Kayıtlar

Öyle Bir Zaman Gelecek ki… Bazı Hadis-i Şerifler

  Öyle Bir Zaman Gelecek ki… Bazı Hadis-i Şerifler   ·      "İnsanlar üzerine bir zaman gelecek, kaygıları kursakları, şerefleri malları, kıbleleri kadınları olacak. Dinleri de altın ve gümüşleri olacaktır. Bunlar halkın şerlileridir ve Allah yanında onların nasibi yoktur." (Ravi: Hz. Ali (r.a.) Ramuz El-Ehadis) ·      “İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki bütün endişe ve gayretleri karınları (mîde ve şehvetleri) için olacaktır; şerefleri, malları ile ölçülecektir; kıbleleri kadınları olacaktır; dinleri de dirhem ve dinarları olacaktır. İşte onlar mahlûkâtın en şerlileridir. Onların Allah katında hiçbir nasipleri yoktur.” (Ali el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl, XI, 192/31186) ·      “Öyle bir zaman gelecek ki kişi helâlden mi haramdan mı kazandığına aldırmayacak!” (Buhârî, Büyû, 7) ·      “Öyle bir zaman gelecek ki doğru söyleyenler yalanlanacak, yalancılar ise doğrulanacak. Güvenilir kimseler hâin sayılacak, hâinlere güvenilecek. İnsanlardan şâhitlik etmeleri isten

Peygamberimiz Aleyhisselâm’ın Ümmeti İçin Korktuğu 5 Şey

Peygamberimiz Aleyhisselâm’ın Ümmeti İçin Korktuğu 5 Şey   Abdullah bin Ömer Radıyallahu Anh’ın rivâyet ettiği hadis-i şerifte: Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem bize yönelerek şöyle buyurdu: “Ey Muhâcirler cemaati! Beş şey vardır ki onlarla mübtelâ olduğunuzda, ben sizin o şeylere erişmenizden Allâh’ü Teâlâ’ya sığınırım.” Onlar şunlardır:   01-   Bir milletin içinde zinâ, fuhuş ortaya çıkıp nihâyet o millet bu suçu alenî olarak işlediğinde, mutlaka aralarında vebâ salgını (Bulaşıcı hastalıklar) ve daha önceki milletlerde vukû bulmamış başka hastalıklar yayılır. 02-   Ölçü ve tartıyı eksik yapan her millet, mutlaka kıtlık, (bereketin kalkması) geçim sıkıntısı ve başlarındaki hükümdarların zulmü ile cezâlandırılır. 03-   Mallarının zekâtını vermekten kaçınan her millet, mutlaka yağmurdan mahrum bırakılır (kuraklıkla cezalandırılır. Hattâ) hayvanları olmasa onlara hiç yağmur yağdırılmaz. 04-   Allâh’ü Teâlâ’nın ahdini (emirlerini) ve Resûlü’nün sünnetini terk ede

Her Şey O’ndan

  Her Şey O’ndan   Dil ne bilir şekeri şerbeti, Aldığın lezzeti baldan mı sandın? Ne arı, ne ağaç verir nîmeti, Elmayı, narı daldan mı sandın?   Baharı gönderir al gelin gibi, Bir hazinedir ki, görünmez dibi, O cemildir, cemal O’nun tecellisi, Güzeli yeşilden, aldan mı sandın?   Çok istesen de inadın olmaz, Takdirden öte muradın olmaz, O uçurursa senin kanadın olmaz, Uçmayı kuştan, kartaldan mı sandın?   Gördüğün, göremediğin göz O’nun, Bildiğin, bilemediğin öz O’nun, Dediğin, diyemediğin söz O’nun, Kelâmı dudaktan, dilden mi sandın?   Allah dilerse, azlar çok olur, Allah dilerse, varlar yok olur, Allah dilerse, açlar tok olur, Tokluğu paradan, puldan mı sandın?   İbrahim duada, Nemrut’un ateşinde, Ateşler gülzar olur, türlü esrar içinde, Oğul razı kurbandır, babasının peşinde, Kesmeyen bıçağı İsmail’den mi sandın?   O’nun sanatı, varlığın nakışında, O’nun şevkati ananın bakışında, O’nun rahmeti, suyun akışında, Suyu pınar

Anladın mı?

  Anladın mı?   Hicran destanını kendinden oku, Mecnun'dan duyup da rivayet etme. Aşkın Leyla'sını gördünse söyle. Söz temsili bulup hikâyet etme.   Yüz bin Leyla doğar âlemde her gün, Senin aradığın zevk, sefa düğün. Tutacağın işi önceden düşün; Daha ilk adımda nedamet etme.   Sevdanın oduna pek güvenilmez, Tutuşursan eğer kolay sönülmez. Bu yolun hükmüdür geri dönülmez, Canına kıymazsan seyahat etme.   İyi bak kabına, olmasın delik, Boşuna taşırsın, gider gündelik. Anında olmalı, ettiğin iyilik, Âlem duysun diye, inayet etme.   Kâbe’den maksadın varmaktır yara, Kör gibi tapınma, kara duvara, Hızır'ı ararsan kendinde ara, Bulamadım gibi rezalet etme.   Muhabbet herkesin aklını çelmez, Gönül viranesi kolay düzelmez. Âlemden çekinme bir zarar gelmez, Sen kendi kendine hıyanet etme.   Şen şatır gönlüne hicran dolmasın, Gençliğin gülşeni gamla solmasın. Neyzen gibi aklın yârda olmasın, Özründen çok büyük kab

İstiğfar, Ne Demektir?

            "İstiğfar" Ne Demektir?             Sözlükte örtmek, örtbas etmek anlamına gelen istiğfar, dini bir kavram olarak, hata ve günahların Allah'ü Teâlâ tarafından af ve mağfiret edilmesini istemek; kulun işlediği iyi ve güzel amelleri azımsayıp bunları artırmaya çalışması, günahlarını çok bulup bunları azaltmaya gayret etmesi demektir. Aynı kökten gelen "Gufran" ve "Mağfiret" kelimeleri; Allah'ü Teâlâ'nın kulun hata ve günahlarını örtmesi, ona azap etmemesi, günahlarını bağışlaması anlamına gelir. İstiğfar ile "günahtan vazgeçme" anlamına gelen tevbe arasında bazı farklar vardır. Kişi ancak kendi günahından dolayı tevbe edebilirken, başkalarının günahından dolayı da istiğfar edebilir. Yani başkasının affını Allah'ü Teâlâ’dan dileyebilir. Allah'ü Teâlâ’nın güzel isimlerinden olan "Gafur Celle Celâlüh" günahları örten ve "Gaffar Celle Celâlüh " bağışlayan, affeden demektir. Kur'an-ı K

Merzifonlu Şeyh Abdürrahîm Efendi Kuddise Sirrûh Hazretlerinden Nasihatler

  Merzifonlu Şeyh Abdürrahîm Efendi Kuddise Sirrûh Hazretlerinden Nasihatler   ·      “Dünyâ, itaat göstermeye değmeyecek kadar küçük ve hakîrdir.” ·      “Doğruluk, sevimli olanlarda ziynet, üzüntülü olanlarda metadır.” ·      “Büyük ihsân, dostunun hatâsını doğruya çevirir, düşmanın doğruluğunu da hatâya çevirir.” ·      “Câhil kusûrunu anlamaz, yapılan nasihati kabûl etmez.” ·      “Mahrûm ettikten sonra vermek, verdikten sonra mahrûm etmekten daha güzeldir.” ·      “Zaman, bedenleri yıpratır, emelleri yeniler, eceli yakınlaştırır, dilekleri uzaklaştırır.” ·      “Akıllı, sustuğu vakit tefekkür, konuştuğu vakit zikreder, baktığı vakit de ibret alır.” ·      “Kendisi amel etmeksizin Allah yoluna çağıran kişi, oksuz yaya benzer.” ·      “Mürüvvet; insanın, kendisini lekeleyecek şeylerden kaçınması ve güzellik kazandıracak şeylere yaklaşmasıdır.” ·      “Zenginliklerin en hayırlısı, Allahü teâlâ ile iktifa etmektir. Allahtan başkasıyla yetinmek, en büyük fakirlik

Abdurrahmân bin Me’mûn Nişâbûrî Kuddise Sirrûh Hazretlerinden Nasihatler

  Abdurrahmân bin Me’mûn Nişâbûrî Kuddise Sirrûh Hazretlerinden Nasihatler   ·      İlmiyle amel eden âlimlerle oturmak, kalblerin imârı ve bedenlerin gıdasıdır. Allahü teâlâ, Nisa sûresinin 3. âyet-i kerîmesinde meâlen şöyle buyurdu: “Allahü teâlânın emirlerine itaat ve yasaklarından kaçınmakta birbirinize yardım ediniz. Amma, küfür ve zulme veya masiyete (günaha) ve bid’ate yardım etmeyiniz.” ·      Asr sûresinin 3. âyet-i kerîmesinde meâlen; “Birbirlerine hakkı (i’tikâd ve amelden inkârı caiz olmayan şeyleri) tavsiye edenler ve sabrı (farzların edasına, emirlerin yapılmasına devam etmeyi) tavsiye edenler, ziyanda değildirler” buyuruldu. ·      Sahih bir hadîs-i şerîfte; “Din nasihattir. İhlâslı olmaktır” buyuruldu. Eshâb-ı Kirâm; “Kime karşı yâ Resûlallah?” diye suâl edince; “Allaha, Kitabına, Resûlüne, Müslümanların imamlarına ve umûmuna” buyurdu. ·      Dînin lüzumlu şeylerinden biri nasihat olduğuna göre, nasihati terk eden kimsenin dînine zarar gelir. ·      Nasihat

Abd Başkanı Joe Biden: “Siyonist Olman İçin Yahudi Olmana Gerek Yok

Resim
Abd Başkanı Joe Biden: “Siyonist Olman İçin Yahudi Olmana Gerek Yok   ABD Başkanı Biden Tel Aviv'deki Ben Gurion Havaalanı'na indi. Burada İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Başbakan Yair Lapid ve eski Başbakan Naftali Bennett tarafından resmi törenle karşılandı. Törende iki ülke marşlarının okunmasının ardından, Herzog, Lapid ve Biden konuşma yaptı.   “ABD BAŞKANI BİDEN: “SİYONİST OLMAN İÇİN YAHUDİ OLMANA GEREK YOK” Biden, konuşmasının başında, “Dostlarımla yeniden bir arada olmak ve bağımsız Yahudi devleti İsrail’i ziyaret etmek benim için bir onurdur.” ifadelerini kullandı. Yıllar önce İsrail’e yaptığı bir ziyarette kendisinin “Siyonist olduğuna” yönelik sözlerini hatırlatan ABD Başkanı; “- O zaman söylemiştim, şimdi yine söylüyorum: Siyonist olman için Yahudi olmana gerek yok.” diye konuştu. Herzog, konuşmasında, Biden’a hitaben; “- İsrail halkı, kardeşlerini arayan Yakup oğlu Yusuf gibi, sizi Kutsal Topraklara kollarını açarak ve neşeli kalplerle karşılıyor.