Kayıtlar

Kelime-i Tevhid Nasıl Çekilir, Fazileti Nedir? Kelime-i Tevhid Yazılışı Ve Okunuşu:

  Kelime-i Tevhid Nasıl Çekilir, Fazileti Nedir? Kelime-i Tevhid Yazılışı Ve Okunuşu: لَا اِلَهَ اِلَّا اللهْ مُحَمَّدُ الرَّسُولُ اللهْ   Okunuşu: Lâ ilâhe İllallâh, Muhammedür Rasûlullah Kelime-i tevhid nasıl çekilir, fazileti nedir? Kelime-i tevhid yazılışı ve okunuşu Allah'ın varlığı ve birliğin faide eden kelime-i tevhid yani: Lâ ilâhe İllallâh' sözü en güzel ve en faziletli zikirlerden biridir.   İslamiyete göre Müslüman olan herkesin bilmesi ve inanması gereken kelime-i tevhîd; en kısa haliyle “Lâ ilâhe illallah: Allah’tan başka ilâh yoktur” manasına gelmektedir. Sözlü bir şekilde tekrar ederken kalben de tüm benliğimizle hissederek Allah Celle Celâlüh'un birliğine inanmalıyız. "Lâ ilâhe illallah" yani "Allah'tan başka ilah yoktur" anlamı taşıyan Allah'ı birleme cümlesi gündelk hayatımızda tesbihte çekebileceğimiz en faziletli zikirlerdendir. Öyle ki Sevgili Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem hadisi- şerifinde

“Tek Bildiğim şey bir şey bilmediğimdir!” – “Scio me nihil scire!”

  “Tek Bildiğim şey bir şey bilmediğimdir!” – “Scio me nihil scire!”   Sokratese ait olan bu söz Sokrates’in Savunması’nda karşımıza çıkmakta. Sokrates bu paradoksal söz ile ne demek istemişti?   Peki, bildiği nedir?   Sokrates, bilginin insanda doğuştan aklında var olduğunu ve onun dışarıya çıkarılması gerektiğini söylüyor. Dolayısıyla bildiği şey, bilgi aklımızda bir ruh tarafından verilmiş ve hep vardı. Hiçbir şey bilmeyişinin nedeni de. “Biz nesneler dünyasında bilgi edinmeyiz, nesneler sanılardır ve onlar hakkında hiçbir şey bilinemez!” diyor. Bilmeyişimizin nedenini “Nesnelerin bilgi veremeyeceğine ve bilginin akılda zaten var olduğuna dayandırıyor.” başka bir soruyla karşılarsak, bu bilgiyi var olan ve bir ruhun yüklediği bu akıldan nasıl çıkartacağız? Tabii ki doğurtma/ebelik (maieutike) yöntemiyle…   Sokrates ile ilgili ilk muhabbetimizde, size buraya kadarını anlatmış ve düşünmeniz için sizlere Bab Aziz filminden bir söz ile muhabbetimizi sonlandırmıştık. Yad

Tul-i Emelin (Uzun Emelin) Dindeki Yeri Nedir?

Tul-i Emelin (Uzun Emelin) Dindeki Yeri Nedir?           Peygamber efendimiz, üç tane çubuk aldı. Birini önüne, birini de yanına dikti. Diğerini de uzaklara attı. Sonra, (Bu çubuk insan, yanındaki de eceli, uzaktaki ise emelidir. İnsan emellerinin peşinde koşar; fakat eceli onu yakalar, emeline ulaşamaz) buyurdu.           Ölüm korkunç olduğu halde, insanların ölümden habersiz gibi yaşamaları, ölümü az düşündüklerindendir. Hatta dünya zevkleri ile meşgul olan kalp ile düşününce etkisi az olur veya hiç olmaz. Korkunç olan ölümün kolay geçmesi için, ölümü hatırdan hiç çıkarmamak gerekir.           Bunun için de, kendi arkadaşlarından kendinden önce ölüp, çoluk çocuklarını, mallarını, dostlarını bırakarak toprak altına girenleri düşünmelidir. Makam sahibi olanların etki ve yetkilerinin kalmadığı, toprağın onları nasıl çürüttüğü, düşünülmelidir. Hayatta iken neler yapıyor, nasıl konuşuyorlardı. Yapılacak birçok işi vardı. Ölümü unutup yaşıyorlardı. Kimi malı ile kimi makamı ile, kimi

Üryan Geldim Gene Üryan Giderim

  Üryan Geldim Gene Üryan Giderim   Üryan geldim, gene üryan giderim; Ölmemeğe elde fermanım mı var? Azrail gelmiş de can talep eder, Benim can vermeye dermanım mı var?   Dirilirler dirilirler gelirler, Huzur-ı mahşerde divan dururlar, Harami var diye korku verirler, Benim ipek yüklü kervanım mı var?   Er isen erliğin meydana getir, Kadir Mevlâ'm noksanımı sen yetir, Bana derler gam yükünü sen götür, Benim yük götürür dermanım mı var?   Karacoğlan der ki, ismim överler, Ağı oldu yediğimiz şekerler, Güzel sever diye isnad ederler, Benim Hak'tan özge sevdiğim mi var?   Karacoğlan Rahmetullahi Aleyh

Peygamberimiz Hz. Muhammed'in Sallallahü Aleyhi Vesellem'in Yalan Yere Yemin Hakkındaki Hadis-İ Şerifleri

  Peygamberimiz Hz. Muhammed'in Sallallahü Aleyhi Vesellem'in Yalan Yere Yemin Hakkındaki Hadis-İ Şerifleri     İmrân İbnu Husayn radıyallahu anhümâ anlatıyor: "Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular ki:   "Kim, (mahkeme gereği, yapması icabeden) bir yeminde yalan yere yemin ederse bu yemini sebebiyle cehennemdeki yerini hazırlamış olur." (Ebu Dâvud, Eymân 1, (3242) İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm: "Kim Müslüman bir kimsenin malı hakkında yalan yere yemin ederse, (Kıyamet günü) Allah'la karşılaştığında O'nu kendisine karşı gadablanmış bulur!" buyurdular. Sonra Resulullah aleyhissalâtu vesselâm bu sözlerini tasdik eden ayetleri Allah Teâla'nın kitabından okudular: "(Ahir zaman peygamberine iman hususunda) Allah'a verdikleri ahdi ve ettikleri yemini, az bir dünya malı karşılığında değiştirenlere gelince, onların ahirette hiçbir nasîbi yoktur. Kıyamet gününde

40 Hadis-i Şerif 52

  40 Hadis-i Şerif 52 01- Abdulah İbni Ömer Radıyallahu Anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez, haksızlık yapmaz, onu düşmana teslim etmez. Müslüman kardeşinin ihtiyacını gideren kimsenin Allah da ihtiyacını giderir. Kim bir Müslüman’dan bir sıkıntıyı giderirse, Allah Teâlâ o kimsenin kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim bir Müslüman’ın ayıp ve kusurunu örterse, Allah Teâlâ da o kimsenin ayıp ve kusurunu örter.”   (Buhârî, Mezâlim 3; Müslim, Birr 58. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 38, 60;Tirmizî, Hudûd 3, Birr 19; İbni Mâce, Mukaddime 17) 02- Ebû Hüreyre Radıyallahu Anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Ona hiyânet etmez, yalan söylemez ve yardımı terketmez. Her Müslüman’ın, diğer Müslüman’a ırzı, malı ve kanı haramdır. Takvâ buradadır. Bir kimseye şer olarak Müslüman kardeşini hor v