Dürüst ol, sapma ha, yalan dolana, Tenezzül buyurma, sakın talana, Bir adım fazla git, sana gelene, Metanet, kavgadan uzdur be oğul...   Namertten isteme olsan da muhtaç, Merde minnet etme, kalsan bile aç, Yetimi yoksulu kolla, kucak aç, Onları başında gezdir be oğul...   Herkes ettiğini mutlaka bulur, Ana, baba hakkı deyince bir dur! Ola ki, yanında yaşlanmış olur, Onların yokuşu düzdür be oğul...   Helal lokma kazan, harama dikil, Sanatın bilezik, tecrüben okul, Şiarın dürüstlük, sermayen akıl, Senedin, verilen sözdür be oğul...   Kibirden uzak dur, ben benim deme, Kimsenin ardından gıybet eyleme, Öfkene kapılıp kem söz söyleme, Kötü söz yürekte izdir be oğul...   Mecliste sükut et, haddini aşma, Kapanmış ayıbın üstünü eşme, Kitabı unutup yolundan şaşma, Alnına “mü’mind

10 Yaşındaki Çocuk Almanya'dan Geldi, İslâm'la Şereflendi

Resim
10 Yaşındaki Çocuk Almanya'dan Geldi, İslâm'la Şereflendi Almanya'da yaşayan ve tatil amaçlı Antalya'nın Kaş ilçesinde gelen 10 yaşındaki Alman çocuk İslam dininden ve camilerden etkilenerek Enrico Vittoria Corazza, Kuzey Enes ismini alarak İslâm'la şereflendi. Franco Corazza ve Deniz Corazza çifti, çocuklarının kendi isteği ile Müslüman olmak istediğini ve "Kuzey Enes" ismini almak istediğini belirterek Kaş Müftülüğü'ne müracaat etti. "Ezanı dinlemek bana huzur veriyor!" Kelime-i Şehadet getiren Enes duygularını şöyle anlattı, "- Almanya'daki sınıfımda bir çok Müslüman arkadaşım vardı. İslâmiyet her zaman çok ilgimi çekti. Ben de Müslüman olmaya karar verdim. Camiler çok güzel, ezanı dinlemek bana huzur veriyor. Caminin atmosferi ve orada yapılan dualar çok hoşuma gidiyor." dedi.

Allahu Teâlâ'nın Emaneti 4 Kadın!

Allahu Teâlâ'nın Emaneti 4 Kadın!   اَلَّذ۪ينَ يَقُولُونَ رَبَّنَٓا اِنَّنَٓا اٰمَنَّا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَقِنَا عَذَابَ النَّارِۚ ﴿١٦﴾ اَلصَّابِر۪ينَ وَالصَّادِق۪ينَ وَالْقَانِت۪ينَ وَالْمُنْفِق۪ينَ وَالْمُسْتَغْفِر۪ينَ بِالْاَسْحَارِ ﴿١٧﴾   (Bunlar), “Rabbimiz, biz iman ettik. Bizim günahlarımızı bağışla. Bizi ateş azabından koru” diyenler, sabredenler, doğru olanlar, huzurunda gönülden boyun büküp divan duranlar, Allah yolunda harcayanlar ve seherlerde (Allah’tan) bağışlanma dileyenlerdir. (Ali İmran Sûresi 16-17) Rabbim en iyisini bilir, doğruyu söyledi...   Bir adamın kalbine 4 kadın yerleşir, Bunlar: 1. Annesi... 2. Eşi... 3. Kız kardeşi... 4. Kızıdır... ·         Birinciyi râzı etmek Allah’ü Teâlâ’nın rızasından geçer... ·         İkinciye ikram etmek Rasulullah Sallâllâhu Aleyhi Vesellem’in vasiyyetidir... ·         Üçüncü ile ilgilenmek bereket vesilesidir... ·         Dördüncüyü terbiye etmek Cennet’e açılan kapıdır...   Annesi

Silsile-i Aliyye

Resim
 

Mü’minlerin Bayrâmıdır Geldi Yine Şehr-i Sıyâm

  Mü’minlerin Bayrâmıdır Geldi Yine Şehr-i Sıyâm   Mü’minlerin bayrâmıdır geldi yine şehr-i sıyâm Belki Hudâ'nın nâmıdır geldi yine şehr-i sıyâm   Bu ümmete lutf u 'atâ affolunur her bir hatâ Hakk'ın bize in'âmıdır geldi yine şehr-i sıyâm   Rahmetle gufrân andadır her türlü ihsân andadır "Es-savmu lî" encâmıdır geldi yine şehr-i sıyâm   Tamudan âzâd eylemek cennetle dilşâd eylemek Bu günlerin ikrâmıdır geldi yine şehr-i sıyâm   Bu aydadır ey mü'min inzâl-i Kur`ân-ı Mübîn Dîn-i celîl ahkâmıdır geldi yine şehr-i sıyâm   Kadrin bilen buldu şeref bu farkı etme telef Savm u salavât eyyâmıdır geldi yine şehr-i sıyâm   Kur`ân oku eyle salavât îfâ edilsin hem zekât Hayr etmenin hengâmıdır geldi yine şehr-i sıyâm   Remzi hakîr sâim ol ağyârı terk et yârı bul Bayrâmların bayrâmıdır geldi yine şehr-i siyâm   Ahmed Remzi Dede Kuddise Sırruh

Ey Âlemlerin Rabbi olan Allah’ım!

  Ey Âlemlerin Rabbi olan Allah’ım!   Sevgini isteyip sevgine geldim, Lütfunu isteyip lütfuna geldim Affı boldur diye affına geldim! Ey nurların nuru, nuruna geldim!   Tuttum günahımdan yüzüme perde! Başka hiçbir kapı yok; kapına geldim! Kulluk edemedim, lütfuna geldim! Elimi SANA açtım gönlümü sana sundum! Beni kovmaz diye kapına geldim…   Ey zatını hamd ile aziz olduğum, Ey zatını hamdden aciz olduğum, Ben, layıkıyla seni övemem, Sen kendini övdüğün gibisin…   Ey sevgiyi sevgiyle yaratan Allah’ım... Ey seven! Ey sevdiren! Ey sevindiren… Ey rahmetin sonsuz kaynağı… Ey merhametlilerin en merhametlisi… Ey gönüllerin mutlak hâkimi…   Seni, layıkıyla ancak Sen tanırsın! Seni, layıkıyla ancak Sen översin! Hamdi’m sana; senam ancak sanadır Umudum korkum ve sevdam sanadır Sana tutundum; özümü sana çevirdim   Allah’ım! Kanadı kırık bir kuş gibiyim. Uçsam uçamıyor, göçsem göçemiyorum. Yarım bırakılmış bir düş gibiyim. Yardan da

Lokman Hekim´den 8 Tavsiye

  Lokman Hekim´den 8 Tavsiye   1- İbadet esnasında yahut günah işlemek arzusu anlarında kalbini vesveseden koru, Müdafaasına kalkışma, hislerini hayra yönelt.   2- Yemek, içmekte boğazına zarar verecek şeylerden koru...     3- Başkalarının evlerinde olduğun zaman gözlerini evlerindeki eşyalardan kapat, Kapı pencereden sakın. Çünkü bu, kötü hisleri hane halkında veya sende uyarır, önüne geçemezsin.   4- Bir cemaatte bulunduğun zaman dilini faydasız söz söylemekten sakındır. Çünkü dil insanı ipe götürür.   5- Zikir ve duadan bir an olsun bile gafil kalma. Aksi takdirde etrafımızda dolaşan habis ruhlara mahkûm olursun.   6- ölümü hiçbir an unutma. Ve ondan korkma. Hayırlılar için ölüm üstün mükâfattır. Öyle ise ölüme hazırlan.   7- Arkadaşlarına yapmış olduğun iyilikleri unut. Onlardan teşekkür bekleme. Mükâfatı Allahtan bekle. Emellerini O'nun ihsanına bağla.   8- Başkalarının sana yaptıkları fenalıkları unut. Amma senin onlara yaptığın fenalıkları asl

Salevât-ı Kübra

Salevât-ı Kübra                                                              أَأَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ الْمُرْسَلِينَ، أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ النَّبِيِّينَ،   أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ الصَّادِقِينَ،   أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ الرَّاكِعِينَ،   أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ السَّاجِدِينَ،   أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ الْقَاعِدِينَ،   أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ الْقَائِمِينَ،   أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ الْمُصَلِّينَ،   أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ الذَّاكِرِينَ،   أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ الشَّاهِدِينَ،   أَلْفُ أَلْفِ صَلَاةٍ وَ أَلْفُ أَلْفِ سَلَامٍ عَل