Kayıtlar

Karısını Boşadı Bakın Başına Ne Geldi

Resim
Karısını Boşadı Bakın Başına Ne Geldi Ben Kahramanmaraşlı’yım. Görücü usulü evlendim ama eşimi çok sevdim. Kaynanam, kaynanamın kaynanası ve eltim aynı evde dokuz kişi yaşıyorduk. Ben hepsine de saygı duydum ne derseler yaptım. Meyveleri soydum çatalla yediler. Hizmette kusur etmedim. Ayakkabıları boyar önlerine koyardım. Havlularını tutardım. Mantolarını ceketlerini tutardım. Şimdiki gelinler bunları asla yapmaz. Altı sene çocuğum olmadı. Eşimi doktora götürdüler beni götürmediler. Beni yıllarca hamama, sıcak suya Ilıcaya götürdüler. Şifalı bitkiler içirdiler.   Kaynanam son zamanlarda sürekli hakaret etmeye başladı. “- Sen bana torun veremedin, düş yakamızdan, oğlumun ayağında terliksin!”. “- Meyvesiz ağaç. Bir ömür boyu çocuk yapmanı bekleyemem. Meyvesiz ağacı budarlar. Çok bile bekledik altı sene!” dedi. Görümcem: “- Düş kardeşimin yakasından, ben ona çocuk verecek birini bulurum!”   dedi. Eltim: “- Seni alacağımıza keşke bacımı alsaydık bir çocuk veremedin gitti!” derdi. Eşimi çok

Meleklerin İmrendiği Kul

  Meleklerin İmrendiği Kul   Kadınlık âleminin melikesi Hz. Fatıma Radiyallahü Anha; Bir gün yere oturmuş, elinde kocası Hz. Ali Radiyallahü Anh’ın elbisesindeki söküklerini dikiyor, ayağı ile oğlu Hz. Hasan'ın beşiğini sallıyor, dili ile de Kur’an-ı Kerim okuyordu! Bu esnada Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem oradan geçiyordu! Hz. Fatıma Radiyallahü Anha babasını görünce ayağa kalktı. Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem: “- Kızım keşke kalkmasaydın!” dedi. Hz. Fatıma Radiyallahü Anha: “- Nasıl olur? Canım babam yanıma gelecek de ben ayağa kalkmayacağım! Öyle mi?” Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem: “- Ben geldiğimde odanın içerisi meleklerle dolu idi. Seni seyrediyorlardı! Onlar, senin okuduğun Kur’an-ı Kerim’i dinliyor, yaptığın diğer işler için de, sana dua ediyorlardı! Sen ayağa kalkınca onlar ayrıldılar. Çünkü sen; Aynı anda kocana hizmet ediyor, Yavruna şefkat gösteriyor, Kur’an-ı Kerim’ okuyarak rabbi'ne de şükrediyordun!”. Buyurdular

Kur'ân-ı Kerim Okumanın Fazileti İle İlgili Hadis-i Şerifller

  Kur'ân-ı Kerim Okumanın Fazileti İle İlgili Hadis-i Şerifller   Kur'ân-ı Kerim okumanın fazileti nedir? Kur'ân-ı Kerim okumanın insan üzerinde ki maddi ve manevi etkileri nelerdir? Kur'ân-ı Kerim okumanın fazileti ile ilgili hadis-i şerifleri istifadenize sunuyoruz.   ·      Kur’ân-ı Kerim şefaat edecektir Ebû Ümâme radıyallahu anh, ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i:   “Kur’ân-ı Kerim okuyunuz. Çünkü Kur’an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçı olarak gelecektir” buyururken işittim, demiştir. (Müslim, Müsâfirîn 252.)   ·      Kur’ân-ı Kerim okumanın sevabı İbni Mes’ûd radıyallahu anh‘den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 16)   ·     

ABD Eski Başkanı Nixon’un Danışmanı Robert Dickson Crane’ın İslâm’ı Seçti

Resim
  ABD Eski Başkanı Nixon’un Danışmanı Robert Dickson Crane’ın İslâm’ı Seçti ABD eski başkanlarından Nixon’un danışmanı Robert Dickson Crane’ın İslâmı seçmesinin dikkat çekici bir hikâyesi var. “Bu dinden midem bulanıyordu ve hiçbir zaman bu dini öğrenmeyi aklımdan dahi geçirmedim” diyen ABD Başkanı Nixon’un Danışmanı akademisyen ve yazar Robert Dickson Crane; tanıştığı bir Müslüman aracılığıyla çıktığı ihtida yolculuğunda yaşadıklarını anlattı. Oldukça ilgi çekici bir ihtida hikayesine sahip olan 1929 doğumlu olan Robert Dickson Crane’in sahip olduğu en önemli titr, ABD eski başkanlarından Nixon’un (ABD siyasetinin en netameli dönemlerinden birinde) danışmanı olması. Aslında en önemli iki titrden biri diyelim, çünkü orijinal ismi ‘Deputy Director of US Security Council’ olan Birleşik Devletler Güvenlik Konseyi Başkan Vekilliği görevini de Nixon’ın başkan seçilmesinden sonra yürütüp, en az danışmanlık kadar etkili bir başka konumda da bulunmuş. Bunlara eklenebilecek daha birçok

Elem ve Üzüntü, Ayrılık Ve Musibete Razı Olmak

  Elem ve Üzüntü, Ayrılık Ve Musibete Razı Olmak   Muhammed Ma'sûm Fârûkî hazretleri buyurdu ki: • Elem ve üzüntü, ayrılık ve musîbet, mâdem ki Allahü teâlânın irâde ve takdîriyledir. Ona râzı olmak lâzımdır. [Hak Sözün Vesîkaları: 331, İslâm Ahlâkı: 532.] اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ فِعْلَ الْخَيْرَاتِ، وَتَرْكَ الْمُنْكَرَاتِ، وَحُبَّ الْمَسَاكِينِ، وَأَنْ تَغْفِرَ لِي، وَتَرْحَمَنِي، وَإِذَا أَرَدْتَ فِتْنَةَ قَوْمٍ فَتَوَفَّنِي غَيْرَ مَفْتُونٍ، وَأَسْأَلُكَ حُبَّكَ، وَحُبَّ مَنْ يُحِبُّكَ، وَحُبَّ عَمَلٍ يُقَرِّبُنِي إِلَى حُبِّكَ . • Allahümme innî es’elüke fi’lel hayrâti ve terkel münkerâti ve hubbel mesâkîni ve en tegfire-lî ve terhamenî ve izâ eredte fitneten kavmî fe-teveffenî gayri meftun ve es’elüke hubbeke ve hubbe men yühibbüke ve hubbe amelin yükarribünî ilâ hubbike.   (Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” okurlardı.) [Yâ Rabbî! Hayr işleri yapmağı, kötü işleri terk etmeği senden isterim ve miskinlerin sevgisin isterim ve beni bağışlamanı ve merhamet